Islak Islak

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar

  • Islak Islak

    Islak Islak








    Cem Karaca


    Gecenin nemi mi düşmüş gözlerine
    Ne olur ıslak ıslak bakma öyle
    Saçını dök sineme derdini söyle
    Yeter ki ıslak ıslak bakma öyle


    Sürerim buluttan tarlaları
    Yağmurlar ekerim gögün gögsüne
    Güneşte demlerim senin çayını
    Yüreğimden süzer öyle veririm


    Ben feleğin şu çarkına çomak sokarım
    Ben feleğin tekerine çomak sokarım
    Yeter ki ıslak ıslak bakma öyle





    Son düzenleme Guest; 15-09-2005, 21:12.
  • drturgut
    Member
    • 16-09-2004
    • 1562

    #2
    Konu: Islak Islak

    Türkçe Rock müziğin DEV isimlerinden CEM KARACA ... Çok severek hala dinlerim bende NAMUS BELASI derim o zaman ...

    Yorum


    • #3
      Konu: Islak Islak

      O gözlüklerinin arkasından bakıp niçin ağlıyorsun
      Nerde o eski İstanbul diye hayıflanıyorsun
      Vallahi zor iş doğup büyüdüğün bu şehirde
      Dımdızlak bir yabancı gibi kalmak
      Bir tabureye tüneyip akşamları kadehlerde boğulmak


      Lakerda kokmuyor artık İstanbul şehri
      Paskalya yumurtası bile yok şart mı ki
      O eski bostanlar ağzına kadar blok apartman şimdi
      Seninse dikili bir ağacın bile yok


      Kaçırılan bir trenin ardından koşup
      Yetişmeye takatin yok
      Bir yeni sahibi var artık bu şehrin anlasana
      Kimselerden korkusu yok


      Duvara astığın o çorapların sahibi geldi
      Altına aldığın o kilimlerin sahibi geldi
      Kıro keko hırbo zonta maganda
      Kıro keko hırbo zonta maganda


      -Ah ah nerede o eski İstanbul
      -O eski Kalamış o boğaz o güzelim sahiller
      -Vallahi haklısın azizim

      Halk sahilleri doldurdu vatandaş denize giremiyor
      -Kültürsüzlük canım nolacak bir sürü köylü işte
      -Kızım koş sular geldi sular gözünüz aydın ayol


      Kes lan


      Sen ülkedeki halkım savaştaki askerim
      Ekinim ve ekmeğimsin.
      Sen üretenimsin
      Birisi söylemişti hatta bir zamanlar sen efendimsin
      Ve bu bizans eskisi şehir
      Ve bu bizans eskisi utansın kendi kimliksizliklerinden
      Siz uğruna neler çektiklerimiz
      Bana göre vallahi hoşgeldiniz.


      SÖZ: Cem Karaca
      MÜZİK: Cem Karaca
      Son düzenleme Guest; 15-09-2005, 21:39.

      Yorum

      • ozkandonmez
        Administrator
        • 30-12-2002
        • 47394

        #4
        Konu: Islak Islak

        salih15 cem karaca hayranıdır, bilmeyenlere duyurulurbeer
        Üyelere Özel Konuları Görebilmek İçin Lütfen ÜYE GİRİŞİ Yapınız



        HAYDI IPTV YAPALIM

        TBS 6991 Dual Tuner Dual CI Tv kartı linux sürücü yükleme

        LÜTFEN OKUYUN

        Yorum


        • #5
          Konu: Islak Islak

          cem karacanin sozlerindeki cumlelerin aksini isbatlayan beri gelsin...yada sonsuza kadar sussun ve dinlesin..

          Bilgi konusur, AKIL dinler (knowlidge speaks, wisdom listens)ingiliz atasozu.

