Mobbing Nedir ?

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • delphin
    Senior Member
    • 27-12-2005
    • 15279

    Mobbing Nedir ?

    MOBBİNG NEDİR ?

    İnsan haklarından alınmıştır

    Mobbing özellikle iş yerinde duygusal tacize verilen bir isimdir. Bu saldırının açılımı, "işyerinde psikolojik terör"dür. Son yıllarda, özellikle gelişmiş batı ülkelerinde çok yaygınlaşan bir dışlama yöntemidir.Fransa, İtalya ve Almanya gibi ülkelerde, yaklaşık 1,5 milyon kişinin bu saldırlar nedeniyle psikologlar tarafından tedavi gördüğü belirtiliyor. Önceleri düşmanlık biçiminde ortaya çıkan bu saldırılar,giderek organize olmaya, kötü planlar kurmaya; hatta zaman zaman cinsel tacize kadar uzanabiliyor. Zamanla mobbing mağduru kişiler uykusuzluk, iştahsızlık, depresyon, sıkıntı, ve panik ataklar yaşamaya başlar. Sonuç her zaman işten atılma veya kurumsal işten çıkarma diyebileceğimiz kişinin istifasıdır. Avrupalı uzmanlar, bu saldırıya uğrayan bir kişinin topluma maliyetinin, yıllık gelirinden fazla olduğunu ileri sürüyorlar. İşin en acı yanı, gelişmekte olan ülkelerde çok sayıda çalışanın benzer durumda olması; ama, bunu bir hastalık olarak görmemesi...
    Mobbing, duygusal bir saldırıdır. Bu süreç; bireyin, zarar veren ve saygısız davranışlara hedef alınmasıyla başlar. Bu davranışlar, işyerlerinde çok farklı biçimlerde ve sürekli olarak sergilenmektedir. Bu olgu, yeni milenyumun işyerlerinde karşılaşılan en ciddi sorunlarından biridir.
    Mobbing bir suç olmasına rağmen, “mobbing” davranışları, örgüt yönetimleri tarafından özel bir strateji olarak görmezlikten gelinmiş, müsamaha gösterilmiş, yanlış anlamlandırılmış ya da gerçekten teşvik edilmiştir. Doğal olarak mağdurlar, kendilerini savunurken 'kimi, kime şikayet edecekleri' gibi bir açmazı yaşanmaktadırlar.
    İngiltere’de çalışanların % 54’ü, Almanya’da %11 i bildirilmiş mobbing mağdurudur. Uluslararası çalışma örgütü raporunda bazı meslek gruplarında çalışanların %95’i bu saldırıya maruz kalmaktadır.
    Türkiye’de özel işyerlerinin % 90’ında resmi kurumların % 60’ında insanlar mobbing mağdurudur.

    MAĞDUR MUSUNUZ?
    Geceleri gözünüze uyku girmiyor, gündüzleri ise karnınızda bir ağrı kıvranıp duruyorsunuz. Her sabah güne başlarken tek düşünceniz işteki stres oluyor, işe gitmek istemiyorsunuz. "Kim bilir bugün başıma neler gelecek, kim bana fırça atacak ya da kim ayağımı kaydırmaya çalışacak?" diye kara kara düşünüyorsunuz. Derdinize derman bulamıyor, kimseden medet umamıyorsunuz. Bu da yetmiyormuş gibi performansınız da hızla düşüyor. Ofiste sesiniz soluğunuz çıkmıyor; öyle ki bazen nefes bile alamıyormuş gibi hissediyorsunuz. Kurtuluşu sadece istifa etmekte görüyorsunuz. Tüm bu belirtiler sizde de görülüyorsa söyleyelim; siz bir "mobbing" mağdurusunuz.

