Klestrol Nedir?Kolestrol Tedavisi Nasıl Yapılmalıdır?

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • orbay
    Senior Member
    • 11-02-2005
    • 5871

    Klestrol Nedir?Kolestrol Tedavisi Nasıl Yapılmalıdır?

    Kolesterol Nedir ?, Kimler Risk Altında ?

    Hazırlayan: Prof. Dr. Tekin Akpolat
    19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi
    Nefroloji Bilim Dalı

    Kolesterol nedir?
    İyi kolesterol-kötü kolesterol
    Yüksek kolesterol nedir?
    Kolesterol niye yükselir?
    Kolesterol yükselmesine yol açan hastalıklar
    Kolesterolün önemi nedir?
    Yüksek kolesterolün vücuda verdiği zararlar
    Kolesterol-yüksek tansiyon ilişkisi

    Kolesterol nedir?
    Kolesterol yaşam için gerekli olan mum kıvamında yağımsı bir maddedir. Kolesterol beyin, sinirler, kalp, bağırsaklar, kaslar, karaciğer başta olmak üzere tüm vücutta yaygın olarak bulunur. Vücut kolesterolü kullanarak hormon (kortizon, **** hormonu....), D vitamini ve yağları sindiren safra asitlerini üretir. Bu işlemler için kanda çok az miktarda kolesterol bulunması yeterlidir. Eğer kanda fazla miktarda kolesterol varsa bu kan damarlarında birikir ve kan damarlarının sertleşmesine, daralmasına (arteriyoskleroz) yol açar. Arteriyosklerozda damar duvarında biriken tek madde kolesterol değildir; akyuvarlar, kan pıhtısı, kalsiyum... gibi maddeler de birikir. Toplumda arteriyoskleroz için damar sertliği, damar kireçlenmesi gibi ifadeler de kullanılmaktadır.Damarlar tüm vücutta yaygın olarak bulunur ve kalp, beyin, böbrek... gibi organlara kan taşıyarak bu organların görev yapmasını sağlar. Kolesterol hangi organın damarında birikirse o organa ait hastalıklar ortaya çıkar. Örneğin; kalbi besleyen atardamarlarda (koroner arterler) kolesterol birikimi olursa göğüs ağrısı, kalp krizi gibi sorunlar oluşur. Böbrek damarlarında kolesterol birikimi yüksek tansiyon ve böbrek yetmezliğine yol açabilir.

    İyi kolesterol-Kötü kolesterol
    Kolesterol, yağımsı bir maddedir. Normal koşullarda, yağ suyun içinde çözünmez. Kolesterol de su özelliklerini taşıyan kanda normal koşullarda çözünmez. Kolesterol, kanda çözünmesi ve taşınması için karaciğerde bir protein ile birleştirilir (paket edilir). Bu kolesterol ile protein birleşimine lipoprotein adı verilir. Değişik tipte lipoproteinler vardır:1.LDL (low density lipoprotein, düşük yoğunluklu lipoprotein): Kötü huylu kolesteroldür.2.HDL (high density lipoprotein, yüksek yoğunluklu lipoprotein): İyi huylu kolesteroldür.HDL ve LDL kolesterolden başka lipoproteinler de vardır.
    Yağ metabolizması bozukluğu olan hastaların yaptırdığı diğer bir kan incelemesi de trigliserid ölçümüdür. Trigliserid de kolesterol gibi kanda çözünen bir yağdır. Kan trigliserid düzeyi ile arteriyoskleroz arasındaki ilişki kolesterol kadar belirgin değildir.

    Yüksek kolesterol nedir?
    Kanda kolesterol ve LDL-kolesterolün yüksek olması hasta için risk taşır. HDL-kolesterolün düşük olması da bir risktir.
    20 yaşın üzerinde Kan kolesterol düzeyi
    200 mg/dl'nin altı istenilen düzeydir.
    200-239 mg/dl arası sınırda yüksek’tir.
    240 mg/dl'nin üstü ise yüksektir.
    Kan LDL-kolesterol düzeyi
    130 mg/dl'nin altı istenilen düzeydir.
    130-159 mg/dl arası sınırda yüksek’tir.
    <160 mg/dl'nin üstü ise yüksektir.
    Kan HDL-kolesterol düzeyi
    35 mg/dl'nin altı düşüktür.
    Kanda Kolesterol >200 mg/dl
    veya LDL-kolesterol>130 mg/dl
    veya HDL-kolesterol <35 mg/dl İSE >RİSK FAZLADIR
    HDL-kolesterol yükseldikçe risk azalır. Ortalama HDL-kolesterol düzeyi kadında 55 mg/dl ve erkekte 45 mg/dl’dir yani kadınlar bu yönden daha şanslıdır.

    Kan trigliserid ölçümüne göre sınıflandırma

    < 200 mg/dl ----> Normal
    200-400 mg/dl ----> Sınırda yüksek
    400-1000 mg/dl ----> Yüksek
    > 1000 mg/dl ----> Çok yüksek

    Kanda kolesterolün yüksek olması bir yağ metabolizması bozukluğudur. Yağ metabolizması bozukluğundan şüphe edilen bir hastada yapılması gereken kan alınarak öncelikle kolesterol, LDL-kolesterol, HDL kolesterol ve trigliserid düzeyi ölçülmesidir. Tedaviye karar vermeden önce bu değerler en az 2 kere ölçülmelidir.Tedavi düzenlenirken öncelikle LDL-kolesterol düzeyleri temel alınmalıdır.

