Çok titiz yetiştirilen çocuklarda okul fobisi oluşabilir

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • maksudsahin
    Member
    • 08-07-2004
    • 2346

    Çok titiz yetiştirilen çocuklarda okul fobisi oluşabilir

    Okula karşı birtakım rahatsızlıklar hisseden çocukların önceki yaşantılarına baktığımızda ebeveynleri tarafından aşırı derecede özenle yetiştirildiklerini görürüz.
    Bu çocukların anneleri çocuklarını mutlu edebilme adına bir dediklerini iki etmezler. Çocuklarının gözyaşlarına dayanamazlar. Sürekli bir koruma içindedirler. Çocuklarına ait tüm sorumlulukları çocukları adına kendileri yaparlar. Çocukları yanlarında olmadığı zaman huzursuzdurlar. Çoğu zaman bu çocukların babaları da aşırı koruma ve bağımlılık duyguları içindedirler. Çocukluk döneminde yaşanan bu ebeveyn-çocuk ilişkisi çocuğun okula başlamasını ve okula alışmasını zorlaştırır. Çocuk böyle bir aile ortamından sonra okul içinde kendisini yalnız hisseder. Okulda korunamayacağını ve başına bir şeyler gelebileceğini düşünür. Sorumluluklarını yerine getirmede zorluk çekeceğinden, başarısız olacağından korkar ve okul sorumluluğunu büsbütün reddeder. Sosyal ortamlara girmekte zorlanırlar ve bu sebeple okulda mutsuz olurlar.
    Yıllık plan çizelgesi nasıl yapılır?
    1. Bir yıl içinde çalışıp, halletmeniz gereken dersleri büyükçe bir kağıda yan yana yazın.
    2. Her dersin altına o dersin konu başlıkları yazılmalı.
    3. Bu işi bilen birinin (Bu kişi sizin performansınızı bilen biri olmalı.) yardımıyla, her konunun yanına yaklaşık kaç saatte halledebileceğinizi yazın.
    4. Nisan ayında bitirilecek şekilde, bütün derslerin konuları yıllık plana yerleştirilmeli.
    Öğrenci nasıl savunmaya geçer?
    Öğrenci tahtaya kaldırıldığında, özellikle de sorular zor geldiğinde kollarını (ya da en az bir kolunu) kavuşturur ve defansa geçer. Genellikle kız öğrenciler bir koluyla diğerinin dirseğinden tutar ve bir ayağını da diğerinin önüne getirir. Ayaktayken yarı kapanış yapılır. Erkek öğrenciler ise tahtaya kalktıklarında daha çok ellerini önde kavuştururlar. Böylece çocuk kendi sınırlarını daraltır.
    Okulun hemen karşısındaki bakkal ve dedikodular!
    Öğrencilerinin büyük bölümü başka illerden gelmiş bir yatılı kız okulunu açmakla görevlendirilmiştim. Okul çevresi ilk kez bu tür bir eğitim kurumu ile karşı karşıyaydı. Bir süre sonra ilde okul hakkında dedikodular yayılmaya başladı.
    Bu haberlerin kaynağını (okulun karşısındaki bakkal) bulmada zorluk çekmedim. Öğrencilerin okul bahçesindeki ve akşamları yurttaki hareketleri yanlış anlaşılmıştı. Akşam dersten sonra öğretmenlerle birlikte bakkalın sahibini ziyarete gitmeye başladık. Geleneksel misafirperverliği ile bize çay bisküvi ikram ederdi. Bilinçli olarak okula ilişkin olayları konuşur ve her şeyi olduğu gibi anlatmaya çalışırdık.
    Bakkalı okuldaki toplantılar ve törenlere davet etmeye başladık. Ara sıra okulun pazarlık yoluyla satın aldığı ihtiyaçları bakkaldan karşıladık.
    Belirli bir süre sonra bakkal törenlere eşini ve annesini de getirmeye başladı. Okula rahat girip çıkmaya başlayan bakkal, okulu çevreye karşı savunmaya başladı ve dedikodular büyük ölçüde kesildi.
    Prof. Dr. Aytaç Açıkalın
    (Okul Yöneticiliği, Pegem Yayınları)
    İdarecilerin yanlışları
    Okul idarecisinin yapabileceği yanlışları şöyle sıralayabiliriz:
    Yakınların işe alınması, kurumun işini gören işadamlarının ve çocuklarına özel ilgi gösterilmesini isteyen ailelerin hediyelerinin kabul edilmesi…
    Yöneticinin, kendi iyiliği için politik kurnazlıklarla öğretmenleri birbirlerine karşı kullanması ya da başkalarına ders vermek için bazı öğretmenlere tuzaklar kurması.
    Kendisini büyük ve güçlü göstermek için başkalarını harcamak, alt kademedeki yöneticiyi küçük düşürmek veya mesleki kazançlar için aşırı yarışmacılık ortamı oluşturmak. Hangi işe teşebbüs edilirse edilsin, kişinin önündeki en büyük engel, kendisidir. O işle ilgili olumsuz düşünceler ve başaramama korkusu, aşılması zor olan en büyük engel ve geçilmesi güç olan en büyük rakiptir.
    Hangi bilgilerin hafızamızda
    silinme ihtimali düşüktür?

    Gençlere öğretilecek şeylerle, onları birer hâfıza hamalı kılmaktan ziyâde, yaş ve kültür durumları nazarı itibara alınarak, gördüğü nesnelerin ötesinde gayeler hissettirilmeli ve öğreneceği şeyler, hazmedebileceği ölçüde verilmelidir. Daha ilk mektep de çocuğa cihan coğrafyası, beşer tarihi veya felsefe ile taşıyamayacağı bir yük yüklemek, ders için de, talebe için de talihsizliktir.
    Yeterince öğrenilenler.
    Önem verilenler ve hoşlanılanlar.
    Beynin huzurlu olduğu zamanlarda öğrenilenler.
    İlginç ve farklı bulunanlar.
    Anlaşılması kolay olanlar.
    Yeterince tekrarlananlar.
    Bilinçli olarak öğrenilenler.
    Resimli ve görüntülü bilgiler.
    Günlük hayatta kullanılan bilgiler.
    Kullanmayı düşündüğümüz, ihtiyacımız olduğuna inandığımız bilgiler.
    Güçlü ve yaygın çağrıştırıcısı olan bilgi ve dökümanlar.
    Unutulmak istenmeyenler.
    Hafızamızı test edelim
    Bir yazıyı okuduktan sonra, ne kadarını hatırlayabildiğimizi, ne anladığımızı test etsek; okuduklarımızdan gereken verimi alamadıysak, ilgili yazıyı bir daha ve dikkatli bir şekilde okusak aklımızda daha iyi yer ettiğini görürüz.
    Canlandırma yapın
    Görsel canlandırma bilgiyi resme hatta filme çevirebilme ve bu resim veya filmi tanımlayabilme yeteneğidir. Bu tanımlama yapılırken resmin büyüklüğü, içindekilerin renkleri, resmin hareket yönü gibi unsurlara değinilebilir. “İnsan vücudunda binlerce kilometre uzunluğunda bir damar şebekesi vardır.” (Daha görsel anlatırsak..) “İnsan vücudundaki damar ağları örümcek ağlarından çok daha karmaşıktır.” (Daha görsel anlatım nasıl yapılabilir?) “Vücudumuz o kadar çok damarlarla kuşatılmıştır ki bu damarları uç uca getirip ip yapsaydık Dünya’nın etrafını üç defa sarabilirdi.”
İşlem Yapılıyor
X