Tanzimat Fermanı - Gülhane Hatt-ı Hümayunu / YARATTIÐI TEPKİLER

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • izmirsat
    Member
    • 30-09-2006
    • 1543

    Tanzimat Fermanı - Gülhane Hatt-ı Hümayunu / YARATTIÐI TEPKİLER

    Tanzimat Fermanı - Gülhane Hatt-ı Hümayunu

    Mustafa Reşit Paşa tarafından Gülhane'de okunan Gülhane hatt-ı hümayunu:
    Cümleye malûm olduğu üzere devlet-i aliyyemizin bidayet-i zuhurundanberi ahkâm-ı celile-i Kur'anîye ve kavanin-i şer'iyyeye kemaliyle riayet olunduğundan saltanat-ı seniyyemizin kuvvet ve meknet ve bilcümle tebaasının refah ve mamuriyeti rütbe-i gayete vasıl olmuşken yüz elli sene vardır ki gavail-i müteakibe ve esbab-ı mütenevviaya mebnî ne şer'-i şerife ve ne kavanin-i münîfeye inkiyat ve imtisal olunmamak hasebiyle evvelki kuvvet ve mamuriyet bilâkis zaaf ve fakre mübeddel olmuş ve halbuki kavanin-i şer'iyye tahtında idare olunmıyan memalikin payidar olamıyacağı vazıhattan bulunmuş olup cülûs-ı hümâyunumuz rûz-ı fîruzundanberi efkâr-ı hayriyet âsâr-ı mülûkânemiz dahi mücerret imar-ı memalik ve enha ve terfih-i ahali ve fukara kaziyye-i nâfıasına münhasır ve memalik-i devlet-i aliyyemizin mevki-i coğrafîsine ve arazi-i münbitesine ve halkın kabiliyet ve istidatlarına nazaran esbab-ı lâzimesine teşebbüs olunduğu halde beş on sene zarfında bitevfikihi taâlâ suver-i matlûba hasıl olacağı zahir olmağla avn ü inayet-i hazret-i bârîye itimat ve imdad-ı ruhaniyyet-i cenab-ı peygambe-rîye tevessül ve istinat birle bundan böyle devlet-i aliyye ve memalik-i mahrusamızın hüsn-i idaresi zımnında bazı kavanin-i cedide vaz ve tesisi lâzım ve mühim görülerek işbu kavanin-i mukteziyenin mevadd-ı esasiyesi dahi emniyet-i can ve mahfuziyet-i ırz ve namus ve mal ve tayin-i vergi ve asâkir-i mukteziyenin suret-i celb ve müddet-i istihdamı kaziyelerinden ibaret olup şöyle ki dünyada candan ve ırz u namustan eaz birşey olmadığından bir adam onları tehlikede gördükçe hilkat-i zâtiye ve cibilliyet-i fıtriyesinde hıyanete meyil olmasa bile muhafaza-i can ve namusu için elbette bazı suretlere teşebbüs edeceği ve bu dahi devlet ve memlekete muzır olageldiği müsellem olduğu misillû bilâkis can ve namusundan emin olduğı halde dahi sıdk u istikametten ayrılamayacağı ve işi ve gücü hemen devlet ve milletine hüsn-i hizmetten olacağı dahi bedihî ve zahirdir ve emniyet-i mal kaziyesinin fıkdanı halinde ise herkes ne devlet ve ne milletine ısınmayıp ve ne imar-ı mülke bakmayıp endişe ve ıztıraptan hâli olamadığı misullû aksi takdirinde yani emval ü emlâkinden emniyet-i kâmilesi olduğu halde dahi kendi işi ile tevsi-i daire-i taayyüşiyle uğraşıp ve kendisinde günbegün devlet ve millet gayreti ve vatan muhabbeti artıp ona göre hüsn-i hareketle çalışacağı şüpheden azadedir. Ve tayin-i vergi maddesi dahi çünkü bir devlet muhafaza-i memaliki için elbette asker ve leşkere vesair masarif-i muktaziyeye muhtaç olarak bu ise akçe ile idare olunacağına ve akçe dahi tebaasının vergisiyle hasıl olacağına binaen dahi bir hüsn-i suretine bakılmak