Özelleştirme;milli ekonomi içerisinde,kamunun rolünün asgariye indirilmesi veya tamamen
kaldırılmasıdır.Millileştirmenin tam tersidir.Bu anlamıyla özelleştirme sadece kamu kuruluşlarının elden çıkarılması değil,piyasanın tam anlamıyla serbest piyasa koşullarına uygun hale getirilmesi,devletin elini ekonomiden neredeyse tamamen çekmesidir.Dar anla-
mı ile ise,özelleştirme;sadece kamu iktisadi teşekküllerin mülkiyet ve yönetiminin özel
sektöre devredilmesi anllamına gelir.Bu tür özelleştirmeden bahsedilebilmesi için mülkiyet devri şarttır.KİT’lerin en az %51’lik hissenin özel sektöre devredilmesi gerekir.
Özelleştirmenin Amaçları:
1Ekonomik Amaçlar:
aVerimliliği ve etkinliği arttırma:kamu kuruluşlarının kar amacı gütmemesi,genel
olarak rekabetten uzak olması kuruluşun,ekonominin kıt kaynaklarını kullanması ise
ekonomideki verimliliği azaltmaktadır.
bPiyasa ekonomisini güçlendirmek: dünyada şuanda kabul gören ekonomik görüş,liberal
piyasa ekonomisidir.Piyasa ekonomisi globalleşmeyle birlikte hızla yayılmakta,dış ticarete
açık olan ülkeleri kendi kurallarına uymaya zorlamaktadır.Rekabet koşullarının düzeltilmesi
güçlü bir özel sektör,devletin ekonomiden elini çekmesi gibi politikalar serbest piyasa ekonomisinin öncelikli koşullarıdır.
cSermaye piyasasını geliştirmek: Sermaye piyasası derin ve sağlam olan ülkeler,krizden
çok daha rahat çıkabilmektedir.Sermayenin tabana yayılmasında en önemli araçlardan biri
olan sermaye piyasaları,liberal piyasa ekonomisinin en önemli faktörlerinden birini oluş-
turmaktadır.
dDöviz gelirlerini arttırmakİT’lerin yabancı şirketlere satılması,ül***e yapılan yatırımları arttırmakta, hazineye döviz girmesini saglamaktadır.
2Mali AmaçlarİT’lerin satılmasından elde edilen kaynaklarla,iç(vergi) ve dış(borç)
finansman kaynaklarına alternatif sağlanır.Ayrıca devlet bütçesi üzerindeki KİT finansman
yükü azalır.
aHazinenin KİT’lere sagladıgı mali desteğin asgariye indirilmesi
bDevlete gelir sağlamak
cYabancı sermayenin teşvik edilmesi
dModern teknoloji ve yönetim tekniklerinin cezbedilmesi
ÖZELLEŞTİRMENİN DEZAVANTAJLAR
*Bir işletmenin mülkiyet biçimi onun verimli olmasıyla doğrudan alakalı değildir.
Etkinlik açısından önemli olan piyasada rekabetçi koşulları oluşturmaktadır.Bunu
Yapabilmek içinde özellikle gelişmekte olan ülkelerde devlet işletmeciliği ile önem-
li hatta kaçınılmaz olabilir.
*Güçlü uluslar arası sermayenin de dayatmasıyla Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde
girişilen özel uygulamaları tüketici ve çalışanlarında haklarına karşı ciddi bir saldırı
niteliği taşır.
*Özelleştirmeyle monopolleşme derecesi arttığı taktirde,tüketicilerde daha yüksek
fiyatlarla karşı karşıya gelecektir.
*Kalkınma aşamasında bir ekonomi olan Türkiye,belirli sektör ve düzeylerde planlama
ihtiyacı içerisindedir.Devlet işletmeciliği planlama sürecinin en önemli uygulama ara-
cıdır.Planlama kavramının yerleşmesi ve planın uygulanabilmesini sağlamak için dev-
let işletmeciliğine ihtiyaç vardır.
