Tweet
Okulöncesi eğitimi; çocukların bedensel, psikolojik, zihinsel, dil, sosyal ve duygusal yönden gelişmelerini, birey olmanın farkına varıp kişisel eğilimlerini keşfetmelerini ve temel alışkanlıklar kazanmalarını sağlamayı amaçlar.
Çocuğun tanımadığı diğer bir ortamdaki değişik insanlara uyum sağlamaya çalışması, ilkokula başlarken daha uyumlu davranmasını sağlamakta, çocuğu okul hayatına hazırlamaktadır. Ayrıca çocuk için bu yeni çevre onun sosyal gelişimini olumlu etkileyecektir. Anaokulu aracılığıyla çocuğa okulöncesi dönemde, belli özellikler ve davranışlar kazandırılamazsa, sonraki yıllarda bu açığı kapatmak oldukça güç bir hale gelir. Anaokulu eğitimi çocuğun duygu ve düşüncelerini özgürce ifade edebilen, girişimci, kendi ve başkalarının haklarına saygı duyan bir birey olabilmesi adına çok önemlidir.
Hiperaktivite varsa anlaşılır
Anaokulu eğitiminin diğer bir yararı çocuklardaki hiperaktivite eğilimlerinin tespit edilmesine imkan sağlamasıdır. Çocuğun aşırı hareketli olması, dikkatini toplayamaması, dolayısıyla da öğrenmede geri kalması gibi belirtilerin bu dönemde tespit edilmesi öğrencinin ilkokula başladığında başarılı bir eğitim hayatı geçirebilmesi adına çok önemlidir. Çünkü öğrencide belirlenen bu durumlar için erkenden önlem alınmaya başlanacaktır.
Çocuk anasınıfından alınmamalı
Anasınıfına uyum sağlamakta zorlanan çocuğu “seneye birinci sınıfa başlarsın” diye okuldan almak doğru değildir. Çocuğun ertesi yıl birinci sınıfta işi daha da zorlaşacaktır. Aileler çocuğu okuldan almamalı, sorunları öğretmeniyle birlikte araştırmalı ve okula devam etmesini sağlama yönünde kararlı olmalıdır.
Okul korkusu normaldir, aşılır
Okuldan korktuğu veya okul ortamından çekindiği için çocuğu eleştirmek, aşağılamak, korkutmak ve sindirmek sorunu halletmez, aksine daha da büyütür; daha sonra ortaya çıkacak, daha karmaşık problemlerin zeminini hazırlar. Böyle sorunları olan çocukların bulunduğu ailelerde özellikle büyükanne-büyükbabalar torunlarına karşı daha zayıf davranabilir, çocuklar da bu zayıflıklardan çok iyi yararlanabilirler. Bu yüzden, aynı kararlılık çocuğu okula alıştırma sürecinde, yanında bulunan büyüklerde de olmalıdır.
Ailedeki bütün bireylere bu konuda büyük sorumluluklar düşmektedir. Evdeki herkesin çocuğu zihinsel, duygusal ve sosyal açıdan okula alıştırmaya yardım etmesi gerekmektedir. Çocuğun her isteğine hemen “evet” demek yerine, onu doğru olan şeye ikna etmeleri gerekir. Bu da çocukla sevgi dolu bir iletişim kurmakla, onu anlamakla, onu dinlemekle, ona destek olmakla mümkündür. Aksi halde çocuk bize her istediğini yaptıracaktır. Oysa çocuk daha (en fazla) 6 yaşındadır ve kendi hayatı adına en doğrunun, en güzelin ne olacağı hakkında sağlam fikirlere sahip değildir.
Çocuklara bazı şeyleri öğretmek gerekir
Anaokuluna yeni başlayan öğrenciye ev adresi ve anne babaya ulaşılabilecek telefonlar da her ihtimale karşı ezberletilmelidir. Özellikle anneler bu uyarıları şu şekilde yapabilirler:
Sana öğrettiğimiz trafik kurallarına dikkat etmelisin. Servise binerken ve servisten inerken, karşıdan karşıya geçerken büyüklerinden yardım istemelisin.
Okulun çevresinde satılan gıda maddeleri sağlığa uygun olmayabilir. Arkadaşlarının dışarıdan alışveriş yapması seni yanıltmasın. Sen istediklerini bize söyle. Sana bunları daha temiz ortamlardan alabiliriz. Sakın bunları açık yerlerden alma.
Okulda veya çevrede bilmediğin içeceklerden alman doğru olmaz. Eğer çok susadıysan, kapalı meyve sularını tercih etmelisin.
Tuvalete girip çıkarken, mutlaka senin yanında bulundurman için verdiğim sabunu kullanmalısın.
Sınıf arkadaşların hasta olduğunda, onların hastalıklarının bulaşıcı olup olmadığını öğrenmelisin. Gerekirse biz öğretmeninle ortak hareket eder, bir çocuk doktoruna giderek bu hastalığı kapıp kapmadığını öğrenebiliriz.
Kimseyle kavga etmemelisin. Sana bir şey diyen olursa hemen öğretmenine haber vermelisin, sonra da eve gelince bize anlatmalısın. Biz gereken kişilerle konuşuruz. Sorunların şiddetle çözümlenemeyeceğini unutmamalısın.