    İş yerinde ruhsal taciz anlamında kullanılan mobbing'in Türkçe anlamı saldırma, sataşma ve hücum etme. Türkiye'de henüz bu tabir pek bilinmiyor. Oysa İngiltere ve Almanya gibi gelişmiş ülkelerde Mobbing ile Mücadele Merkezleri'nin sayısı gün geçtikçe artıyor. İşyerlerine dava açan mobbing mağdurları örgütlenip, mobbingden korunmanın yollarını anlatan kitaplar yazıyor. Alt tarafı bunalım gelip geçer, diye düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Çünkü ruhsal tacize maruz kalan çalışanlar kısa bir süre içerisinde psikosomatik hastalıklara yakalanabiliyor.

    KİTLELERİ MOBBİNGE İTEN UNSURLAR...
    İş yerlerinde insanları bireye karşı gruplaşmaya iten sebeplerin başlıcaları şöyle:
    • Yönetimin mükemmelik arayışı: Çalıştığınız ortamın mükemmele yakın olmaması, çalışanların size karşı tavır almak için mükemmel olmamanızı bahane etmesine engel değildir.
    • Etik değerlerin kaybolması: Etik dışı davranışların normal karşılandığı, bazı değerlerin çoktan kaybedildiği kurumlar, mobbing’in oluşması için ideal ortamlardır.
    • Örgüt yapısındaki radikal değişiklikler: Kurumun idari yapısındaki beklenmedik değişiklikler, çalışanlar arasında yeni statü farkları yaratacak, bazı işten çıkarılmalar ve yeni işe alımlar çalışanlar arasında tatsızlık yaratacaktır. Bu gibi durumlarda da mobbingle karşılaşmak mümkündür.
    • Duygusal zekadan yoksunluk: Özellikle liderlik görevini üstlenmiş kişilerin çalışanlarına karşı takınması gereken tavırlar konusunda başarılı olamaması ofis içindeki gerginlikleri tırmandıracak, huzurlu bir ortam oluşmasını engelleyecektir. Öte yandan, insan ilişkilerinde başarılı olan bir yönetici, mobbing girişimlerini erkenden fark edip önüne geçebilir.
    • İş yerinde maruz kalınan yüksek derecede stres: İş ortamının ve yapılan işin strese sebep olması, çalışanlar arasındaki ilişkilerin gerilmesine yol açabilir. İşlerini aksatan çalışan, diğerleri tarafından tepki görebilir ya da üstün bir başarısı yüzünden kendisine tavır alınabilir.
    • İş yerindeki monotonluk: Her gün aynı mekana gidip aynı şeyleri yapmaktan sıkılmış kişilerin, sırf rutin hayatlarına biraz renk katmak, dedikodu malzemesi çıkarmak, bir şeyle meşgul olmak için böyle bir yıldırma politikasına giriştikleri de görülmüştür.
    • Örgüt bireylerinin genel özellikleri: Örgütsel hareketlere iten unsurların dışında, mobbinge sebep veren bireysel özellikleri de gözardı etmemek gerekir. Bireyi dışlayan grup üyelerinin bazılarında kötü kişilik özelliklerine sahip olma, ayrıcalıklı hak sahibi olduğuna inanma, narsist kişilikli olma, diğerlerini grup normlarına uymaya zorlama gibi ortak özellikler görülmüştür. Ancak bu özellikleri tüm grup üyelerine mal etmek yanlış olur. Sürü psikolojisinin etkisinde kalan bazı kişiler bu özelliklere sahip olmasalar da diğerleriyle aynı davranış biçimini benimseyebilmektedirler.