          Yorum

          • ozkandonmez
            Administrator
            • 30-12-2002
            • 47394

            #6
            Konu: Islak Islak

            daha fazla ne denilebilirki
            Üyelere Özel Konuları Görebilmek İçin Lütfen ÜYE GİRİŞİ Yapınız



            HAYDI IPTV YAPALIM

            TBS 6991 Dual Tuner Dual CI Tv kartı linux sürücü yükleme

            LÜTFEN OKUYUN

            Yorum

            • drturgut
              Member
              • 16-09-2004
              • 1562

              #7
              Konu: Islak Islak

              Namus belası
              Düştüm mahpus damlarına öğüt veren bol olur
              Toplasan o öğütleri burdan köye yol olur
              Ana baba bacı kardaş dar günümde el olur
              Namus belasına kardaş döktüğümüz kan bizim

              Hep bir hallı Turhallıyız biz bize benzeriz
              Yüz bin kere tövbe eder gene şarap içeriz
              At bizim, avrat bizim, silah bizim, şan bizim
              Namus belasına kardaş yatarız zindan bizim

              Kız gelinim suna boylum doyamadan biz bize
              Besmeleyle yüzün açıp oturmadan diz dize
              Almış kaçırmışlar seni çökertmişler ıssıza
              Namus belasına kardaş kıydığımız can bizim

              Ağam kurban paşam kurban hallarımı eyledim
              Ne bir eksik ne bir fazla hepsi tamam söyledim
              Kır kalemi! Kes cezamı! Yaşamayı neyleyim?
              Namus belasına kardaş verdiğimiz can bizim

              Yorum


              • #8
                Konu: Islak Islak

                Gecenin nemi mi düşmüş gözlerine
                Ne olur ıslak ıslak bakma öyle
                Saçını dök sineme derdini söyle
                Ne olur ıslak ıslak bakma öyle
                Merhaba gençler ve her zaman genç kalanlar.
                Türkiye Pop Star yarışmasının birincisini ilan ederken biz o sıralarda gerçek Rock Starımızı yitirmişiz de haberimiz yokmuş. Yoksa Cem Karaca'nın yüreği mi dayanamadı bu sonu baştan belli kanalizasyon dizisini seyretmeye?
                Onu Özal affetti diye biz yıllarca affetmemekle ne büyük bir aptallık etmişiz...
                Karaca, 12 Eylül sonrasında Almanya'da zorunlu istirahat ettiği sıralarda İstanbul hasretini bakın nasıl dile getiriyor:
                Bana İstanbul'u anlat, nasıldı.
                Haziran titreyişlerle kaçak yağmurlar vardı.
                Yıkanmış kurumuş muydu o yeditepe?
                Ana şefkati gibi sıcak güneşte.
                Dur, bırak kalsın, açma televizyonu.
                Bana İstanbul'u anlat nasıldı?
                Şehirlerin şehrini anlat nasıldı?
                Beyoğlu sırtlarından yasak gözlerinle bakıp,
                köprüler, Sarayburnu, minareler ve haliç,
                deyiverdim mi bir merhaba gizlice.
                Dur, bırak, kımıldama, kal biraz öylece ne olur.
                Kokum İstanbul gibidir, gözlerim İstanbul gecesi.
                İnsanlar gülüyordu de. Trende, vapurda, otobüste,
                hep kahır, hep kahır, hep kahır, bıktım be!
                Yüreği vatan hasretiyle yanıp tutuşan gerçek bir vatansever olan Cem Karaca'ya yıllarca küsmedik mi Özal sayesinde geri döndü diye.
                Peki kalanlar ne yapıyor şimdi? Sonra dönenler neredeler?
                Oysa biz onun şarkılarıyla büyümedik mi? Onun parkasını giymedik mi? Onun peynir gemisine binmedik mi? Onun tamirci çırağına arabamızı tamir ettirmedik mi? Ne yazık ki yıllar sonra hâlâ işçi kalmadık mı? Türkiye'nin gerçek rock starı Cem Karaca'yı "Türkiye'nin Pop Starı"nın seçildiği gecede yitirmek ne acı. Ülkemin insanları Firdevs ile Abidin için ceplerinden para vererek puan yollarken biz onu öbür dünyaya yollamışız da haberimiz yokmuş.
                Merak etme Cem Karaca, benim bütün oylarım sana. Kalbimin ve yüreğimin bütün oyları sana. Sen benim gerçek Rock Star'ımsın. Gittiğin yerde diğer star Barış Manço'ya selâm söylemeyi unutma. Siz bu ülkenin gerçek starlarısınız. O yıldızlar yüzyıllar geçse de hiç sönmeyecektir.
                İkinizi de hiç bir zaman unutmayacağız.

