Röntgen

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • Sniper®
    Senior Member
    • 22-06-2005
    • 12987

    Röntgen

    Temel tanı yöntemlerinden biridir. Kullanılan ışın x-ışınıdır. X-ışınları 1895 yılında Alman fizik profesörü Wilhelm Kodrad Röntgen tarafından bulunmuş ve isimlendirilmiştir. Daha sonra bu ışınlara, keşfinden dolayı, Röntgen ışınları adı verilmiştir.


    X-ışınları, bir ucunda radyo dalgaları diğerinde kozmik ışınlar bulunan, içerisinde görülebilen ışığın da bulunduğu elektromanyetik radyasyon spektrumunda yer alır. Hızları ışık hızına eşit olan elektromanyetik radyasyonlar geçtikleri ortama enerji transfer ederler. Enerjileri frekansları ile doğru, dalga boyları ile ters orantılıdır. Boşlukta düz bir çizgi boyunca yayılan bu ışınların şiddetleri, maddeyi geçerken absorbsiyon ve yön değiştirme (saçılma) nedeniyle azalır.

    X-ışını, elektrik enerjisinin kinetik enerjiye çevrilmesi ile elde edilir. Şehir şebekesinden alınan alternatif akım, transformatörlerle yükseltilir ve rektifiye edilerek doğru akıma çevrilir. Bu yüksek gerilim, havası boşaltılmış bir cam tüp içerisindeki bir flaman (katot) ile karşısına konmuş anot arasına uygulanırsa, hızla anoda çarpan elektronların kinetik enerjilerinin büyük bir bölümü ısıya, çok az bir bölümü de x-ışını enerjisine dönüşür.



    X-ışınlarının diyagnostik radyolojide kullanılmalarını sağlayan temel özellik, dokuyu geçebilme yetenekleridir. Flouresans ve fotografik özellikleri ise görüntünün elde edilmesini sağlar.
    İnsan vücudunun değişik atom ağırlığında ve değişik kalınlık ve yoğunlukta dokulardan yapıldığından, x-ışınının absorbsiyonu da farklı olacaktır. Farklı absorbsiyon ve girginlik sonucu, röntgen filmi (röntgenogram) üzerine değişik oranlarda düşen x-ışınları geçtikleri vücut parçasının bir görüntüsünü oluştururlar. Bu görüntü, siyahtan (film üzerine düşen ışın fazla) beyaza (film üzerine düşen ışın az) kadar değişen gri tonlardan oluşur.


    Röntgenogramlarda Görüntü Oluşumu:



    Vücudu geçen x-ışınları, üzerine gümüş bromür (AgBr) emülsiyonu sürülmüş plastik bir yapraktan ibaret olan röntgen filmi üzerine, ya doğrudan ya da Flouresans özellikteki bir levha aracığıyla, ultraviole ışığı şeklinde düşürülür. Görülebilir ışığın fotoğraf plağında yaptığı değişiklikten farksız olan etki, x-ışını veya ultraviole ışığı alan AgBr moleküllerindeki bağların gevşemesidir. Böyle bir film bazı kimyasal solüsyonlarla karşılaştırılırsa, etkilenen moleküllerdeki gümüş ve brom birbirlerinden kolayca ayrılır. Tek kalan gümüş oksitlenerek röntgenogramlar üzerindeki siyah kesimleri oluşturur. Işın düşmemiş bölgelerdeki gümüş bromür molekülleri ise film üzerinden alınır ve beyaz olan plastik baz ortaya çıkar. Bu işleme “film processing” (film banyosu) adı verilir. Yani kısaca röntgenogramlardaki görüntü, okside olmuş gümüş tarafından oluşturulmaktadır.



    Gümüş bromür görüntülerinin elde edildiği bu yönteme konvansiyonel röntgen, vücudu geçen x-ışınlarının dedektörlerle ölçülerek görüntünün bilgisayar aracılığı ile katot tüpünde oluşturulduğu yönteme ise dijital röntgen adı verilir.



    Konvansiyonel Röntgen:


    Konvansiyonel röntgende de radyoskopi (fluoroskopi) ve radyografi olmak üzere iki temel yöntem vardır.