*Özelleştirme ile kamu kesimindeki güçlü üretim araçlarının az sayıda sermayedar
çevresine devredilmesi bu araçlar üzerinde söz hakkı devredilmiş demektir.Bu durum toplumun ekonomik geleceğine ait söz hakkının dar bir çerçeveye terk edilmiş olması
sonucunu doğurur.
*Özelleştirmenin içeriği kadar hangi ortamda yapıldığı da önemlidir.Dış ve iç koşulların ağır dayatmasıyla yapılan özelleştirme bir yandan ülkede kaynak dağılımını
bozarken,diğer yandan da ülke dışına kaynak aktarmaktadır.
*Özelleştirme sonucu kamu açıkları kısa dönem için küçülebilir ve enflasyon denet-
lenebilir. Bu olumlu gözüken sonuçlar kitlesel işsizlik,fakirleşme ve toplumsal huzur-
suzluklar da yaratabilir.
IMF VE DÜNYA BAMKASININ ETKİLERİ
Gelişmiş ülkelerde özelleştirmenin en önemli nedenleri serbest piyasa ekonomisi
Modelini uygulayarak piyasa ekonomisine işlerlik kazandırmaktadır.Fakat az geliş-
miş ülkelere bakıldığında durum biraz değişiktir.AGÜ’lerde özelleştirme çalışmaları
daha çok zorlama sonucu ortaya çıkmaktadır.Özelleştirmenin yapılmasını teşvik
eden ve zorlayan kuruluşların başında Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası
gelmektedir.
IMF ve Dünya Bankası tarafından AGÜ sanayileşme stratejisi sunulmuş ve bu ülkelere
piyasa ekonomisinin avantajları;liberalleşmesi ve istikrar gereksiniminin önemi anlatıla-
rak özelleştirmenin bu düzenlemelerin bir parçası olduğu gösterilmiştir.IMF ve Dunya
Bankasının sunduğu istikrar programlarında özel sektör girişimleri büyüme ve kalkın-
manın gerekçesi olarak gösterilmiş ve devleti altyapı yatırımları dışında ekonomiye
yatırımlarda bulunmaması ve kamu girişimlerinin satılması önerilmiştir.
Dış ödemeler bilançosu ve devletbütçesi açıkları arttıkça bu iki kuruluşun özelleştir-
me yapmayı destekleme gücü de artmaktadır.Dünya Bankası tarafından gelişmekte
olan ülkelere çeşitli krediler verilmektedir.Bu kredilerin yarısı;kamu kurulşlarında
yapılacak iyileştirmeler karşılığında,diğer yarısı KİT’lerin özelleştirilmesi,kamu
harcamalarının kısılması,kamu hizmetlerinin serbestleşmesi gibi koşulların yerine
getirilmesi karşılığında verilmektedir.
ÖZELLEŞTİRME YÖNTEMLERİ
1DAR ANLAMDA ÖZELLEŞTİRME YÖNTEMİ(Mülkiyet Devri)
aDirek Satış Yöntemi
bHisse Senedi Satış yoluyla satış yöntemi
A-Yurtiçi sermaye Piyasası Kanalıyla Hisse senedi satışı
i)1.el piyasasında hisse senedi satışı
ii)2.el piyasasında hisse senedi satışı
iii)Hisse senetlerinin aracı kurumlara veya aracı kurumlar eliyle satışı
B-Yurtiçi Sermaye Piyasası Kanalıyla Hisse senedi satışı
2GENİŞ ANLAMDA ÖZELLEŞTİRME YÖNTEMLERİ
1Finansal Kiralama
2Yönetim Devri Yöntemi
3Ortak Girişim Yöntemi
4İhale Yöntemi
5İmtiyaz Yöntemi
6Yasal-Kurumsal Serbestleşme Yöntemi
7Tüketiciye yardım
1DAR ANLAMDA ÖZELLEŞTİRMEzelleştirme denince ilk akla gelen,kamu
mülkiyetinin satışı,uygulamada 2 şekilde görülmektedir.Birincisi kamu aktiflerinin
tamamının veya bir kısmının blok satışıdır.İkincisi ise kamu kuruluşlarının özkaynak-
larının hisse senedi ihracı yoluyla özel kişi veya kurumlara devridir.Birincisine direk
satış yöntemi,diğerine hisse senedi satış yöntemi denmektedir.