                Yorum

                • drturgut
                  Member
                  • 16-09-2004
                  • 1562

                  #9
                  Konu: Islak Islak

                  Cem Karaca Özel
                  Kişiliğim
                  Sevdiklerim: Evim, Memleketim,Kadınım,Oğlum, bir elin beş parmağından az olan dostlarımı vede işimi çok severim.
                  Sevmediklerim: Yukarıdakiler dışında kalanlar,ve bağnazlar,yalancılar, bilmem anlatabildimmi?
                  Huysuzluklarım: Ani uyandırılmak, Gece geç saatlerde gelen münasebetsiz telefonlar, İsteğim dışında dayatılan talepler beni hep huysuzlaştırır. Aslında kızdığım şeyler beni huysuzlaştıran nedenlerdir, kaldı ki koç burcunun belirli özelliklerini sonuna kadar taşıyan bir kişi olarak Astrolojiye ilgisi olan insanlar bunun böyle olduğunu söylüyorlar.
                  Hayattan beklediklerim: Tırmanan bir mesleki kariyer, kalan yaşamımı sağlıklı ve kimseye muhtaç olmadan sürdürebileceğim bir süreç, Türkiye'li binlerce öyküden birine sırtını dayamış tiyatro ile müziğin kucaklaştığı bir müzikal, ve tabiiki sözünü ve müziğin gerçekleştirdiğim çalışmalardan kaynaklanan haklarımın bana ödenmesi.
                  Yaşam Felsefem: Halkımın yanında, gaddar ve zalimlerin karşısında, elime ,belime,dilime sahip olup babamdan aldığım soyadımı aynı güzellikte oğluma devredebilmek. Ve tüm sanatçılar ,düşünenler için biraz daha ışık....
                  Dostlarım
                  Beni Yönlendirenler

