Amerikalı Yazardan Hay İddialarını Çürüten Kitap
NEW YORK (İHA) - ABD'li yazar Sam Weems, Ermeni yalanlarını ve entrikalarını,
üstelik Ermeni belgelerini kaynak göstererek yazdığı kitapta ortaya koydu.
"Ermenilerin tarihi iddiaları gibi dinleri de sahte" diyen yazar Weems,
Hıristiyanlıkta hayvandan kurban olmadığı halde Ermenilerin bunu yüzyıllardır
uyguladıklarını belirtiyor. Hıristiyanlıkta, "komşunu kendin gibi sev" kuralı
olmasına rağmen, Ermenilerin komşularına daima kin beslediklerini, her fırsatta
hücum ettiklerini, komşularını hunharca kesmekten geri durmadıklarını ve bütün
bunları yaptıktan sonra da "Ermeniler kesiliyor!" diye dünyaya yalan
söylediklerini, Ermeni bilgi ve belgelerine dayanarak ispatlıyor.
Yazar Sam Weems, Amerikan Kongresi kayıtlarında yaptığı araştırmalar ile de,
Rusya'nın 1992 yılında Ermenistan'a bir milyar ABD doları değerinde silah
yardımı yaptığını ve Ermenistan'ın bu yardımı bugün dahi inkar ettiğini
belgeliyor. Ermenistan'da din hoşgörüsünün bulunmadığını belgeleriyle ortaya
koyan Weems, Türkiye'de Ermenistan'dan daha fazla Ermeni kilisesi bulunmasına
rağmen, Ermenistan'da 1918'lerde açık bulunan camilerin hiçbirisinin ayakta
olmadığını ispatlıyor.
"SOYKIRIM MÜMKÜN OLAMAZ"
Yazar, Osmanlı Anadolu'sunda görevli Amerikalı ve İngiliz devlet memurları ve
askeri yetkilileri gibi görgü şahitlerinin tuttuğu raporlara dayanarak yaptığı
demografik hesaplamalar ile de soykırımın mümkün olamayacağını bildiriyor. ABD
Kongresi kayıtlarında yaptığı araştırmalar sonucunda, ABD'li vergi
mükelleflerinin Ermenistan'a son on yıl içinde (1991-2001) 1,4 milyar ABD dolar
yardım yaptığını belirleyen Weems, "Bu saldırgan, kavgacı, işkenceci, kindar,
hırsız, yalancı ve dilenci Ermenistan'a benim vergi paralarım neden
verilmektedir?" diye soruyor. Yazar Sam Weems, ikinci kitabında da, Ermenilerin,
Nazi üniforması altında, İkinci Dünya Savaşı sırasında katlettikleri Yahudileri
belgeleyeceğini söylüyor.
Amerika'nın Arkansas eyaletinde doğup büyüyen, damarlarında tek damla Türk,
Azeri veya Ermeni kanı taşımadığını ısrarla söyleyen yazar Sam Weems, hukuk
eğitimi görmüş emekli bir hakim olup, kendisini "imanı çok kuvvetli bir
Hıristiyan", bir "Güney Baptist"i olarak tanıtıyor ve Ermenilerin icra ettiği
Hıristiyanlıktan, Hıristiyanlık adına utanç duyduğunu ifade ediyor.
"ERMENİLERİN DİNLERİ DE SAHTE"
"Ermenilerin tarihi iddiaları gibi dinleri de sahte" diyen yazar Weems,
kitabında uzun uzun bu görüşlerini, hem de Ermeni kaynaklarını kullanarak
inanılmaz ayrıntılarla belgeliyor. Mesela, Hıristiyanlıkta hayvandan kurban
olmadığı halde Ermenilerin bunu yüzyıllardır uyguladıklarını kaydediyor. Sonra,
Hıristiyanlıkta, "komşunu kendin gibi sev" kuralı olmasına rağmen, Ermenilerin
komşularına daima kin beslediklerini, her fırsatta hücum ettiklerini,
komşularını hunharca kesmekten geri durmadıklarını ve bütün bunları yaptıktan
sonra da "Ermeniler kesiliyor!" diye dünyaya yalan söylediklerini, Ermeni bilgi
ve belgelerine dayanarak ispatlıyor.
Yazara göre, Ermenilerin saldırdığı komşuları sadece Müslüman da değil. Mesela
Hıristiyan çoğunluğu olan Gürcistan'a da 1918'de "Ermeni azınlıkların haklarını
korumak için" saldırmıştır ama geri püskürtülmüştür. Yazar, o yıllarda
Ermenilerin Azerbaycan'a ve Osmanlı Devleti'ne hiçbir kışkırtma olmadan, ansızın
yaptıkları sinsi, kalleş, gereksiz ve acımasız saldırıları da ayrıntılarıyla
anlatıyor.
