93 Harbi Kafkasyası Kahramanlarından MİHRALİ

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • zorbeyak
    Member
    • 06-03-2004
    • 1494

    93 Harbi Kafkasyası Kahramanlarından MİHRALİ

    Karapapak- Terekeme Türklerinden olan Mihrali, Tiflis vilayetinin Borçali sancagina bagli Darvas köyünde dogup büyümüstür. Daha küçük yaslarda ata binmeye ve silah kullanmaya baslayan Mihrali, kisa boylu karayagiz ve sevimli biridir. Genç yasinda cesareti, mertligi ve çevikligi dillerde söylenir olmustu. Mihrali onyedi yasinda babasini kaybeder. Ruslar, Mihrali ve kardeslerinin karsi çikmalarina ragmen babalarinin cenazesinin müslüman mezarligina gömülmesine izin vermez ve islami geleneklere aykiri bir biçimde defin islemi yaparlar. Bu duruma çok içerleyen Mihrali ne yapacagi konusunda planlar kurarken bir gece rüyasinda babasini görür ve babasi: "Utanmiyormusun, beni bu mezarliga nasil gömdürdün, eger beni bu kafirlerin arasindan almazsan sana hakkimi haram ederim" der. Rüyanin etkisi ile yatagindan aniden firlayan Mihrali, elbiselerini giyer, silahlarini kusanir ve evden çikarak dogruca mazarliga gider. Mezarlik rus askerleri tarafindan korunmakta oldugundan sessizce babasinin mezarina kadar giden Mihrali, mezari kazar ve babasinin cesedini mezardan çikararak omuzun alir ve tam disari çikmak üzere iken askerlere yakalanir. Mihrali cesedi yere koyup ellerini havaya kadiracagi anda ani bir hareketle nöbetçilerin üzerine saldirir ve ikisinide oracikta öldürür. Tekrar babasinin cesedini omuzlayarak dogruca Müslüman mezarligina götürür ve okudugu dualarla tek basina gömer. Artik Mihrali için kaçak dönemi baslamistir. Ertesi gün olayin duyulmasi ile Tiflis valisi köyü ablukaya aldirir. Ancak Mihrali daga çiktigindan yakalanmaz. Korkunç bir takip baslamistir. Mihrali'yi aramak bahanesiyle Türk köylerine baskinlar düzenleyen Rus askerleri, yerli ahaliye zulm etmekte onun yerini ögrenebilmek için insanlara iskence etmektedirler. Hele olayin Çar Aleksandr tarafindan duyulmasi, baski ve zulmün dahada artmasina ve baskaca insanlarinda daga çikmalarina sebep olmustu. Bu arada içerideki hainlerden Keçeli köyünde Haci Veli, Mihrali'nin Iran'da bulundugunu ihbar eder. Çar, Iran Sahina bir name yazarak Mihrali'nin yakalanmasini talep eder. Bu defa Iran zaptiyeleri tafaindan *****tirilan Mihrali, tekrar Rus tarafina geçer. Olaylarin sürekli bu sekilde gelismesi ve Mihrali ve onunla birlikte hareket eden adamlarinin yakalanmasindaki zorlugu gören Çar, bu ekibin içinden birkaç kisiyi affederek muhbir olarak kullanmak ister. Bu tuzaga düsenlerden Mansur ve Tavsankuloglu Hüseyin gizlice valiye gider, teslim olurlar. Serbest birakilan bu hainler, Mihrali'nin baba evini basar, agabeyi Mehmet Ali'yi öldürürler. Olaylar bu sekilde devam edip giderken Mihrali her *****tirildiginda birkaç Rus askerini daha öldürüyor ve kaçisini devam ettiriyordu. Artik yüzlerce asker Mihrali'nin pesindeydi. Osmanli Rus sinirina yakin bir bölgede meydana gelen siddetli bir çatisma sonrasinda Mihrali yarali olarak Osmanli topraklarina geçer ancak bir ihbar sonucu yakalanarak Kars hapishanesine atilir. Uyandiginda elleri ve ayaklari prangaya vurulmus vaziyette buluir kendisini. Yarasi kapanmamis, yapilmak istenen tedaviyi "zehirlerler" korkusu ile kabul etmiyor, durumu her geçen gün daha kötüye gidiyordu. Mahkum arkadaslarinin getirttigi otlarla tedavi olmaya çalisir. Bu arada mahkumlardan birisinin karisi vasitasiyla içeriye ege, çekiç ve benzeri malzemeler getirirler. Mahkumlari organize eden Mihrali onlarin bir tünel kazmalarini ister. Epey bir ugras sonucu tünelin sonuna gelmislerdi.Ama ne yazikki tünelin çikis noktasi tam nöbetçi askerlerin bulundugu nokta idi. Son tasi kaldirmadilar ve birgün hapishanede isyan çikartildi. Gardiyanlarla mahkumlar arasindaki arbade devam ederken prangalardan kurtulan Mihrali tünelden geçerek son tasi kaldirdiginda nöbetçi tarafindan fark edilir ve askerim müdahalesi sonunda bacagindan yaralanir. Kaptigi süngü ile askeri öldürür, sürünerek karsidaki ahira gider otlarin arasinda saklanir. Hapirhanede isyan bastirilmis ve yapilan sayim sonrasinda Mihrali'nin kaçtigi anlasilmisti. Her tarafa atlilar salinarak aramalara baslanildi. Ancak hapishanenin hemen yakinindaki ahirda saklanan Mihrali bulunamadi. Gece ahirdan aldigi bir atla disari çikan ve oraciktan uzaklasan Mihrali Marasli köyüne gelir. Bu köyde Musa çavusun evinde bir ay müddetle kalan Mihrali