    1)Radyoskopi (Fluoroskopi): Radyolojinin en eski ve en temel bölümlerinden biridir. Bu yöntemde hasta x-ışını kaynağı ile flüoresans ekran arasındadır. Hastayı geçen x-ışınları bu ekran üzerinde bir görüntü (imaj) oluştururlar. Bu görüntünün izlenebilmesi için gözün karanlığa uyumu gereklidir. Fakat görüntünün aydınlıkta görülmesini sağlayan görüntü kuvvetlendirici aygıtlar geliştirilmiştir. Görüntü kuvvetlendiriciler daha az x-ışını kullanılmasını sağlayarak hastanın ve hekimin aldığı ışın dozunun azaltırlar. Bu aygıtlar aracılığıyla görüntü kapalı devre bir televizyon ekranında izlenebilir. Fluoroskopik incelemede diyafram gibi hareketli organlar izlenerek tanıya varılabilinir. Ayrıca, mide düodenum incelenmesinde olduğu gibi, izlenen bölümün radyografisi de yapılabilir. Günümüzde yaygın olarak sindirim sistemi, idrar yolları ve vücudun daha birçok bölümünün incelenmesinde kullanılmaktadır. Normal filmlerde görülemeyen yapılar kontrast madde denilen ilaçlarla boyanarak görünür. Kontrast maddeler baryum ve iyot gibi radyoopak maddeler içeren ilaçlardır. Bu ilaçlar, uygulanacak incelemenin türüne göre, hastaya içirilerek, lavman yapılarak, idrar sondası yoluyla veya enjeksiyonla verilir. Kontrast madde verilmesinin takiben incelenen organ doktor tarafından ekranda izlenerek çeşitli pozisyonlarda filmler çekilir. Hasta, inceleme sırasında az miktarda radyasyon alır. Ancak bu tetkiklerin faydası, az miktardaki radyasyonun zararları yanında çok fazladır. Çekimi yapan doktor ve teknisyenler, radyasyona her gün maruz kalmamak için koruyucu bir bölmenin arkasında oturarak veya kurşun önlük giyerek kendilerinin korurlar.Görüntü kuvvetlendiricilere bir film alma aygıtı bağlanarak organların hareketlerinin kaydedilmesine ise Sine-radyografi adı verilir. Bu yöntem en sık anjikardiyografide ve yutma fonksiyonlarının izlenmesinde kullanılır.


    Radyoskopi Aygıtları: Radyoskopi aygıtlarında dinamik bir görüntü elde etmenin yanı sıra röntgen filmine görüntü alınabilmesi de mümkündür. Bu özellikleri nedeniyle radyoskopi aygıtları daha çok hareketli organ incelemelerinde ve kontrastlı incelemelerde kullanılmaktadır. Bu tür incelemeleri mümkün kılmak için cihazlarda hasta masası, ayakta, yarı yatar, yatar ve baş aşağı pozisyonlara getirilebilmektedir.

    Bu cihazlarda insan gözünün çok duyarlı olduğu sarı-yeşil ışık salan çinko sülfit fosfor kullanılmaktadır. Modern radyoskopi aygıtlarında görüntü kuvvetlendiricilerin kullanılması sayesinde bu sorun aşılmıştır. Bu cihazlarda oluşturulan görüntü, video sinyaline dönüştürülür ve TV monitöründe izlenebildiği gibi video kaydı da yapılabilir.

    2)Radyografi: Bu yöntemle hastayı geçen x-ışınları bir röntgen filmi üzerine düşürülerek görüntü elde edilir. Üzerinde görüntü oluşmuş röntgen filmine radyogram ya da daha doğru bir deyimle röntgenogram denir. Radyografi ya incelenecek bölgeden doğrudan x-ışını geçirilerek (düz radyografi) ya da incelenecek yapının içine veya çevresine kontrast madde verdikten sonra x-ışını geçirerek (kontrastlı radyografi) yapılır. Radyografinin değişik amaçlar için kullanılan değişik tekniklerin uygulandığı birçok şekli vardır. Bunların en önemlisi tomografidir.
    Röntgenomlarda x-ışını kaynağı ile film arasındaki objenin tüm kalınlığı, tek palan üzerinde iki boyutlu olarak görülür. Dolayısıyla organizmanın değişik düzeylerdeki yapılarının görüntüleri üst üste düşer(süperimpozisyon). Tomografide bu süperimpozisyon kaldırılarak istenen vücut kesiti incelenebilir.

    Radyografi Aygıtları:
    Radyografi ile yapılan işlem statik bir görüntülemedir. Sadece röntgen filmine görüntü alınabilir. Radyografi masalar yalnız yatar pozisyonda inceleme yapabilmektedir. Masa sabit olabileceği gibi yüzer masalarda, ışının istenilen yüzeye verilebilmesi için, masa yatay hareket ettirilebilir. Masa, düşük absorbsiyon özelliği olan sağlam maddeden yapılır.


    Dijital Röntgen
    Konvansiyonel röntgendeki gümüş bromür analog bir görüntüdür. Analog görüntüde gri renklerin değişimi kesintisizdir. Nümerik bir ölçek oluşturulursa analog bir görüntü dijitale çevrilebilir. Dijitalizasyon, analog görüntünün çok küçük resim elemanlarına bölünerek (piksel) sayısal olarak değerlendirilmesi ile yapılır. Bu sayısal değerlerin gri bir ölçekte karşılıkları olan gri ton bulunarak görüntü oluşturulur. Röntgenogramların dijitalizasyonu demek olan bu işlemin pratik bir yararı yoktur.

    Dijital radyografide vücudu geçen x-ışınları ya detektör zinciriyle ya da görüntü plağı ile veya da fluoroskopi ekranının dijitalizasyonu ile saptanarak, görüntüler bilgisayar aracılığı ile oluşturulur. Dijitalizasyonun röntgen filmini ortadan kaldırması arşiv sorununa da çözüm getirmektedir. Dijital röntgen, konvansiyonel röntgene göre daha kolay işlemler içerir. Teknik ustalığa gerek yoktur. Film banyo işlemi yoktur. İşlem süresi kısadır. Alınan ışının dozu azaltılmıştır. Maliyeti düşüktür.
İşlem Yapılıyor
X