İSLAM MEDENİYETİ

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • izmirsat
    Member
    • 30-09-2006
    • 1543

    İSLAM MEDENİYETİ

    İSLAM MEDENİYETİ
    1. DEVLET YÖNETİMİ
    İlk İslam devleti,Medine’de kuruldu.Devletin kurucusu Hz. Muhammed, dini ve dünyevi bir lider özelliği taşıyordu.Peygamberliğin yanı sıra hem devlet başkanı, hem de ordu komutanlığı görevlerini yürütüyordu.Çünkü islamiyetin kurulduğu ilk dönemlerde siyasi,dini,kültürel ve iktisadi şartlar bu yönetim şeklini gerektiriyordu.Devletle ilgili işler,Mescid-i Nebevi ‘de (peygamber mescidi) yapılan toplantılarda görüşülür,gerekli kararlar alınırdı.
    Müslümanlar Hz.Muhammed’den sonra din ve devlet işlerinin yürütülmesi için halife denilen ve Hz.Muhammed’in vekili sayılan bir başkan seçtiler.Dört Halife Devri’nde halifeler hem devlet başkanlığı,hem de ordu komutanlığı görevlerini birlikte yürüttüler.Halifeler,Kur’an ve sünnet hükümlerine bağlı kalarak devleti yönettiler.İslam Devleti, yapılan fetihlerle büyümeye başlayınca devletin iyi bir şekilde idare edilebilmesi için devlet teşkilatlanmasına gidildi.İlk devlet teşkilatını Hz.Ömer kurdu.Hz.Ömer,askeri ve mali işleri görüşülüp yürütülmesi için bir divan teşkilatı oluşturdu.Ülkeyi,idari bölümlere ayırarak fethedilen yerlere valiler tayin etti.Valiler ,bölgelerinde en yetkili askeri ve idari görevliler konumundaydılar.Hz.Ömer,adli işlerin yürütülmesi amacı ile kadılık makamını kurdu.
    Dört Halife Devri’nde halifeler seçimle iş başına gelirken Emeviler döneminde halifelik,saltanat haline getirildi.Dört halifenin yaşadığı sade hayatın aksine,Emeviler döneminde halifeler,gösterişli bir hayat yaşamaya başladılar.Bu dönemde halifeler,ordu komutanlığını bıraktılar.Yalnızca devlet başkanlığı görevini yürüttüler. Halifeler”Emirü’l Müminin”unvanını da kullandılar.
    Abbasilerde ise halifeler devlet başkanı olmakla birlikte,dini kimliklerini daha çok öne çıkardılar.Bu nedenle devlet işlerinin yürütülebilmesi için vezirlik makamını kurdular.Vezirlere geniş yetkiler verdiler.Vezirlerin yanı sıra Hz.Ömer döneminde kurulan divanı geliştirdiler.Divanı,devlet yönetiminde en etkili kurum haline getirdiler.Devlet ve memleket sorunlarını,önce divanda görüşerek divanın önerdiği çözümleri uyguladılar.Bu divanların bazıları ve görevleri şunlardır:
    • Divan-ı İnşaevletin yazı işlerini yürütürdü.
    • Divan-ı mezalimdalet işlerine bakardı.
    • Divanü-l Ceyşskerlik işleri ile ilgilenirdi.
    • Divan-ı Beytü’l Malevletin,gelir ve giderleri ile ilgili işlere bakardı.
    İslam Devleti’nin başkenti,Hz.Muhammed,Hz.Ebu Bekir,Hz.Ömer,Hz.Osman dönemlerinde Medine; Hz.Ali döneminde Kufemeviler döneminde Şam,Abbasiler döneminde Bağdat olmuştur.
    A: HUKUK
    Hz.Muhammed ve Hz.Ebu Bekir dönemlerinde vatandaşlar arasındaki anlaşmazlıklar,bizzat devlet başkanına başvurularak çözümlenirdi.Hz.Ömer zamanında ilk adli teşkilat olarak,kadılık makamı kuruldu. Yargılama yetkisi kadılara verildi.Bu dönemden sonra,hukuk alanında yargılama yetkisi olanlara kadı denildi.İslam Hukukunun temelini,Kur’an-ı Kerim oluşturdu.Kadılar,yargılamayı İslam Hukuku (fıkıh)’na göre yaparlardı.
    BRDU
    Hz.Muhammed ve Hz.Ebu Bekir dönemlerinde düzenli bir ordu yoktu.Savaş olduğunda,eli silah tutan bütün erkekler savaşa katılırdı.Devlet başkanı aynı zamanda ordu komutanıydı.
    Hz.Ömer döneminde İslamiyetin yayılması için yapılan fetihlerle devletin sınırlarının hızla genişlemesi sonucu,düzenli bir ordunun kurulmasına ihtiyaç duyuldu.İlk düzenli ordusunu Hz.Ömer kurdu.Fetihler sırasında ordugahlar oluşturuldu.Ordugah savaş olmadığı zamanlarda veya savaş hazırlıkları sırasında ordunun bulunduğu veya ordu mensuplarının ikamet ettiği yerlere denirdi.Bu ordugahlardan en önemlileri Basra ve Kufe’dir.Bu ordugahlar daha sonraları birer askeri kent durumuna gelmiştir.
    Emeviler döneminde Arap olmayanlar orduya alınmazdı.Abbasiler döneminde Türkler orduya alındılar. Ordu komutanlıklarına getirildiler.Türkler için ordugah şehirleri kurdular.Ayrıca İranlılar ve Berberiler de asker olarak orduya alındılar.Abbasiler döneminde ordular,on bin kişilik tümenlerden oluşmuştu.Hem tümenin başında emir adı verilen bir komutan bulunurdu.
    Donanma, Hz.Osman döneminde Şam Valisi Muaviye tarafından kuruldu.Emeviler ve Abbasiler döneminde güçlendirilerek Akdeniz’de birçok ada fethedildi.Donanmanın komutanlarına Emirü’l Ma (suların hakimi) denirdi.Günümüzde kullanılan amiral unvanı “Emirü’l Ma “dan gelmektedir.
    İslam devletlerinde savaş İslam dini adına yapılır ve buna cihat ve gaza denirdi. Müslümanlar bu savaşlara gönüllü katılırdı.
    2. DİN VE İNANIŞ
    İslam esasları Allah tarafından Hz muhammed aracılığıyla insanlara bildirilen en son ilahi dindir.Bu dinden olanlara İslam yahut Müslüman denir.Müslüman olmanın ilk şartı Kelime-i şahadeti söylemektir.Kur’an hükümlerine göre, her insan Müslüman doğar; sonradan baba ve annesinin dinine girer.
