"Fenerbahçe'yi çalıştırabilirim"
Ankaraspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Türk futbolunun bulunduğu konumda daha başarılı olabilmesi için kulüplerin profesyonel bir yapıya kavuşmasının şart olduğunu söyledi.
Türk futbolunun geçmişe göre bugün daha ileride olduğunu belirterek, "Şimdiki takımlarımız, oyuncularımız hem grup olarak hem de bireysel olarak
daha güçlüler. Ama dünya ölçeğine göre Türk futbolu tartışılabilir. Futbolda gelişen bir ülkeyiz ancak 1. sınıf futbol oynayan ülkeler arasında değiliz.
Ülkemizde sadece 4 büyüklerin şampiyonluk yaşaması bir gelenek haline geldi ve son 10- 15 yılda da Trabzonspor da geride kalarak üç büyükler
şampiyonluklar yaşadı. Bu kulüplerden herhangi birinin şampiyonlukyaşayamaması durumunda, o takım için istikrarsız damgası vuruluyor. Bence bu
istikrarsızlık kavramını daha geniş bir şekilde ele almak gerekir" dedi.
"TÜRKİYE'DE 4 BÜYÜKLERİN DIŞINDA BİR TAKIMIN ŞAMPİYON OLACAÐINA İNANMIYORUM. VESTEL MANİSASPOR'UN ŞAMPİYONLUK ŞANSI DA ÇOK AZ"
Dört büyüklerin dışında herhangi bir kulübün şampiyon olacağına inanmadığını ifade eden Kocaman, "Çünkü kulüpler baştan aşağıya yanlış bir yapı
içerisindeler. Futbol dünyasını bilen, daha profesyonel kişilerin, yöneticilerin kulüp yönetimlerine gelmesi gerekir. Kulüplerin artık bütçe
oluşturmaları gerekiyor ve bu bütçelere göre hareket etmeleri gerekiyor. Kulüplerin gelirlerini arttırmadığımız sürece şampiyonluklar gibi başarılar
sadece konuşulacak hoş sözler olacaktır. Bu sene Vestel Manisaspor'un yaptığı çıkışı daha önceki yıllarda Gaziantepspor ve Kocaelispor gibi
Anadolu kulüpleri de yapmıştı ve bir şekilde daha sonra şampiyonluk yarışından kopmuşlardı. Vestel Manisaspor'un şampiyonluk şansını çok düşük
görüyorum. Vestel'in ekonomik anlamda güçlü olmasına rağmen başarılı bir kulüp yapılanması içerisinde değil. Anadolu kulüplerinin ekonomik anlamda
güçlenmedikleri ve bu gücü uzun vadeli bir şekilde planlamadıkları sürece şampiyon olabilmeleri çok zor gözüküyor" şeklinde konuştu.
Türkiye liginde oynayan yancı futbolculara da değinen genç teknik adam, "Bizim yabancı futbolcudan anladığımız tek şey var o da daha ucuz futbolcu
olduğudur. Maliyet anlamında yabancı futbolcular kulüplere çok daha cazip geliyor. Böyle olunca da takımlar bu ucuz oyunculara daha fazla ilgi
gösteriyorlar. Kulüplerin yabancı oyuncu transfer ederken kadro kalitesini arttırma gibi kaygıları yok. Bu futbolcuların Türk futboluna herhangi bir
katkısı da olamaz. Kaliteli yabancı futbolcu transfer etmek için kulüplerin sağlam bir bütçe oluşturması gerekir. Çaplı ve çapsız yabancılar için
ülkemiz kolay bir yer. Kaliteli oyuncular son dönemlerinde iyi paralar karşılığında ülkemize geliyorlar" ifadelerini kullandı.
"FUTBOLDA GELİŞEN BİR ÜLKEYİZ, ANCAK 1. SINIF FUTBOL OYNAYAN ÜLKELER ARASINDA DEÐİLİZ"
Türk futbolunda hala yeterli düzeyde ve sayıda futbolcu yetiştirelemediğine de değinen Aykut Kocaman sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son 10 -15 yıllık bir periyotta futbolumuz uyanıp, bir aşama kaydetti. Ancak hala futbolcu üretim tarlamız yeterli değil. 10 -15 yıl öncesinde
3-5-2 ye uygun, adam adama oynayan defans oyuncularımız vardı. Günümüz futbolunda ise alan savunması yapan defans oyuncularına ihtiyacımız var. Bu
geçişi tamamlayıcı bir altyapımız yok. Böyle olunca da kalifiye defans oyuncusu konusunda sıkıntı çekiyoruz. Üstelik bu oyuncuları oynatarak
geliştireceğimiz yerde bu mevkiler yabancı futbolcularla dolduruluyor. Tüm bunlar üstüste geldiği zaman Türk futbolundaki defans oyuncusu sıkıntısının
nedenleri ortaya çıkıyor. Ligimizde oyuncular geçmişe oranla çok daha fazla profesyoneller. Artık oyuncular futbolu bir meslek olarak görüyorlar. Tam
olarak da yeterli değiller, 20 sene örcesine oranla bir gelişme var tabiki." Kulüplerin altyapıya önem vermesi gerektiğinin altını çizen Kocaman, "Yeter
ki buralara önemli maddi kaynaklar ayırabilelim. Tüm bunlarıgerçekleştirdikten sonra Türk futbolunda sıkıntılar konuşulmayacaktır.
