Tweet
Girişimcilik Hakkında
Girişimcilik Hakkında Bildiklerimiz
Girişimci belirsiz, bulanık, değişken bir dünyada düzen yaratır. Bu yüzden de, yol boyunca zıt uçları bir arada yaşar. Aşağıdaki listeye bir göz atın, belki siz de bir şeyler ekleyebilirsiniz:
• Kimsenin ciddiye almadığı bir fırsat, aslında müthiş bir fırsat olabilir.
Sermayedarların defalarca reddettiği, sonradan büyük başarı kazanıp birer sektör haline gelen işler arasında kişisel bilgisayar, elektronik kol saati gibi ürünler olduğunu biliyor musunuz?
• Para kazanabilmek için önce para kaybetmeyi göze almak gerekir.
Risk sermayesi uzmanları, yeni işlerin başarı profilini meyve ağaçlarına benzetirler. Erken (iki buçuk yılda) ama ekşi meyve veren “limon” ağaçları bir uçta, geç (yedi-sekiz yılda) ama tatlı meyve veren “erik” ağaçları diğer uçta yer alır. Yeni kurulan iş, başlangıçta zarara çalışır, halka açılacak kadar olgunlaşması ise ortalama 5-7 yıl ister.
• Varlığınızı büyütmek için, işe varlığınızı paylaşmakla başlayabilirsiniz.
Batı’da genç ve başarılı şirketlerde patronlar şirket hisselerini çalışanlarına dağıtıyor, böylelikle şirketi büyütecek olanları özendiriyorlar.
• Başarmadan önce başarısızlığı tatmalısınız.
İlk kurdukları şirketi “batırıp” sonraki girişimlerinde büyük başarı yakalayan girişimcilerin öykülerini çok dinlemişsinizdir.
• Plansız, tedbirsiz ve hesapsız olmak felakettir, ama girişimcilik tek bir plana sığdırılması olanaksız bir süreçtir.
Piyasalar, teknoloji ve rekabet öyle dinamik, öyle değişken ki, yarın kimlerle yarışacağınızı bugünden bilemiyorsunuz. Oysa işinizin geleceğini görebilmek için ayrıntılı bir planınız her zaman hazır olmalı. Kağıda döküldüğü anda eskimiş olacağını bilseniz bile planlar yapmaya ve planlarınızı sürekli yenilemeye alışmak zorundasınız.
• Yenilikçilik ve yaratıcılık ile disiplin ve düzen bir arada olmalı.
Yaratıcı olmak yetmez. Arşivlerdeki yüz binlerce ihtira beratı, ticari disiplini olan bir girişimcinin gelip onları bulmasına kadar beklemek zorundadır …
• Girişimci yerine göre çok çevik( hatta “acul”) olmayı da, sabırlı ve kararlı olmayı da bilmeli.
Şöyle sahnelerle karşılaşacaksınız: profesyonel yönetim, rakipleri sağda-solda şirket alıp büyürken kolunu kavuşturup oturan patronu topa tutmakta; patron ise, bu yoldan şirkete yılda en az 50 milyon dolar kazandırdığını hesaplayarak gülümsemektedir.
• Sistemde düzeni, disiplini ve denetimi arttırdıkça geleceğiniz üzerinde hakimiyeti kaybedersiniz.
Girişimci kıvrak ve esnek olabilmeli. Aşırı düzen ve denetim tutkusu ayağınıza dolaşabilir. Bakın araba yarışçısı Mario Andretti ne diyor: “Direksiyona tam hakim isem anlarım ki fazla yavaşım.”
• 80’li yıllarda başı çekenler, müşteriyle en yakın çalışan şirketlerdi. 90’lara gelince bu sıkı-fıkı ilişki, yenilik getiren yeni yetme rakiplerin fark yaratmasını kolaylaştırdı.
Müşteriyi yakın takipte tutan, müşteri ilişkisini “yönetmeye” çalışan şirketler, müşteriyi kaybediyorlar. Müşteri “yönetici” yerine “önder”i tercih ediyor.
• İşinizde kalıcı değer yaratmak için, acele kar peşinde koşmayın.
Öz varlığınızın uzun vadede değerini arttırmanız, gelecek için değer yaratmanız, bu günün karını gözden çıkarıp yeni insan kaynağı, ürün, hizmet ve destek sistemleri geliştirmenize bağlı.
İş Planı : Girişimci İçin Fizibilite
İş Planı, bir işe girişirken ne elde etmeyi hedeflediğinizi ve bu hedefe ulaşmak için kaynaklarınızı nasıl kullanmayı tasarladığınızı gösteren kısa ve özlü bir belgedir. İş Planları, tüm dünyada stratejik ortak ve risk sermayesi sağlamanın ilk adımı olarak yaygın şekilde kullanılır. Siz de böyle bir belgeyle işinize ortak yatırımcı arayabilir, veya projenize kredi sağlamakta da kullanabilirsiniz.