    İslam’ın akla ve bilime önem vermesi,hoşgörülü olması,zararlı alışkanlıkları yasaklaması,insanların hep iyiliğini düşünmesi vb. dolayısıyla dünyanın her yerinde kendisine taraftar bulunmasını sağlamıştır.İslamiyet ,ilk dönemlerinde başta Asya olmak üzere, Afrika ve Avrupa’da da yayılmıştır.Bu dönemde Müslümanlar,Kur’an ve hadislerin koyduğu kurallar çerçevesinde yaşarlar.Kur’an ve hadislerde yer almayan konularla ilgili yapılması gereken işlemler kıyas(karşılaştırma)ve icma(İslam bilim adamlarının ortak görüşleri)ya göre yerine getirildi.İslam Devleti’nin sınırları genişledikçe devlet bünyesinde değişik kültürlere sahip Müslümanlar yer almaya başladı.Bu Müslümanların kendi kültürlerinin etkisiyle İslamiyeti anlamaları ve yorumlamaları farklı oluyordu.Böylece felsefe,itikat,siyaset ve fikir alanlarında ayrı gruplar ortaya çıktı.
    İslam devletleri, putperestliğin dışındaki diğer ilahi dinlere hoşgörü gösterdiler.İslam ülkelerindeki zımmi statüsünde olan Hristiyan ve Yahudiler,dini inanç ve ibadetlerini rahatlıkla sürdürdüler.
    3.SOSYAL VE İKTİSADİ HAYAT
    A.SOSYAL HAYAT
    :İslam dini insanların dünyadaki sosyal ve iktisadi hayatını düzenlemekte yardımcı olmuştur.Bu nedenle İslam devletlerinde sosyal ve iktisadi hayat,İslam’ın koyduğu kurallar çerçevesinde gelişmiştir.İslam Dini,bütün Müslümanları kardeş kabul ettiğinden halk arasında sosyal ve ekonomik farklılıklar görülmemiştir.İslamiyetle birlikte aile hayatında önemli değişiklikler olmuş,kız çocukları ailede itibar kazanmışlardır.
    Hz.Muhammed ve Dört Halife dönemlerinde devlet başkanları,halkın yaşadığı gibi sade bir hayat yaşadılar.Halkın içinde oturdular,cami ve mescitlerde birlikte ibadet ettiler.Cami ve mescitleri tartışma ve görüşme yeri olarak kullandılar.
    Emeviler döneminde Araplar kendilerini diğer Müslümanlardan üstün görmüşlerdi.Bütün valiliklere, komutanlıklara,büyük ve önemli memurluklara Arapları getirmişlerdi.Emevi yöneticilerin uyguladığı Arap ırkçılığı politikası yüzünden,halk dört sınıfa ayrılmıştı.
    • Müslüman Araplarunlar, kendilerini Arap olmayan diğer Müslümanlardan üstün tutuyorlardı.
    • Mevaliüslümanlığı kabul etmiş Arap olmayan Müslümanlara,azatlı köle manasındaki bu isim verilmişti.Bunlar,Müslüman,Arapların üstün tutulmasından rahatsızlık duyuyorlardı.
    • Zımmi:İslam devleti içinde yaşayan Müslüman olmayan halktır.İslam devletine,kendilerine tanıdığı koruma karşılığında vergi ödüyorlardı.
    • Köleler:İslamiyet köleliği yasaklamıştır.Kölelerin yaşadığı şartların düzelmesini sağlayan İslam dini, köleyi azat etmeyi teşvik ettiği için köle sayısı gittikçe azalmıştı.
    Abbasiler bütün Müslümanlara yeniden değer vererek onlara eşit muamele yaptılar.Böylece Mevali.kavramı ortadan kalktı.Bu dönemde önce İranlı,sonra Türk subay ve memurlar,önemli görevlere getirildiler.Abbasiler,şehirleri geliştirdiler.Bağdat gibi yeni yerleşim yerleri kurdular.Şehir halkını askerler, memurlar, din adamları, esnaflar, zanaatkarlar, tüccarlar oluşturuyordu.Köylüler tarımla,bedeviler ise hayvancılıkla geçimlerini sağlıyorlardı.
    B:İKTİSADİ HAYAT
    İslam Devleti’nde halk tarım.hayvancılık,ticaret ve sanayi alanlarında çalışarak geçimini sağlamaktaydı. Tarım temel geçim kaynağıydı.Hz.Ömer döneminde ele geçirilen topraklar,devletin malı olarak kabul edilmekle birlikte işletilmeleri için sahiplerine bırakıldı.Emeviler ve Abbasiler dönemlerinde tarım alanları genişletildi. Verimi arttırmak için sulama kanalları yaptırıldı.Bataklıklar kurutuldu.Yetiştirilen başlıca tarım ürünleri buğday, hurma, arpa,pamuk ve şeker kamışıydı.tarımın yanı sıra hayvancılıkta yapılıyordu.hayvanların eti, sütü,yünü ve derisinden yararlanıyorlardı.Kumaş,halı ve kilim dokumacılında gerekli olan ham maddelerin büyük bir bölümünü hayvanlardan elde ederlerdi.Deve,at,keçi,sığır beslerlerdi.
    İslam Devleti’nin bulunduğu coğrafya, ipekve baharat yollarının geçtiği bölge olduğundan ticaret gelişmişti.Müslüman tüccarlar ticari ilişkide bulundukları ülkelere hurma,şeker,cam eşya,pamuklu ve yünlü kumaşlar satarlardı.Buna karşılık bahara,ipek,fildişi,kereste ve mamulleri alırlard.Ticaret ilk başlarda kervanla yapılırken daha sonra deniz yollarının da kullanıldığı görüldü.Daha önce şehirlerarasında yapılan ticaret,Emeviler ve Abbasiler döneminde devletler arasında da yapıldı.Çin,Hindistan Bizans,Frak İmparatorluğu,Hazar Türkleri ve İtil Bulgarları ile ticari ilişkiler kuruldu.
    C.SİYASİ VE EKONAMİ
    İslam dünyasında sanayi, fetihler sonunda ortaya çıktı.Sanayi tarım ürünlerine bağlı olarak el sanatları üretimiyle başladı.Daha sonra gelişerek imalathanelere dönüştü.Dokuma sanayide yün,pamuk ve ketenden çeşitli kumaşlar üretildi.bu kumaşlar Avrupa’da büyük ilgi gördü.
    Gelişen diğer sanayi kolları ise madencilik, kumculuk,şeker üretimi ve camcılıktır.Müslümanlar arasında el sanatları büyük gelişme gösterdi.Madenlerin işletilmesine önem verildi.Müslümanlar arasında seramik ve cam sanatı büyük gelişme gösterdi.
    İslam devletinin teşkilatlandırılması alanında önemli adımlar atan Hz.Ömer iktisadi yapının temelini oluşturan Beyt’l Mal (devlet hazinesi)denilen hazine teşkilatını kurdu.Daha önce Bizans ve İran paraları kullanılırken Emevi halifesi Abdülmelik,dinar ve dirhem denilen ilk İslam parasını bastırdı.
