Amasya-05

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • orbay
    Senior Member
    • 11-02-2005
    • 5871

    Amasya-05

    GENEL BİLGİLER
    Yüzölçümü: 5.520 Km²
    Nüfus: 328.674 (2007)
    İl Trafik No: 05
    Orta Karadeniz'de, Yeşilırmak vadisi Harşena Dağı eteklerine kurulan Amasya, 7 bin yılın üzerindeki eski tarihi boyunca krallık başkentliği yapmış, bilim adamları, sanatkarlar, şairler yetiştirmiş, şehzadelerin eğitim gördüğü bir belde olmuştur.
    Kurtuluş savaşının başlangıç temelleri de Amasya'da atılmıştır. Amasya, tarihi ve kültürel zenginlikleri yanı sıra, özellikle Yeşilırmak kıyısına yapılmış Yalıboyu evleri ile dikkat çekmektedir.
    Dünyanın en güzel Misket elması, kirazı, şeftalisi ve bamyasının üretildiği, tarih ve doğanın birlikte bulunduğu ilginç bir antik kent görmek istiyorsanız sıcak kanlı ve misafirperver Amasya sizi bekliyor.
    İLÇELER:
    Amasya (merkez), Göynücek, Gümüşhacıköy, Hamamözü, Merzifon, Suluova, Taşova'dır.

    COÐRAFYA
    Amasya, doğuda Tokat, güneyde Yozgat, batıda Çorum, kuzeyde Samsun İlleri ile çevrilidir. Yeşilırmağın Orta Karadeniz Dağları (Canik) arasında oluşturduğu vadi üzerinde kurulmuştur.
    Akdağ, Tavşan Dağı, İnegöl Dağı, Kocacık Tepesi, Kırklar Dağı, Ferhat Dağı önemli dağlarıdır. Sulama amaçlı gölet ve barajlar ile sulanan verimli ovalara sahiptir. Borabay Gölü en önemli gölüdür. Yeşilırmak ve göletlerde yayın, sazan, turna, levrek, pullu gibi balık türleri bulunmaktadır.
    İlde Karadeniz iklimi - kara iklimi arasında bir geçiş iklimi hüküm sürer. Yazları kara iklimi kadar kurak, Karadeniz iklimi kadar yağışlı değildir. Kışları ise Karadeniz iklimi kadar ılıman, kara iklimi kadar sert değildir.

    TARİHÇE
    İlk yerleşimin MÖ. 5500 yıllarına kadar uzandığı belirlenen Amasya; Antik Çağdan günümüze kadar geçen zaman içerisinde Hitit, Frig, Kimmer, Lidya, Pers, Roma, Bizans, Danişmend, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. 1386 yılında Osmanlı topraklarına katılan Amasya, Osmanlı padişah ve şehzadelerinin gösterdikleri özel ilgi nedenleriyle "şehzadeler şehri" olarak da ün yapmıştır. Amasya, Kurtuluş Savaşı sırasında ön plana çıkmıştır. 19 Mayıs 1919'da Samsun'da başlayan Milli Mücadelenin ilk adımı 12 Haziran 1919'da Mustafa Kemal'in Amasya'ya gelmesiyle devam etmiştir. Kurtuluş Mücadelesinin planları hazırlanmış, Erzurum ve Sivas Kongrelerinin toplanmasına burada karar verilmiş, 22 Haziran 1919'da yayınlanan Amasya Tamimi ile "Milletin İstiklalini yine milletin azim ve kararının kurtaracağı" Amasya'da ilan edilmiştir.

    NE YENİR?
    Amasya tarihi, köklü bir kültür düzeyi yanında ekolojik yapısı itibariyle zengin bir bitki örtüsüne, dolayısıyla da zengin mutfak kültürüne sahiptir. Yöreye özgün yemekler arasında, çatal çorba, cırıkda-cızlak (akıtma), helle çorbası, ekmekaşı (papara), kesme ibik çorbası, toyga çorbası, cilbir, bakla dolması, hengel (kıymasız mantı), pancar (pastırmalı), kabak kabuklu pilav, sirkeli ciğer, yuka tatlısı (yufka patlıcanlı pilav tatlısı), gömlek kadayıfı, halbur tatlısı, zerdali gallesi, vişneli ekmek (Amasya çöreği), sini su böreği (Amasya usulü) ve Yakasal böreği sayılabilir.

    Amasya'dan yemek tarifleri:
    Mumbar - İşkembe
    Malzemeler:
    2 su bardağı bulgur
    1 demet maydanoz
    1 yemek kaşığı salça
    1 tatlı kaşığı karabiber
    1 takım koyun işkembesi (mumbarı ile birlikte)
    1 tatlı kaşığı tuz
    Hazırlanışı: İşkembe kazınır, mumbarın içi temizlenir. İç kısmı dışa çevrilerek bulgurla birlikte hazırlanan harç mumbarın içine doldurulur, bakır kazanda işkembe ile birlikte 2 saat kadar pişirilir.

    Hasuda (tatlı)
    Malzemeler :
    1 Bardak nişasta
    5 Bardak su
    1 Bardak toz şeker
    3 Kaşık tereyağı
    1/2 Bardak ceviz içi
    Hazırlanışı: 4 bardak su kaynatılır, 1 bardak su ile nişasta karıştırılır, kaynar suya ilave edilir karıştırılarak pişirilir. Piştikten sonra bir tepsiye dökülerek üzerine kızdırılmış tereyağı gezdirilir. Ceviz serpilerek servise sunulur. Sıcak olarak yenir.