    Kolesterol niye yükselir?
    Kanda kolesterol düzeyini etkileyen çok sayıda faktör vardır. Bu faktörlerin bazıları önlenebilir niteliktedir. Bunlardan bazıları:
    1.Kalıtımsal Faktörler
    2.Gıdalar
    3.Şişmanlık
    4.Stres

    gibi faktörler kolesterolü ve kötü huylu kolesterolü yükseltir.Düzenli egzersiz iyi huylu kolesterolü yükseltir ve kötü huylu kolesterolü azaltır.60-65 yaşa kadar yaşla birlikte kolesterol düzeyi artar. Kadınlarda menopozdan sonra kolesterol düzeyi artar.

    Kolesterol yükselmesine yol açan hastalıklar
    Bazı hastalıklarda kolesterol düzeyi yükselir. Bu hastalıkları ikiye ayırarak incelemek mümkündür:
    1.Kalıtsal yağ metabolizması hastalıkları
    A.Hipotiroidi: Tiroid bezinin yetersiz çalışması.
    B.Karaciğer hastalıkları
    C.Nefrit: Böbreğin mikrobik olmayan iltihabi hastalıkları
    D.Şeker hastalığı
    E.Şişmanlık
    F.Bazı ilaçlar
    2.Diğer hastalıklar

    Kolesterolün önemi nedir?
    Kalp ve damar hastalıkları Türkiye'de ve diğer ülkelerde ölüm ve kalıcı sakatlıklara yol açan yaygın sorunlardır. Türkiye’de 6 milyon kişide kan kolesterol düzeyi sınırda yüksek (200-239 mg/dl) ve 2 milyon kişide yüksektir (240 mg/dl). Gelişmiş ülkelerde ölüm nedenleri arasında kalp ve damar hastalıkları ilk sıradadır ve yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, şişmanlık gibi sorunların düzeltilmesi ile bu ölümler önlenebilir veya geciktirilebilir. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü kalp ve damar hastalıklarını 1 numaralı insanlık düşmanı ilan etmiştir.Kalp ve damar hastalıklarını kolaylaştıran faktörlere kardiyovasküler risk faktörleri adı verilir. Kanda kolesterol ve LDL-kolesterolün yüksek olması hasta için risktir ve kolesterol yüksekliği bir kardiyovasküler risk faktörüdür. HDL-kolesterolün düşük olması da bir risktir. Bu riske sahip hastalarda kalp krizi, felç, damar tıkanması, böbrek yetmezliği gibi hastalıkların ortaya çıkma olasılığı daha fazladır.

    Kardiyovasküler Risk Faktörleri
    Kolesterolü yüksek hastalarda, kardiyovasküler risk faktörlerinin değerlendirilmesi ve mümkünse değiştirilmesi, tedavinin temel noktalarından birisidir. Kolesterolü yüksek hastalarda, kolesterol yüksekliği dışındaki kardiyovasküler risk faktörlerine de sık rastlanır ve bu kardiyovasküler risk faktörlerinin düzeltilmesi ile kardiyovasküler kalıcı hasar ve ölüm riski kesin olarak azaltılır. Aşağıda kardiyovasküler risk faktörleri özetlenmiştir:
    Hipertansiyon
    Lipid (yağ) metabolizması bozukluğu, Kolesterol yüksekliği
    Sigara Diyabetes mellitus (şeker hastalığı)
    Şişmanlık
    Fiziksel aktivite azlığı ve sedanter yaşam
    Yüksek hematokrit (kanda çok fazla hücre bulunması)
    Artmış trombojenik faktörler (kanı pıhtılaştıran faktörler )
    İleri yaş
    Erkek cinsiyet
    Aile öyküsü
    Tip A kişilik yapısı (mükemmeliyetçi, obsesif hırslı ve gergin kişilik)
    Östrojen eksikliği
    Alkol yoksunluğu (alkol bağımlılığı)
    Fibrinojen yüksekliği
    Ürik asit yüksekliği
    Lipoprotein (a)
    Belirgin beyin, kalp, böbrek veya damar hastalığı

    Hipertansiyon, her yaş, cins, ırk için önemli bir kardiyovasküler risk faktörüdür ve hem büyük hem küçük tansiyonun yükseldikçe kardiyovasküler risk artmaktadır. Hipertansiyon tedavisi ile kardiyovasküler risk azalmaktadır.

    Lipid (yağ) metabolizması bozuklukları, majör ve düzeltilebilir kardiyovasküler risk faktörlerinden birisidir. Yapılan tüm büyük çalışmalarda serum kolesterol düzeyi ile kardiyovasküler risk arasındaki ilişki gösterilmiştir. HDL-kolesterolün düşüklüğü de bir kardiyovasküler risk faktörüdür. Diyetin kolesterol içeriği ile kardiyovasküler risk arasında da doğrudan ilişki vardır.