    MOBBING AŞAMALARI
    Kabus, dedikodularla, toplantılarda terslemelerle, söz hakkı vermemelerle başlıyor. Mobbing mağduru pasif kalıp bu ve buna benzer baskılar karşında sessiz kalıyor. Mobbing mağduru, başına gelen durumu, üst kademeye şikayet etmesi halinde diğer iş arkadaşları tarafından dışlanabiliyor. Yetkilerinin kısıtlanması, saf dışı bırakmak için geliştirilen sistemli taktikler karamsarlığa ve kişinin hata üstüne hata yapmasına yol açarak iş veriminin düşmesine neden oluyor. Sosyal iletişimin bozulması, dolayısıyla yönetimle ve iş arkadaşlarıyla kişinin arasının bozulması depresyona neden oluyor. Psikolojik saldırı özellikle kadınlarda aktif veya pasif cinsel tacize kadar uzanabiliyor. Yukarıdaki tüm gelişmeleri ruhsal çöküntü, kendine güvensizlik, değerlerin yitirilmesi ve tahammülsüzlük izliyor.

    Son adım: İstifa etmek

    Mağdur musunuz?
    Eğer Bu Saldırının Size Yöneldiğinden Şüphe Ediyorsanız, Test'e Başlayın...

    MOBBING TESTİ
    Mobbing çoğu kez, giderek artan küçük dozlarla başlar. Siz bunu hissettiğinizde çoğunlukla geç kalmış olursunuz.
    Mobbinge uğradığınızı mı düşünüyorsunuz? Bunu anlamak için test sorularına içtenlikle yanıt veriniz. Evet yanıtı verdiğiniz soru numaralarını İhbar Hattı’nı kullanarak mobbing-turkiye.com’a iletirseniz, size mobbing'in hangi aşamasında olduğunuzu ve yapmanız gerektiğini mail adresinize yolluyorlar.

    TEST
    1. Kendinizi özgürce ifade etme konusunda, sizi sınırlayıp, engelliyorlar.
    2. İyi çalışmanıza rağmen, çoğu kez size bağırılıyor ve azarlanıyorsunuz.
    3. Bilmediğiniz kişiler, sizi telefonla rahatsız ediyor.
    4. Siz odaya girdiğinizde, iş arkadaşlarınız sohbeti kesip susuyor.
    5. Sizinle alay edilip, gülünüyor.
    6. İş arkadaşlarınız sizi özel toplantı, piknik vb. etkinliklere davet etmiyorlar.
    7. Artık, sizinle konuşmuyorlar.
    8. Düzenli olarak eleştiriliyorsunuz.
    9. Hakkınızda, asılsız dedikodular yapılıyor.
    10. Engellisiniz.
    11. İnançlarınıza ve politik görüşlerinize saldırılıyor.
    12. Son terfi döneminde adınız anılmadı bile.
    13. Sözlü veya fiili cinsel tacize uğradınız.
    14. Sizin gururunuzu kıran görevler verilip, yapmanız için zorlanıyorsunuz.
    15. Kararlarınız konusunda şüpheci davranılıyor.
    16. Yürüyüşünüz, sesiniz, konuşmanız, gülmeniz taklit ediliyor.
    17. Yapamayacağınız görevler veriliyor.
    18. Eskisinden daha az gezip eğleniyorsunuz.
    19. Anlamsız görevler veriliyor.
    20. Depresyonda olduğunuz konusunda kaygı duyup bunu size telkin etmeye çalışıyorlar.
    21. İş yerinde arkadaşınız kalmadı.
    22. Son günlerde sıklıkla hastalanmaya başladınız.
    23. Sağlığınız açısından tehlikeli işlere zorlanmaktasınız.
    24. Son zamanlarda çok gerginsiniz.
    25. Şirket toplantılarında söz verilmiyor veya dinlenmiyorsunuz.
    26. Özel toplantı, eğlence ve davetlere katılmıyorsunuz.
    27. Dövüleceğinize dair tehdit aldınız.
    28. İş yerinde yalnız kalmayı tercih ediyorsunuz.
    29. İş arkadaşlarınızı size karşı dolduruşa getiriyorlar.
    30. Harcamalarınız hakkında espriler yapılıyor.
    31. Aranız iyi olan iş arkadaşlarınız bile, sizden uzak duruyorlar.
    32. Uyku sorununuz var.
    33. Yeteneğinizi aşan görevler veriliyor.

