Virüs Kılıfı

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • Sniper®
    Senior Member
    • 22-06-2005
    • 12987

    Virüs Kılıfı

    Nasıl kaplumbağanın kabuğu, balığın pulu, kuşların tüylü ve memelilerin ise kıllı derileri varsa,virüslerde de örtü vazifesini gören proteinden yapılmış koruyucu bir kılıf vardır. Bu kılıf tamamen kapalıdır ve geometrik yapılanma gösterir, içinde taşıdığı DNA veya RNA’yı korur. Çoğu virüste bu protein kılıfı olduğu halde bazılarında bulunmayabilir, bunlar sadece DNA’dan veya RNA’dan ibarettir ve viroid ismini alırlar.

    Ancak elektron mikroskobuyla görülebilen virüs, ağır silahlarla donatılmış bir uzay mekiği görünümündedir. Ve her an içine girip çoğalacağı bir hücre arar. Aradığı hücreyi bulduğunda ise muhteviyatını yani DNA veya RNA’yı bu hücreye boşaltır. DNA veya RNA hücre içerisinde süratle çoğalmaya başlar. Tabii yeni oluşan nükleik asidlere yeni koruyucu kılıflar da gereklidir. Proteinlerin biraraya gelerek yeni kılıflar oluşturması araştırmacıların bu konu üstünde yoğun çalışmalarına rağmen halen modern biyoloji ve kimyanın çözemediği bir soru olarak cevap bulmayı beklemektedir.

    Günümüzde biyologlar bu konuda yeni birtakım fikirler öne sürmekteler. Mesela; matematik metodlarıyla çalışmalarda birtakım basit kurallar çerçevesinde bu olayı açıklayabildiklerini öne sürüyorlar. Çok uzun zamandır sürdürülen bu çalışmaların gayesi virüs enfeksiyonlarının ilerlemesini önleyip hayat kurtarmaktır. Bunun için alışmalar “yeni virüs kılıfının oluşması nasıl önlenebilir?” sorusuna cevap arıyor. Bu araştırmalar aynı zamanda kabuk oluşumunun ne kadar hassas dengeye sahip olduğunu, ve tek bir basamağın engellenmesi halinde olayın nasıl darmadağınık bir hal aldığını göstermesi bakımından önemlidir.

    Virüslerin kılıflarının tesadüfleri reddedecek şekilde mükemmel bir plan göstermesi ve simetrik olması biyologların ilk dikkat çektikleri nokta oldu. İki basamaktan oluşan bir reaksiyon öne sürdüler. Önce beşgen ve altıgenler oluşturan protein molekülleri, birleşerek ikozahedron (yirmigen) yapıyı oluşturuyordu. Bu teori sonucu, oluşan bu kompleks yapı içinde proteinlerin adreslerini nasıl buldukları, kaybolmadan nasıl hareket edebildikleri, kurulmuş olar bu sistemin ne kadar muntazam ve olağanüstü olduğunu gösteriyordu. Ayrıca yapılan deneylerde ara basamağı oluşturacak olan beşgen ve altıgenler tesbit edilememişti. Hatta bazı araştırmalarda proteinden bir çatı kullanılarak yapının oluştuğu görüldü, yapılanma sona erince bu protein çatı da ortadan kalkıyordu.

    Biyologlar ve matematikçiler onbeş yıllık ortak bir çalışma sonucu bu yapılanma olayını bilgisayar ekranında üç boyutlu görüntülemeye çalıştılar. Matematikçiler sonuçta birtakım formüller öne sürerek bu bağlanma şekillerini açıklayabildiler. Neticede bu basit görünen olayın aslında çok karmaşık bir işlemler dizisi sonucu gerçekleşebileceği ortaya çıktı. Aynı kimyevi özelliklere sahip protein moleküllerinin o proteine özgü sayıda değişik şekil sergileyerek bağlanması gerektiği anlaşıldı. Mesela, P22 virüsü üzerinde yapılan çalışmalarda proteinlerin dört veya yedi değişik şekil gösterebileceği gözlemlendi. Proteinlerin bu şekillere nasıl girebildiği, gidecekleri yerleri nasıl bulabildiği sorusu ise daha hala anlaşılamamıştır.. P22 virüsü için yedi ayrı şekil ve yedi ayrı kural işlediği son çalışmalarda gösterilebildi. Ayrıca matematikçiler ve biyologların ortak çalışması sonucu bilinen klasik virüs kılıfı oluşumu modellerinin tersi modeller öne sürülmeye başlandı. Bilgisayar teknolojisi ile, açılanmada ve proteinler arası uzaklıklarda küçük değişikliklerin fark edilebildiği, ancak daha fazla değişiklikte kılıfın oluşumunda hasar meydana geldiği anlaşıldı. Ayrıca protein moleküllerinin tek tek bağlanmak yerine karışık sıra ile bağlandıkları, bazen yerlerinden ayrılıp tekrar bağlandıkları düşünüldü.

    Ayrıca protein bağlanması için oluşturulan çatının meydana gelmesi konusu eskiden beri karanlıkta idi. Son araştırmalar çatı proteini ile yapı taşı proteini arasındaki münasebeti de ortaya koymaktadır; bu çalışmaların sonucu olarak çatı proteinlerinin özel yapılanmaları tahmin edilebilmektedir.

    Biyologlar artık kılıfın oluşumunu durdurmak yerine, bozuk ve düzensiz bir kılıf oluşumuna yol açarak, kılıfın fonksiyon görmesini engellemeye çalışıyorlar. Bilgisayar teknolojisi yardımı ile de bunu başaracaklarına inanıyorlar. Şayet bu gayretlerinde hedefe ulaşabilirlerse bazı kanser çeşitlerinden, AIDS’e ve dudak uçuklarından gribe kadar birçok hastalığın tedavisi hususunda çok önemli bir mesafe almış olacaklar. Virüs kabuğunu bozacak ve yeni üreyen virüslerin kabuk yapısının bozulmasıyla üremelerinin önüne geçebilecek bir ilaçla “her hastalığın çaresinin bulunabileceği” günlere bir adım daha yaklaşılmış olacak.
İşlem Yapılıyor
X