aDirek satış yöntemiamu girişimlerinin aktiflerinin kısmen veya tamamen
satışı sözkonusudur.Bu yöntemde kamu iktisadi girişiminin tüm aktiflerinin özel
kişi veya kurumlara devredilmesi halinde bütün özelleştirme,aktiflerinin bir kısmının
devri halinde ise kısmi özelleştirme sözkonusudur.
Direk satış yönteminin uygulanabilmesi için işletmelerin mali performansları-
nın iyi olması,gerek sermaye gerekse aktifler yönünden çok büyük olmaması gerekli-
dir. Özellikle bütün özelleştirme halinde özel kesimin çok büyük sermayeye sahip
kamu iktisadi girişimlerini satın alması oldukça zordur.Bu nedenle direkt satış
yöntemi düşünülürken özel kesimin satınalma imkanları da dikkate alınmalı,gerekirse
birkaç firmaya veya bir konsorsiyima satış yapılmalıdır.Bu yöntem daha hızlı uygulanabilmesi ve değerlemenin daha kolay yapılabilmesi nedeniyle diğer yöntemler tercih
edilebilir.Ancak bunun en önemli dezavantajı ,hisse senetlerinin satışı sözkonusu
olmadığından dar anlamda devlet malvarlığının satışı ile sınırlı kalması ve özelleş-
tirmeden beklenen diğer yararları(sermaye piyasasının gelişmesi,sermaye mülkiyetinin
tabana yayılması,küçük tasarrufların hisse senetlerine yönelmesi gibi)saglamaktan
uzak bulunmasıdır.
bHisse Senedi satışı Yoluyla Satış Yöntemizelleştirmede genellikle hisse senedi
satış yöntemi uygulanır.Bu yöntemde,kamu iktisadi girişimlerinin özkaynakları tama-
men veya kısmen özel kişi yada kurumlara hisse senetleri vasıtasıyla devri sözkonusu-
dur.Hisse senedi satış yoluyla özelleştirme ancak sermayesi paylara bölünmüş sermaye
şirketlerinde sözkonusudur.Özelleştirmeye en uygun şirket anonim şirkettir.Çünkü ano-
nim şirketlerde hisse devri ,limited şirketler ve hisseli komandit şirketlere oranla daha
kolaydır.Diğer yandan uygulamada bu yöntemin başarısı halkın hisse senetleri konusun-
da bilinçlendirilmesine bağlıdır.
Hisse senedi satış yöntemi,hisse senetleri yurt içnde ve yurt dışında satılabilir.Yurt
İçinde,hisse senetleri başlıca birinci ve ikinci el piyasasında aracı kurumlara veya aracı
Kurum vasıtasıyla satılabilir.
2GENİŞ ANLAMDA ÖZELLEŞTİRME YÖNTEMLERİ
1Finansal Kiralamaelirli bir süre içim kiralayan ve kiracı arasında düzenlenen
üretici kiracı tarafından seçilip,kiralayanca satın alınan malın mülkiyeti kiralayanda,
kullanımı ise kiracıda olan bir anlasmadır.Kiralanan malın kullanımı belirli bir kira
karşılığında belli bir süre kiracıya bırakılmaktadır.
2Yönetim Devri Yöntemiu yöntem finansal kiralamada olduğu gibi bir mülkiyet
devrini öngörmektedir.Yönetim devri,devlete ait bir işletmenin yönetim hakkının ve Denetiminin bir ücret karşılığında belirli bir süre için özel bir firmaya devredilmesidir.