    NE YAPILABİLİR?
    Doğruyu söylemek gerekirse, Türkiye’de daha tanımı konusunda bile bir anlaşmaya varılmamış ve fazla araştırma yapılmamış olan bu konu hakkında bir çözüm üretmek çok zor. Daha doğrusu, soruna çözüm olması adına atılan adımların işe yarayabilmesi için, öncelikle sorunun adının konması ve teşhis edilmesi gerekiyor. Ancak tüm dünyada kurumlarda yüzyılın bu kitlesel rahatsızlığından kurtulmak için alınan önlemler ve iyileştirici çalıştırmalar bulunmakta. Bunlar arasında en yaygın kullanılan ve hemen hemen her örgüt için uygulanabilir özellikte olanların birkaçı şöyle:
    • Örgüt içi statü ve görev dağılımı gibi hassas konularda belirsizliklere yer verilmemesi, her şeyin tanımının ikilemlere sebep olmayacak şekilde açık yapılması mobbingin doğmasına engel teşkil edecek bir ortam sağlanmasına yardımcı olur.
    • Örgüt içi iletişimde dürüstlük ve içtenlik kavramlarının kaybolmaması, zayıfsa güçlendirilmesi gerekir.
    • Şikayet ve performans değerlendirme mekanizmalarının olabildiğince sağlıklı çalışmasına özen gösterilmelidir. Böylece adaletsizlik olduğu inancına dayalı mobbing hareketlerinin önüne geçilebilir.
    • İşe alım süreçlerinde adayların yeterliliklerine bakılırken, kişilik özelliklerine ve duygusal zekalarına da önem verilmeli, iş ortamında sorun çıkaracak kişilik özellikleri olup olmadığına dikkat edilmelidir.
    Bu noktalarda titiz davranılırsa, duygusal saldırı, dışlama, ayrımcılık gibi iş ortamını cehenneme çevirecek talihsizliklerden olabildiğince kaçınılacaktır.

    Tüm çalışanları iş yerinde zorbalığa, yani mobbing'e karşı bilinçlendirmek zorundayız.
    İster orta veya üst düzey yönetici, ister çalışan olsun başkalarına yapılan mobbing'in yarın bize karşı yapılabileceğini hiç unutmamak gerekiyor.
  • burgut
    Junior Member
    • 05-09-2007
    • 105

    #2
    Konu: Mobbing Nedir ?

    Bizim ülkemizde maalesef her zaman "işveren" gözünden ve çıkarı yönünden bakılıyor işçilerin hakları kavramlarına.. En büyük problemler de buradan doğuyor. İşçi haklarını ve psikolojik / bedensel sağlığını güvence altına almaktan bahsediyorsunuz, ancak işverenin / yöneticilerin keğyfiyetine ve aşırı enaniyetine açık kapılar / serbestiyet bırakıyorsunuz. Böyle bir yaklaşımda "kul hakkından" ve "çalışan haklarından" ve hatta "çalışan ruh ve beden sağlığından" bahsetmeniz mümkün olamıyor.

    Bakın firmalardaki işveren boyutundan keğyfiyetleri:

    1. Eğitimsiz, kültürsüz, yönetimden anlamayan, başkalarının fikirlerine önem vermeyen, çalışan ihtiyaçlarından ve haklarından anlamayan kara cahil, akraba veya tanıdık insanların idareci yapılması

    2. Gelişmelere tamamen kapalı, firmanın ve insanların / çalışanların iyliğini düşünmeyen, kendi mutsuz olup başkalarını da mutsuz ederek kendine tatmin yolu arayan insanların yönetici yapılmaları

    3. Eğitimli, kültürlü, bilinçli, akıllı, ferasetli, vicdanlı insanların ikinci plana atılmaları ve hatta yönetici töhmeti altında ezilip sündürülmeye çalışılmaları, akademij mesleki bilincin ve etki/yetki alanların devlet tarafından dahi kanunlarca güvence altına alınmaması

