Tweet
Faiz indirimi kesin 0.50 puan sürpriz değil
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu faiz kararı için bugün toplanıyor. Faiz indirimine kesin gözüyle bakan uzmanların yarısı 0.50 puan diğer yarısı ise 0.25 puanlık indirim olacağını tahmin ediyor.
REFERANS
Reel sektörün ekim ayı toplantısından önce gazetelere ilan vererek "hızlı faiz indirimi" yapılması konusunda baskı yaptığı Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), faiz kararı vermek için bugün toplanıyor. Ekim ayı enflasyon rakamının beklentilerin üzerinde gelmesi ve akaryakıt ile tütünde Özel Tüketim Vergisi'nin (ÖTV) artırılmasına rağmen piyasalarda faiz indirimlerine devam edileceği düşünülüyor. Hizmet sektörü ve özel kapsamlı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) göstergelerindeki iyileşmenin devam etmesi nedeniyle Merkez Bankası'nın faiz indirim sürecini kasım ve aralık aylarında da sürdürmesi bekleniyor.
Reuters'ın 16 banka ve aracı kurumla yaptığı ankete katılan uzmanların tamamı Merkez Bankası'nın bugünkü ve aralık ayındaki toplantısında faiz indirimi yapacağına kesin gözüyle bakıyor. Kasım ayındaki toplantıdan 0.50 puanlık indirim bekleyenlerin oranı yüzde 56 olurken, katılımcıların yüzde 46'sı ise indirimin 0.25 puan olacağını tahmin ediyor.
Enflasyonun seyri önemli
PPK, 16 Ekim'deki son toplantısında borçlanma faiz oranını 0.50 puan indirerek, yüzde 17,25'ten yüzde 16,75'e, borç verme faiz oranını ise 0.75 puan indirerek yüzde 22,25'ten yüzde 21,50'ye çekmişti. Yıl sonuna kadar ise kasım ayındaki indirim de dahil olmak üzere faizlerde en az 0.50, en çoksa 1.5 puanlık toplam düşüş öngörülüyor. Katılımcıların yüzde 31,25'i yılsonuna kadar 0.50, yüzde 43,75'i 0.75, yüzde 25'i de 1 puan indirim beklediğini söyledi.
HSBC Bank Ekonomisti Esra Erişir, "Gerek hizmet sektörü enflasyonunda gerekse bazı özel kapsamlı TÜFE göstergelerinde önemli bir bozulma olmaması, Merkez Bankası'nın kısa vadede faiz indirim sürecine devam etmesine olanak sağlıyor. Kasım ayında yine temel enflasyon trendi ve hizmet sektörü enflasyonunda önemli bir bozulma olmaz ya da düzelme gözlenirse Merkez Bankası'nın bir 25 baz puanlık indirim daha yapabileceğini düşünüyoruz" dedi.
Erişir, faiz indiriminin hızını kesebilecek ya da durmasına neden olabilecek potansiyel enflasyonist risklerin ise bu ay içinde akaryakıt ve tütün mamulleri üzerindeki ÖTV oranının artırılması gibi zam açıklamalarının yanı sıra enerji sektöründeki fiyat ayarlamaları ve global çerçevenin olumsuz seyretmesi olarak sıraladı.
Enflasyonda artış geçici
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) aybaşında açıkladığı verilere göre ekim ayında Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 1,81 artarken, Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) yüzde 0,13 geriledi. TÜİK ayrıca, ekimde geçen yılın aynı ayına göre TÜFE'nin yüzde 7,7, ÜFE'nin yüzde 4,41 arttığını açıkladı. Ocak-ekim döneminde TÜFE artışı yüzde 6,08, ÜFE artışı ise 4,84 olarak gerçekleşti. Merkez Bankası'nın geçen hafta içinde açıkladığı beklenti anketinde yıl sonu TÜFE tahmini yüzde 6,94'ten yüzde 7,77'ye yükseldi. Merkez Bankası'nın ekim ayı enflasyon raporunda, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki ayarlamaların kısa vadede enflasyonda geçici bir artışa yol açacağı düşünülse de sonrasında enflasyonun yeniden düşüş eğilimine gireceğinin tahmin edildiğini bildirilmişti.
İndirim sinyali mi
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Bakanlar Kurulu'na önceki gün yaptığı sunumda, faiz ve kur politikası ile piyasalar arasındaki ilişkiye dikkat çekti. Faiz oranlarının maliyet kanalı yolu ile fiyatlama davranışları üzerinde etkisinin son derece sınırlı olduğunu belirten Yılmaz, imalat sektöründe faaliyet gösteren firmaların finansman giderlerinin yani faiz ödemelerinin toplam giderlere oranının yüzde 1,9 seviyesinde olduğunu kaydetti.
Sunuma göre Merkez Bankası, enflasyonu algılama şeklinde bir değişiklik yapmadı. MB enflasyon tahmini yaparken, 2007'nin geri kalanında ve 2008'in ilk aylarında faiz indirimlerinin devam edeceğini; daha sonra sabit tutulacağını varsayıyor. Bu durum da faiz indirim sürecine daha önce bahsettiği gibi devam etmeyi planladığını gösterdiği şeklinde yorumlanıyor.
Yılmaz'ın sunumda, kısa vadeli faiz oranlarının enflasyonu ve imalat sektöründeki etkilerini detaylı bir şekilde anlatması da dikkat çekti. Yılmaz, MB'nin temel politika aracının 'kısa vadeli faiz oranları' olduğunu belirterek, orana ilişkin kararların temelinde sinyal etkisi olduğunu ifade etti.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu faiz kararı için bugün toplanıyor. Faiz indirimine kesin gözüyle bakan uzmanların yarısı 0.50 puan diğer yarısı ise 0.25 puanlık indirim olacağını tahmin ediyor.