ehem olup eğerçi mukaddemlerde varidat zannolunmuş olan yed-i vahit beliyyesinden lehülhamd memalik-i mahrusamız ahalisi bundan evvelce kurtulmuş ise de âlât-ı tahribiyeden olup hiçbir vakitte semere-i nâfiası görülmeyen iltizamat usûl-i muzırrası elyevm cari olarak bu ise bir memleketin mesalih-i siyasiye ve umur-ı maliyesini bir adamın yed-i ihtiyarına ve belki pençe-i cebr ü kahrına teslim demek olarak oldahi eğer zaten bir iyice adam değilse hemen kendi çıkarına bakıp cemi harekât ve sekenatı gadir ve zulümden ibaret olmasiyle bâdezin ahâli-i memalikten her ferdin emlâk ve kudretine göre bir vergi-i münasip tayin olunarak kimseden ziyade bir şey alınamaması ve devlet-i aliyyemizin berren ve bahren masarif-i askeriye vesairesi dahi kavanin-i icabiye ile tahdit ve tayin olunup ona göre icra olunması lâzimedendir. Asker maddesi dahi ber minval-i muharrer mevadd-ı mühimmeden olarak eğerçi muhafaza-i vatan için asker vermek ahalinin farize-i zimmeti ise de şimdiye kadar cari olduğu veçhile bir memleketin aded-i nufus-ı mevcudesine bakılmıyarak kiminden rütbe-i tahammülünden ziyade ve kiminden noksan asker istenilmek hem nizamsızlığı ve hem ziraat ve ticaret mevadd-ı nâfiasının ihlâlini mucip olduğu misullû askerliğe gelenlerin ilâ-nihâyeti'l-ömür istihdamları dahi füturu ve kat-ı tahassülü müstelzim olmakta olmasiyle her memleketten lüzumu takdirinde talep olunacak neferat-ı askeriye için bazı usûl-i hasene ve dört veyahut beş sene müddet istihdam zımnında dahi bir tarik-i münavebe vaz ve tesis olunması icab-ı haldendir.
    Velhasıl bu kavanin-i nizamiye hasıl olmadıkça tahsil-i kuvvet ve memuriyet ve asayiş ve istirahat mümkün olmayüp cümlesinin esası dahi mevadd-ı meşruhadan ibaret olduğundan fîmabad esbab-ı cünhadan dâvaları kavanin-i şer'iye iktizasınca alenen berveçh-i tetkik görülüp hükmolunmadıkça hiç kimse hakkında hafî ve celî idam ve tesmim muamelesi icrası caiz olmamak ve hiç kimse tarafından diğerinin ırz ve namusuna tasallut vuku bulmamak ve herkes emval ve emlâkine kemâl-i serbestiyetle malik ve mutasarrıf olarak ona bir taraftan müdahale olunmamak ve firarda birinin töhmet ve kabahati vukuunda onun veresesi ol töhmet ve kabahatten beriyy-üz-zimme olacaklarından onun malını müsadere i!e veresesi hukuk-ı irsiyye-lerinden kalınmamak ve tebaay-ı saltanat-ı seniyyemizden olan ahali-i islâm ve milel-i saire bu müsaadât-ı şahanemize bilistisna mazhar olmak üzere can ve ırz ve namus ve mal maddelerinden hükm-i şer'î iktizasınca kâffe-i memalik-i mahrusamız ahalisine taraf-ı şahanemden emniyet-i kâmile verilmiş ve diğer hususlara dahi ittifak-ı ârâ ile karar verilmesi lâzım gelmiş olmakla Meclis-i Ahkâm-ı Adliye âzası dahi lüzumu mertebe teksir olunarak ve vükelâ ve rical-i devlet-i aliyyenin dahi bazı tayin olunacak eyyamda orada içtima ederek ve cümlesi efkârı ve mü-taleatını hiç çekinmeyip serbestçe söyliyerek işbu emniyet-i can ve mal ve tayin-i vergi hususlarına dair kavanin-i muktaziye bir taraftan kararlaştırılıp ve tanzimat-ı askeriyem addesi