Herhangi bir problemin, istediğin, sıkıntın olursa bunu öğretmenine açıkça anlatmalısın. Öğretmeninin seni çok sevdiğini, seninle ilgileneceğini unutmamalısın.
Çocuğun tanımadığı diğer bir ortamdaki değişik insanlara uyum sağlamaya çalışması, ilkokula başlarken daha uyumlu davranmasını sağlamakta, çocuğu okul hayatına hazırlamaktadır. Ayrıca çocuk için bu yeni çevre onun sosyal gelişimini olumlu etkileyecektir. Anaokulu aracılığıyla çocuğa okulöncesi dönemde, belli özellikler ve davranışlar kazandırılamazsa, sonraki yıllarda bu açığı kapatmak oldukça güç bir hale gelir. Anaokulu eğitimi çocuğun duygu ve düşüncelerini özgürce ifade edebilen, girişimci, kendi ve başkalarının haklarına saygı duyan bir birey olabilmesi adına çok önemlidir.
Hiperaktivite varsa anlaşılır
Anaokulu eğitiminin diğer bir yararı çocuklardaki hiperaktivite eğilimlerinin tespit edilmesine imkan sağlamasıdır. Çocuğun aşırı hareketli olması, dikkatini toplayamaması, dolayısıyla da öğrenmede geri kalması gibi belirtilerin bu dönemde tespit edilmesi öğrencinin ilkokula başladığında başarılı bir eğitim hayatı geçirebilmesi adına çok önemlidir. Çünkü öğrencide belirlenen bu durumlar için erkenden önlem alınmaya başlanacaktır.
Çocuk anasınıfından alınmamalı
Anasınıfına uyum sağlamakta zorlanan çocuğu “seneye birinci sınıfa başlarsın” diye okuldan almak doğru değildir. Çocuğun ertesi yıl birinci sınıfta işi daha da zorlaşacaktır. Aileler çocuğu okuldan almamalı, sorunları öğretmeniyle birlikte araştırmalı ve okula devam etmesini sağlama yönünde kararlı olmalıdır.
Okul korkusu normaldir, aşılır
Okuldan korktuğu veya okul ortamından çekindiği için çocuğu eleştirmek, aşağılamak, korkutmak ve sindirmek sorunu halletmez, aksine daha da büyütür; daha sonra ortaya çıkacak, daha karmaşık problemlerin zeminini hazırlar. Böyle sorunları olan çocukların bulunduğu ailelerde özellikle büyükanne-büyükbabalar torunlarına karşı daha zayıf davranabilir, çocuklar da bu zayıflıklardan çok iyi yararlanabilirler. Bu yüzden, aynı kararlılık çocuğu okula alıştırma sürecinde, yanında bulunan büyüklerde de olmalıdır.
Ailedeki bütün bireylere bu konuda büyük sorumluluklar düşmektedir. Evdeki herkesin çocuğu zihinsel, duygusal ve sosyal açıdan okula alıştırmaya yardım etmesi gerekmektedir. Çocuğun her isteğine hemen “evet” demek yerine, onu doğru olan şeye ikna etmeleri gerekir. Bu da çocukla sevgi dolu bir iletişim kurmakla, onu anlamakla, onu dinlemekle, ona destek olmakla mümkündür. Aksi halde çocuk bize her istediğini yaptıracaktır. Oysa çocuk daha (en fazla) 6 yaşındadır ve kendi hayatı adına en doğrunun, en güzelin ne olacağı hakkında sağlam fikirlere sahip değildir.
Çocuklara bazı şeyleri öğretmek gerekir
Anaokuluna yeni başlayan öğrenciye ev adresi ve anne babaya ulaşılabilecek telefonlar da her ihtimale karşı ezberletilmelidir. Özellikle anneler bu uyarıları şu şekilde yapabilirler:
Sana öğrettiğimiz trafik kurallarına dikkat etmelisin. Servise binerken ve servisten inerken, karşıdan karşıya geçerken büyüklerinden yardım istemelisin.
Okulun çevresinde satılan gıda maddeleri sağlığa uygun olmayabilir. Arkadaşlarının dışarıdan alışveriş yapması seni yanıltmasın. Sen istediklerini bize söyle. Sana bunları daha temiz ortamlardan alabiliriz. Sakın bunları açık yerlerden alma.
Okulda veya çevrede bilmediğin içeceklerden alman doğru olmaz. Eğer çok susadıysan, kapalı meyve sularını tercih etmelisin.
Tuvalete girip çıkarken, mutlaka senin yanında bulundurman için verdiğim sabunu kullanmalısın.
Sınıf arkadaşların hasta olduğunda, onların hastalıklarının bulaşıcı olup olmadığını öğrenmelisin. Gerekirse biz öğretmeninle ortak hareket eder, bir çocuk doktoruna giderek bu hastalığı kapıp kapmadığını öğrenebiliriz.
Kimseyle kavga etmemelisin. Sana bir şey diyen olursa hemen öğretmenine haber vermelisin, sonra da eve gelince bize anlatmalısın. Biz gereken kişilerle konuşuruz. Sorunların şiddetle çözümlenemeyeceğini unutmamalısın.
Herhangi bir problemin, istediğin, sıkıntın olursa bunu öğretmenine açıkça anlatmalısın. Öğretmeninin seni çok sevdiğini, seninle ilgileneceğini unutmamalısın.