Bu uygulama,şirkete yabancı firmanın demeyimlerinden,teknolojik ve yönetsel birikimindem yararlanma imkanı vermektedir.
3İhale Yöntemiu yöntemde kamusal mal ve hizmetlerin arzı,yapılan bir ihale
ile özel kesime devredilmektedir.Sözleşme yapılacak özel kiş veya kurumlar ihale
ile belirlendiğinden,sözleşmede sağlanacak tasarrufun en üst düzeye çıkması büyük
bir olasılıktır.Sözlşme yöntemi özellkle belediye hizmetlerinde yaygın olarak uygulan-
maktadır.
4İmtiyaz Yöntemizellikle dogal tekel sözkonusu olan üretim faliyetlerinde
uygulanan bir yöntemdir.Doğal tekelin söz konusu olduğu üretim alanları bir sözleşme
ile özel kesime devredilmektedir.Diğer bir deyişle;mevcut doğal tekel ,kamudan piyasa
ekonomisine geçmektedirBurada önemli olan nokta;pazarlık sürecidir.Yapılacak Pazarlık sonucunda imtiyaz,sözleşmede nitelikleri belirlenen mal ve hizmeti en düşük bedelle
piyasaya sunmayı kabul eden firmaya verilmelidir.
5Yasal-Kurumsal Serbestleşme Yöntemizelleştirme benzer kavramlardan biri yasal
kurumsal serbestleşmedir.Kamu ekonomisi sınırlarını daraltmaya yönelik bir iktisat politikası aracıdır.Temel amacı;sektörde rekabetin canlandırılmasıdır.
6Tüketiciye Yardımzelleştirmenin bir diğer yöntemi de tüketicilere mal ve hizmet
satın alımı için yapılan parasal yardımlardır.Burada devlet kişilere kamu hizmetini
bizzat sunmak yerine,sunulacak hizmetin karşılayabilmelerine olanak vermektedir
kaldırılmasıdır.Millileştirmenin tam tersidir.Bu anlamıyla özelleştirme sadece kamu kuruluşlarının elden çıkarılması değil,piyasanın tam anlamıyla serbest piyasa koşullarına uygun hale getirilmesi,devletin elini ekonomiden neredeyse tamamen çekmesidir.Dar anla-
mı ile ise,özelleştirme;sadece kamu iktisadi teşekküllerin mülkiyet ve yönetiminin özel
sektöre devredilmesi anllamına gelir.Bu tür özelleştirmeden bahsedilebilmesi için mülkiyet devri şarttır.KİT’lerin en az %51’lik hissenin özel sektöre devredilmesi gerekir.
Özelleştirmenin Amaçları:
1Ekonomik Amaçlar:
aVerimliliği ve etkinliği arttırma:kamu kuruluşlarının kar amacı gütmemesi,genel
olarak rekabetten uzak olması kuruluşun,ekonominin kıt kaynaklarını kullanması ise
ekonomideki verimliliği azaltmaktadır.
bPiyasa ekonomisini güçlendirmek: dünyada şuanda kabul gören ekonomik görüş,liberal
piyasa ekonomisidir.Piyasa ekonomisi globalleşmeyle birlikte hızla yayılmakta,dış ticarete
açık olan ülkeleri kendi kurallarına uymaya zorlamaktadır.Rekabet koşullarının düzeltilmesi
güçlü bir özel sektör,devletin ekonomiden elini çekmesi gibi politikalar serbest piyasa ekonomisinin öncelikli koşullarıdır.
cSermaye piyasasını geliştirmek: Sermaye piyasası derin ve sağlam olan ülkeler,krizden
çok daha rahat çıkabilmektedir.Sermayenin tabana yayılmasında en önemli araçlardan biri
olan sermaye piyasaları,liberal piyasa ekonomisinin en önemli faktörlerinden birini oluş-
turmaktadır.
dDöviz gelirlerini arttırmakİT’lerin yabancı şirketlere satılması,ül***e yapılan yatırımları arttırmakta, hazineye döviz girmesini saglamaktadır.