    4. Yöneticilerin saygısızca, fütursuzca, anlamsızca sözlü saldırılarda ve hakaretlerde bulunmaları, insanları kışkırtmaya çalışmaları

    5. Yöneticilerin "gözdesi" olan insanlara iyi davranıp "sevmedikleri veya yalakalık etmeyen" insanlara karşı da gaddar davranmaları, izinlerini istedikleri gibi kullanmalarına müsaade etmemeleri, bütün işi tek bir kişiye yüklemeleri

    6. İşverenlerin işine gelmediği yerde "beğenmiyorsan çekip gidersin" anlayışını her fırsatta çalışanların burunlarına dayamaları

    7. İşverenin, çalışan sorunlarına kayıtsız kalmaları ve hatta "bize sorun getireni kapı önüne koyarız" demeleri

    8. Yöneticilerin birbirleri "haklı olsun" veya "haksız olsun" tutmaları, çalışan üzerinde çeşitli baskı unsurlarının uygulanması

    9. Çalışanların birbirlerini tutmamaları, desteklememeleri, işsiz kalırız korkusu ile en azından ses çıkartmamaları

    10. İşverenlerin işçi çıkartmalarının kolay olması ve tazminat ödemelerinde lakayıt anlayışların benimsenmesi, işverene ciddi bir maddi ve manevi tazminat uygulanmaması

    11. Hakkını savunmaya çalışan veya düşüncelerini ifade etmeye çalışan personelin yöneticiler tarafından dışlanması, hakir görülmesi, azarlanması, küçümsenmesi, hakaretlere maruz kalabilmesi

    12. Sendikalaşma hakları konusunda işverenlerin acımasız olması

    13. Sorununu anlatacak muhatap bulunamaması, bundan daha fenası da siz mağdur durumda olup sıkıntınızı ifade edeyim derken sizi suçlu durumuna getirmeleri

    14. Profesyonel yönetim anlayışından uzak olunması

    15. Devletin ilgili birimlerinde "mobbing" konusunda muhatap bir makam bulunamaması, daha da önemlisi çalışanın herhangi bir zarar görmeden (yani kovulmadan) sıkıntısına çözüm bulunabileceğine olan inancın ve devlete / kanunlara ait göstergelerin hiç te içaçıcı olmaması

    16. İşverenin sizi bütün gün bilgisayar başında veya diğer işinizin başında görmek istemeleri, mola dahi almanıza tahammül gösterememeleri

    17. Yavaş, tembel görev partnerinin suçlarının veya eksikliklerinin suçsuz, çalışkan, üretken çalışan üzerine yıkılması

    18. Alo170 gibi empatik ve sempatik telefon hatları kurmak elbette ki faydalı olabilir, ancak bunun yanı sıra işverene kanunlar yolu ile mobbing konusunda ağır maddi ve manevi yaptırımlar getirilmesi de gerekir.. ayrıca çalışanlar, mobbing konusunda bilgilendirilmeli ve ne zaman nasıl hareket etmesi gerektiği ve nerelere başvurmaları gerektiği ifade edilmelidir

    19. Yöneticilerin çalışanlar üzerinde de "robotik" hareket etme isteminde bulunmaları; yani düğmesine basacaksın çalışacak, ona eziyet ve hakaret edeceksin hiç ses çıkartmayacak, gece-gündüz çalıştıracaksın ve yorulmayacak

    20. Maaş politikalarında son derece adaletsiz davranılması; eğitimsiz, kültürsüz, vicdansız insanların maaşların 4-5bin TL ike, onun bir altındaki adama 2bin, onun bir altındaki asıl yükü çekene 600-700 TL verilmesi nasıl bir mantığın ürünüdür ve devlet böyle keğyfi uygulamalara neden müsaade eder

    Sanayi ve Çalışma Bakanlığı
    Sosyal Güvenlik Kurumu
    Sendikalar
    Mesleki Dernekler ve Vakıflar

    bu konularda özel çalışmalar yürütmelidir.

