Ökültizm Nedir?

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • Sniper®
    Senior Member
    • 22-06-2005
    • 12987

    Ökültizm Nedir?

    Sözlü, yazılı vasıtalarla tarihin derinliklerinden günümüze dek ulaşmış -halen de farklı kimliklerde uygulanmakta olan- okült bilimler, gizem örtüsü altında pek çok toplumları etkilemiştir. Esasında günümüz biliminin de temellerini oluşturan okültist uygulamalar, 20. yüzyılın pozitivist ve materyalist görüşlerine rağmen günümüzde hemen tüm ileri seviyeli bilim adamlarının (özellikle fizikçilerin) ilgi odağı haline gelmiştir.
    Okültizm, spiritüalizm, metapsişik ve ezoterik nitelikteki tüm manevi ekoller esas olarak şu ilkede bütünleşirler:
    "Görünen, görünmeyenin tezahürüdür." Her şeyin kökenindeki temel hakikat budur. Bu ilkeden hareketle "görünen"den yola çıkarak, "görünmeyen" esas güce, ana sebebe doğru uzanmaya çalışmaktadırlar.
    Eflatun'un "idea"ları, Jung'un "arşetip"leri ve daha pek çokları bu görünmeyen ilkeleri ifade etmektedirler.
    İnsanlık var oldu olalı eşyanın gerçek mahiyeti ve özü hakkında bir bilgiye, bir esasa ulaşabilmek için çabalayıp durmuştur. Aynı zamanda kendi hakkında da aynı arayışı sürdürmüştür. Çünki insan da bedeni itibarıyla eşyalar alemine dahil bir varlıktır.
    Ancak insanda bir başka yön mevcuttur ki, bu, eşyanın geçici süreçlerine tabi olmayıp ona hakim olan şuur sahibi bir varlık olmasıdır. İşte bu varlığa "ruh" ismi verilmiştir. Maddeyi kullanan, onu yeniden şekillendiren, dağıtan, toplayan ve canlılığı meydana getiren Ruh'un şuurlu etkisidir.
    Eskilerin "beka" dedikleri süreklilik, nihai kozmik güç olan ruh enerjisi ile mümkün olabilmektedir.
    İşte bu yüzden "insan, eşyanın mahiyetini arıyorum derken, kendi gerçeği ile yüz yüze gelecektir".
    Temel hakikatler hiçbir zaman değişmemiştir ve değişmeyecektir. Nasıl ki henüz yeni keşfedebildiğimiz pek çok şey potansiyel olarak her zaman mevcutsa, keşfedeceklerimiz için de aynı şey geçerlidir.
    Öyleyse değişen nedir? Değişen ve gelişen insanın şuurudur, nüfuz edebilme yeteneğidir. Bu geliştikçe önümüzde yeni yeni imkanlar açılmakta ve ufkumuz, genişlediği oranda bizden uzaklaşarak kaybolmaktadır.
    Bu durumda insanın ebedi faaliyeti, bilgi, bilgi uygulaması ve yeniden bilgi olacaktır.

    Bu bilgilerin derlenmesinde yararlanılan başlıca kaynak, okültizmin Balzac'ı olarak da nitelenen büyük araştırmacı, Fransız okültisti Papus'ün eserleridir. Papus'ün asıl adı Dr. Gerard Encausse'dir ve eserlerinde bu takma adı kullanmıştır. Kendisi 1865-1916 yılları arasında yaşamış, bu konuda insanlığa çok yararlı eserler bırakmıştır.
    Bu uygulama ve bilgileri daha başka isimler altında her devirde bulabilmek mümkündür. Ancak biz, kitapta bu bağlantılardan ziyade okültizmin kendi terminolojisi ve bilgi sistemi içerisinde kalmayı tercih ettik.
    Sadece bir iki noktayı, kitabın sonuna eklediğimiz "Açıklayıcı Notlar"la pekiştirmek istedik.
    Elinizdeki bu ikinci baskıda, Papus'ün "Reenkarnasyon" adlı eserinden özetlediğimiz bir bölümü de, Reenkarnasyon konusuna okült bir bakış açısı sağlaması bakımından kitabımıza ekledik.
    Bu mütevazı çalışmanın çok daha geniş araştırmalar için teşvik edici olmasını umarız.

    Okültizmin temel prensiplerini ve uygulamalarını incelemeden önce, bu bilgilerin kaynaklarını ve bunların nasıl bir eğitim sistemi içerisinde nesilden nesile aktarıldığını kısaca gözden geçirmek yararlı olacaktır.