2Mali AmaçlarİT’lerin satılmasından elde edilen kaynaklarla,iç(vergi) ve dış(borç)
finansman kaynaklarına alternatif sağlanır.Ayrıca devlet bütçesi üzerindeki KİT finansman
yükü azalır.
aHazinenin KİT’lere sagladıgı mali desteğin asgariye indirilmesi
bDevlete gelir sağlamak
cYabancı sermayenin teşvik edilmesi
dModern teknoloji ve yönetim tekniklerinin cezbedilmesi
ÖZELLEŞTİRMENİN DEZAVANTAJLAR
*Bir işletmenin mülkiyet biçimi onun verimli olmasıyla doğrudan alakalı değildir.
Etkinlik açısından önemli olan piyasada rekabetçi koşulları oluşturmaktadır.Bunu
Yapabilmek içinde özellikle gelişmekte olan ülkelerde devlet işletmeciliği ile önem-
li hatta kaçınılmaz olabilir.
*Güçlü uluslar arası sermayenin de dayatmasıyla Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde
girişilen özel uygulamaları tüketici ve çalışanlarında haklarına karşı ciddi bir saldırı
niteliği taşır.
*Özelleştirmeyle monopolleşme derecesi arttığı taktirde,tüketicilerde daha yüksek
fiyatlarla karşı karşıya gelecektir.
*Kalkınma aşamasında bir ekonomi olan Türkiye,belirli sektör ve düzeylerde planlama
ihtiyacı içerisindedir.Devlet işletmeciliği planlama sürecinin en önemli uygulama ara-
cıdır.Planlama kavramının yerleşmesi ve planın uygulanabilmesini sağlamak için dev-
let işletmeciliğine ihtiyaç vardır.
*Özelleştirme ile kamu kesimindeki güçlü üretim araçlarının az sayıda sermayedar
çevresine devredilmesi bu araçlar üzerinde söz hakkı devredilmiş demektir.Bu durum toplumun ekonomik geleceğine ait söz hakkının dar bir çerçeveye terk edilmiş olması
sonucunu doğurur.
*Özelleştirmenin içeriği kadar hangi ortamda yapıldığı da önemlidir.Dış ve iç koşulların ağır dayatmasıyla yapılan özelleştirme bir yandan ülkede kaynak dağılımını
bozarken,diğer yandan da ülke dışına kaynak aktarmaktadır.
*Özelleştirme sonucu kamu açıkları kısa dönem için küçülebilir ve enflasyon denet-
lenebilir. Bu olumlu gözüken sonuçlar kitlesel işsizlik,fakirleşme ve toplumsal huzur-
suzluklar da yaratabilir.
IMF VE DÜNYA BAMKASININ ETKİLERİ
Gelişmiş ülkelerde özelleştirmenin en önemli nedenleri serbest piyasa ekonomisi
Modelini uygulayarak piyasa ekonomisine işlerlik kazandırmaktadır.Fakat az geliş-
miş ülkelere bakıldığında durum biraz değişiktir.AGÜ’lerde özelleştirme çalışmaları
daha çok zorlama sonucu ortaya çıkmaktadır.Özelleştirmenin yapılmasını teşvik
eden ve zorlayan kuruluşların başında Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası
gelmektedir.
IMF ve Dünya Bankası tarafından AGÜ sanayileşme stratejisi sunulmuş ve bu ülkelere
piyasa ekonomisinin avantajları;liberalleşmesi ve istikrar gereksiniminin önemi anlatıla-
rak özelleştirmenin bu düzenlemelerin bir parçası olduğu gösterilmiştir.IMF ve Dunya
Bankasının sunduğu istikrar programlarında özel sektör girişimleri büyüme ve kalkın-
manın gerekçesi olarak gösterilmiş ve devleti altyapı yatırımları dışında ekonomiye
yatırımlarda bulunmaması ve kamu girişimlerinin satılması önerilmiştir.
