Tweet
Sarkozy ve Royal Türkiye için ne düşünüyor?
Fransa’da cumhurbaşkanı seçimlerinin ikinci turunda yarışacak olan Halk Hareketi Birliği (UMP) lideri Nicolas Sarkozy ile Sosyalist aday Segolene Royal, Türkiye konusunda farklı görüşler taşıyor.
TV'deki canlı yayınlanan tartışmada 'Türkler Kapadokyalıdır, Anadoluludur' diyen Nicolas Sarkozy, uzun zamandır Türkiye’ye tam üyelik yerine imtiyazlık ortaklık verilmesinde ısrar ediyor.
Sarkozy, AB’nin bir sınırı olması gerektiğini belirterek, Türkiye’nin başta coğrafya ve kültürel nedenlerden dolayı AB’ye üye olayacağını ileri sürüyor.
Fransa’da AB Anayasası için 2005 yılında düzenlenen referandum sırasında oyları yüzde 15’e ulaşan aşırı sağcı adayların Türkiye karşıtı konuşmalarının etkisi unutmayan Sarkozy, kampanya sırasında, bu seçmen kitlesinin de desteğini arkasına alabilmek için, Türkiye’nin tam üyeliğine karşı çıkan konuşmalarının dozunu artırdı.
Fransız seçmenin genelde AB genişlemesine karşı çıkan tavrını kullanan Sarkozy, AB’nin mutlaka bir sınırı olması gerektiğini ve Türkiye’nin bu sınırın dışında kalması gerektiğini iddia eden konuşmalar yaptı.
Sarkozy, son aylardan yaptığı konuşmalarda, AB ve Güney Akdeniz ülkeleri arasında stratejik işbirliği anlaşması önerirken, Akdeniz tarafında Türkiye’nin buna önderlik yapabileceğini savundu.
ROYAL
Sosyalist Parti adayı Segolene Royal ise Türkiye’nin üyelik sürecinin uzun bir zaman alacağını belirterek, zamanı geldiğinde konuyla ilgili referandum yapılacağı ve bu referandum sonucunda çıkan sonuca kendisinin saygı göstereceği görüşünü dile getirdi.
Türkiye’nin Avrupa’dan dışlanmasının büyük bir hata olacağını savunan Royal, bununla birlikte Türkiye’nin tam üyelik için gerekli kriterleri uzun bir süre daha karşılayamayacağı görüşünü savundu.
Bu arada seçimler öncesi, Sosyalist Parti içinde de Türkiye’nin üyeliği konusunda farklı görüşler savunulduğu dikkati çekti.
Türkiye’nin üyeliğine eski Başbakan Laurent Fabius karşı çıkarken, yine eski Ekonomi Bakanı Dominque Strauss-Kahn’ın destek verdiği görüldü.
ERMENİ MESELESİ
Sosyalist Parti adayı Royal, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda diğer adaylara oranla daha olumlu bir tutum sergilerken, sözde Ermeni soykırımının inkarının suç sayılmasını öngören yasa teklifinin onaylanması konusunda, kampanya sırasında ciddi taahhütlerde bulundu.
Fransa’da 400 bini bulan Ermeni oylarını kendi tarafında çekmek isteyen Royal, seçildiği takdirde meclise partisi tarafından sunulan teklifin onaylanması için elinden gelen desteği vereceğini söyledi.
Meclisten geçen teklifin onaylanması için, önce senatonun, daha sonra cumhurbaşkanının onayı gerekiyor.
Seçimin diğer adayları Sarkozy ise ilke olarak teklife karşı olmadığını belirtti, ancak bu teklifin ne zaman parlamento gündemine getirileceği konusuna açıklık getirmedi.
Sarkozy, Ermeni derneklerine yazdığı bir mektupta, araştırmacıların, tarihçilerin ve kişilerin bireysel olarak bu konuda farklı tezler söylemesinin cezalandırılamayacağını ifade ederek, sadece soykırım aleyhine yapılacak gösteri ve yürüyüşlerin yasayla yasaklanmasından yana olduğu mesajını verdi.
Fransa’da aydınlar, medya ve iş dünyası, bu yasa teklifinin mecliste kabul edilmesine karşı ciddi bir muhalefet yapmıştı.
