Tweet
Çin Merkez Bankası uyardı
6 ay önce Shangai ve Shenzen kurlarının toplam işlem hacim değerleri günlük 5 milyar doların altındaydı. Bu miktar, bugün altı ay önceki değerden on kat daha yüksek. Yükselen bu değer Çin açısından bir gurur kaynağı olarak görülmekte ise de merkez bankası ve birtakım yasa koyucular bu süreci çok net algılayamıyor.
Nitekim, merkez bankası yetkilileri, ülke vatandaşlarını borsadaki sabun köpüğü hareketlenmeye karşı uyarsa da, yatırımcılar pek fazla istifini bozmuyor.
İster öğrenci, ister çiftçi veya inşaat işçisi olsun, Çin’in iki büyük şehri Shangay ve Shenzhen yaşayan birçok vatandaşın borsa hesabı bulunuyor. Guangdong’un kasabalarında ve Hong Kong’da halk arasında geçen diyaloglar sırasında konu borsa hisselerinden açıldığında derin bir sükunet oluşuyor. Kısa vadede, borsa, PboC’nin (Merkez Çin Bankası) diktatörlüğüne karşı bir devrim hareketini simgeliyor.
Dünyanın başka yerlerinde edinilen deneyimlerden de anlayabildiğimiz gibi, borsadaki sabun köpüğü değişimler ne çok nadir ne de tahmin edilmesi imkansız. Birçok durumda gördüğümüz gibi bu köpük yasa koyucuların hatalarıyla bağdaştırılabilir. 90’ların teknoloji köpüğü de bir anlamda bu şekilde adlandırılabilir. O dönemlerde de yatırımcılar yeni bir ekonomi hayalinin peşinden sürüklenmişti. Başlangıçta yeni teknolojilerin yarattığı umut ortamı çoğu tescilli şirket tarafından refakat edilmedi. Ardından da yeterli tescilli sayıya ulaşmak zaman aldı. Bu durum da sektörü uzun vadede zarara uğrattı.
Bir açıdan baktığımızda da görüyoruz ki, gelişen teknoloji, yalnızca tüketicilerin davranışlarını etkiledi ama fiziksel anlamda provizyonunu değiştiremedi. Nitekim, kitap kurtları, en büyük alışkanlıkları olan kütabevlerine gitmekten vazgeçerek belki bu alışkanlıklarını internet ortamına taşıdılar ama bu kişiler hala kitap almaya ve hatta çok sayıda almaya devam ediyor.
Bu bağlamda, ‘elde var sıfır’ kuralı yatırımcılar için de doğru bir stratejidir diyebiliriz. Diğer bir deyişle geleneksel yapıların hisselerini satarken, online hisselerin alınması gibi...
Eğer oluşan bu sabun kabarcığı ilk on yıl içinde patlarsa, Amerikan Federal Kaynağı faiz oranlarını oynayabilir ve gayrimenkuldeki tüketim dinamiğini değiştirme çabası içine girebilir. Sonuç da boydan boya Amerika sınırları içinde gayrimenkul ve konut fiyatlarındaki hızlı artış olarak olarak kendini gösterebilir. Amerikan konut ve borsa piyasalarındaki kabarcıklar, dünyanın başka yerlerindeki, özellikle Asya bölgesindeki piyasalara göre daha solgun ve halsiz görünüyor. Buna istinaden, Tayland dışında, tüm Asya’daki gayrimenkul piyasasının patlamış olduğu da bir gerçek. Hatta bu konularda daha tedbirli davrana Singapur’da bile son iki yıldaki artış, önceki on yıllık süreçteki bütün bastırılmış ve kendini göstermeyen kayıpları bile sildi süpürdü...
6 ay önce Shangai ve Shenzen kurlarının toplam işlem hacim değerleri günlük 5 milyar doların altındaydı. Bu miktar, bugün altı ay önceki değerden on kat daha yüksek. Yükselen bu değer Çin açısından bir gurur kaynağı olarak görülmekte ise de merkez bankası ve birtakım yasa koyucular bu süreci çok net algılayamıyor.
Nitekim, merkez bankası yetkilileri, ülke vatandaşlarını borsadaki sabun köpüğü hareketlenmeye karşı uyarsa da, yatırımcılar pek fazla istifini bozmuyor.
İster öğrenci, ister çiftçi veya inşaat işçisi olsun, Çin’in iki büyük şehri Shangay ve Shenzhen yaşayan birçok vatandaşın borsa hesabı bulunuyor. Guangdong’un kasabalarında ve Hong Kong’da halk arasında geçen diyaloglar sırasında konu borsa hisselerinden açıldığında derin bir sükunet oluşuyor. Kısa vadede, borsa, PboC’nin (Merkez Çin Bankası) diktatörlüğüne karşı bir devrim hareketini simgeliyor.
Dünyanın başka yerlerinde edinilen deneyimlerden de anlayabildiğimiz gibi, borsadaki sabun köpüğü değişimler ne çok nadir ne de tahmin edilmesi imkansız. Birçok durumda gördüğümüz gibi bu köpük yasa koyucuların hatalarıyla bağdaştırılabilir. 90’ların teknoloji köpüğü de bir anlamda bu şekilde adlandırılabilir. O dönemlerde de yatırımcılar yeni bir ekonomi hayalinin peşinden sürüklenmişti. Başlangıçta yeni teknolojilerin yarattığı umut ortamı çoğu tescilli şirket tarafından refakat edilmedi. Ardından da yeterli tescilli sayıya ulaşmak zaman aldı. Bu durum da sektörü uzun vadede zarara uğrattı.
Bir açıdan baktığımızda da görüyoruz ki, gelişen teknoloji, yalnızca tüketicilerin davranışlarını etkiledi ama fiziksel anlamda provizyonunu değiştiremedi. Nitekim, kitap kurtları, en büyük alışkanlıkları olan kütabevlerine gitmekten vazgeçerek belki bu alışkanlıklarını internet ortamına taşıdılar ama bu kişiler hala kitap almaya ve hatta çok sayıda almaya devam ediyor.
Bu bağlamda, ‘elde var sıfır’ kuralı yatırımcılar için de doğru bir stratejidir diyebiliriz. Diğer bir deyişle geleneksel yapıların hisselerini satarken, online hisselerin alınması gibi...
Eğer oluşan bu sabun kabarcığı ilk on yıl içinde patlarsa, Amerikan Federal Kaynağı faiz oranlarını oynayabilir ve gayrimenkuldeki tüketim dinamiğini değiştirme çabası içine girebilir. Sonuç da boydan boya Amerika sınırları içinde gayrimenkul ve konut fiyatlarındaki hızlı artış olarak olarak kendini gösterebilir. Amerikan konut ve borsa piyasalarındaki kabarcıklar, dünyanın başka yerlerindeki, özellikle Asya bölgesindeki piyasalara göre daha solgun ve halsiz görünüyor. Buna istinaden, Tayland dışında, tüm Asya’daki gayrimenkul piyasasının patlamış olduğu da bir gerçek. Hatta bu konularda daha tedbirli davrana Singapur’da bile son iki yıldaki artış, önceki on yıllık süreçteki bütün bastırılmış ve kendini göstermeyen kayıpları bile sildi süpürdü...