Dış ödemeler bilançosu ve devletbütçesi açıkları arttıkça bu iki kuruluşun özelleştir-
me yapmayı destekleme gücü de artmaktadır.Dünya Bankası tarafından gelişmekte
olan ülkelere çeşitli krediler verilmektedir.Bu kredilerin yarısı;kamu kurulşlarında
yapılacak iyileştirmeler karşılığında,diğer yarısı KİT’lerin özelleştirilmesi,kamu
harcamalarının kısılması,kamu hizmetlerinin serbestleşmesi gibi koşulların yerine
getirilmesi karşılığında verilmektedir.
ÖZELLEŞTİRME YÖNTEMLERİ
1DAR ANLAMDA ÖZELLEŞTİRME YÖNTEMİ(Mülkiyet Devri)
aDirek Satış Yöntemi
bHisse Senedi Satış yoluyla satış yöntemi
A-Yurtiçi sermaye Piyasası Kanalıyla Hisse senedi satışı
i)1.el piyasasında hisse senedi satışı
ii)2.el piyasasında hisse senedi satışı
iii)Hisse senetlerinin aracı kurumlara veya aracı kurumlar eliyle satışı
B-Yurtiçi Sermaye Piyasası Kanalıyla Hisse senedi satışı
2GENİŞ ANLAMDA ÖZELLEŞTİRME YÖNTEMLERİ
1Finansal Kiralama
2Yönetim Devri Yöntemi
3Ortak Girişim Yöntemi
4İhale Yöntemi
5İmtiyaz Yöntemi
6Yasal-Kurumsal Serbestleşme Yöntemi
7Tüketiciye yardım
1DAR ANLAMDA ÖZELLEŞTİRMEzelleştirme denince ilk akla gelen,kamu
mülkiyetinin satışı,uygulamada 2 şekilde görülmektedir.Birincisi kamu aktiflerinin
tamamının veya bir kısmının blok satışıdır.İkincisi ise kamu kuruluşlarının özkaynak-
larının hisse senedi ihracı yoluyla özel kişi veya kurumlara devridir.Birincisine direk
satış yöntemi,diğerine hisse senedi satış yöntemi denmektedir.
aDirek satış yöntemiamu girişimlerinin aktiflerinin kısmen veya tamamen
satışı sözkonusudur.Bu yöntemde kamu iktisadi girişiminin tüm aktiflerinin özel
kişi veya kurumlara devredilmesi halinde bütün özelleştirme,aktiflerinin bir kısmının
devri halinde ise kısmi özelleştirme sözkonusudur.
Direk satış yönteminin uygulanabilmesi için işletmelerin mali performansları-
nın iyi olması,gerek sermaye gerekse aktifler yönünden çok büyük olmaması gerekli-
dir. Özellikle bütün özelleştirme halinde özel kesimin çok büyük sermayeye sahip
kamu iktisadi girişimlerini satın alması oldukça zordur.Bu nedenle direkt satış
yöntemi düşünülürken özel kesimin satınalma imkanları da dikkate alınmalı,gerekirse
birkaç firmaya veya bir konsorsiyima satış yapılmalıdır.Bu yöntem daha hızlı uygulanabilmesi ve değerlemenin daha kolay yapılabilmesi nedeniyle diğer yöntemler tercih
edilebilir.Ancak bunun en önemli dezavantajı ,hisse senetlerinin satışı sözkonusu
olmadığından dar anlamda devlet malvarlığının satışı ile sınırlı kalması ve özelleş-
tirmeden beklenen diğer yararları(sermaye piyasasının gelişmesi,sermaye mülkiyetinin
tabana yayılması,küçük tasarrufların hisse senetlerine yönelmesi gibi)saglamaktan
uzak bulunmasıdır.