                  Irma Toto Karaca (Annem)
                  5-6 yaşlarındayken annem ve teyzemin etkisiyle şarkı söylemeye başladım, 14 yaşındayken Nesrin adlı bir kıza aşık oldum, kızı etkilemek için "Johnny Guitar" adlı şarkıyı söyledim. Fakat Nesrin'den çok annem etkilenmişti. Müziğe yönelişimde beni en çok etkileyen ve yönlendiren Annem çok sevdiğim teyzem olmuştur.
                  Mehmet İbrahim Karaca (Babam)
                  Elinden geldiğince engelledi. Ancak bu beni kamçıladı. Kaldı ki özenle konuşmaya yazmaya ve söylemeye gayret ettiğim türkçemi babama borçluyum.
                  Rosa Felekyan (Annemin Teyzesi)
                  İlk nota bilgilerini aldığım opera sanatçısı Rosa Felekyan benim do mi yaya'mdır. Yani do mi teyzem.
                  Turan Göker (İstanbul Şehir Tiyatrosu Oyuncularından)
                  Babamın bu yakın dostu, değerli abim bana resmi eğitim programı doğrultusunda okutulan kitaplar dışında, söz konusu edebiyat ve felsefe olduğunda doğru rotayı çizmiş, hayatımda son derece değer verdiğim bir insandır.
                  Yusuf Sururi (Oyun Yazarı - Çevirmen)
                  İlk gençlik yıllarımda Existansiyalist Ecole'ü etkisinde kaldığında ki bu hippy öncesi "Beat Nick" kültürünün içiçe geçtiği yıllardır. Çok iyi bildiği engin fransız kültüründen kaynaklanan bilgi birikim ve deneyimiyle sürekli destek olmustur.
                  Sokaktaki her vatandaş, akşamları evlerde yanan her lamba, siren çalarak geçen her ambulans, her doğan çocuk ve her cenaze arabası... Daha sayayım mı...? Hatta ve hatta ters dönmüş bir hamam böceği bile... Çünkü atom bombasının bile öldüremediği bu tuhaf yaratık bir daha asla kendini doğrultup yürüyemez...
                  Ancak yaşayan biri var ki ona sorabilmeniz olası lakin o denli meşgul ki benimle ve evimizle, ona bir de bu sorumluluğu yüklemeyelim... Sevda kusun kanadında, ürkütmeyelim...
                  Onu tanıdığımdan beri son kadınım diye düşündüm. Adıyla ters orantılı olan kadınım ilkim... Yaşım elliyi geçtikten sonra yaşadığım durum böyle, ilkim son kadınım olmalı... Allah herkese sevgisini, ilgisini, üleşen kazandığını kendisine layık gören bir eş nasib etsin...
                  Benim ve Ailemin arşivini düzenleyen, şiirlerimi daktilo eden yine o'dur. O'na eline sağlik diyorum, nasıl teşekkür edeceğimi, Allah'a şükür ki biliyorum...
                  Hobilerim-Fobilerim
                  Hobi'lerim:En büyük hoby'm balık tutmak, ayrıca kitap okumayı çok severim ve burada izninizle bir genelleştirme yapmak istiyorum, tarihi ve araştırmacı yerli ve yabancı kitaplar. Sinema filmlerinde ise savaş filmleri izlemeyi severim.Yüzmeyi oynamamakla birlikte futbol ve basketbolu severim.
                  Fobi'lerim ise; Yalnız kalmak, maddi- manevi- fiziki baskı altında tutulmak.
                  Yeni müzik sanatçıları ile ilgili yorumlar:Benim bir kavramım var, hayal ürünü. Bu bir hazret. Adi "Zaman baba hazretleri" Hiçbirimiz anamızın rahminden şarkıcı olarak doğmadık. Emek verdik. Belli bir yerlere kadar Allahın izniyle taşıdık. Ancak biz kararlıydık. Biz kendimize işimizi oynaş değil eş seçtik. Oynaş bulmak kolay. Eş bulmak ve o eşle, acısıyla tatlısıyla getireceği rahatlıklar ve rahatsızlıklarla, o birlikteliğin yürümesi kolay değildi. Ben 1967'de ilk plağımı yapmışım. Aradan 33 küsür sene geçmiş. Eğer hala Türkiye'de söyleyecekleri olan bir kişi olarak akla geliyorsam, burada zaman baba hazretleri benden yana demektir.
                  Bugünkü ortaya çıkan genç kardeşlerimin aralarında mutlaka çok çok değerlileri var. Eminim ki, yine zaman baba hazretleri süreç içerisinde bir eleme yapacak, tufeyli takımını eleyip kaliteyi geriye bırakacaktır. Bunu zaman gösterecektir.
                  Sinema Filmlerim
                  1970 Kıralların öfkesi, Baş rol oyunculuğu
                  2000 Kahpe Bizans
                  Ağır Roman : Yönetmenliğini Mustafa Altıoklar'ın Yaptığı filmimde Apaşlar grubundan Mehmet Soyarslan'ın sözü ve müziğiyle "RESİMDEKİ GÖZYAŞLARI" şarkısınının seslendirilmesi.
                  Kahpe Bizans : Yönetmmenliğini Gan Müjde'nin yaptığı" filimde sözleri ve müzikleri Mehmet Soyarslan'a ait "Aşk-ı İlahi", "Dost Hakkı", "Meydan" şarkılarının seslendirilmesi.

                  Televizyon Filmlerim
                  "AVCI" dizisi "Dem Baba" adlı karakterin canlandırılması ve seslendirilmesi. Kanal D

                  Televizyon programlarım
                  Tarih : Flash Tv'de "Efendime Söyliyeyim" isimli programı hafta içi her gün hazırlayıp sunulması.
                  TRT 1 "Raptiye" programı skeçleri
                  TRT 1 "Haftasonu" programı skeçleri

