Tweet
Antalya Barosu, Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi ve Yerel Yönetim Araştırma Yardım ve Eğitim Derneği (YAYED) Antalya Şubesi'nin ortaklaşa düzenlediği ''GDO'ların Tarım, Sağlık Üzerine Etkileri ve Yönetsel Yasal Sorunlar Paneli'', Atatürk Kültür Merkezi'nde yapıldı.
Antalya Barosu Başkanı Avukat Zafer Köken'in açılış konuşmasından sonra panelin yöneticisi Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Vahap Tuncer, üç kuruluş tarafından ortaklaşa düzenlenen ve insan sağlığını yakından ilgilendiren toplantıyı izlemeye gelenlerin sayısının az olmasından dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Panelde konuşan Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Özkaya, Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO), tür barajı olgusunu ortadan kaldırdığını bildirdi.
Prof. Dr. Özkaya, insan ile şempanze genlerinin yüzde 99 oranında aynı, ancak dizilişlerinin farklı olduğunu belirterek, ''Ama o bir gen ve diziliş farkı yapıyı değiştiriyor'' dedi.
Duyarlı bilim adamlarının GDO'lu ürün üretiminin durdurulmasını, ancak GDO araştırmalarının sürdürülmesini istediğini kaydeden Prof. Dr. Özkaya, GDO'lu ürünleri, tohum ve tarım ilacı üreten büyük şirketlerin dünyaya empoze ettiğini iddia etti.
Prof. Dr. Özkaya, büyük şirketler için insan sağlığı ve çevrenin önemli olmadığını, onların tek amaçlarının kar elde etmek olduğunu öne sürdü.
''Büyük işletmeler işçiyi değil, ilacı seviyor'' diyen Prof. Dr. Tayfun Özkaya, büyük tarım işletmelerinin GDO'lu ürünlerden normal ürünlere kıyasla daha fazla verim almadıklarını, ancak işçi çalıştırmak istemedikleri için bu yola girdiklerini savundu.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Osman Karababa da GDO'ların bazı kanser türlerine yol açtığından şüphelenilmesinin yanı sıra antibiyotiğe de direnç geliştirdiğini bildirdi.
Prof. Dr. Karababa, Macaristan'daki Rowett Enstitüsü'nde görevli bilim adamı Arpad Pusztaria'nın, gen yapıları değiştirilmiş patatesle beslediği farelerin beyinlerinin küçüldüğünü, bağışıklık sistemlerinin bozulduğunu ve viral enfeksiyonlar ortaya çıktığını açıkladığını söyledi.
Akdeniz Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülser Kayır ise GDO'lu üretimlerle dünya tarihinin en büyük suçunun işlendiğini ileri sürdü.
Almanya ve Fransa'da belediyelerin GDO'ya karşı ciddi mücadele yürüttüğünü kaydeden Prof. Dr. Kayır, ''Fransa'da 1100'ün üzerinde belediye GDO'ya 'hayır' diyor'' diye konuştu.
Dünyada 11 bin civarındaki endemik bitkiden 3 bin 900'üne ve dünyadaki 8 gen merkezinden 3'üne sahip Türkiye'de de belediyelerin denetim haklarını en iyi şekilde kullanmaları gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Kayır, hızlı hareket etmenin çok önemli olduğunu bildirdi.
Antalya Barosu Çevre İmar Komisyonu Başkanı Avukat Tuncay Koç da Tarım ve Köyişleri Bakanlığının çıkardığı GDO yönetmeliğini eleştirdi.
Yönetmeliğin alelacele ve uzmanlara danışılmadan hazırlandığını öne süren Koç, ''Bunu da altı ayda üç kez değiştirilmesinden anlıyoruz. En son iki gün önce 5. maddesinin 4. fıkrası yürürlükten kaldırıldı'' dedi.