    İslam devletinde hazinenin başlıca gelir kaynakları:
    • Öşürarımla uğraşan Müslüman halktan alınan ürün vergisidir.Bu vergi,üretilen tarım ürünlerinden 1/10 oranında alınırdı.
    • Haraçüslüman olmayan halktan alınan toprak ve ürün vergisidir.
    • Cizyeüslüman olmayan sağlıklı gayrimüslim erkeklerden askerlik yapmadıkları için can güvenliği sağlanması karşılığında alınan vergidir.
    • Zekat:İslam şartı olarak zenginlerin mallarından 1/40 oranında devlet tarafından alınıp, yoksullara,yetimlere,dağıtılan gelirdir.
    • Ganimetavaşlarda elde edilen malların hepsine ganimet denirdi.Bu malların 1/5’lik bölümü hazineye verilirdi.
    • Maden gelirleriadenleri işletenlerden alınan gelirlerin 1/5’i oranındaki vergisidir.
    • Diğer gelirlerabancı devletlerden alınan vergi ve hediyeler ile orman, otlak,tuzla, sulama gelirleri vb..
    Hazinede toplanan bu gelirler,devlet tarafından ordu giderleri,imar işleri,memur maaşlarının ödenmesi, yardıma muhtaç kişilerin ve hayır kurumlarının çeşitli ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılırdı.
    4.YAZI,DİL VE EDEBİYAT
    İslamiyetin ilk yıllarında Arap Yarımadasında,Arap alfabesi,Mısır ve Suriye’de yunan alfabesi kullanılmaktaydı.Emevi halifesi Abdülmelik resmi yazışmalarda Arap alfabesini kullanılmasını zorunlu hale getirince Arap alfabesi Arabistan dışında da yaygınlaştı.
    Kur-an’ı Kerim’in dili Arapça olduğu için İslamiyetin yayıldığı bölgelerde Arapça, konuşma dili olarakta yaygınlaştı.İslamiyeti kabul eden diğer milletler,İslamiyeti öğrenirken Arapçayı’da öğrendiler.Böylece Arapça,İslamiyetle beraber bütün dünyaya yayıldı.Arapça kelimeler, Türkçe,Farsça ve daha çok dile girdi.
    İslam edebiyatını ilk eserleri,Hz.Muhammed’in hayatını ve yaptıklarını gelecek nesillere aktarmak amacı ile yazıldı.Bunlarda,Hz.Muhammed’in hayatını konu alan eserlere Siyer,savaşlarını konu alan eserlere de Megazi adı verilir,Bu eserlerin yazımı,aynı zamanda İslam tarihinin yazımınıda başlattı.
    İslamiyet öncesi Arap edebiyatının en önemli alanı olan şiir İslamiyetin ilk yıllarında önemini yitirmişti.Saray hayatının başladığı Emeviler döneminde,şiir yeniden önem kazandı.İslami dönemde gelişen bir edebiyat türü de toplumun bilgi,görgü ve ahlakının yükseltmek gayesi ile yazılmış nesirlerdir.Edep adı verilen bu tarzın en önemli ismi,”Hilafet Ordusu’nun Menkıbeleri ve Türklerin Faziletleri” adlı bir kitap yazmış olan Cahiz’di.
    Dünya edebiyatının en büyük eserlerinden olan BİNBİR GECE MASALLARI, onuncu yüzyılda Cahşiyari tarafından yazıldı.Edebiyat alanında çeşitli dillerden Arapça’ya tercümelerde yapıldı.Bunlar arasında Hint edebi eseri olan “Kelile ve Dimne “ en önemlisidir.
    5.BİLİM VE SANAT
    A)BİLİM:
    İslam Dini, Kur’an-ı Kerim in ilk ayetinde verilen “Oku!” emri ile ve Hz. Muhammed’in “İlim Çin’de de olsa onu alınız!”hadisi ile bilime ne kadar önem verdiğini göstermektedir.
    İslamiyetin ilk yıllarında İslamiyeti yayma çalışmaları ve art arda yapılan fetihler nedeni ile bilim çalışmalara önem verilmemiştir.Emeviler döneminde başlayan bilimsel çalışmalar,Abbasiler döneminde zirveye ulaştı.
    B)EÐİTİM ÖÐRETİM:
    İslam Dini’nin ilk öğretmeni Hz.Muhammed’dir.Hicret’ten sonra Medine’de yaptırdığı Mescitd-i Nebevi’nin bir bölümünü eğitim öğretim için kullanmıştı.Burada okuma ve yazmayı ve Kur’an-ı Kerim’i öğrenenler, ülkenin çeşitli yerlerine öğretmen olarak gönderiliyorlardı.Daha sonraki yıllarda yaptırılan mescitler, okul görevini de yerine getirdiler.Böylece cami ve mescitler, ibadet edilen yerler olmanın yanı sıra bilime öğretilen,sosyal ve siyasi olayların görüşüldüğü,tartışıldığı ve bunlar ile ilgili kararların alındığı yerler durumuna gelmişti.
    İlk araştırma okulu olan Beytü’l Hikme’yi Halife Memun,Bağdat’ta açtırdı.Bu okul,medreselerin ilk örneğidir.Seçuklu Sultanları Alp Arslan ile Melikşah’ın veziri olan Nizamü’l Mülk tarafından Bağdat’ta kurulan Nizamiye Medresesi,dönemin en büyük eğitim-öğretim kurumuydu.Saray okullarında ve medreselerde İslmi bilimlerin yanında fen ve sosyal bilimleri de okutulmuştu.İslam kültür vemedeniyetinde bilimler genel olarak ikiye ayrılır:
    • İslami Bilimler
    • PozitifBilimler(sosyal ve fen bilimleri)

    C:İSLAMİ BİLİMLER
    • TEFSİR: Kur’an-ı açıklayan ve yorumlan bilimdir.Bu bilimle uğraşanlara müfessir denir.
    • HADİS: Hz. Muhammed’in Müslümanları aydınlatmak amacıyla söylediği sözlere hadis, yapmış olduğu davranışlara sünnet denir.BU konularla ilgili bilime hadis bilimi denir.Hadis bilimiyle uğraşanlara muhaddis denir.
    • FIKIH: KUR’ANI-Kerim ve hadisleri temel alan İslam hukukudur.Bu bilimle uğraşanlara fakih, fakihlerin verdikleri kararlara içtihat denirdi.
    • KELAM: Allah’ın birliğini,sıfatlarını,peygamberlik ve ahiretle ilgili konuları,akıl ve mantık yoluyla ispat eden bilimdir.
    D: SOSYAL VE FEN BİLİMLERİ
    • TARİH: İslam tarihçileri,İslam tarihinin yanı sırs düya tarihi ile ilgili eserlerde verdiler.
    • COÐRAFYA: İslam ülkelerinin sınırları genişledikçe bu ülkeler, gezen seyyahlar ve bilim admları arttı.Bu seyyahlar gezip gördükleri yerler hakkında kitaplar yazdılar.