70 yıllık Sovyet iktidarının bile Ermenilerin inanılmaz derecede aşırı Toprak ve
para hırslarını ve saldırganlıklarını silemediğini, nitekim
Sovyetler daha ortadan tam olarak kalkmadan, Ermenilerin 1988'den başlayarak
Bakü, Supsa, Karabağ ve diğer yerlerde isyanlar çıkararak Azerbaycan'ı
istemediği bir savaşa zorladığını akıcı şekilde anlatıyor.
"ERMENİLER, RUS SİLAH YARDIMINI İNKAR EDİYOR"
Amerikan Kongresi kayıtlarında yaptığı araştırmalar ile Rusya'nın 1992 yılında
Ermenistan'a bir milyar ABD doları değerinde silah yardımı yaptığını ve
Ermenistan'ın bu yardımı bugün dahi inkar ettiğini belgeliyor. Yazar, bu yalan
ve inkarların Hıristiyanlık ile bağdaşmadığını söylüyor. Ermenilerin 1 milyondan
fazla Azeri'yi silah zoru ile göçe zorladığını ve 9 yıldır delik deşik
çadırlarda, çok az gıda ve ilaç ile, Kafkasya'nın dondurucu kışları ile yakıcı
yazlarını yaşayan Müslüman Azerilere bir de Amerika Birleşik Devletleri
tarafından utanmadan Ambargo koydurttuğunu kaydediyor ve bunların neresinin
Hristiyanlik dini ile bağdaştığını soruyor.
"ERMENİSTAN'DA DİNİ HOŞGÖRÜ YOK"
Uluslararası Ermeni terörizmine de başlı başına bir bölüm ayıran yazar Sam
Weems, hem Ermeni terörist eylemlerini listeliyor ve kınıyor ve hem de
terörizmin Hıristiyanlık dininin neresinde yazılı olduğunu soruyor.
Ermenistan'daki camilerin hepsinin neden kapalı ve harap olduğunu ve sadece
Müslümanlığın dey'fdm yaptığını belirleyen, diğer Hıristiyan mezheplerinin bile
Ermenistan'da yaşatılmadığını belgeleyen yazar, Ermenistan'da din hoşgörüsünün
bulunmadığını belgeleriyle sergiliyor.
Yazar Weems, Türkiye'de Ermenistan'dan daha fazla Ermeni kilisesi bulunmasına
rağmen, Ermenistan'da 1918'lerde açık bulunan camilerin hiçbirisinin ayakta
olmadığını belgeleyerek, Ermenistan'ın hoşgörüsüz bir devlet ve millet olduğunu,
dolayısı ile Ermenilerin gerçek Hıristiyan olamayacağını yazıyor.
Türklere olan bitmez tükenmez kin ve nefretlerini, her yıl sözde soykırım
iddialarını körüklemekle gösteren Ermenistan'ın asla Hıristiyan olamayacağını
vurgulayan Weems, çünkü Hıristiyanlıkta "bağışlamak ve unutmak" gibi değerler
bulunduğunu ve Ermeni davranışlarının bu değerlerle düpedüz çatıştığını
savunuyor.
"SOYKIRIM MÜMKÜN DEÐİL"
Yine Ermenilerin ayrı ayrı bölgelerde verdiklerini iddia ettikleri kayıpları ve
göç rakamlarını toplayan Weems, soykırımın asla söz konusu olmadığını da yine
Ermeni bilgi ve belgelerine dayanarak ispat ediyor. Öyle ki, Ermeniler yardım
dilenirken mevcut nüfuslarından fazla Ermeni öldürüldüğünü iddia etmişler, ama
iş, Birinci Dünya Savaşı galiplerine neden bir Ermeni devleti kurulması
gerektiğini anlatmaya gelince de "ne kadar kalabalık" olduklarını göstermek için
bütün ölülerini hayatta gösterebilmişlerdir. Ermeni psikolojisindeki bu
çarpıklıklar bütün açıklığı ile kitapta işleniyor.
Üstelik, yazarın Osmanlı Anadolusu'nda görevli Amerikalı ve İngiliz devlet
memurları ve Askeri yetkilileri gibi görgü şahitlerinin tuttuğu raporlara
dayanarak yaptığı demografik hesaplamalar ile de soykırımın mümkün olamayacağı
ispat ediliyor. Yazar kitabında şöyle soruyor: "Ermeni propagandacılarına ve
komitacılarına mı yoksa kendi Amerikalılarımıza mı inanalım?"
Avrupa'nın "hasta adamı" Osmanlı İmparatorluğu 'nun bölünüp paylaşılması savaşını
veren Rus, İngiliz ve Fransız devletlerinin Ermenileri nasıl kullandıklarını da
belgeleyen yazar Weems, Ermenileri yalancılık, dilencilik ve hatta hırsızlıkla
suçluyor ve bu değerlerin de Hıristiyanlıkla bağdaşmadığını vurguluyor.