    Şişmanlık ile koroner arter hastalığı arasındaki ilişki birçok çalışmada gösterilmiştir. Ancak şişman hastalarda, hipertansiyon, fiziksel aktivite azlığı, diyabetes mellitus (şeker hastalığı) ve lipid metabolizması gibi diğer kardiyovasküler risk faktörlerine da daha sık rastlanır ve bu kardiyovasküler risk faktörler, şişmanlığın bağımsız etkisini maskeleyebilir.

    Günümüzde şişmanlık tanım ve sınıflandırmasında beden kitle indeksi kullanılmaktadır.Beden kitle indeksi=Beden ağırlığı(kg)/Boy(m)2 formülü ile hesaplanır.Örneğin vücut ağırlığı 85 kg, boyu 1.74 m olan bir insanda;Beden kitle indeksi=85/1.74x1.74=28’dir.Beden kitle indeksine göre kilo durumu aşağıda özetlenmiştir.<18.5 Zayıf18.5-24.9 Normal (sağlıklı)25-29.9 Fazla kilolu (gürbüz)30-39.9 Şişman>40 Tehlikeli şişmanYukarıdaki örnekteki kişi gürbüzdür.

    Beden kitle indeksinizi hesaplayınız.

    Yetersiz egzersiz kardiyovasküler riski arttırır. Öte yandan sedanter yaşam, kan şekeri, kolesterol ve kan basıncı kontrolunu zorlaştırır. Düzenli egzersiz yapanlarda, koroner arter hastalığı riski de azalır.

    Diyabetes mellitus (şeker hastalığı) iyi bilinen bir kardiyovasküler risk faktörüdür. Ayrıca diyabetik hastalarda lipid (yağ) metabolizmasi bozuklukları, hipertansiyon, şişmanlık gibi diğer kardiyovasküler risk faktörleri de sıktır.

    Sigara, koroner arter hastalığı sıklığını arttırdığı gibi diğer kardiyovasküler risk faktörlerinin etkisini de arttırır. Sigara içimi, Türkiye'deki en önemli sağlık problemlerinden birisidir ve ne yazık ki kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Sigaranın bırakılması ile koroner arter hastalığı riski azalır ve bu azalma 12 ay sonra en belirgin hale gelir.

    Tip A kişiliğine sahip kişiler, mükemmeliyetçi, obsesif, hırslı ve gergin bir özellik sergilerler.

    Yüksek kolesterolün vücuda verdiği zararlar
    Kanda aşırı miktarda bulunan kolesterol yavaş yavaş (yıllar içinde) damar duvarında birikir. Bu birikim sonucu o damarda daralma, tıkanma ortaya çıkar. Bu durum bir su borusunda pisliklerin birikmesine benzetilebilir. Kolesterol hangi damarda birikmişse o damarla ilişkili sorunlar ve hastalıklar ortaya çıkar.Kolesterol yüksekliğinde belirti ve bulgular çoğu zaman ani kolesterol yükselmesine bağlı değildir, uzun süreli kolesterol yüksekliğinin damar duvarında kolesterol birikmesine yol açmasının sonucudur. Yani kolesterolünüz şu andaki değerinin 2-3 katına yükselse ve 3-4 saat yüksek kalsa size bir zararı olmaz. Asıl sorun sizde daha önce uzun süreli kolesterol yüksekliği olmasıdır.Kalbi besleyen damarlarda (koroner arter) kolesterol birikimi bu damarlarda tıkanma ve daralmanın sonucu göğüs ağrısı, kalp krizi ve kalp yetmezliği gibi sorunlara neden olur. Bunların sonucu hasta koroner by pass ameliyatı (cerrahi olarak darlığın ortadan kaldırılması) veya anjiyoplasti (balonla daralmış koroner arterin genişletilmesi) işlemine ihtiyaç duyabilir.Beyini besleyen boyun damarlarında kolesterol birikimi olması felçlere, konuşma bozukluklarına, dengesiz yürümeye, bilinç kaybına yol açar.Böbrek damarlarında kolesterol birikimi yüksek tansiyon ve böbrek yetmezliğine yol açabilir.Ana atardamarda (aort) kolesterol birikimi de tehlikelidir. Buradan kopan kolesterol birikintileri daha küçük damarları tıkayarak çok değişik sorunlara yol açabilirler: Bağırsağı besleyen damarları tıkayarak bağırsak ölümüne, göz damarlarını tıkayarak körlüğe, bacak damarlarını tıkayarak gangrene... yol açabilirler.
    Kolesterol yüksekliğine bağlı sorunlar ortaya çıktığı zaman hasta geç kalmış olabilir; bu nedenle kolesterol yüksekliğini önlemek, yükselmişse düşürmek çok önemlidir.

    Kolesterol-yüksek tansiyon ilişkisi
    Kolesterol ve yüksek tansiyon arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Yani kolesterol yüksekliği yüksek tansiyona, yüksek tansiyon kolesterol yüksekliğine yol açmaz. Ancak ikisinin hedefi ve zarar verdiği organ aynıdır: Kan damarları. Yüksek tansiyon kan damarındaki basıncı yükselterek aşınma, yırtılmalara neden olur. Bu durum su borusu içindeki basıncın artmasına bağlı sorunlara benzetilebilir. Yüksek kolesterol de damar duvarında kolesterol birikimine yol açarak damarlarda daralma, tıkanmalara yol açar. Yüksek tansiyon ve kolesterol yüksekliği kan damarına diğerinin verdiği zararın şiddetini arttırır ve ortaya çıkmasını çabuklaştırır. Bu nedenle hem kolesterol yüksekliği hem de yüksek tansiyon tedavi edilmelidir.