                  Tiyatro Çalışmalarım
                  1961 Hamlet: ilk tiyatro oyunumdan bir görüntü.
                  1965 yılında askerliğimi yaparken 121.Jandarma er eğitim alayında, Cahit Atay' ın "Pusuda" ve Aziz Nesin'in "Toros Canavarı" adlı eserlerini yönetip oynadım. Bu oyunları, Alay mensupları, Antakya Kız Enstitüsü öğretmen ve öğrencileri ile birlikte gerçekleştirdim. İlginç olanı 1965 yılında biz askeri birlikte Aziz Nesin ve Cahit Atay gibi isimlerin oyunlarının sahnelenmesine gösterilen hoşgörüdür.Bu perspektiften bakıldığında 68 kuşağı daha iyi değerlendirilebilir kanısındayım.
                  Münir Özkul Tiyatrosu: "General Çöpçatan" adlı oyunda Münir Özkul, Altan Erbulak, İlhan Daner, Özcan Özgür, Semra Özgür, Bibehar Kerigan ile birlikte oynadım.
                  İstanbul Tiyatrosu: "Anahtarı Bendedir" adlı oyunu İngilizce'den Türkçe'ye çevirisini yaparak, Toto Karaca, Celal Sururi, Ali Sururi, Alev Sururi, İlhan Daner, Nurten Atakmen ile birlikte oynadım.
                  1987 Kuzey Ren Westfalya Eyalet Tiyatrosu: "Kaneken" (Polenezce'den gelen ve "İnsanlar" anlamı taşıyan bir sözcüktür) Martin Burkert ile birlikte hazırladığımız komedi oyununda, Toto Karaca ve Kaneken Rock grubu ile birlikte oynadım. Oyunun müzik yönetmenliğini ve müziklerini yaptım. " Muhtar Kara" karakterini canlandırdım, oyunda "Derman Kara" karakterini ise; Toto Karaca canlandırdı.
                  Münih Halk Tiyatrosu: Nazım Hikmet'in "Şeyh Bedrettin Destanı" nı yönettim.





                  Ödüllerim
                  100'ün üzerinde plaket ve ödül aldım.
                  1967 yılında" ALTIN MİKROFON" yarışmasında, Cem Karaca ve Apaşlar grubu "Emrah" adlı eserin bestesi ile birincilik ödülü.
                  1971 Hey dergisinin düzenlediği yarışmada "Dadaloğlu" ile birincilik ödülü.
                  1972 "Hey Osgarları" Cem Karaca yılın erkek şarkıcısı.
                  1974 Hey dergisinin düzenlediği "Yılın Bestesi" yarışmasında Namus Belası ile birincilik ödülü.
                  1974 Demokrat İzmir" Yılın Plağı" Namus Belası
                  1975 Hey dergisinin düzenlediği"Yılın Müzik Oskarları" Yılın Erkek Şarkıcısı ödülü.
                  1975 Altın KelebekTürk Batı Müziğinde "Yılın Erkek Şarkıcısı" ödülü
                  1975 Ses dergisi "Yılın Batı Müziği Sanatçısı"
                  1976 TGS İzmir Basın "Yılın Erkek Sanatçısı"
                  1976 TGS İzmir Basın "Başarılı Plak" "Kavga" Cem Karaca/ Dervişan
                  1977 TGS İzmir Basın "Yılın Topluluğu" Dervişan
                  1977 TGS İzmir Basın "Yılın Erkek Sanatçısı"