"ERMENİLER İKİ YÜZLÜ"
Washington D.C., Londra, Paris, Moskova ve İstanbul'daki tarihi arşivlerde
serbestçe araştırmalar yapabilen Weems, Ermenistan'daki arşivlere çok istemesine
rağmen sokulmadığının da Altını çiziyor. arşivlerde araştırma yapmak isteğini
söyleyen Amerikalı Weems, Armenian Revolutionary Federation (ARF) adli Ermeni
terörist örgütün Boston'daki arşivlerine bakmasına da izin verilmediğini
söylüyor.
"Bir yanda, açık olduğu halde 'Türk arşivleri açılsın' diye yaygara koparan
Ermeniler, diğer yanda, bırakın Ermenistan'ı, demokrasinin kalesi olan ABD'deki
Boston'da bile, kendi Ermeni arşivlerini araştırmacılara açmamakta hiçbir
sakınca görmemektedir" diyen Weems, bu iki yüzlülüğün de Hıristiyan dini ile
bağdaşmadığını vurguluyor.
Yazar, kitabında sadece dine eğilmekle de kalmıyor. ABD Kongresi kayıtlarında
yaptığı araştırmalar sonucunda ABD'li vergi mükelleflerinin Ermenistan'a son on
yıl içinde (1991-2001) 1,4 milyar ABD dolar yardım yaptığını buluyor ve isyan
bayrağı açıyor. "Bu saldırgan, kavgacı, indm yaptığını belirleyen işkenceci,
kindar, hırsız, yalancı ve dilenci Ermenistan'a benim vergi paralarım neden
verilmektedir?" diye soruyor. Bu paraları verenlerin hangi politikacilar olduğu
ve bunların Ermenilerden ne kadar mali destek aldığı konularını ABD gündemine
getirmek için bu kitaba dahil ettiğini belirtiyor.
"NAZİ ERMENİLERİNİN YAHUDİ KATLİAMINI KİTAPLAŞTIRACAÐIM"
Yazar Sam Weems, ikinci kitabı üzerine de çalışmalarını başlattığını ve burada
Ermenilerin, Nazi üniforması altında, İkinci Dünya Savaşı sırasında
katlettikleri Yahudileri belgeleyeceğini söylüyor. "Kitabımın kapağı çok müthiş
olacak..." diyen Sam Weems, Nazi-Ermenilerin üniformalarındaki omuz
apoletlerinden renkli bir kompozisyonu kapak yapacağını ifade ediyor. Yazar
Weems, bütün bu gerçekler dururken, Ermenilerin hiç de utanmadan, sıkılmadan,
ABD'nin başkenti Washington D.C. de milyonlarca dolarlık bir bina alıp içine
sözde "Soykırım Müzesi" kurmaya kalkmalarını Hıristiyanlık adına utanç verici
buluyor. "Bir soykırım müzesi kuracaklarsa, sergileyecekleri arasında Türkler de
olmalı... Yoksa kurdukları müze 'ırkçı nefret' müzesi olmaktan öte bir anlam
taşımaz" diyen yazar, bu kitabını 2003 Şubatı'nda piyasaya çıkarmayı
düşündüğünü, böylece Ermenilerin 24 Nisan yalanlarına karşı gerçekleri ortaya
sürmeyi amaçladığını söylüyor.
"SOYKIRIM İDDİALARINI BELGELERLE ÇÜRÜTECEÐİM"
2004 Şubatı'na yetiştirmeyi düşündüğü üçüncü kitabında ise, Ermeni soykırım
iddialarını çürüten, unutulmuş Amerikan devlet belgeleri arşivini gözler önüne
serecek. "Amiral Bristol, Yüzbaşı Niles ve bunun gibi birçok Amerikan subayı ve
resmi memurları, Anadolu'dan bir çok mektup ve rapor yolladılar. Bunlar
Ermenilerin tezlerini çürütüyor. Ama nedense hepsi Washington'daki
kütüphanelerde toz topluyor" diyen Weems, bu gerçeklerin Amerikan vatandaşları
tarafından bilinmesi halinde Ermenistan'ın "tarihin karanlıklarında kalan basit
bir dipnot" a indirgeneceğine inanıyor.
'ERMENİLERİN GERÇEK YÜZÜNÜ ANLATMAK BOYNUMUN BORCU"
Aynı kitabında "ırkçı akademisyenler" konusunu da işleyecek olan Weems, "Her
savaş, karşı tarafın ölülerini hesaba katmazsan soykırım olur. Bu görüşe bizim
1860-1865 arasındaki meşhur iç savaşımız da dahildir. Ermeni bursu ile yetişen
bazı sözde akademisyenler ve yine Ermeni parası ile geçinen bazı sözde holokost
akademisyenleri ve müzeler, Türk ölülerini hiç utanmadan yok sayarak olaya
soykırım süsü vermekte bir sakınca görmemektedirler. Bunların gerçek yüzlerinin
Amerikan toplumuna anlatılması, benim anladığımı Hristiyanlik ölçülerinde,
boynumun borcudur. İşim gerçekleri ortaya dökmektir" diyen Weems, Türk
toplumundan da kitap satışları konusunda yardım beklediğini söylüyor.