bHisse Senedi satışı Yoluyla Satış Yöntemizelleştirmede genellikle hisse senedi
satış yöntemi uygulanır.Bu yöntemde,kamu iktisadi girişimlerinin özkaynakları tama-
men veya kısmen özel kişi yada kurumlara hisse senetleri vasıtasıyla devri sözkonusu-
dur.Hisse senedi satış yoluyla özelleştirme ancak sermayesi paylara bölünmüş sermaye
şirketlerinde sözkonusudur.Özelleştirmeye en uygun şirket anonim şirkettir.Çünkü ano-
nim şirketlerde hisse devri ,limited şirketler ve hisseli komandit şirketlere oranla daha
kolaydır.Diğer yandan uygulamada bu yöntemin başarısı halkın hisse senetleri konusun-
da bilinçlendirilmesine bağlıdır.
Hisse senedi satış yöntemi,hisse senetleri yurt içnde ve yurt dışında satılabilir.Yurt
İçinde,hisse senetleri başlıca birinci ve ikinci el piyasasında aracı kurumlara veya aracı
Kurum vasıtasıyla satılabilir.
2GENİŞ ANLAMDA ÖZELLEŞTİRME YÖNTEMLERİ
1Finansal Kiralamaelirli bir süre içim kiralayan ve kiracı arasında düzenlenen
üretici kiracı tarafından seçilip,kiralayanca satın alınan malın mülkiyeti kiralayanda,
kullanımı ise kiracıda olan bir anlasmadır.Kiralanan malın kullanımı belirli bir kira
karşılığında belli bir süre kiracıya bırakılmaktadır.
2Yönetim Devri Yöntemiu yöntem finansal kiralamada olduğu gibi bir mülkiyet
devrini öngörmektedir.Yönetim devri,devlete ait bir işletmenin yönetim hakkının ve Denetiminin bir ücret karşılığında belirli bir süre için özel bir firmaya devredilmesidir.
Bu uygulama,şirkete yabancı firmanın demeyimlerinden,teknolojik ve yönetsel birikimindem yararlanma imkanı vermektedir.
3İhale Yöntemiu yöntemde kamusal mal ve hizmetlerin arzı,yapılan bir ihale
ile özel kesime devredilmektedir.Sözleşme yapılacak özel kiş veya kurumlar ihale
ile belirlendiğinden,sözleşmede sağlanacak tasarrufun en üst düzeye çıkması büyük
bir olasılıktır.Sözlşme yöntemi özellkle belediye hizmetlerinde yaygın olarak uygulan-
maktadır.
4İmtiyaz Yöntemizellikle dogal tekel sözkonusu olan üretim faliyetlerinde
uygulanan bir yöntemdir.Doğal tekelin söz konusu olduğu üretim alanları bir sözleşme
ile özel kesime devredilmektedir.Diğer bir deyişle;mevcut doğal tekel ,kamudan piyasa
ekonomisine geçmektedirBurada önemli olan nokta;pazarlık sürecidir.Yapılacak Pazarlık sonucunda imtiyaz,sözleşmede nitelikleri belirlenen mal ve hizmeti en düşük bedelle
piyasaya sunmayı kabul eden firmaya verilmelidir.
5Yasal-Kurumsal Serbestleşme Yöntemizelleştirme benzer kavramlardan biri yasal
kurumsal serbestleşmedir.Kamu ekonomisi sınırlarını daraltmaya yönelik bir iktisat politikası aracıdır.Temel amacı;sektörde rekabetin canlandırılmasıdır.
6Tüketiciye Yardımzelleştirmenin bir diğer yöntemi de tüketicilere mal ve hizmet
satın alımı için yapılan parasal yardımlardır.Burada devlet kişilere kamu hizmetini
bizzat sunmak yerine,sunulacak hizmetin karşılayabilmelerine olanak vermektedir