Bunlar gerçekleşmediği sürece Türk futbolu nereye gidiyor sorusuna verelebilecek tek yanıt Galatasaray'ın 1996 yılında kurmuş olduğu muazzam
kadro ve bu kadronun bize vermiş olduğu moral olabilir" dedi.
"TÜRK FUTBOLUNUN YAPISI BATAKLIÐA BENZİYOR"
Türk futbolunun yapısını "Bataklığa" benzeten Aykut Kocaman, "Bu ortamı sağlıklı bir bir hale getirmemiz lazım. Kulüplerin çoğu amatör yörneticiler
tarafından yönetiliyor ve bu tür yöneticilerin tek düşüncesi de de bir an evvel başarılar elde etmek oluyor. Başarı gelmeyince de fatura teknik
direktörlere kesiliyor. Mevcut olan kulüp yapılarıyla ne teknik direktörleri, ne futbolcuları, ne de hakemleri eleştirmek doğru olmaz"
şeklinde konuştu.
"ERSUN YANAL-FATİH TERİM KARŞILAŞTIRMASINI PEK DOÐRU BULMUYORUM"
A Milli Futbol Takımı'nın performansını da değerlendiren genç teknik adam, "Milli takımımız çok dezavantajlı bir durumda olmasına rağmen elemelere çok
başarılı bir giriş yaptı. Üstelik deneyimli futbolcularımızın milli takımdan çekilip yerlerine genç oyuncuların geçmesine rağmen takımımızın üst düzeyde
futbol oynaması çok olumlu bir gelişme. Ersun yanal, Fatih Terim karşılaştırmasını pek doğru bulmuyorum. Kulüplerin yanlış yapılanmasından
dolayı sağlıksız futbol ortamında isimlere takılıp, bu isimleri tartışmayı hiç hoş görmüyorum" diye konuştu.
Futbolculuk yıllarında uzun süre formasını giydiği ve birçok başarıya imza attığı Fenerbahçe hakkında da görüşlerini dile getiren Kocaman şunları
söyledi:
"Transferlerde çok şeyler umut edersiniz, ama bu umutlar boşa da çıkabilir. Bu durum Fenerbahçe içinde geçerli. Daum için çok olumlu şeyler söyleyemem
ama mesleki açıdan onu başarılı buluyordum. Fenerbahçe'nin son 3 senesine baktığımızda 2 şampiyonluk, bir de lig ikinciliği var. Geçen yıl şanssız bir
şekilde kaybettikleri bir şampiyonluk, bir de Türkiye Kupası var. Ufak tefek sorunların dışında saha içi yerleşimleri iyi, rakiplerine az pozisyon veren
başarılı bir takımdı. Anlamsız bir şekilde ağır oynuyor şeklinde eleştiri alıyorlardı. Antrenör olarak beğendiğim bir isimdi Daum. Ama şampiyonluk
kaçtıktan ve kupayı finalde kaybettikten sonra herşey bir anda kırılıp döküldü. Herşey sil baştan oldu. Şu an Zico da, Daum'un yaşamış olduğu
sıkıntıyı yaşıyor. Antrenörler takıma yeni geldiklerinde bazı şeyleritanıyıp değiştirmek isterler. Dolayısıyla Zico da bazı şeyleri değiştirme
ihtiyacı hissediyor. Yeni olan bu değişiklikler Fenerbahçe için sıkıntı yarattı. Fenerbahçe suları durgunlaştırabilirse şampiyonluk için kadrosunu
yeterli görüyorum."
Başarılı teknik adam, bu sezon çalıştırdığı Ankaraspor'un geçen yıl iyi bir kadrosu olmasına rağmen son haftada aldığı galibiyetle ligde kaldığını
hatırlatarak, "Ankaraspor Süper Lig için yeni sayılabilecek, tecrübesiz, geçen yıldan üzerilerinde kalma düşme korkusunu hala yaşayan bir takım. İlk
olarak amacımız futbolumuzu sağlamlaştırıp gücümüzü rakiplere hissettirmek. Ankaraspor mali açıdan yeterliliği olan kulüplerden birisi ve kulübü
yönetenlerin hedefi takımı daha yüksek yerlere taşımak. Ankaraspor'un bu yılki hedefi ilk ligde 10 içerisinde yer bularak gelecek yıllar için bir
takım iskeleti oluşturabilmek. Sezon başında takım adına çok umutsuzdum ancak şu anda takımdan çok umutluyum. Bu yıl Ankaraspor'u gelecek yıllara
taşıyacak temeli atmak istiyoruz. Bu açıdan bu yıl bizim açımızdan çok önemli olacak" ifadelerini kullandı.
"İYİ ÇALIŞIP, İYİ İŞLER YAPARSAM, FENERBAHÇE'Yİ DE, MİLLİ TAKIMI DA ÇALIŞTIRABİLİRİM"
Başarılı çalıştırıcı son olarak ise mesleki anlamda öncelikli hedefinin çalıştırdığı kulüplerde başarılı olmak olduğnunu altını çizerek, "İyi
çalışıp, iyi işler yaparsam Fenerbahçe'yi de, Milli takımı da çalıştırabilirim" dedi.