    • ASTRONAMİ: İslam düyasında astronamiyle ile ilk Fezari ilgilendi.Usturlap adı verilen bir aletle yıldızların hareketlerini izlemiş,Güneş ve Ay tutulmalarının zamanını tahmin etmiştir.Gece ve gündüzlerin kısalıp uzamasını gösteren cetveller hazırlamış.El Harezmi ise,astronami cetvellerini hazırlayarak yıldızların hareketlerini izlemiş.El Biruni ise dünyanın başlıca şehirlerinin enlem ve boylamlarını bulmuş.İbn-i Yusuf sakacı keşfetmiştir
    • MATEMATİK: Araplar Hint rakamlarını alarak matematikte kullandılar.Bu sayede cebir, trigonametri ve logaritmayı buldular.Sözü edilen alanlarda birçok eser verdiler.Bu eserlerden Harezmi’nin Hisabe’l-Cebr




    TÜRK – İSLÂM TARİHİ ÖNEMLİ BİLGİLERİ !!!
    Türk – Arap ilişkileri Talas Savaşı’ndan sonra olumlu gelişti.
    Abbasiler döneminde Türklerin yerleştirildiği sınır şehirlerine Avasım denir.Bağdat yakınlarındaki askeri şehre Samarra denilmiştir.
    Mısır’daki ilk Müslüman Türk Devleti Tolunoğulları ikinci Türk devleti İhşidler’dir.
    Sultan ünvanını ilk kullanan hükümdar Gazneli Mahmut’tur.
    İlk Müslüman Türk devleti Karahanlılar’dır.Merkezi Balasagun, Kaşgar, Semerkant’dır.
    Büyük Selçuklu Devleti’nin kurucusu Tuğrul Bey’dir.Soyu Oğuzlara dayanır.Bütün İslam dünyasının koruyucusu – siyasi lideridir.Dini lider Abbasi halifesidir.
    İkta sistemi ilk defa Hz. Ömer döneminde uygulanmaya başladı.
    Büyük Selçuklu Devleti’nde Tuğrul Bey döneminde ikta uygulanmaya başlandı.
    Büyük Selçuklularda ilk parayı Tuğrul Bey bastırdı.Tuğrul Bey, Alparslan, Melikşah, Çağrı Bey’in oğlu Kavurd altın para ( dinar ) bastırdı.
    Altın para – Dinar, gümüş para – Dirhem
    Büyük Selçuklu Devleti’nin gelirleri ; öşür, haraç, cizye, gümrük vergileri, ganimetler, madenlerin işletilmesinden gelen gelirler.Toplanan vergiler ile gulam askerleri ve memurların maaşları ödenir, diğer giderler karşılanır.
    Ahilik :Şehirlerde esnaf ve zanaatkarların mesleki kuruluşudur. Getirdikleri ahlaki kurallarla topluma öncülük etmişlerdir.Hem ticari hayatın canlı tutulması, hem de şehrin güvenliği sağlanırdı.
    Ahi teşkilatının temelleri 12. yy’da Abbasiler zamanında düzenlenen fütüvvet teşkilatına kadar uzanır.Anadolu Ahiliğinin kurucusu Ahi Evran’dır.
    Görevleri; aynı meslekten olan üyeler arasında dayanışmayı sağlamak, üyeleri eğitmek, üretimde kalite ve standardı yükseltmek ve denetlemek, devletle esnaf arasındaki ilişkileri düzenlemek.
    Hükümdar; yasama, yürütme, yargı yetkisine sahiptir.
    Karahanlılar’da ulusçu özellik ön planda.
    DEVLET YÖNETİMİ
    HÜKÜMDAR
    Ülke ve iktidar hanedan üyelerinin ortak malı sayılır.Kut anlayışı devam etmiştir.Sultan ünvanı kullanılmıştır, ilk kullanan Gazneli Mahmut’tur.
    Büyük Selçuklularda; sultan, sultan-ı alem, sultan-ı azam, sultanü’l – mağrib vel maşrık kullanıldı.
    Karahanlılar’da hakan, han, arlan han, buğra han, kadir, kara, ilig ünvanlarını kullandılar.
    Harzemşahlar; harzemşah, melik, şahinşah, sultan, sultan-ı azam ünvanlarını kullandılar.
    Hutbe okutmak, sikke, tuğra, nevbet, sancak, taç, taht ve saltanat çadırı, hilat ( giysi ), asa, alem ve çetr ( saltanat şemsiyesi ) hükümdarlık sembolleridir.
    MERKEZİ YÖNETİM
    Merkezi Yönetimde SARAY vardır.Sultana bağlıdır.
    Divan üyeleri ile sultan arasındaki yazışmaları ve görüşmeleri düzenleyen kişiye hacip denmiştir.Başkanı Has Hacip’tir. Karahanlılar’da tayangu ( ulu hacip ) denir.
    Saray Görevlileri; kapucubaşı : günlük hizmetlerin görülmesinden, Silahtar : Silah imalathanesinden, Emir-i Candar : Sarayı korumaktan, Alemdar : Devlete ait bayrakları taşımaktan, Cemedar : Elbise ve diğer resmi kıyafetlerin hazırlanmasından, Emir-i Ahur : Hayvanlardan sorumlu.
    Serhenk : Sulatana ait kuvvetlerin önündeki yol açıcıdır.
    Bütün saray görevlileri kapıkullarından seçilir.
    HÜKÜMET
    DİVAN–I SALTANAT ( Büyük Divan )
    I-------------------I--------------------I---------------------I
    Divan–ı İstifa Divan-ı Tuğra Divan-ı İşraf Divan-ı Arz
    (Maliye - müstevfi) (İç-dış yazışma-Tuğrai) (Genel Teftiş- müşrif) (Askerlik İşleri – emir-i ârîz ya da arzü’l ceyş )
    Devlet işlerini yürütmekle görevli hükümete Divan-ı Saltanat ( Büyük Divan ) denir.Asıl başkanı sahibi divanı devlet denilen büyük vezirdir.Karahanlılarda divan başkanına yuğruş denirdi.Gerektiğinde Sultan da bu divana katılır ve başkanlık ederdi.
    ÜLKE YÖNETİMİ
    Ülke ; eyaletlere – vilayetlere – kazalara - köylere ayrılmıştır.Eyaletlerin ve vilayetlerin başındaki hükümdar soyundan olan askeri görevlilere melik, diğerlerine şıhne denir.
    Yönetimden sorumlu sivil görevlilere amid, vilayetlerin vergisini toplayanlara amil, ticari hayatı düzenleyenlere muhtesip, halk tarafından seçilen yöneticilere reis, posta teşkilatında çalışan görevlilere ulak denilirdi.Küçük yaştaki hanedan üyelerinin yanındaki yetenekli ve bilgili devlet görevlilerine atabey denirdi.
    DİL VE EDEBİYAT
    Karahanlılar’da devlet dili, konuşma dili, edebiyat dili Türkçe’nin Hakaniye lehçesidir.Uygur alfabesi kullanılmıştır.
