Tweet
Batı’nın gerçek yüzü
Türkiye dahil Türk ve İslam Dünyasının en büyük talihsizliği Batı’nın gerçek yüzünü asırlardır görememiş olmasıdır. Ben Batı’yı asla sevmem ama fanatik bir Batılı düşmanı da değilim. Yazılarım belgelere ve münhasıran da Batılı belgelere dayanır. Son derece meşhur İrlandalı yazar George Bernard Shaw’ın itirafı şöyledir:
“İngilizler kalitesiz mallarına (ürünlerine) yeni pazarlar aradıkları zaman işgal etmek istedikleri ülkeye ilk önce seyyahlar yollarlar. Bunlar o ülkenin yer altı ve yer üstü zenginliklerini ve her türlü özelliklerini tespit ederler. Sonra bu ülkeye sözde barış havarisi misyonerler gönderirler. Yerli halk misyonerlerle kendi inançlarını savunmak için çatışınca; İngilizler Hristiyanlığı savunmak için hemen silaha sarılarak, ülkeyi kendilerine sömürge ve ürünlerine de pazar yaparlar...”
Bernard Shaw’ın diğer bir itirafı da “İslamiyet insanlığın zirvesidir. Ve gelecek yüzyıl Avrupa’da Müslümanlar çoğunlukta olacaktır.” (Sözde) Ermeni soykırımına delil gösterilen yalanlarla dolu “Mavi Kitab”ın yazarı Toynbee’nin itirafı ise: “21. Asır dinler asrı olacaktır. 20. yüzyıl “izm”ler asrı oldu. “İzm”ler insanlığa felaketler getirdi. Ve bu asır ölümler, soykırım ve savaşlar asrı oldu. Hristiyanlığın insanlığa verecek hiçbir şeyi yoktur. İslamiyetin ise insanlığa vereceği şeyler her konuda sayılamayacak kadar çoktur. Her yola başvurularak İslamiyet gözden düşürülmelidir. Aksi takdirde Batı medeniyeti çöker!..”
Maalesef bugün bazı cahil ve ahmak Müslümanlar kullanılarak bu “vasiyet” yerine getirilmektedir. Küresel terörün asıl kaynağı Batı’dır.
Batı’nın “öteki” kavramı
Batı’nın tutuklu Müslümanlara yaptığı ve insanlık adına gerçekten utanç verici cinsel taciz ve çıplak mahkumların boynuna tasma takarak yerde hayvanlar gibi sürükleyenleri cinsel sapıklık ve sadistlik olarak nitelemek sadece görünen neticesidir. Cinsel sapıklık ve sadistliğin temelinde yatan “öteki” kavramıdır. Batı medeniyeti (Roma- Yunan-Hıristiyanlık) karışımıdır. Batı için insan sadece beyaz Hristiyandır. Siyah Hristiyan bile, onun medeniyetinin hatta kilisesinin dışındadır. Batı’ya göre “Hristiyan Beyaz” medenidir. Onun dışındakiler “ilkel”dir. Ve “öteki”dir. Hukuk Fakültesinde okutulan temel derslerden biri de “Roma Hukuku”dur. Latince terimleri ezberlerken nerede ise beynimiz işlemez oluyordu. Roma Hukukuna göre köleler insan sayılmaz. Efendisinin eşyası (alet) sayılırdı. Konuyu pekiştirmek için halen hafızamda olan birkaç terimi sizlere arz ediyorum. Roma hukukuna göre: “Karasaban” (Konuşmayan alettir) “İnstrumentum mutum” öküz ise (Yarı konuşan alettir) “İnstrumentum Semi Vocale” köleler ise (Konuşan aletlerdir) yani insan sayılmaz. “İnstrumentum Vocale” Batı medeniyetinin temeli Roma’dır. AB ise Roma-Germen imparatorluğunun yeniden ihyasıdır. 1492’de Amerika’ya çıkan İspanyollar yerli halkı insan saymadılar. Uzun yıllar (asırlar) sonra insan saydılar. Ama “ilkel” olarak ifade ettiler. Halbuki Avrupa son derece ilkel yaşarken İnka, Maya, Aztek ve diğerleri çok ileri medeniyetlere ulaşmışlardı. İstilacı Hristiyan Batı, bu medeniyetleri ve yerlileri yok etti. Bronislaw Malinowski ile Radcliffe Brown antrapologlar “Batı medeniyeti dışında kalan herkesi ilkel saydılar.” Bu görüş Hristiyan Batı’nın temelidir.
