Gıda fiyatları geçici olarak yükselebilir

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • RARELY
    Senior Member
    • 04-11-2004
    • 6810

    Gıda fiyatları geçici olarak yükselebilir

    Gıda fiyatları geçici olarak yükselebilir



    Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, ağustos ayında gıda fiyatları ve yıllık TÜFE enflasyonunun geçici olarak yükselebileceğine işaret etti.

    CNNTURK

    Kurul'un 14 Ağustos 2007 tarihli toplantısına ilişkin değerlendirme özeti bugün yayımlandı.

    Değerlendirmede, temmuz ayında enerji grubu fiyat gelişmelerinin enflasyonu olumsuz yönde etkilemediği, uluslararası piyasalarda ham petrol varil fiyatının yüksek seviyelere ulaşmasına rağmen YTL'nin güçlü seyrini korumasıyla yurtiçi akaryakıt fiyatlarında gerilemeler gözlendiği belirtildi.

    Son dönemde dayanıklı mal grubu fiyatlarında belirgin bir iyileşmenin görüldüğü, temmuz ayında ön plana çıkan bir diğer gelişmenin ise 2007 yılının ilk yarısında kademeli olarak yükseliş gösteren giyim ve ayakkabı grubu yıllık enflasyonunun gerilemesi olduğu bildirilen değerlendirmede şu görüşler yer aldı:

    Para Politikası Kurulu, hizmet enflasyonunda 2007 yılının başından itibaren gözlenen olumlu gelişmeleri kaydetmiştir. Hizmet grubu fiyatları yıllık artış hızında son aylarda gözlenen yavaşlama temmuz ayında belirginleşerek devam etmiştir.

    Tüm ana hizmet alt gruplarında (kira, lokanta-otel, ulaştırma ve söz konusu grupların dışında kalan diğer hizmetler) aylık değişim, geçen yılki seviyesinin altında kalmıştır. Yılın ilk yedi aylık bölümünde hizmet grubu yıllık fiyat artışı iki puan azalırken, bu düşüşe en büyük katkıyı lokanta-otel hizmetleri yapmıştır.

    Ana harcama grupları itibariyle en düşük yıllık enflasyon yüzde 3.50 oranıyla haberleşme hizmetlerindedir. Temmuz ayının ikinci yarısında şehiriçi telefon görüşme ücretlerinde yapılan indirimin haberleşme hizmet grubu fiyatları üzerindeki etkisi büyük ölçüde ağustos ayında görülecektir.

    Enerji ve gıda fiyatlarına ilişkin riskler devam etmekle beraber güçlü parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileriyle enflasyon, öngörülen şekilde gerilemektedir. Özel kapsamlı göstergelerin tamamında yıllık enflasyon temmuz ayında gerilemiştir.

    Bu gelişmede özellikle hizmet ve dayanıklı mal grubu fiyatlarındaki olumlu gelişmelerin etkisi hissedilmiştir. H göstergesinin yıllık artış oranındaki gerileme eğiliminin temmuz ayında güçlenerek devam ettiği ve söz konusu göstergenin mevsimsellikten arındırılmış aylık artış hızındaki yavaşlamanın sürdüğü gözlenmektedir.

    Tedbirler harcama kısıcı nitelikte olmalı


    Değerlendirmede, faiz dışı bütçe harcamalarının yılın ilk yarısında 2006 yılının aynı dönemine göre yüzde 25.7 gibi yüksek bir oranda artmasının, son dönemlerde kamu harcamalarının enflasyondaki düşüşü yavaşlatıcı yönde etkilediğine işaret ettiği belirtildi.

    Değerlendirmede, Yılsonu bütçe hedefleri esas alındığında, yılın ikinci yarısında faiz dışı kamu harcamalarında belirgin bir yavaşlama olması beklenmektedir. Bu doğrultuda 2007 yılının ikinci yarısında kamu harcamalarının büyümeye katkısının azalacağı tahmin edilmektedir denildi.

    Değerlendirmede, Program tanımlı faiz dışı bütçe hedeflerine ulaşılabilmesi için gündeme gelebilecek olası tedbirlerin, vergi ayarlamalarından ziyade harcama kısıcı nitelikte olması ve 2008 yılı gelirler politikasının orta vadeli hedeflerle uyumlu olarak yürütülmesinin, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığı açısından kritik önem taşıdığına da dikkat çekildi.

    Riskler


    Geçen yılki parasal sıkılaştırmanın ardından, iç talebin belirgin olarak yavaşladığı, iç talepteki yavaşlamanın belli bir gecikmeyle enflasyona yansıdığı belirtilen değerlendirmede, bu etkinin son dönemde özellikle hizmet fiyatlarında kendini göstermeye başladığı vurgulandı.

    Değerlendirmede, yılın ikinci yarısında özel kesim talebinde bir toparlanma beklense de kamu harcamaları ve dış talebin büyümeye katkısının azalacağı öngörüsüyle, toplam talebin enflasyon üzerinde baskı oluşturacak düzeye ulaşmayacağının tahmin edildiği bildirilerek, Bu çerçevede, enflasyonun ana eğilimindeki düşüşün sürmesi beklenmektedir denildi.

    Para Politikası Kurulu değerlendirmesinde şu görüşlere yer verildi:

    Bununla birlikte önümüzdeki dönemde enflasyon görünümünü her iki yönde etkileyebilecek önemli risk unsurları da bulunmaktadır. İşlenmemiş gıda fiyatlarının dalgalı bir seyir izlemesi enflasyonun zaman zaman öngörülemeyen hareketler sergilemesine neden olmaktadır.

    Meyve ve sebze fiyatlarındaki dalgalı seyrin yanı sıra buğday üretimindeki kayıplar da ekmek ve tahıllar grubu kanalıyla tüketici fiyatları üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir.