dahi Bâb-ı Seraskerî Dâr-ı Şûrasında söyleşilip herbir kanun karargir oldukça hatt-ı hümâyunumuz ile tastik ve teşvik olunmak için taraf-ı hümâyunumuza arzolunsun ve işbu kavanin-i şer'iyye mücerret din ve devlet ve mülk ve milleti ihya için vaz olunacak olduğundan canib-i hümâyunumuzdan hilâfına hareket vuku bulmayacağına ahd-ü misak olunup Hırka-i Şerife odasında cemi ulema ve vükelâ hazır oldukları halde kasemi billah dahi olunarak ulema ve vükelâ dahi tahlif olunacağından ona göre ulema ve vüzeradan velhasıl her kim olur ise olsun kavanin-i şer'iyyeye muhalif hareket edenlerin kabahat-i sabitelerine göre tedibat-ı lâyikalannın hiç rütbeye ve hatır ve gönüle bakılmıyarak icrası zımnında mahsusen ceza kanunnâmesi dahi tanzim ettirilsin ve cümle memurinin elhaletühazihi mıktar-ı vâfi maaşları olarak şayet henüz olmıyanları var ise onlar dahi bir tanzim olunacağından
    şer'an menfur olup harabiyet-i mülkün sebebi âzami olan rüşvet
    ;madde-i kerihasının fîmabâd adem-i vukuu maddesinin dahi bilkanun-ı kavi ile tekidine bakılsın.
    Ve keyfiyet-i meşruha usûl-i atîkayı bütün bütün tağyir ve tahdit demek olacağından işbu irade-i şahanemiz Dersaadet ve bilcümle memalik-i mahrusamız ahalisine ilân ve işae olunacağı misiilu düvel-i mütehabbe dahi bu usûlün inşaallah-ı Taa-iâ ilelebed bekasına şahit olmak üzere Dersaadetimizde mukim bilcümle süferaya dahi resmen bildirilsin.
    Hemen Rabbimiz Taalâ Hazretleri cümlemizi muvaffak buyursun ve bu kavanin-i müessisenin hilâfına hareket edenler Allah-ı Taalâ Hazretlerinin lanetine mazhar olsunlar ve ilelebed felah bulmasınlar âmin. Fî 26 Şaban, Sene: 1255, Yevm: Pazar, 3 Kasım 1839
    ---
    YARATTIÐI TEPKİLER
    Osmanlı İmparatorluğunda yapılan yeni düzen hareketlerinin kuvvetli tepkiler uyandırması kesin bir kural hükmünde idi. Tanzimattan önce gerçekleştirilmek istenen bu gibi hareketler yüzünden isyanlar ve ihtilâller çıktığı, hükümet ve saltanat değişmeleri olduğu bilinmektedir. Fakat Tanzimat öncesi, yani düzen hareketleri bazı müesseselerin veyahut şekillerin değişmesi mânasını taşıdığı için bu hareketlere karşı doğan tepki hiçbir zaman bütün imparatorluk halkını ilgilendirmemiştir. III. Selim devrinde olsun, II. Mahmut zamanında olsun Batılaşma çalışmalarını fena gözle görenler, Müslüman tebaadan, geri düşünceli olanlardır. Hıristiyan tebaa, daha doğrusu reaya, Batılaşma çalışmalarını lâkaydiyle karşılamıştır. Yabancı devletler arasında ise Batılaşma hareketlerine karşı düşmanca durum takınan olmamıştır. "Tanzimat" kendinden önce yapılmış yenilik hareketlerinin bir tekrarı olmadığı ve yeni prensipler getirdiği için genel bir ilgi uyandırmıştır. Bütün imparatorluk halkı ve hattâ yabancı devletler bu prensiplerin yürürlüğü karşısında Tanzimatın lehinde veya aleyhinde bir tavır takınmak mecburiyetini duymuşlardır.
  • umitefe38
    Junior Member
    • 15-02-2006
    • 38

    #2
    Konu: Tanzimat Fermanı - Gülhane Hatt-ı Hümayunu / YARATTIÐI TEPKİLER

    tşkler üstat

    Yorum

    İşlem Yapılıyor
    X