                  1990 " 4. Altın Güvercin" şarkı yarışmasında yorumcu ödülü.
                  1990 " 4. Altın Güvercin" şarkı yarışmasında "Söz Yazarı Ödülü" Kahya Yahya
                  1993 Raks- Popsav ve Kültür Bakanlığının düzenlediği "Türk Pop Müziğinde 35 Yıl" yılın bestesi öoülü. Namus Belası
                  1995 Bahçelievler belediyesi basın ödülü
                  1999 Avrupa Gençlik Festivali "Kuzey Yıldız
                  2000 Gazeteci ve Yazarlar vakfı Çeyrek asrı aşan grur tablosu
                  2001 Burç FM "Onur Ödülü"
                  Ne Dediler?
                  ANNESİ TOTO KARACA: " Cem 12 yaşında bir müzik delisi, çılgınıydı. Okula giderken sabahleyin 7:15 trenine yetişecekti. Oraya kadar giderken şarkı söyleyerek giderdi. İngilizce şarkılar söylerdi. Bütün mahalle 7:15, Cem geliyor derdi. "ERKİN KORAY: " Cem Karaca'nın kendine mahsus bir şarkı söyleyiş tarzı vardır ki; bence önemli olan da bu, bir şarkıcının tamamen kendine özgü bir stili oluşu. Aslında, sevgili Barış, Cem ve ben üçümüz aynı potada, aynı tencerede anılırız ama tamamen birbirimizden farklı müzik tarzlarımız var. Cem bizden, ayrı olarak böyle daha sosyal ağırlıklı konulara yöneldi. "MEHMET SOYARSLAN: " Bir kitlenin aydını haline getirilmek istenen Cem Karaca'nın o havaya o etkiye kapılarak biraz daha politik, politize olmuş şarkılara ağırlık vermesi, orkestrayla Cem'in arasını açmaya başladı. Bu açılış nihayet Konya Ereğlisi'ndeki bir konserde noktalandı. Ve Cem Karaca Apaşlar ayrıldı. Cem Karaca Apaşlar ayrıldıktan sonra ben kısa bir süre sonra bir yol ayrımına geldim ve sanatın bir başka dalı olan sinemaya geçmek durumunda kaldım ve sinemaya döndüm. "UĞUR DİKMEN: " Türkiye genelinde çok politize olmuş bir toplum vardı. Bugün biraz daha farklı. Tabii Cem'in sekiz sene ara vermesi, gelip buraya onu toparlaması on seneyi buldu. Aşağı yukarı yeni bir jenerasyon çıktı. O jenerasyonla biz "Raptiye rap rap" la tanıştık. Ki bu bizim hakiki müziğimiz değildi. Fakat "Raptiye rap rap"la bir sıcaklık oldu. Onun ışığında yavaş yavaş şu andaki rock müziğin kaosundan bıkanlar buraya gelmeye başladılar. " EMRAH KARACA -OĞLU- : " 1985'te babam Türkiye'ye döndü. Ondan sonra babama kavuştum diyebilirim. Ve şu anda bir baba oğul gibiyiz. Uzun süre bunun özlemini çektim. Yani bir babam olmadı. Telefonda görüşürdük, ama tabii ki bir baba ihtiyacım vardı. Ben küçükken yolda gördüğüm sakallı insanlara baba falan dermişim. Böyle garip garip olaylar başımdan geçti. Ama şimdi çok iyiyiz. Herhalde aradaki sekiz yılı telafi ettik. "