    Yüksek Kolesterol Tedavisi

    Hazırlayan: Prof. Dr. Tekin Akpolat
    19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi
    Nefroloji Bilim Dalı

    Tedavide temel prensipler
    İlaçsız tedaviler
    Beslenme
    Kolesterol ve fındık
    Nasıl zayıflarım ?
    İlaç tedavisi
    Sık yapılan hatalar
    Hastalara öneriler

    Tedavide temel prensipler
    Yüksek kolesterolün kontrol altına alınması ile yaşam süresinin uzadığı, kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin azaldığı ve kalıcı sakatlıkların önlendiği kesin olarak gösterilmiştir. Kolesterol yüksekliğine ilaveten şişmanlık, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, sigara gibi diğer kardiyovasküler risk faktörlerinin tedavisi de planlanmalıdır.Tedavi 2 aşamada gerçekleştirilir:1.İlaç dışı tedavi2.İlaç tedavisi.Her hasta için tedavi farklılıklar taşır. İlaç dışı tedaviler kesinlikle ihmal edilmemelidir. İlaç tedavisi kesinlikle doktor denetiminde olmalıdır.Tedavide hedef belirlenirken LDL-kolesterol düzeyinin esas alınması tercih edilir. Hedef LDL-kolesterol düzeyi hastada kalp ve damar hastalığının olup olmadığına göre değişir.A.Kişide kalp ve damar hastalığı yoksa LDL-kolesterol düzeyinin 130 mg/dl’nin altına düşürülmesi yeterlidir.B.Kişide kalp ve damar hastalığı varsa hedef LDL-kolesterol düzeyi 100 mg/dl’nin altı olmalıdır. Yani kalp krizi geçirmişseniz, koroner arter daralmasına bağlı göğüs ağrınız varsa, koroner damar ameliyatı geçirmişseniz, koroner arterler balon ile genişletilmişse, beyine, böbreğe, bacaklara giden damarlarda kolesterol birikimi varsa hedef LDL-kolesterol düzeyi 100 mg/dl’nin altıdır.

    İlaçsız tedaviler
    İlaçsız tedaviler yaşam düzeninin değiştirilmesi olarak da isimlendirilir. Yüksek kolesterol tedavisinde en önemli konu ilaçsız tedavilerdir, kesinlikle ihmal edilmemelidir. İlaçsız tedavilerde yapılan ihmal kolesterol düşürmek amacı ile kullanılan ilaçların başarısını da azaltır.İlaçsız tedavilerin başında beslenme alışkanlığının değiştirilmesi gelir.
    Sigara kesinlikle bırakılmalıdır. Sigara da kolesterol yüksekliği gibi bir kardiyovasküler risk faktörüdür. (Sigara ayrıca akciğer kanseri, akciğer hastalığı, beyin kanaması ve birçok kansere de zemin hazırlar.)
    Hastadayüksek tansiyon varsa, yüksek tansiyon tedavisinde geçerli olan ilaç dışı tedaviler ihmal edilmemelidir. Yüksek tansiyon ve kolesterol yüksekliğinde uygulanan ilaç dışı tedaviler birbirine benzerlik gösterir. Yüksek tansiyonlu hastalarda beslenme ile alınan tuzun da azaltılması gerekir.
    Şeker hastalığı kontrol altına alınmalıdır. İnsülin kullanmak gerekiyorsa kaçınılmamalıdır.Şişmanlık kesinlikle kontrol altına alınmalıdır.
    Nasıl zayıflarım ?

    Düzenliegzersiz HDL-kolesterolü (iyi kolesterol) yükseltir, LDL-kolesterolü (kötü kolesterol) düşürür. Hastalar düzenli egzersiz yapmayı alışkanlık haline getirmelidirler. Haftada en az 3, tercihen 5 kez, 30-45 dakika süre ile yürüyüş, koşu, yüzme, bisiklete binme gibi sporlar yapılmalıdır.
    Alkol HDL-kolesterolü (iyi kolesterol) yükseltir, ancak alkolün insan sağlığı ve sosyal yaşantı üzerine çok sayıda olumsuz etkisi olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle alkol alımı kesinlikle sınırlandırılmalıdır. İzin verilen etil alkol miktarı erkeklerde günde 30 ml, kadınlarda günde 15 ml’dir.30 ml etil alkol 720 ml bira, 300 ml şarap, 60 ml 100 derece viski ve 60 ml rakıda bulunur.
    Beslenme
    Yüksek kolesterol tedavisinin olmazsa olmaz koşuludur. Vücut gereksinimi olan kolesterolü kendisi üretebilir bu nedenle diyetle kolesterol almaya gerek yoktur. Beslenme konusunda tedavi planı beslenme uzmanı ile birlikte yapılmalıdır.Doymuş yağlardan ve kolesterolden fakir diyet seçilmelidir. Sıvı yağlarda doymamış yağ daha fazladır, tercih edilmelidir. Genel olarak sebze, meyve ve hububat tercih edilmelidir. Kızartmalardan kaçınılmalıdır. Kırmızı et yerine beyaz eti tercih edilmelidir. Yüksek tansiyonunuz varsa tuzu azaltınız. Karaciğer, böbrek ve beyin gibi kolesterolden zengin etlerden uzak durunuz. Gıdaların yağ ve kalori içeriklerine dikkat edilmelidir; Yağı azaltılmış peynir, sütü tercih ediniz. Diyet peynir, diyet süt kullansanız bile bunları sınırlı miktarda tüketiniz. Sağlıklı Beslenme Çizelgesine bakmak için tıklayınız