Hedefinizi gerçekleştirmek için ne kadar kaynağa ihtiyacınız olduğunu size gösterecek olan rehber, İş Planıdır. Projeniz için bir kredi veya sermaye ararken karşınızdakine iyi hazırlanmış bir İş Planı belgesi sunmakla, iş adamlığınızın ve ciddiyetinizin ilk kanıtlarını sunmuş olursunuz.
Bir İş Planı 4 – 10 sayfa uzunluğunda olmalı. Asıl amaç, müşterilerinize nasıl bir değer sunmayı tasarıladığınızı, ve bunu sağlayacak işletme modelinizi öz, ama berrak bir biçimde okuyana aktarmaktır. Yazılanlar mutlaka veriler, rakamlar ve hesaplarla desteklenmeli. Bu arada kendi referanslarınızı göstermeyi de unutmamalısınız.
İş Planı’nın dışa dönük yararları olduğu gibi içe dönük yararları da vardır. Kafanızda zaten var olan tasarılarınızı yazıya dökmek sizi gerçekçi olmaya zorlar. Plan size bir yol haritası ve bir güzergah verir. Zaman zaman bu haritaya bakıp hedeflerinizin neresinde olduğunuzu ölçebilirsiniz. Böylece işler kritik noktaya gelmeden planınızdan ne kadar saptığınızı görüp erken önlem alabilirsiniz.
İş Planınızı hazırlarken önce piyasada nasıl bir ışık, nasıl bir fırsat gördüğünüzü, size rakip olacak ürünleri ve firmaları ve sizin bu rekabetle nasıl başa çıkacağınızı iyice düşünüp berrak şekilde ortaya koymalısınız. Düzgün bir İş Planı müşterilerinizi, pazarınızı, fiyatlama politikanızı, rakiplerden farkınızı göstermelidir. Planın en önemli bölümleri bunlardır. Bir işin pazarda yaşama şansı olmadıkça, ne kadar şık hesaplarla süsleseniz kimse o işe para yatırmaz.
Doğru bir girişim yapmakta olduğunuzu anlattıktan sonra, sıra bu işi en doğru biçimde yapmak için ne miktarda finansman kullanacağınızı ve bu iş için nasıl bir işletme planladığınızı anlatmaya gelir.
Bütün bunları soğukkanlılıkla düşünüp sıralarken, gözünüzden kaçmış bazı kozlarınızın veya elinizin altındaki bazı fırsatların farkına vardığınız gibi, belki bazı hesap hatalarınızı da keşfedeceksiniz.
Her ay üç-dört saatinizi İş Planını gözden geçirip tazelemeye ayırmak uzun vadede size epeyce zaman kazandıracağı gibi, işinizin yarınlarını kurtarabilir de.
Girişimci belirsiz, bulanık, değişken bir dünyada düzen yaratır. Bu yüzden de, yol boyunca zıt uçları bir arada yaşar. Aşağıdaki listeye bir göz atın, belki siz de bir şeyler ekleyebilirsiniz:
• Kimsenin ciddiye almadığı bir fırsat, aslında müthiş bir fırsat olabilir.
Sermayedarların defalarca reddettiği, sonradan büyük başarı kazanıp birer sektör haline gelen işler arasında kişisel bilgisayar, elektronik kol saati gibi ürünler olduğunu biliyor musunuz?
• Para kazanabilmek için önce para kaybetmeyi göze almak gerekir.
Risk sermayesi uzmanları, yeni işlerin başarı profilini meyve ağaçlarına benzetirler. Erken (iki buçuk yılda) ama ekşi meyve veren “limon” ağaçları bir uçta, geç (yedi-sekiz yılda) ama tatlı meyve veren “erik” ağaçları diğer uçta yer alır. Yeni kurulan iş, başlangıçta zarara çalışır, halka açılacak kadar olgunlaşması ise ortalama 5-7 yıl ister.
• Varlığınızı büyütmek için, işe varlığınızı paylaşmakla başlayabilirsiniz.
Batı’da genç ve başarılı şirketlerde patronlar şirket hisselerini çalışanlarına dağıtıyor, böylelikle şirketi büyütecek olanları özendiriyorlar.
• Başarmadan önce başarısızlığı tatmalısınız.
İlk kurdukları şirketi “batırıp” sonraki girişimlerinde büyük başarı yakalayan girişimcilerin öykülerini çok dinlemişsinizdir.
• Plansız, tedbirsiz ve hesapsız olmak felakettir, ama girişimcilik tek bir plana sığdırılması olanaksız bir süreçtir.
Piyasalar, teknoloji ve rekabet öyle dinamik, öyle değişken ki, yarın kimlerle yarışacağınızı bugünden bilemiyorsunuz. Oysa işinizin geleceğini görebilmek için ayrıntılı bir planınız her zaman hazır olmalı. Kağıda döküldüğü anda eskimiş olacağını bilseniz bile planlar yapmaya ve planlarınızı sürekli yenilemeye alışmak zorundasınız.
• Yenilikçilik ve yaratıcılık ile disiplin ve düzen bir arada olmalı.