                  Yorum


                  • #10
                    Konu: Islak Islak

                    Cem Karaca

                    Sevda kuşun kanadında ürkütürsen tutamazsın
                    Ökseyle sapanla vurursun da saramazsın
                    Hayat sırrının suyunu çeşmelerde bulamazsın
                    Ansızın bir deli çayda içersinde kanamazsın

                    Yorum


                    • #11
                      Konu: Islak Islak

                      Yiyin efendiler
                      Bu sofracık, efendiler, halkımızın varı yoğu hayatı
                      Kan ağlayan can çekişen halkımızın
                      Bekler sizi efendiler, önünüzde titrer durur
                      Ama sakın çekinmeyin, yiyin yutun yiyin yutun şapur şupur

                      Yiyin efendiler yiyin!
                      Bu iştah veren sofra sizin
                      Doyuncaya, tıksırıncaya, patlayıncaya kadar yiyin
                      Verir bu fukara memleket nesi var nesi yoksa hepsini
                      Verir malını, canını, umudunu, düşünü
                      Rahatını, sağlığını, içinin bütün ateşini
                      Hadi yuvarlayın düşünmeyin haram mıdır, helal mi?

                      Hepsi bu nazlı beylerindir, ne varsa ortalıkta
                      Soy, sop, onur, düğün, oyun, konak, saray, caka
                      Hepsi sizin efendiler, konak da, saray da, gelin de, alay da
                      Hepsi sizin hem hazırlop kolayca
                      Bu harmanın gelir sonu kapıştırın gider ayak
                      Yarın sönmüş bakarsınız bugün çıtırdayan ocak
                      Hazır mideler sağlam, hazır mideler sıcak
                      Atıştırın, kapıştırın, tıkıştırın, kapış kapış kucak kucak

                      Yorum


                      • #12
                        Konu: Islak Islak

                        Peynir gemisi
                        Laf ile peynir gemisi yürür mü a canım yürür mü?
                        Öküz altında buzağı büyür mü a canım büyür mü?
                        Eşme eşeleme toz olur, deşme deşeleme söz olur

                        Gelen ağam giden paşam, ver şu inegi bende sağam
                        Alan razı satan razı, yok mu eden doğru kelam?
                        Eşme eşeleme toz olur, deşme deşeleme söz olur

                        Ne sihirdir ne keramet, el çabuklugu marifet
                        Sabrın sonu da selamet, doğdun sabret ölürsün sabret
                        Eşme eşeleme toz olur, deşme deşeleme söz olur

                        Bağdattan geri dönermiş yapılırsa yanlış hesap
                        Bağdat'ı bilmem, çarşıya uymuyor evdeki hesap
                        Eşme eşeleme toz olur, deşme deşeleme söz olur

                        Suya gider susuz gelir, bankalardan faiz gelir
                        Bu değirmenlerin suyu, nerden akar nerden gelir?
                        Eşme eşeleme toz olur, deşme deşeleme söz olur

                        Karaca'm olma avanak, çuvala sığıyor mızrak
                        Dön önüne haline bak, bir mum al da derdine yak
                        Eşme eşeleme toz olur, deşme deşeleme söz olur

                        Yorum

                        • Ahmet ATLI
                          Member
                          • 16-09-2004
                          • 1171

                          #13
                          Konu: Islak Islak

                          Hoca çok teşekkür ederim sayende anılarımı ve cem karacayı bir daha dinliyorum ,Konu için teşekkürler TÜRKİYE

                          Ve salih15 :D

                          SAYGILAR

                          Yorum

                          • ganidagli
                            Senior Member
                            • 25-06-2004
                            • 3512

                            #14
                            Konu: Islak Islak

                            Tamirci Çırağı

                            Gönlüme bir ateş düştü yanar ha yanar yanar
                            Ümit gönlümün ekmeği umar ha umar umar
                            Elleri ak yumuk yumuk , ojeli tırnakları
                            Nerelere gizlesin şu avucum nasırları
                            Otomobili tamire geldi dün bizim tamirhaneye
                            Görür görmez vurularak başladım ben sevmeye
                            Ayağında uzun etek dalga dalga saçları
                            Ustam seslendi uzaktan oğlum al takımları
                            Bi romanda okumuştum buna benzer bir şeyi
                            Cildi parlak kağıt kaplı, pahalı bir kitaptı
                            Ne olmuş nasıl olmuşsa aşık olmuştu genç kız
                            Yine böyle bir durumda tamirci çırapına
                            Ustama dedim ki bugün giymeyim tulumları
                            Arkası kuşlu aynamda taradım saçlarımı
                            Gelecekti bugün geri arabayı almaya
                            O romandaki hayali belki gerçek yapmaya
                            Durdu zaman durdu dünya girdi içeri kapıdan
                            Öylece bakakaldım gözümü ayırmadan
                            Arabanın kapısını açtım , açtım girsin içeri
                            Kalktı hilal kaşları sordu kim bu serseri
                            Çekti gitti arabayla egzozuna boğuldum
                            Gözümde tomurcuk yaşlar ağır ağır doğruldum
                            Ustam geldi sırtıma vurdu unut dedi romanları
                            İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları


                            Söz-Müzik: Cem Karaca

                            Yorum

                            • ganidagli
                              Senior Member
                              • 25-06-2004
                              • 3512

                              #15
                              Konu: Islak Islak

                              bir cem karaca daha yerzuyune gelmez ve ne zaman dinlesem tamirci ciragini tuyrerim tiken tiken olur sonra hafiften islanir gozlerim..

                              cem karaca demek hayatin bir parcasi demek, cem karaca demek turkiye gerceklerinin muzik eseri olmasi demek, ve cem karaca demek bakinca aynaya gercekleri gormek demektir..

                              Yorum

                              İşlem Yapılıyor
                              X