    Kolesterol ve fındık
    Fındığın kalp sağlığı üzerine olumlu etkileri gösterilmiştir. 1998 yılında yayınlanan, 86.000 hastayı içeren, 14 yıllık takibi olan bir çalışmada haftada en az 140 gram fındık yiyenlerde kalp ve damar hastalıklarına daha az rastlanmıştır. Yapılan başka çalışmalarda da fındığın iyi kolesterolü yükselttiği ve kötü kolesterolü düşürdüğü gösterilmiştir. Fındığın fazla tüketilmesinin kilo alınmasına yol açacağı unutulmamalıdır.

    Nasıl zayıflarım ?
    Sağlıklı beslenme zayıflamanın temel noktasıdır. Gün içinde sık ama az miktarda yenmelidir. 1 saatte yarım kilo, 1 haftada 7 kilo, Arjantin diyeti, son şans diyeti, bilezik gibi reklamlara aldanmamak gerekir. Kısa sürede aşırı kilo vermek sorunlara yol açabilir. Su içsem yarıyor ifadesi ise doğru değildir çünkü suyun kalorisi sıfırdır.
    Kilo verirken acele etmemek gerekir. Unutmayın ki bu kiloyu 2 haftada almadınız, bu nedenle 2 haftada vermeye çalışmayın. Vereceğiniz kilo haftada 1-1.5 kilogramı geçmemelidir. Bir yılda toplam vücut ağırlığınızın % 10’unu vermeniz yeterlidir. Kilo vermek için beslenme alışkanlığı değiştirilmeli ve egzersiz yapılmalıdır. Kilo vermeyi kolaylaştıran ilaçlar piyasada mevcuttur. Bu ilaçlar kesinlikle doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Bu ilaçların kullanılması ve sağlıklı beslenme birbirini tamamlayan tedavilerdir.

    Kilo vermek, verilen kiloyu geri almamaktan daha kolaydır. Zayıflamanın kolesterol, şeker hastalığı, ruhsal durum, hipertansiyon üzerine de olumlu etkisi vardır. Tekrarlayan zayıflama ve şişmanlama kalp hastalığı ve ani ölüm gibi istenmeyen sonuçlara yol açabilir.

    Alışkanlıkların değiştirilmesi kilo vermenin temel çözümüdür. Herkesin mutlaka değiştirilmesi gereken ve değiştirmesi zor olmayan alışkanlıkları vardır. Bu konuda bazı ipuçları:
    Gazete, kitap okurken bir şey yemeyin
    Televizyon seyrederken bir şey yemeyin
    Karnınız açken mutfak alışverişi yapmayın
    Alışverişe çıkarken liste yapın, liste dışında yiyecek almayın
    Öğün atlamayın
    Sadece açken yemek yemeye çalışın
    Diyetinizi bozduğunuz için suçluluk duymayın, önünüzde başka öğünler olduğunu unutmayın
    Gıdaların yağ, tuz, kalori içeriğine dikkat edin
    Egzersiz yapın
    Açık büfe tarzı yemeklerden uzak durun
    Evinize gelen misafirlere yaptığınız ikramı azaltın
    İştahlı arkadaşla yemeğe oturmayın

    İlaç tedavisi
    Yağ metabolizması bozukluklarını düzeltmek amacı ile çeşitli ilaçlar geliştirilmiştir.1.Statinler2.Safra asidi bağlayıcı reçineler3.Nikotinik asit4.FibratlarBu ilaçlara ne zaman başlanacağı, ne kadar süre kullanılacağı ve hedef kolesterol, LDL-kolesterol, trigliserid düzeyleri kesinlikke doktor denetiminde olmalıdır.