M.N.Ö.
Türkiye dahil Türk ve İslam Dünyasının en büyük talihsizliği Batı’nın gerçek yüzünü asırlardır görememiş olmasıdır. Ben Batı’yı asla sevmem ama fanatik bir Batılı düşmanı da değilim. Yazılarım belgelere ve münhasıran da Batılı belgelere dayanır. Son derece meşhur İrlandalı yazar George Bernard Shaw’ın itirafı şöyledir:
“İngilizler kalitesiz mallarına (ürünlerine) yeni pazarlar aradıkları zaman işgal etmek istedikleri ülkeye ilk önce seyyahlar yollarlar. Bunlar o ülkenin yer altı ve yer üstü zenginliklerini ve her türlü özelliklerini tespit ederler. Sonra bu ülkeye sözde barış havarisi misyonerler gönderirler. Yerli halk misyonerlerle kendi inançlarını savunmak için çatışınca; İngilizler Hristiyanlığı savunmak için hemen silaha sarılarak, ülkeyi kendilerine sömürge ve ürünlerine de pazar yaparlar...”
Bernard Shaw’ın diğer bir itirafı da “İslamiyet insanlığın zirvesidir. Ve gelecek yüzyıl Avrupa’da Müslümanlar çoğunlukta olacaktır.” (Sözde) Ermeni soykırımına delil gösterilen yalanlarla dolu “Mavi Kitab”ın yazarı Toynbee’nin itirafı ise: “21. Asır dinler asrı olacaktır. 20. yüzyıl “izm”ler asrı oldu. “İzm”ler insanlığa felaketler getirdi. Ve bu asır ölümler, soykırım ve savaşlar asrı oldu. Hristiyanlığın insanlığa verecek hiçbir şeyi yoktur. İslamiyetin ise insanlığa vereceği şeyler her konuda sayılamayacak kadar çoktur. Her yola başvurularak İslamiyet gözden düşürülmelidir. Aksi takdirde Batı medeniyeti çöker!..”
Maalesef bugün bazı cahil ve ahmak Müslümanlar kullanılarak bu “vasiyet” yerine getirilmektedir. Küresel terörün asıl kaynağı Batı’dır.
Batı’nın “öteki” kavramı
Batı’nın tutuklu Müslümanlara yaptığı ve insanlık adına gerçekten utanç verici cinsel taciz ve çıplak mahkumların boynuna tasma takarak yerde hayvanlar gibi sürükleyenleri cinsel sapıklık ve sadistlik olarak nitelemek sadece görünen neticesidir. Cinsel sapıklık ve sadistliğin temelinde yatan “öteki” kavramıdır. Batı medeniyeti (Roma- Yunan-Hıristiyanlık) karışımıdır. Batı için insan sadece beyaz Hristiyandır. Siyah Hristiyan bile, onun medeniyetinin hatta kilisesinin dışındadır. Batı’ya göre “Hristiyan Beyaz” medenidir. Onun dışındakiler “ilkel”dir. Ve “öteki”dir. Hukuk Fakültesinde okutulan temel derslerden biri de “Roma Hukuku”dur. Latince terimleri ezberlerken nerede ise beynimiz işlemez oluyordu. Roma Hukukuna göre köleler insan sayılmaz. Efendisinin eşyası (alet) sayılırdı. Konuyu pekiştirmek için halen hafızamda olan birkaç terimi sizlere arz ediyorum. Roma hukukuna göre: “Karasaban” (Konuşmayan alettir) “İnstrumentum mutum” öküz ise (Yarı konuşan alettir) “İnstrumentum Semi Vocale” köleler ise (Konuşan aletlerdir) yani insan sayılmaz. “İnstrumentum Vocale” Batı medeniyetinin temeli Roma’dır. AB ise Roma-Germen imparatorluğunun yeniden ihyasıdır. 1492’de Amerika’ya çıkan İspanyollar yerli halkı insan saymadılar. Uzun yıllar (asırlar) sonra insan saydılar. Ama “ilkel” olarak ifade ettiler. Halbuki Avrupa son derece ilkel yaşarken İnka, Maya, Aztek ve diğerleri çok ileri medeniyetlere ulaşmışlardı. İstilacı Hristiyan Batı, bu medeniyetleri ve yerlileri yok etti. Bronislaw Malinowski ile Radcliffe Brown antrapologlar “Batı medeniyeti dışında kalan herkesi ilkel saydılar.” Bu görüş Hristiyan Batı’nın temelidir.
M.N.Ö.