MİLLİYET
Fransa’da cumhurbaşkanı seçimlerinin ikinci turunda yarışacak olan Halk Hareketi Birliği (UMP) lideri Nicolas Sarkozy ile Sosyalist aday Segolene Royal, Türkiye konusunda farklı görüşler taşıyor.
TV'deki canlı yayınlanan tartışmada 'Türkler Kapadokyalıdır, Anadoluludur' diyen Nicolas Sarkozy, uzun zamandır Türkiye’ye tam üyelik yerine imtiyazlık ortaklık verilmesinde ısrar ediyor.
Sarkozy, AB’nin bir sınırı olması gerektiğini belirterek, Türkiye’nin başta coğrafya ve kültürel nedenlerden dolayı AB’ye üye olayacağını ileri sürüyor.
Fransa’da AB Anayasası için 2005 yılında düzenlenen referandum sırasında oyları yüzde 15’e ulaşan aşırı sağcı adayların Türkiye karşıtı konuşmalarının etkisi unutmayan Sarkozy, kampanya sırasında, bu seçmen kitlesinin de desteğini arkasına alabilmek için, Türkiye’nin tam üyeliğine karşı çıkan konuşmalarının dozunu artırdı.
Fransız seçmenin genelde AB genişlemesine karşı çıkan tavrını kullanan Sarkozy, AB’nin mutlaka bir sınırı olması gerektiğini ve Türkiye’nin bu sınırın dışında kalması gerektiğini iddia eden konuşmalar yaptı.
Sarkozy, son aylardan yaptığı konuşmalarda, AB ve Güney Akdeniz ülkeleri arasında stratejik işbirliği anlaşması önerirken, Akdeniz tarafında Türkiye’nin buna önderlik yapabileceğini savundu.
ROYAL
Sosyalist Parti adayı Segolene Royal ise Türkiye’nin üyelik sürecinin uzun bir zaman alacağını belirterek, zamanı geldiğinde konuyla ilgili referandum yapılacağı ve bu referandum sonucunda çıkan sonuca kendisinin saygı göstereceği görüşünü dile getirdi.
Türkiye’nin Avrupa’dan dışlanmasının büyük bir hata olacağını savunan Royal, bununla birlikte Türkiye’nin tam üyelik için gerekli kriterleri uzun bir süre daha karşılayamayacağı görüşünü savundu.
Bu arada seçimler öncesi, Sosyalist Parti içinde de Türkiye’nin üyeliği konusunda farklı görüşler savunulduğu dikkati çekti.
Türkiye’nin üyeliğine eski Başbakan Laurent Fabius karşı çıkarken, yine eski Ekonomi Bakanı Dominque Strauss-Kahn’ın destek verdiği görüldü.
ERMENİ MESELESİ
Sosyalist Parti adayı Royal, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda diğer adaylara oranla daha olumlu bir tutum sergilerken, sözde Ermeni soykırımının inkarının suç sayılmasını öngören yasa teklifinin onaylanması konusunda, kampanya sırasında ciddi taahhütlerde bulundu.
Fransa’da 400 bini bulan Ermeni oylarını kendi tarafında çekmek isteyen Royal, seçildiği takdirde meclise partisi tarafından sunulan teklifin onaylanması için elinden gelen desteği vereceğini söyledi.
Meclisten geçen teklifin onaylanması için, önce senatonun, daha sonra cumhurbaşkanının onayı gerekiyor.
Seçimin diğer adayları Sarkozy ise ilke olarak teklife karşı olmadığını belirtti, ancak bu teklifin ne zaman parlamento gündemine getirileceği konusuna açıklık getirmedi.
Sarkozy, Ermeni derneklerine yazdığı bir mektupta, araştırmacıların, tarihçilerin ve kişilerin bireysel olarak bu konuda farklı tezler söylemesinin cezalandırılamayacağını ifade ederek, sadece soykırım aleyhine yapılacak gösteri ve yürüyüşlerin yasayla yasaklanmasından yana olduğu mesajını verdi.
Fransa’da aydınlar, medya ve iş dünyası, bu yasa teklifinin mecliste kabul edilmesine karşı ciddi bir muhalefet yapmıştı.
MİLLİYET
Yorum