tüm yaralari iyilestikten sonra kendisine verilen bir at, silah ve erzakla buradan ayrilir. Bu sirada 93 harbi yani 1877-78 Osmanli Rus savasi baslamisti. Mihrali yanina topladigi 120 kadar adami ile Ruslara yapmadigini birakmaz Ruslar bu belali Karapapak'la bas edemeyeceklerini anlayinca onu orduya hizmet sarti ile affederler. Mihrali Kars kumandani Hüseyin Hami Pasa'ya bir mektup yazarak Rus'lara karsi Osmanli'nin yaninda yer almak istedigini ve kendisinin affedilerek Osmanli topraklarina geçisine izin verilmesini ister. Bu teklif kabul edilir ve Mihrali kuvvetleri ile Çildir'a gelir. Kendisine Binbasi rütbesi verilen Mihrali Artik Osmanli'nin bir kumandani idi ve adamlari ile birlikte dogrudan savasin içerisine girmisti. Agustos ayinda iyice kizisan savasta Mihrali ve kuvvetleri Göle bölgesinde kendisinden sayi ve cephane yönünden çok güçlü olan düsmanla karsi karsiya gelir. Amansiz bir mücadele baslamisti. Güçlü düsman karsisinda basarili olmaya azmetmis olan bu kahramanlar bir taraftangeri çekilme taktigi ile düsmani üzerine çekerken diger taraftan yan kuvvetler ile isin farkinda olmayan Rus askerlerini çembere aliyordu. Sonuçta çember kapatildi ve düsmanin büyük bir bölümü imha edildi. Bu savasta ati vurulan Mihrali elde ettigi ganimetlerle Kars Kalesine döndügünde buraninda muhasara altinda oldugunu görünce arkadan düsman güçlerine karsi saldiri emri vererek kusatma altindaki kalenin kurtulmasini ve ganimetlerin günlerdir aç ve susuz olan kaledeki askerlere ulastirilmasini sagladi. 93 harbi Osmanliyi güçsüz ve sikintili bir döneminde yakalamisti. Her türlü araç gereç ve silahtan yoksun olan komutanlar, top arabalarini çekmek üzere at veya gerekli hayvanlari bulamadigi zamanlarda, bu görevide o kutsal askerlerin yerine getirmelerini istiyor, çamurda, yagmurda ve her türlü zorluklara ragmen, askerlerin tirnaklarini topraga gömerek bunlari yeni mevzilere tasimalari saglaniyordu. Muhtar Pasa'nin sonsuz güvenini kazanan Mihrali her verilen görevden basari ile dönüyor , her dönüsünde de düsmana ait mühimmat, hayvan ve çesitli gida maddelerinide bereberinde getiriyordu. Yine bir defasinda Gümrü Tiflis yolu üzerindeki tüm telgraf tellerini keser, müfrezelerini tepeler, düsmani çaresiz ve kimildamaz hale getirir. Bu kahramanin yaptiklari Istanbul'a II.Abdulhamid'e kadar uzanir ve kendisine Mecidiye Nisani verilir. Mihrali daha sonra Pasa.dan izin alarak köyü Darvas'a gider, akrabalarini ve diger karapapaklari tiplayarak Osmanli'ya göç eder. Bundan sonra Erzurum müdafasinda yer alan Mihrali bu savasta agir yaralanir 12Aralik 1877 de Ahmet Muhtar Pasa Istanbul'a çagrilir. Bir kizak hazirlattirarak Mihrali'yi de adamlari ile birlikte yanina alarak yola çikarlar. Mihrali ve Sülalesi Sivas'ta kalirken Pasa yoluna devam eder. Mihrali Sivas'in Ulas bucagina bagli Aciyurt köyüne yerlesir. Onunla birlikte gelen Karapapaklarda bu civarda 40 kadar köye yerlesiriler.Bunlarin buralara yerlesmesine herhangi bir zorluk çikarilmaz, çünki Padisah Mihrali ve ahvadinin diledigi yere yerlesmesini serbest birakmistir. Mihrali Sivas'ta da bos durmaz, 40. Hamidiye süvari alayini kurar. Göçten oniki yil sonra Kurt Ismail Pasa Mihrali'nin yanina gelir ve Bagdat'ta amansiz bir eskiyanin oldugunu, Araplari Osmanli aleyhine kiskirttigini söyler. Mihrali bunun üzerine atlilarini toplar ve Kurt Ismail Pasa ile birlikte Bagdat'a gider. Burada anilan eskiyayi etkisiz hale getiren ve kendisinden af dileyen bu hainleri Padisahin oluru ile affeden Mihrali ve bereberindekiler tekrar Sivas'a geri dönerler. Sivas'ta bir olay sonrasi Kangal kaymakami ile ters düsen Mihrali'yi padisah'a sikayet ederler. Padisah cevabi yazisinda "O benim yularsiz aslanimdir. Kimsenin ona baski ve eziyet etmesine izin vermem."diyerek gelen sikayetleri geri çevirir. Fakat Sivas'ta ki devlet erkani Mihrali'yi rahat birakmazlar. Biraz dik basli olmasi onlarinda rahat hareket etmelerini engellemektedir. Bu arada Yemen Isyani çikmistir. Sivas valisi Mihrali'yi Yemen'e göndermek isterse de padisah tercihi Mihrali'ye birakir. "Gitmem" demeyi yigitlige sigdiramayan Mihrali yollara düser uzun bir yolculuk sonrasinda Yemen'e varir duruma el koyar, ama çöl sicaklarina fazla dayanamaz hastalanir. Bir müddet hasta yattiktan sonra oracikta ölür. Adamlarinin büyük bölümü telef olur birkaç kisi ancak Sivas'a geri döner. Iste Mihrali bey böyle bir kahramandi...Allah rahmet eylesin, ruhu sad olsun...
İşlem Yapılıyor
X