    Sık yapılan hatalar
    Kolesterol düşürücü ilaç kullanırken diyeti önemsememek
    Kolesterol düşürücü ilaç kullanırken diyeti önemsememek
    Kolesterol düşürücü ilaç kullanırken diyeti önemsememek
    İlk 3 maddenin aynı olması yanlışlık değildir, bu hataların çok sık yapıldığını vurgulamak için böyle yapılmıştır
    Doktor randevusuna gitmeden birkaç gün-hafta önce diyete yapmaya başlamak
    Doktor veya beslenme uzmanına danışmadan diyet değişiklikleri yapmak
    Kolesterol düşürücü ilaç kullanırken şeker hastalığı, yüksek tansiyon, sigara içimi gibi diğer sorunları ihmal etmek
    Komşu veya arkadaşın önerisi ile ilaç almak
    İlacın bitmesi, muayeneye kısa bir zaman kalması gibi nedenlerle ilaç tedavisine kısa süreli bile olsa kesinlikle ara verilmemelidir.
    Kullanılan ilacın ismini hatırlamamak ve doktora giderken ilaç kutusunu yanına almamak.
    Yüksek kolesterolün çok yaygın bir hastalık olması kamuoyu ve medyanın da ilgisini çekmektedir. Gerek kamuoyu gerek medyada yüksek kolesterol konusu çok konuşulmakta ve bu konuda uzman olmayan kişilerin de fikirleri yansıtılmaktadır. Hastalar, yetkisiz ve bilgisiz kişiler tarafından eksik ve yanlış bilgilendirilebileceklerini unutmamalıdır.

    Hastalara öneriler
    Kolesterol düzeylerinizi kaydetmeyi alışkanlık haline getirin
    Türkiye’de bilinçsiz ilaç kullanımı yaygın bir sorundur, kolesterol düşürücü ilaçlar Türkiye’de yeni kabul edilebilir, bu nedenle yanlış ilaç kullanımından kaçınınız
    Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ-Kur gibi sağlık sigorta güvencesi olanlar eğer hastalıklarını belirtir bir heyet raporu alırlarsa ilaçlarına hiçbir ücret ödemezler. Bu konuda doktorları yardımcı olacaktır.
    Bir seyahate giderken sağlık karnenizi, heyet raporlarınızı, ilaçlarınızı yanınıza almayı unutmayınız.
    İlaçlarınızı düzenli kullanın, ilacınızı aksatmayın
    Doktora giderken şahsınıza ait tüm tıbbi dökümanları (filmler, tahlil sonuçları, hastane dosyası, kullandığınız ilaçların kutusu...) mutlaka yanınıza alınız.
    İlaçlarınızın sadece ismine değil dozuna da bakınız, öğreniniz ve kaydediniz
    Son düzenleme drturgut; 05-02-2007, 22:09.
  • SaNc@K
    Member
    • 13-11-2006
    • 884

    #2
    Konu: Klestrol Nedir?Kolestrol Tedavisi Nasıl Yapılmalıdır?

    sağol

    Yorum

    • stop-wyrus
      Junior Member
      • 28-03-2011
      • 1

      #3
      Konu: Klestrol Nedir?Kolestrol Tedavisi Nasıl Yapılmalıdır?

      Kolesterol Nedir?


      Kolesterol, sağlıklı yaşamamız için çok amaçlı olarak gerekli bir hormon maddesidir. Çünkü günlük yaşantımızda yaşamamıza çoğu zaman yardımcı olmaktadır. Kolesterol yağımsı bir maddeden oluşturmaktadır. Kolesterol genelde kanın içinde bulunan yağ biçiminde bir maddedir. İyi kolesterol ve kötü kolesterol olarak bildiğimiz kolesteroller görevleri farklıdır. Kolesteroller aslında taşıyıcılık görevini görürler. Karaciğerde sentezlenen kanı kalbe taşıyan HDL ve LDL olarak iki grupta toplayabiliriz. HDL eğer düşük ise risk faktörü oluşmaktadır. Çünkü sadece LDL yani kötü kolesterol sorun yapılmamalı bir o kadar HDl nin ide ayarlamak lazım. Eğer HDL 35 mg/dl’nin altında ise Ayeıca Kalp hastalıkları genetik ise mutlaka acil durumda dengelemek gerekir. LDL yani kötü kolesterol yük****e durum daha da vahimdir. Damarlarda yapışkan özelliğine sahip olduğunda kalbe kanı taşırken damarlarda yapışır çünkü kanda çözülmemektedir. Bu durum devamlı olduğunda damar sertliği oluşturur.zamanla Damar sertliği kalp kaslarını zayıflatarak ritim bozuklluğu ve damar tıkanıklığı onu takip eder.


      Gerçek Değerler Nelerdir

      Eldeki verilere göre sağlıkla ilgili birçok konuda olduğu gibi kolesterol konusunda da makul bir noktada durmak gerekiyor. LDL kolesterolünüz 100 civarında (130’u geçmesin), HDL kolesterolünüz 50–60 civarında (40’ın altına düşmesin), toplam kolesterolünüz 180 civarında (200’ün üzerine çıkmasın) ise pek korkunuz olmasın. Anlatmak istediğim şey şu. Eğer çok yüksek riskli biri değilseniz (kalp krizi geçirmemiş, stend takılmamış, by-pass ameliyatı olmamışsanız, LDL kolesterolünüz çok yüksek, HDL kolesterolünüz çok düşük değilse) kolesterol savaşına doğrudan ilaç kullanarak değil yaşam tarzınızı yeniden şekillendirerek başlayın. Çünkü kolesterole karşı alacağınız önlemlerin çoğu zaten sağlıklı beslenme önlemlerinden farklı bir şey değildir.