    Kutadgu Bilig ( 1069 – 1070 ) : Yusuf Has Hacip;İlk İslami Türkçe eserdir.Manzumdur, siyasetname özelliği var.
    Divan-ı Lügati’t – Türk ( 1074 ) : Kaşgarlı Mahmut; ilk Türkçe ansiklopedik sözlük ve dilbilgisi kitabıdır.İçinde İlk Türk dünyası haritası vardır.Bağdat’taki Abbasi halifesine sunulmuştur.
    Atabetü’l Hakayık ( 12. YY ) : Yüknekli Edip Ahmetygur alfabesi ile yazılmıştır.
    Satuk Buğra Han Destanı : Karahanlıların ilk Müslüman hükümdarını konu almıştır.Türklerin İslamiyete geçişini anlatan ilk sözlü edebiyat örneklerindendir.
    Divan-ı Hikmet ( 12. YY ): Hoca Ahmet Yesevi; İlk Türk mutasavvufudur. Tasavvuf şiirlerini içerir.
    Gaznelilerde; bilim dili Arapça, edebiyat dili Farsça, halk ve ordu arasında Türkçe konuşulurdu.Şair Firdevsi Sultan Mahmut için Şehname’yi yazmıştır.
    Büyük Selçuklularda resmi dil Farsça, edebiyat dili Farsça, eğitim ve bilim dili Arapça, halk ve ordu arasında Türkçe konuşulmuştur.Ömer Hayam Rubaileri ile Enveri kasideleri ile ünlüdür.Nizamülmülk Siyasetnameyi Farsça olarak yazmıştır.
    Harzemşahlarda Muhammed bin Kays – Türkçe Farsça sözlük
    ORDU
    Karahanlılarda : saray muhafızları, hasa ordusu, eyalet ordusu,
    Gaznelilerde : gulam askerleri, eyalet askerleri, ücretli askerler, gönüllüler.
    Gulam Sistemi : Savaş esirleri ve diğer küçük çocukların toplanması ile oluşur.Gulamhane denilen yerde yetiştirilir, çoğunluğu Türktür.Eyalet askerleri atlı askerler ve meliklerin askerlerinden oluşur.Ücretliler Oğuz, Karluk ve Yağma Türklerinden oluşur.Gazne ordusunda filler vardır.
    Büyük Selçuklu Ordusu :
    Tuğrul Bey döneminde askeri ikta uygulaması başladı.Bu sistem ilk defa Hz. Ömer döneminde uygulandı.Buna göre ülke toprakları vergi gelirlerine göre ikta adı verilen bölümlere ayrılır, askeri ve sivil devlet görevlilerine hizmetleri karşılığında verilir.
    Büyük Selçuklu Ordusu ; Merkez Ordusu ( Gulam – Hassa ), Eyalet Ordusu, Türkmenler, Bağlı devlet ve beyliklerden oluşur.
    1-Merkez Ordusu
    Gulam ; değişik milletlerin çocukları alınır ve maaşlıdır ( Osmanlıdaki kapıkulu sistemi )
    Hassa ; Türklerden oluşan atlı birliklerdir, iktalardan alınan vergilerle masrafları karşılanır, askerler komutanlığa kadar yükselebilir.
    2-Eyalet Ordusu
    Türk boylarından oluşur, Melik ve valilerin askerleridir, atlı askerlerdir. İkta askerleri olarak bilinir.
    3-Türkmenler
    Sınırlarda yerleşmişlerdir,sınırları korur ve fetih yaparlar.Yerleşik hayata geçirilip üretim yaparlarken aynı zamanda askeri alanda yararlanılmıştır.
    4-Bağlı Devlet ve Beylikler
    Gerektiğinde asker vermekle yükümlüdürler.
    TOPRAK YÖNETİMİ
    Toprakların çoğu devlete aittir, devlete ait arazilere miri arazi denir.
    Toprak ; Has, İkta, Haraci, Vakıf, Mülk olarak bölümlere ayrılır.
    Has : Hükümdar ve ailesine aittir, gelirleri hazineye ait olup masrafları için ayrılır.
    İkta : Meliklere, devlet görevlilerine yaptıkları hizmetlerin karşılığı olarak tahsis edilen toprakladır.İkta verilenler maaş almazlar, atlı askerlerin masraflarını karşılarlar.
    Haraci : Müslüman olmayan halkın elindeki arazilerdir.Toprakların işlenmesinden dolayı vergi alınır ve doğrudan hazineye gider.
    Mülk : Yönetim ve askerlikte başarılı olanlara mülk olarak toprak verilir.Sahibi alıp satabilir, miras bırakabilir ve devredebilir.
    HUKUK
    Töreler var.
    Şer’i ve örfi hukuk olarak ikiye ayrılır.Şer’i hukuka giren davalara kadılar, örfi hukuka girenlere ise emir-i dad ( adalet bakanı ) bakar.
    Devletin kadılar üzerinde baskı ve etkisi yoktur, kararları kesindir.İtiraz edenle kadılardan oluşan bir kurula başvurabilir, başkanına Kadi’l –Kudat denir ve Bağdat’ta oturur.Ayrıca kadıların tayinini yapar.Hükümdarın başkanlık ettiği ağır siyasi suçlara bakan Divan-ı Mezalim adında yüksek mahkemeler de vardır.
    BİLİM VE SANAT
    Karahanlılarda ; Semerkant, Buhara, Kaşgar bilim ve kültür merkezidir.
    Gaznelilerde Nisabur’da medreseler kurulmuştur.El Biruni Hindistan’ın tarihi ve coğrafyasını yazmıştır.
    Büyük Selçuklularda ilk medrese Tuğrul Bey zamanında Nişabur’da açıldı.
    Alparslan zamanında Nizamülmülk Bağdat’da Nizamiye Medresesi’ni kurdu (1066). Dünyanın ilk üniversitesi sayılır.Medreselerin çevresinde mescit, hamam, yatakhane, kütüphane, imarethaneler vardır.Şirazi, Cüveyni, Gazali ve Feridüddin Attar ünlü müderrislerdendir.
    Tezhip : El yazması kitap ve levhaların altın tozu ve boya ile süslenmesi.
    Hat : Arap harflerinin süslü olarak yazılması.
    Fresko : Yaş alçı ve sıva üzerine yapılan resim.
    Minyatür : Türk – İslam sanatında en çok kullanılandır.
    Müzik : Tasavvuf müziği gelişmiştir.

    Çini : Kökeni Orta Asya’ya kadar gider.Çiniye sırça da denir.Malzeme iyi cins kildir.Çeşitli işlemlerden sonra yüksek dereceli fırınlarda pişirilir.16. yy en parlak dönemidir.Bitkisel motifler ile sarı , yeşil , beyaz ve kırmızı renkler kullanılmıştır.İznik ve Kütahya merkezidir.