    Merkez Bankası, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki geçici hareketlere tepki vermemektedir, ancak fiyat artışlarının uzun süreli olması durumunda bekleyişler kanalıyla orta vadeli enflasyon görünümü etkileneceğinden gıda fiyatlarındaki gelişmeler yakından takip edilmektedir.

    Diğer yandan, işlenmemiş gıda fiyatlarına ilişkin risklerin her iki yönlü olduğu ve mevcut yüksek bazdan kaynaklanabilecek olumlu yönde sürprizlerin de gerçekleşebileceği belirtilmelidir. Orta vadeli enflasyon beklentilerindeki katılığın sürmesi enflasyon görünümüne ilişkin önemli bir risk unsuru olarak değerlendirilmektedir.

    Enflasyonun Merkez Bankası'nın öngörülerine paralel bir şekilde son dört ayda belirgin olarak düşmesine rağmen, finansal kesimin beklentilerinde bir iyileşme gözlenmediği dikkat çekmektedir. Reel sektör katılımcılarının beklentileri ise son aylarda aşağı yönlü bir eğilim göstermekle birlikte halen hedefin belirgin olarak üzerindedir.

    Orta vadeli enflasyon beklentilerinin hedefle uyumlu olmaması, özellikle başta kamu kesimi olmak üzere ücret ayarlamaları ve dolayısıyla hizmet sektörü enflasyonu üzerinde bir belirsizlik oluşturmakta ve enflasyondaki düşüş sürecinin öngörülenden daha yavaş gerçekleşmesi riskine işaret etmektedir.

    Böyle bir riskin belirginleşmesi durumunda para politikasının temmuz enflasyon raporunda ifade edilen duruşa kıyasla daha temkinli gelişmesi söz konusu olabilecektir.

    Uluslararası likidite koşullarındaki ve kredi piyasalarındaki gelişmelerin yakından izlendiğinin de ifade edildiği değerlendirmede, Piyasadaki dalgalanmalar döviz kuru kanalıyla enflasyon görünümünü kısa vadede olumsuz etkileme potansiyeli taşımakla birlikte, bu süreçte aynı zamanda küresel büyümeye ilişkin kaygılar arttığından, petrol ve diğer emtia fiyatlarında gerçekleşebilecek düşüşler maliyet yönlü baskıları hafifletecektir denildi.

    Diğer yandan, risk algılamasındaki artışın yurt içinde kredi faizlerindeki düşüşü sınırlayacağı ve bankaların kredi verme isteğini azaltabileceği tahmin edilmektedir denilen değerlendirmede Böylece geçen ay yayımlanan toplantı özetinde, '2007 yılının ikinci yarısında belirsizlik algılamalarının ortadan kalkması ve uzun vadeli faizlerin düşmeye devam etmesi halinde talep koşullarının enflasyondaki düşüş sürecine verdiği katkı azalabilecektir' şeklinde ifade edilen riskin gerçekleşme olasılığı azalmıştır görüşüne yer verildi.

    Uluslararası piyasalar dikkatle izlenmeye devam edilecek

    Değerlendirmede, bu çerçevede, toplantının yapıldığı tarih itibariyle piyasalardaki dalgalanmaların Türkiye'nin orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkileyecek nitelikte olmadığı yönünde değerlendirildiği vurgulanarak, şöyle devam edildi:

    Bu doğrultuda kurul, enflasyon raporundaki politika duruşunu korumuş ve kısa vadeli faiz oranlarında öngörülen ölçülü indirim sürecinin yılın son çeyreğinde başlayabileceği öngörüsünü teyit etmiştir.

    Ancak önümüzdeki dönemde uluslararası likidite koşullarındaki gelişmelere, dış talebe, kamu harcamalarına ve orta vadeli enflasyon görünümünü etkileyen diğer değişkenlere dair veri ve bilgi akışına bağlı olarak olası faiz indirimlerinin zamanlaması ve miktarı farklılaşabilecektir.

    Uluslararası piyasalardaki gelişmeler ve bunun yurtiçi piyasalara etkisi dikkatle izlenmeye devam edilecektir. Merkez Bankası, dünya piyasalarındaki olumsuz gelişmelerin enflasyon görünümüne etkisini sınırlamak için elindeki araçları etkin olarak kullanmaktan kaçınmayacaktır.

    Bu çerçevede kurul, toplantıda aynı zamanda likidite gelişmelerini ve likidite yönetim stratejisini de değerlendirmiştir. Önümüzdeki dönemde Yeni Türk Lirası likiditesinin yeterli düzeylerde seyredeceği öngörülmüştür. Ancak Merkez Bankası, gerektiği taktirde mevcut açık piyasa araçlarını kullanarak likidite düzeyini her iki yönde ayarlayabilecektir.

    Bu yolla olağanüstü boyuttaki dalgalanmalar dışında, gecelik vadeli faizlerin Merkez Bankası borçlanma faizlerine yakın bir seviyede oluşması yönündeki temel politika sürdürülecektir. İçinde bulunduğumuz konjonktürde ekonomimizin şoklara karşı dayanıklılığını artırmak için, para politikasının yanında maliye politikaları ve yapısal reformların desteği de kuşkusuz büyük önem taşımaktadır.

    Bu çerçevede Avrupa Birliği'ne uyum ve yakınsama sürecinin devam etmesi ile ekonomik programa ilişkin yapısal reformların hayata geçirilmesi konusundaki çabaların devamı önemini korumaktadır.

    Özellikle mali disiplinin kalitesini artıracak olan yapısal reformlar konusundaki gelişmeler, gerek makroekonomik istikrar gerekse fiyat istikrarı açısından yakından izlenmektedir.
İşlem Yapılıyor
X