Cumhurbaşkanlığı Forsundaki yalan...

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • TA2CCC
    Banned
    • 03-06-2004
    • 8304

    Cumhurbaşkanlığı Forsundaki yalan...


    Toktamış Ateş'in yazısı
    Tarihi doğru yorumlamak (2)

    Cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 yıldızın, tarih boyunca kurulmuş olan 16 Türk devletini sembolize ettiği konusunda, ciddi kuşkularım var.

    Kimi tarihçilerimizin; bu yıldızların, tarih boyunca kurulmuş olan Türk devletlerini sembolize etmediğini, sadece bayrağı süslemek amacıyla eklendiğini ileri sürmeleri, bence de fazla abartılı değildir. Bu 16 yıldızın tarih boyunca kurulan 16 Türk devleti olduğunu iddia edemeyiz. Zira tarih boyunca, çok daha fazla sayıda Türk devleti kurulmuştur. Ve buna ek olarak, burada zikredilen kimi devletlerin, ne derece Türk devleti sayılabileceği konusunda tartışmalar vardır.

    Örneğin, Hunlar'ı Türk sayar ve bununla övünürüz. Fakat çalışmalarını okuduğum Batılı tarihçilerin hiçbiri, Hunlar'ı Türk saymamaktadır. Ayrıca günümüzde Macaristan, biraz kuzeybatımızda varlığını sürdürürken; yani "Hunistan" (Hungary) varken, bunlar nasıl Türk olur? Burada da bir kurnazlık yaparak, Macarlar'ı da Türk saymışız ki; buna, bizden başka inanan yok...

    * * *

    16 yıldızdan biri, Timur İmparatorluğu'nu temsil ediyor. Biz Timur'u ve Timur İmparatorluğu'nu da Türk sayıyoruz. Acaba bu yaklaşımımız, ne kadar doğru?

    Eğer dikkatimizi Yıldırım Beyazıt'la Timur arasında gerçekleşen Ankara Savaşı'na çevirirsek, açıklaması zor fotoğraflarla karşılaşırız. Topraklarını yitiren Anadolu Türkmen beylerinin önemli bir bölümünün sembolleriyle birlikte Timur'un ordusunda yer aldığını; buna karşılık Osmanlı ordusunda, başlarında kralları on bin kişilik bir Sırp kuvveti olduğunu düşünürsek, Timur İmparatorluğu'nu bir Türk imparatorluğu sayabiliriz. Peki o zaman, Osmanlı İmparatorluğu'nu nasıl değerlendireceğiz? (Rivayet olunur ki; Timur'un casusları, savaş öncesinde Anadolu Türkmen askerlerini, "Bakın beyleriniz nerede yer alıyor" diye kandırmışlar ve Yıldırım Beyazıt'ın yenilgisinin nedeni, Türkmen askerlerinin savaş başladıktan sonra saf değiştirmeleri olmuş). Zaten Osmanlı ordusunda Ankara Savaşı sonrasında, Hristiyan müttefiklerin askerleri, böyle toplu biçimde yer alarak bayrak göstermemişler.

    * * *

    Timur'a bizim sahip çıkmamız ne derece haklıdır çok tartışma götürür. Zira Timur, köken olarak ve anayurt olarak Özbek'tir ve Özbekistan'da gömülüdür. Zaten Özbekler de Timur İmparatorluğu'nu, kendi tarihlerinin bir parçası olarak sayarlar ve Timur'u "Tarih içindeki en önemli Özbek" olarak isimlendirir ve değerlendirirler.

    Biz bu konuda da kurnazlık etmişiz ve "Özbekler de Türk'tür" demiş ve işin içinden çıkmışız. Oysa ki bu da doğru değildir, Buna en kökten karşı çıkanlar ise, bizzat Özbekler'dir. Evet, Özbekler'le aramızda, tarihten gelen kültürel bir yakınlık vardır ama, Özbekler Özbek'tir...

    10-15 yıl önceydi. Özbekistan'dan gelen 100-150 kadar genç subay, Türkiye'de eğitiliyorlardı. Söylendiğine göre, çok farklı kılıklarda ve biraz da perişanlık içinde gelen bu genç subaylar; önce dil eğitimine alınmış, pırıl pırıl üniformalar verilmiş ve daha sonra, altı aylık bir eğitime tabi tutulmuşlardı.

    Bunlara, ben de 8 saatlik bir yakın tarih eğitimi verdim. Harp Tarihi'nden bir kurmay albayla birlikteydik. Eğitim vermeye çabaladık ama, aldıkları yoğun dil eğitimine rağmen, çoğu bizi anlamıyordu. Cin gibi birkaç kıdemlileri vardı. Onlar iyi Türkçe biliyorlar ve arkadaşlarına yardımcı oluyorlardı.

    Ders sırasında, yanımdaki değerli subay meslektaşım, "Sizler de Türksünüz" diyerek bir konu anlatmaya çalıştığı anda, anfide kıyamet koptu. Elleriyle sıralara vuruyor ve protesto ediyorlardı. Kıdemlileri, bu protestoyu kontrol etmekte çok zorlanmışlardı. Ve daha sonra, bizlere bir açıklama yapma gereksinimini duymuşlardı. Onlardan biri bizimle konuşurken, diğerleri arkadaşlarına anlatıyor, sınıftaki diğer genç subaylar başlarıyla onaylıyorlardı.

    "Biz sizi, kendimize çok yakın buluyor ve çok seviyoruz" diyordu konuşan kıdemli, "Ayrıca size, yardımlarınızdan ötürü minnet de duyuyoruz. Ama biz Türk değil, Özbek'iz"... Doğrusu, hem şaşırmış ve hem de hayal kırıklığına uğramıştık. Ama gerçek buydu ve alışmak zorundaydık. Sovyetler çözüldükten sonra çok hayallere kapıldık. Ama çok şükür ayaklarımızı çabuk yere bastık. Tarihi doğru yorumlamak, herkesin yararınadır.


    Bugün
İşlem Yapılıyor
X