    BİLİM ADAMLARI
    Harezmi ( 780 – 850 ): Matematikçidir, cebirle ilgili çalışmaları ünlüdür.
    İbn-i Türk ( 9. YY ): Cebirle ilgilenmiştir.
    Farabi ( 870 – 950 ) : Farab şehrinde doğmuştur. Aristo’nun düşüncelerinin İslam dünyasına yayılmasını sağlamıştır.Muallim-i Sani ( ikinci öğretmen ) denilir.Avrupa’da Alfarabyus olarak tanınır.
    İlimlerin sınıflandırılmasını ilk defa yapan İhsaü’l İlim ( ilimlerin tasnifi ),
    Devlet başkanlarının vasıflarını El- Medinetü’l Fazıla (Erdemli Kent) adlı eserde yazmıştır.
    Musiki ile ilgili Kitabü’l Musiki
    El Biruni ( 973 – 1051 ) : Harezm’de doğmuştur.Serbest düşünceyi savunmuştur. Enlem-boylamı tespit etmiş, dünyanın güneş etrafındaki dönüşünün bir yılda gerçekleştiğini söylemiştir.
    İbn-i Sina ( 980 – 1037 ) : Avrupa’da Avicenna olarak tanınır.Farabi’nin etkisinde kalmıştır.El Kanun Fi’t – Tıp Avrupa’da ders kitabı olarak okutulmuştur.
    Gazali ( 1058 – 1111 ) : Büyük Selçuklu döneminde yetişmiştir.Nizamiye medreselerinde çalışmıştır.İhyaü’l – Ulumiddin ( Din ilimlerinin yeniden yapılanması ) en ünlü eserlerinden biridir.
    Ömer Hayam ( … 1123 ) : Sultan Melikşah zamanında çalışmalar yaptı.Takvim-i Melikşah veya Takvim-i Celali denilen bir takvim düzenledi.
    MİMARİ
    Tolunoğulları dönemi – Tolunoğlu Ahmet Camii
    Karahanlılar İslamiyeti kabul eden ilk Türk devleti olarak Türk – İslam mimarisinin temellerini atmışlardır.Türkistan’dan günümüze kadar gelebilen minarelerin çoğu Karahanlılara aittir.Türk İslam sanatının en eski Kervansaray örnekleri Karahanlılara aittir.
    Şir Kebir Camii
    Arab Ata Türbesi
    Ayşe Bibi
    Balacı Hatun türbeleri.
    Gazneliler Dönemi
    Zafer Kuleleri
    Leşker-i Bazar Ulu Camii
    Arusü’l – Felek Camii
    Büyük Selçuklu Dönemi
    Mimarideki yeni unsurlar; üst üste çift kubbe, köşeli çatı, sivri kemer, Türk üçgeni tarzı kubbeye geçiş elemanı, silindirik ve yivli minareler, dikdörtgen ve beş köşeli mihrap.
    İsfahan’da Mescid-i Cuma ( Ulu Camii )
    Mev’de Sultan Sencer Türbesi
    Kazvin’de Mescid-i Cuma
    Haydariye Mescidi
    Damgan Mescid-i Cuması
    Rey’de Tuğrul Bey türbesi
    Tus’ta İmam-ı Gazali Türbesi
    Nahçivan’da Mümine Hatun türbesi
    Ribat-ı Anuşirvan ( Ribat = Kervansaray )
    Kervansaray mimarisi ilk olarak Karahanlılar ve Gazneliler’de görülür.Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçukluları zamanında en gelişmiş haline ulaşmıştır.
    ANADOLU SELÇUKLULARI VE BEYLİKLER DÖNEMİ
    ÖNEMLİ BİLGİLER !!!
    Anadolu Selçukluları ve Beylikler döneminde halk yaşadığı yerler ve yaşayış biçimlerine göre şehirliler, konargöçerler, köylüler olarak sınıflandırılmıştır.
    Şehirliler; melik, subaşı ve subaşı naibi tarafından idare edilir.Şehir içinde ehl-i örf ve ehl-i ilim ayrıca esnaf ve zanaatkarlar da bulunmaktadır.
    Anadolu Selçukluları’nda topraklarda devletin hakimiyeti vardır ( miri arazi ). Her köyün başında köy kethüdası vardır.
    Konargöçerlere Yörük denilmiştir.
    İmaret; öğrencilere, yolculara ve fakir halka yemek dağıtan yerdir.
    Kervansaray; konaklama yerleridir.
    Darüşşifa; hastahaneler.
    Anadolu Selçukluları’nda taht ve iktidar hükümdar ailesinin ortak malıdır.
    Şehzadeler melik ünvanıyla atabeylerin gözetiminde eğitilir ve yöneticilik yaparlardı.
    Anadolu Selçuklu Hükümdarları’nın ünvanları; sultan, Rükneddin, Keykubat, Sultan-ı azam, Sultan-ı galip, Emir’ül Müminin.
    Hükümdar mutlak hakimdir, töre ve din kuralları uygulanır.Kut anlayışı devam etmiştir.
    Hakimiyet sembolleri; nevbet ( davul – ordu müziği ), sancak, tuğra, sikke (para), otağ, saray.
    Sarayın genel sorumlusuna hacibül hüccap denir.yardımcı memurlarına hacip denir.
    Divan Teşkilatı hükümetin karşılığıdır. Divan-ı Saltanat ( Büyük Divan ) denir.Başkanı Sultandır.Sultan yoksa vezir başkanlık eder.Büyük Divan’a bağlı divanlar vardır.
    Tuğrai ; hükümdarın nişan ve tuğrasını çeker, münşii de denilir.
    Emir-i Ariz ; ordu ile ilgili işlere bakar.
    Müstevfi ; gelir gider hesaplarına bakan görevlidir.
    Müşrif ; askeri ve adli işler dışındaki idari ve mali teşkilatın işleyişini kontrol eder.
    Pervaneci ; arazi defterlerinde tutulan has ve iktaların düzenlenmesini yapar.
    Emir-i Dad ; beylerbeyi ve atabeyler ile soruşturma ve tutuklamalardan sorumlu adalet bakanı.
    Anadolu Selçuklularında Divan-ı Saltanattan başka Meşveret Meclisi de bulunur.Kurultayın karşılığıdır.
    Subaşı ; merkeze bağlı vilayetleri idare eden kişi.Öenmli şehir merkezlerinde şıhne denilen askeri valiler vardır.
    Emir’ül Ümera ; ordu komutanıdır.
    Gulam ; değişik milletlerden küçük yaşta satın alınan ve toplanan çocuklardır.Hükümdara bağlıdırlar.
    Hassa Askerleri ; merkez ordusudur.Sipahi denir.
    Sipahiler ; maaş yerine ikta ( dirlik ) verilen atlı askerlerdir.
    Anadolu’da en yaygın olarak Hanefilik vardır.
    Gaza; İslamiyet için yapılan savaş.
    Sufi ; Tasavvuf düşüncesini benimseyenlere denir.