    1. Kentlerde işveren-çalışan uzlaşma hakem heyeti
    2. Çalışma Bakanlığında ve SGK'da üst uzlaştırma hakem heyeti
    3. Kentlerde ciddi çalışan "çalışan danışma büroları"
    4. Kentlerde işçi mahkemeleri ve Ankara'da üst işçi mahkemesi

    mutlaka bulunmalıdır.

    Mobbing uygulamaları, çalışanın başvuruları sonucunda devletin bunu ispatlama yükümlülüğünde olmalıdır, çalışan kısa / orta / uzun vadede izlemeye alınmalıdır. Asıl olan çalışanın şikayetleri olmalıdır. Çünkü çileyi çeken onlardır, işveren değil. Mobbing uygulamaları sonucunda çalışan üzerinde; hastalıklar oluşması, ruh sağlığının bozulması, işyerinde çalışmak istememesi, yaşam küsmesi, kendisine ve çevresine zarar verme eğilimlerinin başgöstermesi, kişisel hareket kabiliyetinin düşmesi, obeziteye verme gibi olumsuz durumlar hem çalışanlara ve hem de iş yaşamına büyük zararlar vermektedir. Bugün ülkemizdeki çalışanların hemen hepsi mobbing ile muhatap durumdadır. Devletimizin de buna karşı kayıtsız kalmaması, işi masada oturarak çözüm arayan mutlu insanlara bırakmaması gerekir. En küçük bir kötü muamelede dahi çalışana yüklü tazminatlar ödenmesi (en az 1 aylık maaşın 20 katı gibi), çalışanın kendi rızası doğrultusunda dahi işten ayrılmak istemesi durumunda ise hayati önem taşıyan tazminatların (en az 1 aylık maaşın 100 katı gibi) ödenmesi işverenleri kendinde tutacaktır. Siz bütün herşeyi işverenin eline bırakırsanız ülke daha da kötüye gidecektir. Çaresiz ve mazlum insanların elini kolunu bağlayıp dizginleri işverene verirseniz haksızlıktan, adaletsizlikten, sıkıntıdan başka bir gelişme göremezsiniz. Böyle bir toplumda ise "her yol mübah" , "ben yaparsam doğrudur" anlayışları gelişir, birbirini soyan, birbirine eziyet eden, birbirini öldüren insanlar topluluğu zamanla baş gösterir. Bütün bunları kim ister?

    Bugün mobbing ya da "işyerinde psikolojik şiddet" ile ilgili oluşumların sebeplerini ve gelişimini incelediğinizde % 99 oranında şunlara rastlarsınız:

    1. Yetersiz, kendini geliştirememiş, karakter / kimlik oturması gelişememiş, eğitimsiz, bilinçsiz, kültürsüz insanların yönetici yapılmaları ve bütün kontrolün onlara bırakılması

    2. Yöneticilerin haklı-haksız ayırmadan çalışana eziyeti sürdürmeleri ve hatta arttırmaları, çalışanı suçlu çıkartmak için adeta yarışmaları, kozların onların elinde olması, çalışanın kanunlarca yeterince korunmamaları

    3. Ruh sağlığı bozuk ya da mutsuz insanların yönetici olmaları, insanlara eziyet edip mutsuzlaştırarak kendi egolarını tatmin etmeleri

    Genellikle "çalışanın uyumsuzluk veya isyankar davranması" gibi gelişmeler çok düşük seviyededir. Gizli veya aşikar olarak problemleri çıkartan ve sürükleyen kişiler genellikle yöneticilerdir.
    Son düzenleme burgut; 08-05-2009, 16:53.

    Yorum

    İşlem Yapılıyor
    X