Nazım Hikmet'in ölümünün 43. yılı...

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • TA2CCC
    Banned
    • 03-06-2004
    • 8304

    Nazım Hikmet'in ölümünün 43. yılı...


    Şair Nazım Hikmet Ran ölümünün 43'üncü yıldönümünde Moskova'daki mezarı başında törenle anıldı.
    Moskova'daki anma törenine ''Gönül Yarası'' filminde şairin adını taşıyan sanatçı Şener Şen, film yapımcısı Mustafa Oğuz, Türkiye'nin Moskova Büyükelçisi Kurtuluş Taşkent'in eşi Jülide Taşkent, Türk-Rus İşadamları Birliği (RTİB) Başkanı Ali İhsan Akıskalıoğlu, Türk-Rus Araştırmaları Merkezi (RUTAM) Başkanı Hakan Aksay, Moskova'da yaşayan Türk vatandaşları ve Nazım'ın bazı Rus dostları ile çocukları katıldı.
    Törene katılanlar, Anadolu'dan getirilen bir kova toprağı Nazım Hikmet ve eşi Vera'nın mezarının üzerine serpti, karanfil koyarak saygı duruşunda bulundular. RTİB Başkanı Akıskalıoğlu A.A muhabirine yaptığı açıklamada, Nazım Hikmet'i Türkiye ve Rusya arasında bir kültür köprüsü olarak gördüklerini belirterek, ''Onun mezarının Türkiye'ye taşınması değil, onun şiirlerinin, düşüncelerinin Türkiye'de okunuyor olması, bu şairimiz adına sevindirici bir olaydır'' dedi.
    Nazım'ın sevenleri tarafından her yıl Moskova'da mezarı başında anıldığını söyleyen Akıskalıoğlu, ''Güneşi balçıkla sıvamaya çalıştılar ama başarılı olamadılar. Şimdi gördüğünüz gibi Moskova'da mezarı başında sevenleri tarafından anılmakta. Hoş bir anma oldu. Tüm dünyaya Türkiye'yi tanıtan bir şair. Ona zamanında sahip çıkamadık ama artık sahip çıkmanın zamanı da geldi'' diye konuştu.
    Akıskalıoğlu, Nazım Hikmet'in vatandaşlığının iadesinin çok önemli olduğuna artık inanmadığını belirterek, ''Zaten vatandaşımız, yüreğimizde her zaman hissediyoruz. Zaman zaman parlamentoda birileri çıkıp vatandaşlığının iadesi için önergeler veriyor, sonra geri çekiliyor.
    Bunun bu kadar mesele haline getirilecek tarafı yok'' dedi. RUTAM Başkanı Aksay da yaptığı açıklamada, Nazım Hikmet'in Türkiye'nin sahip olduğu en önemli değerlerden biri olduğunu belirterek, ''Bunu bütün dünya, Türk halkı ve aydını da kabul ediyor. Ancak bunu Türkiye'de devlet düzeyinin yeteri kadar anlamadığını ve ona hak ettiği değeri inatla vermediğini görüyoruz. Bu da bizi yaralıyor'' görüşünü dile getirdi.
    Nazım Hikmet'in itibarının iadesinin yıllardır tartışıldığını söyleyen Aksay, ''Ama bu konuda yapılan girişimlerin çok fazla kayda değer olduğunu söylemek mümkün değil. Halkların anladığı gerçeği, resmi düzeyde yeterince anlamıyoruz ve vatandaşlığının iadesi konusunu her yıl tekrar tekrar ısıtıp sonra da rafa kaldırıyoruz. Bu bizi üzüyor'' dedi.
    Aksay, ''Nazım Hikmet'in iade-i itibara ihtiyacı olmadığını ancak bunun Türkiye'nin bir sorunu olduğunu'' ifade etti.
    Aksay, Nazım Hikmet'in mezarının Türkiye'ye taşınması konusunun da dönem dönem gündeme geldiğini belirterek, şunları kaydetti: ''Geçmiş yıllarda mezarının bir an önce taşınması konusu da gündeme geldi. Belki günün birinde böyle bir şey de yapılabilir. Ama benim kişisel görüşüm böyle bir şey gündemde olmamalı. Nazım Hikmet bir yönüyle Türkiye ve Rusya'yı birbirine bağlayan eşsiz bir köprü. Doğumu orada, ölümü Moskova'da. Defalarca Türkler buraya gelip Nazım Hikmet'in mezarını ziyaret ediyor. Bu anlamda bir sorun, bir sakınca görmüyorum.''
İşlem Yapılıyor
X