REFERANS
Reel sektörün ekim ayı toplantısından önce gazetelere ilan vererek "hızlı faiz indirimi" yapılması konusunda baskı yaptığı Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), faiz kararı vermek için bugün toplanıyor. Ekim ayı enflasyon rakamının beklentilerin üzerinde gelmesi ve akaryakıt ile tütünde Özel Tüketim Vergisi'nin (ÖTV) artırılmasına rağmen piyasalarda faiz indirimlerine devam edileceği düşünülüyor. Hizmet sektörü ve özel kapsamlı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) göstergelerindeki iyileşmenin devam etmesi nedeniyle Merkez Bankası'nın faiz indirim sürecini kasım ve aralık aylarında da sürdürmesi bekleniyor.
Reuters'ın 16 banka ve aracı kurumla yaptığı ankete katılan uzmanların tamamı Merkez Bankası'nın bugünkü ve aralık ayındaki toplantısında faiz indirimi yapacağına kesin gözüyle bakıyor. Kasım ayındaki toplantıdan 0.50 puanlık indirim bekleyenlerin oranı yüzde 56 olurken, katılımcıların yüzde 46'sı ise indirimin 0.25 puan olacağını tahmin ediyor.
Enflasyonun seyri önemli
PPK, 16 Ekim'deki son toplantısında borçlanma faiz oranını 0.50 puan indirerek, yüzde 17,25'ten yüzde 16,75'e, borç verme faiz oranını ise 0.75 puan indirerek yüzde 22,25'ten yüzde 21,50'ye çekmişti. Yıl sonuna kadar ise kasım ayındaki indirim de dahil olmak üzere faizlerde en az 0.50, en çoksa 1.5 puanlık toplam düşüş öngörülüyor. Katılımcıların yüzde 31,25'i yılsonuna kadar 0.50, yüzde 43,75'i 0.75, yüzde 25'i de 1 puan indirim beklediğini söyledi.
HSBC Bank Ekonomisti Esra Erişir, "Gerek hizmet sektörü enflasyonunda gerekse bazı özel kapsamlı TÜFE göstergelerinde önemli bir bozulma olmaması, Merkez Bankası'nın kısa vadede faiz indirim sürecine devam etmesine olanak sağlıyor. Kasım ayında yine temel enflasyon trendi ve hizmet sektörü enflasyonunda önemli bir bozulma olmaz ya da düzelme gözlenirse Merkez Bankası'nın bir 25 baz puanlık indirim daha yapabileceğini düşünüyoruz" dedi.
Erişir, faiz indiriminin hızını kesebilecek ya da durmasına neden olabilecek potansiyel enflasyonist risklerin ise bu ay içinde akaryakıt ve tütün mamulleri üzerindeki ÖTV oranının artırılması gibi zam açıklamalarının yanı sıra enerji sektöründeki fiyat ayarlamaları ve global çerçevenin olumsuz seyretmesi olarak sıraladı.
Enflasyonda artış geçici
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) aybaşında açıkladığı verilere göre ekim ayında Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 1,81 artarken, Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) yüzde 0,13 geriledi. TÜİK ayrıca, ekimde geçen yılın aynı ayına göre TÜFE'nin yüzde 7,7, ÜFE'nin yüzde 4,41 arttığını açıkladı. Ocak-ekim döneminde TÜFE artışı yüzde 6,08, ÜFE artışı ise 4,84 olarak gerçekleşti. Merkez Bankası'nın geçen hafta içinde açıkladığı beklenti anketinde yıl sonu TÜFE tahmini yüzde 6,94'ten yüzde 7,77'ye yükseldi. Merkez Bankası'nın ekim ayı enflasyon raporunda, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki ayarlamaların kısa vadede enflasyonda geçici bir artışa yol açacağı düşünülse de sonrasında enflasyonun yeniden düşüş eğilimine gireceğinin tahmin edildiğini bildirilmişti.
İndirim sinyali mi
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Bakanlar Kurulu'na önceki gün yaptığı sunumda, faiz ve kur politikası ile piyasalar arasındaki ilişkiye dikkat çekti. Faiz oranlarının maliyet kanalı yolu ile fiyatlama davranışları üzerinde etkisinin son derece sınırlı olduğunu belirten Yılmaz, imalat sektöründe faaliyet gösteren firmaların finansman giderlerinin yani faiz ödemelerinin toplam giderlere oranının yüzde 1,9 seviyesinde olduğunu kaydetti.
Sunuma göre Merkez Bankası, enflasyonu algılama şeklinde bir değişiklik yapmadı. MB enflasyon tahmini yaparken, 2007'nin geri kalanında ve 2008'in ilk aylarında faiz indirimlerinin devam edeceğini; daha sonra sabit tutulacağını varsayıyor. Bu durum da faiz indirim sürecine daha önce bahsettiği gibi devam etmeyi planladığını gösterdiği şeklinde yorumlanıyor.
Yılmaz'ın sunumda, kısa vadeli faiz oranlarının enflasyonu ve imalat sektöründeki etkilerini detaylı bir şekilde anlatması da dikkat çekti. Yılmaz, MB'nin temel politika aracının 'kısa vadeli faiz oranları' olduğunu belirterek, orana ilişkin kararların temelinde sinyal etkisi olduğunu ifade etti.