    Tarikat ; Allah’a giden yol anlamında sufilerin kurduğu dini kurum.Bu yolda gidenlere derviş ya da mürit denir.
    Tarikatlar dışında faaliyet gösteren dini nitelikli örgütler ; Abdalan-ı Rum ( Anadolu dervişleri teşkilatı ), Bacıyan-ı Rum ( Anadolu kadınları), Gaziyan-ı Rum ( Gaziler teşkilatı ), Feteyan-ı Rum ( Gençler teşkilatı )
    Kadi’l Kudat ; kadıları başındaki kişidir, şer’i mahkemelere bakar.Konya’da oturur.
    Kadıasker ; askeri davalara bakar.
    Divan-ı Mezalim ; ağır siyasi suçlara bakar, Sultan başkanlık eder.
    Toprakların çoğu devletindir, miri arazi denir.Has, İkta, Mülk, Vakıf arazi diye bölümlere ayrılır.
    Has ; geliri hükümdara ayrılan topraklardır.
    İkta ; ordu mensuplarına ve devlet memurlarına hizmet ve maaşlarının karşılığı olarak verilir.Sipahi denilen atlı asker beslerler.
    Mülk ; devlet adamlarına başarılarından dolayı verilir.
    Vakıf ; gelirleri ilmi ve sosyal kuruluşların masraflarına ayrılan topraklardır.Özel şartnamelerine vakfiye denir.
    SANAT
    Çini Sanatı : Mimaride yüzeyleri süslemek için kullanılan bir yüzü sırlı pişmiş toprak levhalara çini denir.
    Kuş, balık figürleri, bitki desenleri ve yıldız geometrik motifler en çok kullanılan süsleme desenleridir. Konya Sırçalı Medrese ve Karatay Medresesi çini sanatının en güzel örnekleridir.Dış mimaride en çok taş işçiliği kullanılmıştır.
    Diğer Sanatlar
    Minyatür, heykel, hat sanatı, tezhip ve cilt sanatı, halı ve kilimcilik, ağaç işçiliği diğer sanatlardır.Ordu müziğinin başlangıcı olan nevbet, Mevlevi ve ahi ayinlerinde görülen müzik ve raks tasavvuf müziğinin örneklerini teşkil etmiştir.
    Anadolu Selçukluları ve beylikler armalarında ve paralarında arslan resmi kullanmışlardır.Selçukluların sembolü haline gelen çift başlı kartal ve diğer hayvan figürleri Konya surlarında kullanıldı.
    MALİYE VE PARA
    Maliye işlerine Divan-ı İstifa bakardı.Gümrük, cizye, öşür, haraç, maden gelirleri, hayvan sürülerinden alınan vergiler, Pazar yerlerinde alım satımdan alınan vergiler, bağlı devlet ve beyliklerin verdiği vergiler, hediyeler ve ganimetler başlıca gelirlerdir.İki türlü hazine vardır; Hazine-i Amire – devlet hazinesi, Hazine-i Hassa – Hükümdarın şahsına ait hazine.
    Türkler Anadolu’ya geldiklerinde bir süre yerli halkın kullandığı Bizans parasını kullanmak zorunda kaldı.İlk Selçuklu paraları önce bakır sonra gümüş ve altından basıldı.Gümüş paraya dirhem, altın paraya dinar demişlerdir.İlk para Sultan Mesut tarafından bastırılan bakır paradır.Altın paralar 13.yy’da bastırıldı.Anadolu Selçuklu Devleti’nin ekonomisi tarım, hayvancılık, sanayi ve madencilik ile ticarete dayanıyordu.
    AHİLİK
    Şehirlerde esnaf ve zanaatkarların mesleki kuruluşudur.Getirdikleri ahlaki kurallarla topluma öncülük etmişlerdir.Hem ticari hayatın canlı tutulması, hem de şehrin güvenliği sağlanırdı.
    Ahi teşkilatının temelleri 12. yy’da Abbasiler zamanında düzenlenen fütüvvet teşkilatına kadar uzanır.Anadolu Ahiliğinin kurucusu Ahi Evran’dır.
    Görevleri; aynı meslekten olan üyeler arasında dayanışmayı sağlamak, üyeleri eğitmek, üretimde kalite ve standardı yükseltmek ve denetlemek, devletle esnaf arasındaki ilişkileri düzenlemek.
    Dini Mimari Eserleri camiiler, mescitler, kümbetler, tekke ve zaviyelerdir.
    Anadolu Türklerinin yaptığı ilk mimari eserler camiiler olmuştur.
    ARTUKLU DÖNEMİ ESERLERİ – Anadolu’da ilk köprüleri yaptılar.
    ( 1102 – 1409 ) Diyarbakır, Harput, Mardin
    Diyarbakır Artuklu Sarayı
    İlk Artuklu Medresesi İlgazi tarafundan Halep’te yaptırıldı.
    Silvan (Meyyafarkin) Ulu Camii
    Mardin Ulu Camii
    Harput Ulu Camii
    Dunaysır (Kızıltepe) Ulu Camii
    Urfa Ulu Camii
    Malabadi Köprüsü
    DANİŞMENDLİ DÖNEMİ ESERLERİ – ( 1080 – 1178 ) Sivas, Kayseri, Malatya, Tokat, Amasya, Çankırı, Kastamonu
    Niksar Ulu Camii
    Kayseri Ulu Camii
    Kayseri Kölük Camii
    Kayseri Melik Danişment Gazi Kümbeti
    Tokat ve Niksar Yağıbasan Medreseleri – Anadolu’daki ilk medrese.
    Emir Gazi Kümbeti
    SALTUKLU DÖNEMİ ESERLERİ - ( 1072-1202 ) Erzurum
    Erzurum Kale Camii
    Erzurum Ulu Camii
    Tepsi Minare ( Saat Kulesi )
    Mama Hatun Kervansarayı ve Kümbeti
    Erzurum, Emir Saltuk Kümbedi
    MENGÜCEKLİ DÖNEMİ ESERLERİ – ( 1080 – 1228 ) Erzincan, Kemah, Şebinkarahisar, Divriği
    Divriği Külliyesi
    Divriği Kale Camii
    Divriği Ulu Camii ve Şifahanesi – Hat sanatı ile ünlüdür.
    Kayıtbay Camii
    Divriği Külliyesi
    ANADOLU SELÇUKLU CAMİİLERİ
    Konya Alâeddin Camii – 1155-1219
    Niğde Alâeddin Camii - 1223
    Malatya Ulu Camii - 1224
    Sivas Ulu Camii
    Konya, Sahip Ata Camii
    Afyon Ulu Camii – Ağaç direklidir.
    Sivrihisar Ulu Camii – Ağaç direklidir
    Kayseri Huand Hatun Camii - 1238
    Amasya Burmalı Minare Camii – 1237 - 1247
    Sinop Ulu Camii (Alâeddin Camii) – 1267
    Amasya, Gökmedrese Camii - 1266 - 1267
    Ayaş Ulu Camii
    Kayseri Develi Ulu Camii – 1281- Anadolu Selçukluları’nın son camisidir.