Yaratıcı olmak yetmez. Arşivlerdeki yüz binlerce ihtira beratı, ticari disiplini olan bir girişimcinin gelip onları bulmasına kadar beklemek zorundadır …
• Girişimci yerine göre çok çevik( hatta “acul”) olmayı da, sabırlı ve kararlı olmayı da bilmeli.
Şöyle sahnelerle karşılaşacaksınız: profesyonel yönetim, rakipleri sağda-solda şirket alıp büyürken kolunu kavuşturup oturan patronu topa tutmakta; patron ise, bu yoldan şirkete yılda en az 50 milyon dolar kazandırdığını hesaplayarak gülümsemektedir.
• Sistemde düzeni, disiplini ve denetimi arttırdıkça geleceğiniz üzerinde hakimiyeti kaybedersiniz.
Girişimci kıvrak ve esnek olabilmeli. Aşırı düzen ve denetim tutkusu ayağınıza dolaşabilir. Bakın araba yarışçısı Mario Andretti ne diyor: “Direksiyona tam hakim isem anlarım ki fazla yavaşım.”
• 80’li yıllarda başı çekenler, müşteriyle en yakın çalışan şirketlerdi. 90’lara gelince bu sıkı-fıkı ilişki, yenilik getiren yeni yetme rakiplerin fark yaratmasını kolaylaştırdı.
Müşteriyi yakın takipte tutan, müşteri ilişkisini “yönetmeye” çalışan şirketler, müşteriyi kaybediyorlar. Müşteri “yönetici” yerine “önder”i tercih ediyor.
• İşinizde kalıcı değer yaratmak için, acele kar peşinde koşmayın.
Öz varlığınızın uzun vadede değerini arttırmanız, gelecek için değer yaratmanız, bu günün karını gözden çıkarıp yeni insan kaynağı, ürün, hizmet ve destek sistemleri geliştirmenize bağlı.
İş Planı : Girişimci İçin Fizibilite
İş Planı, bir işe girişirken ne elde etmeyi hedeflediğinizi ve bu hedefe ulaşmak için kaynaklarınızı nasıl kullanmayı tasarladığınızı gösteren kısa ve özlü bir belgedir. İş Planları, tüm dünyada stratejik ortak ve risk sermayesi sağlamanın ilk adımı olarak yaygın şekilde kullanılır. Siz de böyle bir belgeyle işinize ortak yatırımcı arayabilir, veya projenize kredi sağlamakta da kullanabilirsiniz.
Hedefinizi gerçekleştirmek için ne kadar kaynağa ihtiyacınız olduğunu size gösterecek olan rehber, İş Planıdır. Projeniz için bir kredi veya sermaye ararken karşınızdakine iyi hazırlanmış bir İş Planı belgesi sunmakla, iş adamlığınızın ve ciddiyetinizin ilk kanıtlarını sunmuş olursunuz.
Bir İş Planı 4 – 10 sayfa uzunluğunda olmalı. Asıl amaç, müşterilerinize nasıl bir değer sunmayı tasarıladığınızı, ve bunu sağlayacak işletme modelinizi öz, ama berrak bir biçimde okuyana aktarmaktır. Yazılanlar mutlaka veriler, rakamlar ve hesaplarla desteklenmeli. Bu arada kendi referanslarınızı göstermeyi de unutmamalısınız.
İş Planı’nın dışa dönük yararları olduğu gibi içe dönük yararları da vardır. Kafanızda zaten var olan tasarılarınızı yazıya dökmek sizi gerçekçi olmaya zorlar. Plan size bir yol haritası ve bir güzergah verir. Zaman zaman bu haritaya bakıp hedeflerinizin neresinde olduğunuzu ölçebilirsiniz. Böylece işler kritik noktaya gelmeden planınızdan ne kadar saptığınızı görüp erken önlem alabilirsiniz.
İş Planınızı hazırlarken önce piyasada nasıl bir ışık, nasıl bir fırsat gördüğünüzü, size rakip olacak ürünleri ve firmaları ve sizin bu rekabetle nasıl başa çıkacağınızı iyice düşünüp berrak şekilde ortaya koymalısınız. Düzgün bir İş Planı müşterilerinizi, pazarınızı, fiyatlama politikanızı, rakiplerden farkınızı göstermelidir. Planın en önemli bölümleri bunlardır. Bir işin pazarda yaşama şansı olmadıkça, ne kadar şık hesaplarla süsleseniz kimse o işe para yatırmaz.
Doğru bir girişim yapmakta olduğunuzu anlattıktan sonra, sıra bu işi en doğru biçimde yapmak için ne miktarda finansman kullanacağınızı ve bu iş için nasıl bir işletme planladığınızı anlatmaya gelir.
Bütün bunları soğukkanlılıkla düşünüp sıralarken, gözünüzden kaçmış bazı kozlarınızın veya elinizin altındaki bazı fırsatların farkına vardığınız gibi, belki bazı hesap hatalarınızı da keşfedeceksiniz.
Her ay üç-dört saatinizi İş Planını gözden geçirip tazelemeye ayırmak uzun vadede size epeyce zaman kazandıracağı gibi, işinizin yarınlarını kurtarabilir de.