    İnisiyasyon ve Ezoterizm
    İnisiyasyon kelimesi, kök olarak Latince "initiatio"dan gelir. Fransızca'da ve İngilizce'de "initiation" olarak geçer. Osmanlıca karşılığı "tedris, irşat"; Türkçe anlamı ise "öğretme, doğru yolu gösterme" şeklindedir.
    İnsanlık tarihi boyunca oluşmuş birtakım eski gelenekler vardır. Bunlar, genellikle ezoterik (içrek, gizli) yapıdadırlar. İnisiyasyon; bu ezoterik bilgilerin, bunları öğrenmeye talip olanlara, yani "inisiye"lere, "inisiyatör"ler tarafından birtakım özel şartlara bağlı olmak kaydıyla aktarıldığı merkezlerdeki eğitim biçimidir.
    Bu eğitimin ezoterik olması, bilinenlerin herkese açıklanmamasını gerektirmektedir. Pek çok şeyler gizli tutulur, herkese söylenmez. Bunlar ancak bu eğitimi alabilmeye layık olan sınırlı sayıda kişiye (inisiyeler) açıklanır. Bu, ana prensiplerden biridir. İnisiyasyon, sadece bazı sırların öğretilmesinde izlenen yöntemlerden, merasimlerden ibaret değildir. İnisiyatör, inisiyeyi gayet kontrollü bir şekilde yetiştirir. Ona belirli uygulamaları yaptırır, birtakım imtihanlardan geçirir. Kişilerin bu imtihanlar sırasında yaşamış oldukları haletler de, inisiyasyonu meydana getirmektedir.
    İnisiyatik öğretilerde temel olarak üç esas konu vardır: Tanrı, İnsan, Doğa.
    Diğer tüm konular bunlar arasındaki ilişkilerin derecelerinin ve niteliklerinin araştırılmasıdır.

    Ezoterizm Nedir?
    Ezoterizmin Osmanlıca karşılığı "Batınilik"tir. Batın; iç yüz, içteki anlamındadır. Bunun Türkçe karşılığı "içreklik" sözcüğüdür. "Ezoterik", "içrek" demektir. Bu sözcük "içte kalan, saklı" anlamına gelir.
    "Ezoterik bilgiler" denildiği zaman, herkese açıklanmayan, ancak belli eğitimlerden geçip o bilgileri almaya hak kazanmış kişilere verilen bilgiler kastedilmektedir.
    Ezoterizm ile inisiyasyon arasındaki ilişkiye gelecek olursak şunları söyleyebiliriz: İnisiyasyon, ezoterik bilgilerin bir mürşit (yol gösterici) tarafından müritlere (öğrencilere) belirli bir program dahilinde aktarılıp uygulatılmasıdır. Bu inisiyasyonu hakkıyla tamamlayabilen müritler de daha sonra mürşit olacaklardır.
    Şimdi bir de ezoterizmin tersi olan "egzoterizm" kavramını ve konumuzla bağlantısını ele alalım. Egzoterizmin Türkçe karşılığı "dışrak", Osmanlıca karşılığı ise "harici"dir. Egzoterik bilgiler, inisiyasyonların herkesçe bilinebilen, sıradan başlangıç bilgileri olmaktadır. Zaten tüm inisiyasyonlarda öğrenci, eğitime önce "egzoterik" bilgilerle başlayıp, zaman içerisinde göstermiş olduğu samimi çabalarına göre yükselerek daha derin, ezoterik bilgileri almaya hak kazanırdı.
    Bu yüzden pek çok tarikatlarda kişiler, harici ve batıni olarak ikiye ayrılmaktadırlar. Yani dışrak ve içrek. Batıni olanlar, hakikati daha yakından sezip kavramış olanlardır. Harici olanlar ise, henüz o hakikate temas etmemiş, ama onu elde etme yolunda çalışanlardan oluşur. Bu öğrenim şekli yaşamın hemen hemen tüm alanlarında karşımıza çıkar. Bu ayrım, anlayış farklılıklarından doğmaktadır. Herkesin zihin seviyesi ve anlayış yeteneği farklı olduğundan, ezoterik bilgiler ancak onları anlayıp insanlığın hayrına kullanabilecek kişilere verilmekteydi.
    İçinde yaşadığımız çağda artık elbette böyle bir durum söz konusu değildir. Eski zamanlarda mabetlerde büyük bir gizlilikle öğretilen ezoterik ve okült bilgiler, artık herkesin ulaşabileceği kitapların sayfalarında yer almaktadır. Çünki insanlığın ortalama seviyesi o devirlere göre çok yükselmiştir
İşlem Yapılıyor
X