ARTEMİS TAPINAÐI / SARDES

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • izmirsat
    Member
    • 30-09-2006
    • 1543

    ARTEMİS TAPINAÐI / SARDES

    ARTEMİS TAPINAÐI

    Sardes’teki günümüze kadar iyi durumda korunmuş yapılardan biridir. Tapınağın kalıntıları Bozdağ sırtlarıyla akropol arasındadır.
    Bizanslı Philon "Babil'in asma bahçelerini, Olimpos'taki Zeus Heykelini, Rodos Kolossusu'nu, yüksek piramitlerin kudretli işçiliğini ve Mausoleus'in mezarını gördüm. Ama bulutlara doğru yükselen Efes'teki tapınağı gördüğümde, diğerlerinin tümünün gölgede kaldığını hissettim." diye yazmıştı.

    Tanrıça Artemis adına ilk türbe M.Ö.800'lü yıllarda Efes'teki nehrin yakınındaki bataklık kıyıya yapılmıştı. Bazen Diana da denen Efes tanrıçası Artemis, Yunan Artemis'iyle aynı değildi. Yunan Artemis'i av tanrıçasıydı. Efes Artemis'i ise belinden omuzlarına kadar birçok göğüsle resmedildiği gibi verimlilik, bereket ve doğurganlık tanrıçasıydı.
    Bu eski tapınakta muhtemelen Jüpiterden düşen bir meteorit olduğu düşünülen kutsal bir taş vardı. Tapınak, sonraki yüzyıllarda birkaç kez tahrip olmuş ve yeniden inşaa edilmiştir.
    M.Ö. 600'lerde Efes şehri büyük bir ticaret limanı haline geldi. Lidya kralı Croesus, M. Ö. 550'de Efes'i ve Anadolu'daki diğer Yunan şehirlerini fethetti. Bu savaş sırasında mabet tahrip oldu. Croesus, mimar Theodorus'a daha öncekilerin hepsini gölgede bırakan yeni bir mabet yaptırdı. Yeni tapınak öncekinin 4 katı büyüklükte 90 metre yükseklikte ve 45 metre genişlikteydi. Masif bir çatı, yüzden fazla taş sütunla destekleniyordu.
    M.Ö. 356'da Herostratus adlı biri tarafından çıkarılan bir yangında yanarak tahrip oldu. Bundan kısa bir süre sonra o günün en ünlü heykeltraşı olan Scopas'lı Paros tarafından yeni bir mabet yapıldı. Romalı tarihçi Pliny'ye göre yeni tapınak, 130 metre uzunlukta ve 68 metre genişlikteydi. Tavanı, yükseklikleri 18 metre olan 127 adet sütun destekliyordu. İnşaat 120 yıl sürmüştü. Büyük İskender M. Ö. 333'de Efes'e geldiğinde tapınağın inşaası hâlâ devam ediyordu.
    M.S. 57'de St. Paul hristiyanlığı yaymak için Efes'e geldi. O kadar başarılı oldu ki bundan şehrin demircisi ve tapınaktaki heykellerin sahiplerinden birisi olan Demetrius büyük bir korkuya kapıldı. Çünkü Demetrius tapınaktaki heykellerin bir kısmının sahibiydi ve her yıl tapınağa hacca gelenlerden iyi bir geliri vardı ve insanların dinini değiştirmesi demek onun geçimini kaybetmesi anlamına geliyordu. Birlikte ticaret yaptığı diğer kişileri de yanına alan Demetrius heyecan verici ve "Yaşasın Efesliler'in Artemisi" diye biten bir söylev yaptı ve halkı galeyana getirdi. Hemen sonra St. Paul'un yardımcılarından ikisini tutukladılar. Bunu bir isyan takip etti. Sonuçta St. Paul, tutuklanan yardımcılarıyla şehri terketti ve Makedonya'ya geri döndü.
