Ağaçlar

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • Sniper®
    Senior Member
    • 22-06-2005
    • 12987

    Ağaçlar

    Ağacın kökleriyle toprağın biraz daha derinliğine dalarken, dallarıyla gökyüzüne doğru biraz daha yükselişi arasındaki fiziksel denge, insanın varoluşun güçlükleriyle başa çıkma savaşını çağrıştırıyor. Bir yanda güvenlik gereksinimi bir yanda özgürlük tutkusu. Dengeyi tutturmak ne çok çaba gerekiyor.” Ağacın ele alınmasının nedeni; kökleri ile mekana tutsak kalan ağacın tıpkı insanın dolarlı gibi dallarını gökyüzüne açması ve onunla bütünleşmesi onun var olma savaşını dile getiriyor. Ağaç kökleri ile tutsaktır ve özgürlüğünü dalları ile ifade eder. Doğa bir çok parçalanmalardan, birçok renk armonisinden oluşmuştur. Ağaç doğa düzleminin, durağanlığını bölen bir oluşumdur. Ağaç yapısı birebir işlenmemiştir. Hareketli bir mekan, leke değerleri ve doku değerleri düşünülerek ağaç biçiminin varlığı ön plana çıkarılmıştır. “Ressam doğayı düzeltir, onun gözü nesnenin genel görünüşünden rastlantısal çirkinlikleri, biçimsizlikleri ayırabilir. Onların formlarından orjinalinden daha mükemmel olan bir fikir çıkarabilir. İdeal güzeli yaratmak için sanatçı doğayı sıkı bir şekilde kontrol ederek yapıtını ortaya koyar.” Resimlerde doğa kalabalıktan ayrılıp sadeleşmiştir. Ağaç bulunduğu mekana tutsaktır. Ağacın kökleri ile yaşama bağlı olduğunu Michel Tournier şöyle belirtir; “Gaston Bachelard daha ileri gidiyor ve kökte yaşam ile ölümün şaşırtıcı bir bileşimini görüyordu, öyle ya, bir ölü gibi gömülüyor, ama güçlü ve gizli gelişimini sürdürmekten de geri kalmıyordu.” Kök ağacın görünmeyen bir yüzüdür, onun için resmin ilgi alanının dışında kalır. Devrim Erbil resimlerinde kökü görünür kılarken, renk olarak da yeşili seçmiştir. Kahverengi veya siyahı seçmemiştir. Yeşili kullanarak bir zıtlık oluşturmuştur. Bütün kompozisyonlar doku, lekelerin dağılımı ön-arka plan ilişkisi açık-koyu değerler, renklerin dağılımı düşünülerek hazırlanmıştır. Ağacı destekleyecek imgeler kullanılmıştır. “Renk, valör, ritm ve matiere gibi tesir yapacak plastik elemanları bir disiplin içinde yaşatmak, kompozisyon bilimidir.” “Düz ve desensiz bir kağıt parçasında, duygularımızı tutabilecek ve alaka uyandıracak bir pürüz yoktur. bu kağıdı, avucumuzda buruşturup açacak olursak, üzerinde alâkamızı çekebilecek hissi, hareketli çizgiler meydana geldiğini görürüz.” Hemen hemen her renk kullanılmış, rengin tılsımına değinilmiş, soğuk olan renkler yerini yer yer sıcak parıltıya bırakmıştır. Gerçek bir mekan kullanılmamıştır. “Bir alan üzerine düşen ışık dalgaları; kısmen, o nesne tarafından mas edilir (emilir), kısmen de aksettirilir. Bu realite bize, eşyanın kendi rengini tanıtır.” Renk resim sanatının süsleyici, sevdirici ve hoşa giden, ikinci temel elemanıdır. Renk ışık tarafından meydana getirildiğine göre; ışıksız renk olmadığı gibi, ışığın olmadığı yerde renk de yoktur. tabiatta ne tam siyah ne de tam beyaz vardır. Üç temel rengin kendi aralarında karışmalarından; sayısız ton ve nüans fark ve basamakları meydana gelir. Renk için söylenebilecek en önemli nokta; rengi “ton” olarak sürebilmektir. Sanayileşen, kentleşen bir ülkede insan yaşamı kadar bir ağacın da önemi olduğu düşünülmüştür. Ağacın dalarlının oluşturduğu ahenkli düzen ve sürekli yer yüzü ve gökyüzü ile özdeş olmaları, mekanda tutsak gökyüzünde özgür olabilmeleri bir özgürlük tutkusunu, umudu ve sevgiyi anlatmaktadır. Renk; resim sanatının ikinci derecede tesirli bir plastik elemanı olarak, duyguları harekete getirir. Nasıl ki çizgi; rengin yerini önceden belirten bir form elemanı ise, renk de; karışımlardan doğan armoni bilimiyle, sevgiyi çeşitli duyguları uyandırarak, heyecanlarımızı sembolize eder. Işığın kuvveti ne kadar fazla ise, rengin kuvveti de o kadar parlak ve sağlamdır. “Renklerin nötrlerle alâkalarından doğan koyu-açık farklarına-değerlerine –renklerin valörleri denir. Yani bir rengin “valör değeri” demek, içindeki siyah ve beyaz miktarı demektir.”
İşlem Yapılıyor
X