      Nasıl Önlem Almalıyız

      Kolesterol düşürücü ilaçları olur olmaz kullanmayınız. Genetik risk çok düşük görünüyorsa. Başka bir sağlık sorununuz da yoksa. LDL kolesterolünüz genellikle 130-140 civarında olması gayet normaldır.. Ama HDL kolesterolünüz 55’in üzerinde ise hemen ilaç kullanmayın. Dikkatli bir beslenme planı uygulayarak LDL kolesterolünüzü azaltmaya ve sürekli egzersiz yaparak HDL kolesterolünüzü 60’ın üzerine çıkarmaya çalışın. Dikkat edilecek gıdalar; hamburger,sosis ,Pizzayı, özelikle dondurma dondurulmuş gıdalar,Tereyağını, margarini kullanmamaya çalışın. Zeytinyağını ve zeytinyağlı sebzeleri tercih edin. Genelde yağ tüketimimi de azaltmaya gidin. Süt ürünlerini asla tam yağlı olarak kullanmayın Yoğurdun, peynirin yağsız veya yarım yağlı olanlarını kullanmayı deneyin. Kolesterol kanda lipoprotein adı verilen maddelerle taşınır. Aslında kolesterol bebekliğimizden bu yana vücudumuzda bulunan bir maddedir. Gelişme çağında gelişmeye yardımcı olan bazı hormonların yapısına girerek gelişmemize yardımcı olmaktadır. Kanda kolestrolu taşıyan lipoprotein adı verilen iki kolesterol vardır. Bunlar HDL VE LDL Zaralı olan (LDL) damarın 1-2 duvarına lipoprotein taşır Faydalı olan(HDL)tam tersi damarda biriken zararlı kolesterolü yağların dolaşımına taşıyarak parçalanmasına yardımcı olmaktadır. Şimdi Detaylı inceleyelim


      LDL (Low Density Lipoprotein)

      Düşük yoğunluklu lipoprotein (İngilizce karşılığı olan Low Density Lipoprotein'den LDL (Zararlı Kolesterol) olarak kısaltılır) kanda kolesterol taşıyan bir lipoprotein sınıfına karşılık gelir. Karaciğerde üretilen çok düşük yoğunluklu lipoprotein (İngilizce ''Very Low Density Lipoprotein'', VLDL) metabolizması sonucu oluşur. LDL (Zararlı Kolesterol)tanecikleri 18-25 nm çapındadır, taşıdığı lipitlerin yanı sıra apolipoprotein B-100 apoE proteinlerini içerir. LDL seviyesi ile kalp hastalıkları arasındaki bağlantıdan dolayı sıkça "kötü" kolesterol olarak anılır. LDL'in başlıca işlevi, kolesterol ve trigliserit üreten hücre ve dokulardan bu molekülleri alıp bunlara gereksinimi olan hücre ve dokulara taşımaktır.
      Kalp hastalıklarındaki rolü LDL'nin kandaki seviyesi ile ateroskleroz, ve dolayısıyla koroner arter hastalığına, inme ve periferal damar hastalıkları ile ilişkilidir. LDL'in taşıdığı kolesterole "kötü" denmesine karşın söz konusu kötülük, bu kolesterolun nereye, nasıl ve ne hızla taşındığıyla ilişkilidir. LDL'de bulunan kolesterol miktarından daha çok bu LDL (Zararlı Kolesterol)taneciklerinin büyüklükleri ve onların konsantrasyonunun aterosklerozun ilerlemesini etkilediğine dair deliller artmaktadır. En sağlıklı (ve ender) kan profili, küçük LDL'lerin hiç bulunmaması ve az sayıda büyük ebatlı LDL (Zararlı Kolesterol)taneciklerine bulunmasıdır. Çok sayıda küçük LDL (Zararlı Kolesterol) taneciklerinin olması, aynı toplam kolesterol konsantrasyonunda ama az sayıda büyük LDL tanecıkleri olmasından çok daha olumsuz sonuçlar doğurur; ateroma büyüme hızı, ateroskleroz ilerlemesi, kalp hastalıklarının ciddiyeti ve ölüm riski daha yüksektir. VLDL, lipoprotein lipaz (LPL) enziminin etkisiyle trigliseritlerini kaybetmek yoluyla kolesterol içerereğini arttırıp sonunda LDL'ye dönüşür. Yüksek LDL (Zararlı Kolesterol) seviyesinin kalıtsal bir biçimi familial hiperkolesterolemidir Yüksek LDL seviyesi olması haline hiperlipoproteinemia tip II denir
      Amerika'da belirlenen bu sınırlar kalp hastalıklarından kaynaklanan ölüm oranını yılda %2-3 azaltmak amacını güder. Araştırmalar, koroner anjiyoplasti veya bay pas ameliyatına kıyasla LDL (Zararlı Kolesterol)düzeylerinin düşürülmesinin kalp hastalığı ölümlerini engellemekte çok daha etkili olduğunu göstermişlerdir. Aterosklerozlu hastalarda Amerikan sağlık kuruları 70 mg/dL altına (ne kadar altına olması gerektiğini belirtmeden) indirilmesini salık verirler. İlaç yoluyla LDL'nin azaltıldığında kalp hastalığı oranının sıfıra ulaşması için LDL'in 50 mg/dL dolayına indirilmesi gerektiği bulunmuştur. Uzun dönemli topluluk çalışmalarında, çocukken 35 mg/dL LDL düzeyine sahip olan ve ateroskleroza yol açacak beslenme alışkanlıkları olanlar, büyüdüklerinde aterosklerozun ilk aşamasının belirtilerini gösterdiği bulunmuştur. Ancak belirtilen bu araştırmalar LDL (Zararlı Kolesterol) kolesterolünün kimyasal konsantrasyonuna değindiklerinden bu bulgular yanıltıcı olabilir.
      Ölçme yöntemleri