    262'de Gotların bir akını sırasında büyük Artemis tapınağı yakılıp yıkıldı. Bir yüzyıl sonra Roma İmparatoru Constantine şehri yeniden inşaa ettirdi. Fakat hristiyan olduğu için tapınağı restore ettirmedi. Constantin'in çabalarına rağmen Efes eski günlerine dönemedi. Çünkü gemilerin demirlediği liman yok olmuştu. Nehrin taşıdığı alüvyonlar tarafından deniz şehirden uzaklaşmıştı. Zamanla şehir sakinleri kenti terk ettiler. Mabetin kalıntıları başka yapıların ve heykellerin yapılmasında kullanıldı.
    British Museum'dan John Turtle Wood 1863'te tapınağı araştırmaya başladı. 1869'da 6 metre derinlikte, çamurların içinde tapınağın temellerini buldu. Bulduğu heykelleri ve bazı kalıntıları British Museum'a götürdü.
    1904'de yine aynı müzeden D.G. Hograth'ın liderliğindeki bir ekip kazılara devam ettiler ve sitede birbirinin üzerine inşaa edilen 5 tapınak olduğunu keşfettiler. Bugün gelen ziyaretçilere tapınağın yerini belli etmek için, bataklık halinde olan bölgeye sadece bir tek sütun dikilmiştir.
    Artemis Sunağı
    Sardes’teki orjinal Artemis tapınağı M.Ö. 300 lerde inşa edilmiştir. 21*11 m boyutlarındaki pembe kumtaşı sunak, tapınağa batıdan bağlıdır. Sunak Midas şehrindeki ve Alacahöyük yakınındaki Kalehisar’daki Kybele’ ye adanmış sunaklara benzemektedir. Zaten bu sunağın da Kybele’ ye ait olduğu düşünülmüş ancak kazılarda çıkarılan çok sayıda Yunan ve Lidce yazıtın, tapınağın Artemis’ e ait olduğunu kanıtlaması şaşkınlık yaratmıştır. (Herodotos’a göre; M.Ö. 499 yılında Perslere karşı düzenlenen Ionia Ayaklanması sırasında Sardes yıkılıp yağmalanır ve yöresel tanrıça Kubaba (Kybele)’ya ait tapınak da ortadan kaldırılır).
    Artemis tapınağı üç aşamadan geçmiştir. Birinci devirde Batı’ya bakan 23.00*67.52 m boyutlarında uzatılmış arkaik bir cella, kare bir pronaos ve dar bir opisthodomostan oluşmaktaydı. Dipteros şeklinde yapılmak istendiği düşünülmüştür. Naos’un batısında 21x11 m boyutlarındaki Artemis Sunağı bulunmaktadır.
    İkinci devirde (M.Ö. 2. yy’ın ikinci yarısı) Tapınak pseudo dipteral amphiprostylos şekline çevrilmeye çalıışılmış ancak tamamlanamamıştır. Peristesis bu dönemde yapılmıştır. 13 sütun doğu tarafına dizilmiştir. Böyle devam edilseydi 8*20 sütunlu bir pseudo dipteros olması gerekirdi ancak ophisthodomostaki 2 sütun daha öne alınmış ve 4 tane sütun daha inşa edilmiştir.
    Üçüncü devirde ise daha önceki devirde yarım bırakılmış kısımlar tamamlanmıştır. Tapınak ikiye ayrılmış, doğu kısmı, Antoninus Pius’un karısı Faustina I’e adanmış bir ibadet yeri olmuştur.
    M.S. 4. yy’dan sonra tapınak bir kiliseye çevrilmiştir.

    Kaynakça:
    http://bucatarih.sitemynet.com
    http://www.arkeo.org/
    Dünya Sanat Tarihi, Adnan Turani, Remzi Kitabevi.
    Sanatın Öyküsü, E.H Gombrich, Remzi Kitabevi
İşlem Yapılıyor
X