Tweet
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye'nin, şartlar ne olursa olsun daha sıkı şekilde Avrupa'ya bağlanması gerektiğini söyledi.
Merkel, Almanya Dışişleri Bakanlığı'nda düzenlenen 10. Avrupa Forumu'nda yaptığı konuşmada, son gelişmelerden dolayı Türkiye'nin AB üyeliğinin desteklenmesinin daha faydalı olup, olmayacağı şeklindeki bir soruya karşılık, “Türkiye'yle ilgili nihai karar ne olursa olsun, bu ülke daha sıkı şekilde Avrupa'ya bağlanmalı” dedi.
Türkiye'yi Avrupa'ya bağlama çabalarının geçen 5 yıl içinde Türkiye'de büyük değişikliklere yol açtığını belirten Merkel, “Ekonomik gelişmelere, yapılan reformlara ve yasa değişikliklerine bir bakın. Öte yandan, Türk hükümeti ve parlamentosu, Anayasa Mahkemesi'nin kararını dikkate aldı ve buna uydu. Demokrasilerde zaten kural budur” diye konuştu. Türkiye'nin, Avrupa yönlenmesinin bugüne kadar Atatürk'ten kaynaklandığını ifade eden Merkel, “Bu da Türkiye'de çok sıkı bir laiklik anlayışını beraberinde getirdi. Bu konuda Avrupa'da bile farklı görüşler var. Almanya'ya ya da Fransa'ya bir bakın” dedi.
Merkel, Türkiye'de yaşanan tartışmaları da çok iyi anlayabildiğini kaydederek, “Bu anlamda kimse Türkiye'den yüz çevirmiyor. Bence Türkiye'de heyecanlı ve ilginç bir tartışma yaşanıyor” ifadesini kullandı. Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin tutumunun bilindiğini ve kendisinin “imtiyazlı ortaklıktan” yana olduğunu tekrarlayan Merkel, “Ancak Almanya'da eskiden bu yana geçerli olan bir gelenek vardır. İktidara gelen hükümetler önceki hükümetlerin her konumunu yeniden belirlemeye çalışmazlar” diye konuştu.
Ankara ek protokolü uyarınca Türkiye ile müzakerelerde Almanya'nın dönem başkanlığı süresi boyunca 3 başlığın daha açılabileceğini belirten Merkel, “Bu konuda gelecekteki Fransa Cumhurbaşkanı'yla da görüşeceğim ve Avrupa sorumluluğumuza uygun, akıllı bir çözüm bulacağımıza inanıyorum. Ancak kendisiyle henüz görüşmedim” dedi.
Merkel, Türkiye'nin dışardan yoğun bir şekilde desteklenip desteklenmemesi gerektiği şeklindeki bir soruya karşılık da şu yanıtı verdi:
“Eğer dışardan bir ülkedeki demokratik süreci yönetebileceğinizi düşünüyorsanız, bu yanlış. Her ülke, kendi içindeki gelişmelerle yolunu belirler. Bu yolda ayağına sopa atmanız gerekmez, ancak biz de zaten bunu yapmıyoruz. Yine de kendi sorunlarınız var diye 'haydi bu kez Ankara ek portokolüne göz yumalım' diyemeyiz. Bu sorunun çözümüne yardımcı olmaz.”
Bunun eski Doğu Almanya (DDR) zamanındaki duruma benzediğini de ifade eden Merkel, “Cazip teklifler sunmak bir ülkedeki iç gelişmeleri yönlendiremez. Konuşmayalım demiyorum, ancak dışardan dağları oynatabileceğimize de inanmıyorum” şeklinde görüş belirtti.
ABHaber 09.05.2007 Ajanslar
Merkel, Almanya Dışişleri Bakanlığı'nda düzenlenen 10. Avrupa Forumu'nda yaptığı konuşmada, son gelişmelerden dolayı Türkiye'nin AB üyeliğinin desteklenmesinin daha faydalı olup, olmayacağı şeklindeki bir soruya karşılık, “Türkiye'yle ilgili nihai karar ne olursa olsun, bu ülke daha sıkı şekilde Avrupa'ya bağlanmalı” dedi.
Türkiye'yi Avrupa'ya bağlama çabalarının geçen 5 yıl içinde Türkiye'de büyük değişikliklere yol açtığını belirten Merkel, “Ekonomik gelişmelere, yapılan reformlara ve yasa değişikliklerine bir bakın. Öte yandan, Türk hükümeti ve parlamentosu, Anayasa Mahkemesi'nin kararını dikkate aldı ve buna uydu. Demokrasilerde zaten kural budur” diye konuştu. Türkiye'nin, Avrupa yönlenmesinin bugüne kadar Atatürk'ten kaynaklandığını ifade eden Merkel, “Bu da Türkiye'de çok sıkı bir laiklik anlayışını beraberinde getirdi. Bu konuda Avrupa'da bile farklı görüşler var. Almanya'ya ya da Fransa'ya bir bakın” dedi.
Merkel, Türkiye'de yaşanan tartışmaları da çok iyi anlayabildiğini kaydederek, “Bu anlamda kimse Türkiye'den yüz çevirmiyor. Bence Türkiye'de heyecanlı ve ilginç bir tartışma yaşanıyor” ifadesini kullandı. Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin tutumunun bilindiğini ve kendisinin “imtiyazlı ortaklıktan” yana olduğunu tekrarlayan Merkel, “Ancak Almanya'da eskiden bu yana geçerli olan bir gelenek vardır. İktidara gelen hükümetler önceki hükümetlerin her konumunu yeniden belirlemeye çalışmazlar” diye konuştu.
Ankara ek protokolü uyarınca Türkiye ile müzakerelerde Almanya'nın dönem başkanlığı süresi boyunca 3 başlığın daha açılabileceğini belirten Merkel, “Bu konuda gelecekteki Fransa Cumhurbaşkanı'yla da görüşeceğim ve Avrupa sorumluluğumuza uygun, akıllı bir çözüm bulacağımıza inanıyorum. Ancak kendisiyle henüz görüşmedim” dedi.
Merkel, Türkiye'nin dışardan yoğun bir şekilde desteklenip desteklenmemesi gerektiği şeklindeki bir soruya karşılık da şu yanıtı verdi:
“Eğer dışardan bir ülkedeki demokratik süreci yönetebileceğinizi düşünüyorsanız, bu yanlış. Her ülke, kendi içindeki gelişmelerle yolunu belirler. Bu yolda ayağına sopa atmanız gerekmez, ancak biz de zaten bunu yapmıyoruz. Yine de kendi sorunlarınız var diye 'haydi bu kez Ankara ek portokolüne göz yumalım' diyemeyiz. Bu sorunun çözümüne yardımcı olmaz.”
Bunun eski Doğu Almanya (DDR) zamanındaki duruma benzediğini de ifade eden Merkel, “Cazip teklifler sunmak bir ülkedeki iç gelişmeleri yönlendiremez. Konuşmayalım demiyorum, ancak dışardan dağları oynatabileceğimize de inanmıyorum” şeklinde görüş belirtti.
ABHaber 09.05.2007 Ajanslar