      Lipit konsantrasyonları, hastalık sonucu ile ilişkili olduklarından değil, ölçümü kolay ve ucuz oldukları için en yaygınca kullanılan klinik ölçüm yöntemi olmuşlardır. Ancak, daha ayrıntılı ölçümlerin yararlı olduğuna dair bulgular artmaktadır. Özellikle LDL (Zararlı Kolesterol) tanecik sayısı ve büyüklüğünün, LDL'deki kolesterol konstrasyonuna kıyasla hastalık seyriyle çok daha bağlantılıdırlar. Hatta LDL (Zararlı Kolesterol)tanecik sayıları göz önüne alındığında, kardiyovasküler sorunlarla ilişkili olan diyabet, obezite, sigara kullanımı gibi başka faktörlerin istatiksel katkıları ortadan kalkar.


      HDL (High Density Lipoprotein)

      Yüksek yoğunluklu lipoproteinler İngilizce High Density Lipoprotein 'in kısaltması olan HDL olarak da bilinirler. HDL(Faydalı Kolesterol), vücuttaki dokulardan karaciğere kolesterol taşıyan bir lipoprotein sınıfıdır. HDL(Faydalı Kolesterol) arterlerde oluşan ateromalardaki kolesterolü alıp vücuttan atılmak üzere karaciğere taşıdığı için bu lipoproteinde bulunan kolesterol "iyi kolesterol" olarak anılır. (Buna karşın ateromalarda kolesterol birikmesine yol açan LDL'deki kolesterol "kötü kolesterol" olarak adlanır.) HDL(Faydalı Kolesterol) lipoproteinlerin en küçükleridir. Yüksek oranda protein içermelerinden dolayı yoğundurlar. Başlıca apolipoprotein A-I (apoA-I) ve apoA-II proteinlerini içerirler. Bu lipoproteinler karaciğerde fosfolipidler eşliğinde bileşikler olarak sentezlendiğinde madenî para gibi yassı bir görünümleri olur. Bu yeni oluşmuş tanecikler yakınından geçtikleri hücrelerin membranlarından kolesterol molekülleri absorblayabilirler. Plazmada bulunan Lesitin kolesterol Asil Transferaz (İngilizce ''Lecithin Cholesterol Acyl Transferase'', LCAT) adlı enzim bu kolesterolü kolesteril estere dönüştürür. Kolesteril esterler, kolesterolden daha hidrofobik lipitler olduğundan dolayı HDL'in ortasında birikirler ve bu birikmenin sonunda HDL küresel bir biçim alır. HDL (Faydalı Kolesterol)dolaşım sırasında hücrelerde kolesterol absorblamaya devam eder ve büyür. Bu yüzden HDL'nin koruyucu özelliği taşıdığı kolesterol miktarı ile değil, büyük HDL taneciklerinin sayısı ile ilişkilidir. Erkeklerde HDL düzeyleri kadınlardakinden daha düşüktür, ayrıca tanecik sayıları ve içerdikleri kolesterol miktarı da daha azdır. Epidemiyolojik çalışmalarda 60 mg/dL üstünde HDL düzeyinin kardiyovasküler hastalıklara ( koroner arter hastalığı ve akut inme gibi) karşı koruyucu bir etkisi olduğu görülmüştür. Düşük HDL(Faydalı Kolesterol) düzeylerinin ise (erkeklerde 40 mg/dL altında, kadınlarda 50 mg/dL altında) aterosklerotik hastalıklar için pozitif risk faktörüdür. Her HDL taneciği aynı derecede koruyucu değildir. Kolesterol absorblama kapasitesi daha fazla olan büyük HDL (Faydalı Kolesterol) tanecikleri asıl koruyucudurlar ve bunların miktarı ile toplam HDL(Faydalı Kolesterol) arasında bir bağlantı yoktur. Büyük HDL'nin toplam HDL'ye oranının hesaplanabilmesi için eletroforez veya NMR spektroskopisi teknikleri gerekmektedir.
      Kolesterol incelediğimizde gerçekten yaşamımız çok önemli ve gerekli bir maddeir. Ancak kolesterol gerekli sevyesini aşarsa buna müdahale edip takip altına almakta fayda vardır.

      ------


      Son düzenleme Bluesman; 06-08-2011, 16:03. Reason: Forum reklamý

      Yorum

      • ibokom
        Junior Member
        • 23-04-2010
        • 5

        #4
        Konu: Klestrol Nedir?Kolestrol Tedavisi Nasıl Yapılmalıdır?

        paylaşım için teşekkürler.
        Son düzenleme Bluesman; 06-08-2011, 16:04. Reason: Forum reklamý

        Yorum

        İşlem Yapılıyor
        X