    BEYLİKLER DÖNEMİ CAMİİLERİ
    Manisa Ulu Camii
    Antalya Yivli Minare Camii
    Aksaray Ulu Camii
    Niğde Sungur Bey Camii
    Kütahya Kurşunlu Camii
    Kütahya Hisarbey Camii
    Birgi Ulu Camii
    Selçuk İsa Bey Camii
    Milas Hacı İlyas Camii
    Milas Ulu Camii
    Beyşehir Ulu Camii
    ANADOLU SELÇUKLU MESCİTLERİ- Minberi olmayan küçük camilerdir.Tek kubbeli veya düz çatılıdır.
    Konya, Taş Mescit - 1215
    Konya, Sırçalı Mescit
    Konya, Karatay Mescidi - 1248
    Konya, Hoca Hasan Mescidi
    Konya Erdemşah Mescidi
    Çankırı Taş Mescid
    Akşehir, Küçük Ayasofya Mescidi
    Akşehir, Güdük Minare Mescidi - 1226
    Harput, Alaca Mescit (Arap Baba Mescidi) - 1279
    M E D R E S E L E R
    MEDRESELER – Türk İslam devletlerinde bilim ve düşünce hayatının merkezidir.Anadolu Selçuklu ve Beylikler döneminin en önemli eğitim ve öğretim kurumlarıdır.
    Danişmendli’lerin yaptırdığı Tokat ve Niksar’daki Yağıbasan Medreseleri .Anadolu’da ilk medrese ve ilk beylikler dönemindedir.
    1193’de Kayseri Koca Hasan Medresesi Anadolu Selçuklularında ilk medresedir.
    ANADOLU SELÇUKLU MEDRESELERİ
    Kayseri Koca Hasan Medresesi ( 1193 ) – A.Sel. ilk medrese
    Kayseri Hunat Hatun Medresesi
    Konya Karatay Medresesi ( 1251 )– Çini ve hat sanatı ile ünlüdür
    Konya Sırçalı Medrese ( 1242 ) Çini ve hat sanatı ile ünlüdür.
    Konya Altun Aba Medresesi
    Konya İnce Minareli Medrese( 1260 ) – A.Sel. Veziri Sahip Ata yaptırmıştır.
    Sivas Gök Medrese – A. Sel. Veziri Sahip Ata tarafından yaptırılmıştır.Kapısının kenarında yaprak motifi vardır.Bunun üst kısmında Orta Asya hayvan takvimi yerleştirilmiştir.
    Sivas Burûciye Medresesi
    Sivas Şifaiye Medresesi
    Kırşehir Cacabey Medresesi ( 1272 – 1273 )
    Akşehir Taş Medrese
    Amasya Gökmedrese.
    Erzurum Çifte Minareli Medrese – Anadolu’nun en büyük medresesidir.
    Beylikler Dönemi Medreseleri
    Eğirdir Dündar Bey Medresesi
    Niğde Ak Medrese
    Karaman Hatuniye Medresesi
    Kastamonu Köşk Medrese
    Korkuteli, Emir Sinaneddin Medresesi
    K Ü M B E T V E T Ü R B E L E R
    KÜMBET VE TÜRBELER – mezar anıtlardır.
    Türbe : Dört duvarının üzeri kubbe ile örtülü olanlarına denir.
    Kümbet : Silindirik, çokgen gövdeli, konik veya piramit çatılı olanlarına denir.Esasını Türkmen çadırlarından almıştır.
    İlk Beylikler Dönemi
    Divriği Sitte Melik
    Erzurum Emir Saltuk
    Kayseri Melik Danişment Gazi
    Erzincan – Tercan Mama Hatun kümbetleri
    Anadolu Selçukluları Dönemi
    Konya II. Kılıçarslan Kümbeti
    Kayseri Döner Kümbet
    Kırşehir Cacabey Kümbeti
    Ahlat Ulu Kümbet
    Niğde Hüdavent Hatun Kümbeti
    Moğol Hakimiyeti Dönemi Eserleri
    Amasya, Şifahane
    Erzurum, Yakutiye Medresesi
    Niğde, Hüdavend Hatun Kümbedi
    Tokat, Nureddin İbn Sentimur Kümbedi
    Sivas Çifte Minareli Medrese ( ilhanlıların veziri Şemseddin Cüveyni yaptırdı )
    K Ü L L İ Y E L E R
    KÜLLİYELER – Camiyle birlikte kurulan medrese, kütüphane, imaret, hastahane ve hamam gibi yapıların bütünüdür.
    Anadolu’nun en eski külliyesi Mengücekliler dönemine ait Divriği Külliyesi’dir.( İlk beylikler dönemi )
    İlk Selçuklu külliyesi Kayseri Huant Hatun Külliyesi’dir.
    Kayseri Hacı Kılıç Külliyesi
    Konya Sahip Ata Külliyesi
    Sivil mimari eserleri ; köşkler ve saraylar, evler, hanlar, kervansaraylar, darüşşifalar, çarşılar, hamamlar ve köprüler..
    ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ SİVİL MİMARİ ESERLERİ
    Kubadiye ve Kubadabat Sarayı, Alaiye Sarayı, Haydar Bey Köşkü, Hızır İlyas Köşkü.
    KERVANSARAYLAR – Küçüklerine han, sultanlar tarafından yaptırılanına Sultan Hanı denir.
    Anadolu’da yapılan ilk kervansaray II. Kılıçarslan zamanında tamamlanan Aksaray – Kayseri yolu üzerindeki Alay Han’dır.
    Konya – Aksaray yolu üzerindeki Sultan Hanı ile Kayseri – Sivas yolu üzerindeki Sultan Hanı dönemin en büyük iki kervansarayıdır.
    Antalya – Alanya arasında Alara Han, Antalya – Isparta arasında İncir ve Kıkgöz Hanları, Antalya – Alanya arasında Şarapsa Han, Akşehir – Çay yolunda İshaklı Han, Sivas – Malatya arasında Hekim Han, Afyon – Denizli arasında Ak Han, Antalya – Isparta yolu üzerindeki Evdir Han önemli örneklerdir.
    DARÜŞŞİFALAR – Günümüzün hastahaneleridir.Darüşşifa veya bimarhane de denilmiştir.
    ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ
    Kayseri Gevher Nesibe Hatun darüşşifası – Anadolu’nun en ünlü ve en eski darüşşifasıdır. ( Anadolu Selçuklu Dönemi )
    Konya’da I. İzzeddin Keykavus darüşşifası ( Anadolu Selçuklu Dönemi )
    Aksaray’da Alaeddin Keykubat, Divriği’de Turan Melik, Amasya’da Torumtay, Tokat’ta Müineddin Pervane dönemin önemli hastahaneleridir.( Anadolu Selçuklu )
İşlem Yapılıyor
X