Can Verip Yatanlar-Son Mektup

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • galerihikmet
    Member
    • 12-12-2004
    • 612

    Can Verip Yatanlar-Son Mektup



    Yazan:Yaşar Aksan


    “Can Verip yatanlar-Son mektup” bütün kitapçılarda. “Can Verip Yatanlar-Son Mektup” 8 yıllık, fakat henüz tam olarak tamamlanmamış bir çalışmanın ürünü. “Can Verip Yatanlar” Bolu ve Düzce şehitlerinin hayat hikayelerini anlatan bir kitap. Ancak bu konudaki çalışmalarımız henüz tamamlanmamıştır. Çünkü bu çalışmamızda yaklaşık 30 şehidimizin hayat öyküsü ve şehit ailelerimizin hatıraları yer aldı. Bu konudaki çalışmalarımız ve bu kitabımızda yer almayan diğer şehit aileleri ile görüşmelerimiz devam etmektedir. İnşallah o çalışmalarımız da bitirildikten sonra ileriki aylarda 2. Cilt olarak yayınlanacak ve diğer şehitlerimize, diğer şehit ailelerimize karşı da görevimizi yapmış olacağız. “Can Verip Yatanlar-Son Mektup” ilk önce Ankara’da bir kitap fuarında okuyucuların karşısına çıktı. Alınan tepkiler beklediğimiz gibi oldu. Kitap büyük bir ilgi gördü. Özellikle kitabı gören ve alıp okuyan Bolu dışındaki şehit aileleri kendi şehit evlatlarının da bu kitapta yer almasını isteyen dileklerini belirttiler. Bu konuda mesajlar aldım. Hem yayınevimize, hem de doğrudan bize ulaşabilen bu mesajlar elbette bizi duygulandırdı. Bolu ve Düzce Şehitleri olarak başladığımız bu çalışmamız bu bölgeyi aşacak gibi. Allah bu millete başka acılar göstermesin, başka anne ve babaların yürekleri yanmasın. Ancak bu evlatlar bütün milletin evlatları ve bütün milletin şehitleri. Elbette bu ülkenin her yerinde yan gelip yatmayarak bu ülke, bu vatan, bu millet için Can Verip Yatanlar’a bizim de bir vefa borcumuz var. Onların hatıralarını yaşatmak, şimdi ve yarın, hatta sonsuza kadar unutulmamalarını sağlamak en başta gelen görevimiz. Bu topraklar kolay vatanlaşmamış. Toprakların vatanlaşması için üzerinde milli hatıralar oluşması gerekiyor. Toprakların vatanlaşması için üzerinde yaşayan milletin o topraklara kök salması gerekiyor. Toprakların vatanlaşması için uğrunda ölünmesi ve yine uğrunda ölecek insanların olması gerekiyor. İslamiyet’ten önceki Anadolu’ya yapılan Türk akınlarını ve göçleri göz önüne almazsak bu millet Müslüman Türkler olarak bin yıldır Anadolu’da. Bin yıldır bu topraklarda acılar ve sevinçler birlikte yaşanıyor. Bin yıldır yaşanan bu birliktelik ortak hatıralar oluşturmuş. Bin yıldır da bu topraklar için kan dökülmüş can verilmiş. Onun için bu topraklar “vatandır!” Bin yıldır bu topraklarda Türk’ü, Kürt’ü, Alevi’si Sünni’si birlikte yaşamışlar. Acılarını sevinçlerini paylamışlar. Birlikte gülmüşler birlikte ağlamışlar. Birbirlerine kız alıp vermişler hısım akraba olmuşlar. Düğünlerini birlikte yapmışlar, cenazelerini beraber kaldırmışlar. Etle kemik gibi birbirine girmişler. Malazgirt’ten Mudanya’ya kadar her savaşta birlikte savaşmışlar, beraber kan döküp can vermişler. Kürt, Türk’le ekmeğini suyunu paylaşmış; Türk, Kürt’ün yarasını sarmış. Alevi Sünni’nin, Sünni Alevi’nin dert ortağı olmuş. Birlikte ağlayıp birlikte gülmüşler. Bu ülke için birlikte terlemişler terleri karışmış, birlikte kan akıtmışlar kanları karışmış, birlikte can vermişler canları karışmış. Bu vatan için can verip şehit olanlar arasında Türk’te var, Kürt’te var, Alevi’si de var Sünni’si de var. Çünkü bu ülke hepimizin!!! Şehitlerimiz! Her bölgeden, her ilden, her mezhepten toprağa düşen genç fidanlar. “Bir Hilâl uğruna batan güneşler!” Bu insanlar da yaşıyorlardı bizler gibi. Onların da hayalleri ve ümitleri vardı. Onlar da sevdiler, sevildiler, sevdalandılar. Onların da yürekleri sevdalandı, bir kuş gibi çarpındı kafeslerinde. Onlar da sevindiler, onlarda üzüldüler, onlar da ağladılar. Onlar da gelecekleri ile ilgili hayaller kurup planlar yaptılar. Kimisi evliydi onların, kimisi nişanlı. Kimisi arkada genç yaşında dul kadınlar bıraktı. Kimisi küçücük yavrularını. Kimisi daha ellerini bile tutmadıkları sevdalılarını, kimisi dertli analarını, babalarını bıraktı gerilerde. Bu kitapta daha hayatlarının baharında can verenlerin hayat hikayelerini okuyacaksınız. Onların sevdalarına şahit olacaksınız, onlarla beraber o sevdaları yaşayacaksınız. Onlarla beraber ağlayıp, onlarla beraber güleceksiniz. Bu şehitlerin hemen hemen tamamının gönüllü olarak terör bölgesine gittiklerini ve gönüllü olarak Can Verip Vatanın Bağrına Uzandıklarını” göreceksiniz. Bu kitapta, akşam babasının gelmesini beklerken, “babam geldi” diyerek kapıya koşan küçük yavrunun babasız kalmasının ıstırabını yaşayacaksınız. Bu kitapta kocasını sabah, “güle güle git, güle güle gel” diyerek uğurlayan genç kadının akşama nasıl dünya da tek başına kaldığını göreceksiniz. Bu kitapta, oğlu ile konuşmak için telefon başında bekleyen annenin, oğlunun şehit olduğu haberini alınca yaşadıklarını birlikte yaşayacaksınız. Bu kitapta, gözlerde kuruyan gözyaşlarını, dudaklarda donan tebessümleri, yüreklerde kopan fırtınaları, iç dünyalarında yaşanan depremleri, yaz ortasında yaşanan kışları göreceksiniz. Bu kitapta al bayrağa sarılı olarak gelen evladını, son kez evinde misafir eden annelerin sabahlara kadar neler yaşadıklarını okuyacaksınız. Bu kitapta herkes kendinden bir şey bulacak. Kimi yarım kalan sevdasını, kimi memleket aşkını, kimi birlik ve beraberliği, kimi kardeşçe yaşamayı, kimi paylaşmayı, kimi birlikte ağlayıp birlikte gülmeyi görecek....

    Biz Bize Yayınları
    Fiatı:19.50.ytl
    BASKI-EKİM-2006
    464 Sayfa / Renkli / İthal kağıt
İşlem Yapılıyor
X