Tweet
ABD’de atmosferde sera etkisine yol açan gazların salımı geçen yıl yüzde 2 oranında arttı.
ABD Enerji Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, atmosfere salınan ve sera etkisine yol açan karbondioksit, metan ve nitro-oksit gazlarının toplamı 2003’te 6.98 milyon ton iken 2004’te 7.12 milyon ton oldu.
1990 yılına göre yüzde 16 artış gösteren sera etkisine yol açan gaz salımı, yıllık yüzde 1.1 arttı.
ABD’de araçların egzozlarından ve elektrik santralleri ile diğer sanayi kuruluşlarının doğalgaz ve kömür yakmasıyla bacalarından çıkan karbondioksit gazı, sera etkisine yol açan gazların yüzde 80’ini (5.87milyon ton) oluşturuyor.
Amerikan Enerji Bakanlığı, buna karşın, atmosferin ısınmasına yol açan sera gazı salımının yüzde 2 artmasının, 2004’te ekonominin yüzde 4.2 büyümesinden çok düşük olduğunu bildirdi.
Amerikan Enerji Bakanlığı’nın bu konudaki istatistikleri, Montreal’da önceki hafta yapılan ve ABD ile Çin’in, 2012’de süresi dolacak Kyoto sözleşmesinden sonra gaz salımına zorlayıcı kısıtlamalargetirilmesi yönünde müzakerelere katılmayı reddetmesinin ardından yayınlaması dikkat çekici bulundu.
ABD Enerji Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, atmosfere salınan ve sera etkisine yol açan karbondioksit, metan ve nitro-oksit gazlarının toplamı 2003’te 6.98 milyon ton iken 2004’te 7.12 milyon ton oldu.
1990 yılına göre yüzde 16 artış gösteren sera etkisine yol açan gaz salımı, yıllık yüzde 1.1 arttı.
ABD’de araçların egzozlarından ve elektrik santralleri ile diğer sanayi kuruluşlarının doğalgaz ve kömür yakmasıyla bacalarından çıkan karbondioksit gazı, sera etkisine yol açan gazların yüzde 80’ini (5.87milyon ton) oluşturuyor.
Amerikan Enerji Bakanlığı, buna karşın, atmosferin ısınmasına yol açan sera gazı salımının yüzde 2 artmasının, 2004’te ekonominin yüzde 4.2 büyümesinden çok düşük olduğunu bildirdi.
Amerikan Enerji Bakanlığı’nın bu konudaki istatistikleri, Montreal’da önceki hafta yapılan ve ABD ile Çin’in, 2012’de süresi dolacak Kyoto sözleşmesinden sonra gaz salımına zorlayıcı kısıtlamalargetirilmesi yönünde müzakerelere katılmayı reddetmesinin ardından yayınlaması dikkat çekici bulundu.
