7 yılda tarımsal ürün ve girdi fiyatları

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • sak55
    Banned
    • 30-05-2008
    • 2059

    7 yılda tarımsal ürün ve girdi fiyatları

    İstihdamın halen %25'ini sağlayan Tarım sektörü, yaşanan kriz sürecinde, işsizliğe karşı bir nevi sigorta işlevi gördü.
    Sosyal riskleri önleyen tarım sektörü krizde işsizlerin sığınacağı bir liman oldu.
    7 yıllık AKP iktidarında tarımsal üretimde her alanda sıkıntı yaşandı.
    Üvey evlat muamelesi gören tarım, üretimden – finansmana çok ciddi sorunlarla baş başa bırakıldı.
    Bazı belli başlı ürünlerde 7 yıllık AKP iktidarındaki gelişmelere birlikte göz atalım;
    Türkiye Ziraatçılar Derneğinin yaptığı çalışma ve istatistiklerden de yararlanarak, Buğday – pamuk – ayçiçeği – şeker pancarı gibi temel bazı ürünlerdeki gelişmelere bakalım;
    Ürün (TL / Kg)
    2002
    2008
    Artış
    Buğday
    0,26
    0,50
    %92,3
    Ayçiçeği
    0,460
    0,765
    %66,3
    Pamuk
    0,800
    0,650
    - %18,75
    Şekerpancarı
    0,074
    0,108
    %45,9
    7 yıllık bu artış oranlarına karşın,
    A. nitrat gübre aynı sürede %184, üre %208, DAP %131, mazot %96 ve sulama ücretleri %190 oranında artış göstermiştir.
    7 yıllık sürede mazot – gübre – sulama gibi temel girdileri ortalama %150'nin üzerinde artan söz konusu ürünlerin fiyat artışları bunun çok aşağısında kalmıştır.
    - ürün parite karşılaştırmaları –
    • 2002 yılında 1 kg. pamukla 1 litre mazot alabilen üretici, 2008 yılında 4,3 kg. pamukla ancak 1 litre mazot alabilmiştir.
    • 1 dekar şekerpancarı alanını sulayabilmek için 2002 yılında 503 kg. şekerpancarı gerekirken, 2008 yılında 948 kg. şekerpancarı gerekmiştir.
    • 2002 yılında 1 kg. ayçiçeği ile 2 kg. üre gübresi alınabilirken, 2008 yılında 0,5 kg. üre gübresi alınabilmiştir.
    • 2002 yılında 1 kg. buğdayla 0,73 kg. DAP gübresi alınabilirken, 2008 yılında 1. kg. buğday ile 0,28 kg. DAP gübresi alınabilmiştir.
    Bu karşılaştırmaları arttırmak mümkün. Ancak tarımın içler acısı hali ortada.
    Dünyada nüfus artışı ve yaşanan kriz, gıdanın ve tarımsal üretimin önemini geleceğe de yönelik olarak bir kez daha ortaya koymuştur.
    “Borsa – faiz – döviz” üçgeninde kısır döngüye sokulan ekonominin biraz da gerçek üretime odaklanması gerekmiyor mu?
    Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin ve Türkiye Ziraatçılar Derneğinin dışında, milyonlarca çiftçi ve üretici ile ailelerinin sesine ve sorunlarına ekonomi yönetimi ve siyasi iktidarın kulak vermesi gerekmiyor mu?
İşlem Yapılıyor
X