    Kalbura Bastı
    Malzemeler :
    1 Paket margarin
    Şerbet için:
    1 paket vanilya
    2 adet yumurta
    1.5 kg. toz şeker
    1 tutam tuz
    1 litre su
    2 kaşık yoğurt
    1/2 limon suyu
    1 su bardağı ceviz
    1 paket kabartma tozu
    Malzemelere yetecek kadar un
    Hazırlanışı: Unun ortası havuz yapılır. Margarin, yumurta, tuz, yoğurt, vanilya ilave edilerek yoğrulur. Hamur kulak memesi yumuşaklığına getirilir, hamur yumurta büyüklüğünde parçalara ayrılır, her parçanın içerisine ceviz konularak kalbur üzerinde şekli verilir. Bir tepsiye dizilerek orta ısıda fırında 30-35 dakika pişirilir. Piştikten sonra üzerine soğuk şerbet dökülür. Servis yapılır.

    NE ALINIR?
    Amasya'dan El askısı yazma, yemeni, ev yapımı kuşburnu ezmesi, pirinç ve elma alınması önerilir.

    YAPMADAN DÖNME
    Amasya Müzesinin Mumyalar bölümünü ve Hitit Tanrı Heykelini (Teşup) görmeden,
    Yeşilırmak Yalıboyu'nda Amasya Evlerini gezmeden,
    Kral Kaya Mezarlarını ziyaret etmeden,
    II. Bayezid Külliyesi, Bimarhaneyi gezmeden,
    Borabay gölünü görmeden,
    Amasya Misket elması yemeden,
    ...Dönmeyin

    NASIL GİDİLİR
    Amasya; komşu illerden Samsun, Çorum ve Tokat'a Devlet Karayolu ile bağlıdır. Aynı zamanda Avrupa -İran Uluslararası (E-5) Karayolu üzerindedir.
    İle en yakın deniz ve havayolu limanları 130 km. uzaklıkta olan Samsun İlinde bulunmaktadır.
    Karayolu Otogarın şehir merkezine uzaklığı 1,5 kilometredir. Ulaşım şehir içi minibüs ve firma servisleri ile yapılmaktadır.
    Otogar Tel : (+90-358) 218 80 12
    Demiryolu Amasya, Sivas-Samsun demiryolu üzerinde Sivas'a 261 km. Samsun'a ise 134 km. uzaklıktadır. İl hudutları içerisinde iki gar (Amasya-Hacıbayram) ve 6 istasyon (Kızılca, Kayabaşı, Eryatağı, Bovazköy, Suluova, Hacıbayram) bulunmaktadır.
    İstasyon Tel : (+90-358) 218 12 39

    TESCİL EDİLMİŞ TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI İLE SİT ALANLARI (AÐUSTOS 2005)
    Sit Alanları
    Arkeolojik Sit Alanı : 54
    Kentsel Sit Alanı : 1
    Doğal Sit Alanı : 5
    Tarihi Sit Alanı :
    Diğer Sit Alanları
    Arkeolojik ve Doğal Sit : 2
    Tarihi ve Kentsel Sit : 1
    Toplam : 63
    Kültür (Tekyapı Ölçeğinde) ve Tabiat Varlıkları : 481
    GENEL TOPLAM : 544

    İLETİŞİM BİLGİLERİ
    İl Kültür Müdürlüğü
    Tel: (+90-358) 218 29 80
    Faks: (+90-358) 218 72 59
    İl Turizm Müdürlüğü
    (+90-358) 218 50 02 - 218 74 27
    Turizm Danışma Müd.
    (+90-358) 218 74 28
    Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Müdürlüğü
    Adres:
    Hazeranler Konağı
    05100 - AMASYA
    Tel: (+90- 358) 218 18 69
    Faks: ( +90-358) 218 72 59
    Önemli Telefonlar
    Valilik : (+90-358) 218 10 33
    Belediye : (+90-358) 218 80 00
    Hastane : (+90-358) 218 40 00
    Polis : (+90-358) 218 50 05
    Jandarma : (+90-358) 218 12 49

    Gezilecek Yerleri
    Amasya Müzesi Müdürlüğü
    1925 yılında Sultan II. Beyazıt Külliyesi'nin bir bölümü olan medrese binasının iki odasında toplanan az sayıda arkeolojik eserler ile İslâmi Devir mumyaları bir araya getirilerek önce bir "Müze Deposu" oluşturulmuştur.
    Daha sonra eserlerin çoğalması ve teşhir edilecek yeni mekânlara ihtiyaç duyulması neticesinde, 1962 yılında Selçuklu Döneminin anıtsal eserlerinden olan 1266 tarihli Gökmedrese Camii'ne taşınmıştır. 1958 yılına kadar fahri memurlukla idare edilen müze, aynı yılın haziran ayından itibaren Müze Müdürlüğü'ne dönüştürülmüştür.
    22 Mart 1977 yılında yeni yapılan bugünkü modern binasına taşınmış; daha sonra yeniden düzenlenmiş ve tüm eserler kronolojik sıraya göre teşhir edilerek 1980'de hizmete açılmıştır.
    11 ayrı medeniyete ait arkeolojik, etnografik, sikke, mühür, el yazması ve mumya olmak üzere yaklaşık yirmidörtbin civarında eseri ile bölgenin en modern ve en zengin müzesi olarak, ülkemiz kültür ve turizmine hizmet etmektedir.
    Üç katlı olarak yapılan müzenin bodrum katında deposu, laboratuvarı ve diğer hizmet birimleri, alt katta büfe ve dinlenme salonu ve ufak bir teşhir salonu,üst katta ise arkeolojik, sikke ve etnografik eserlerin sergilendiği iki büyük salon yer almaktadır. Bahçede ise taş eserler ile Sultan I. Mesut Türbesi içerisinde 6 adet İlhanlı Dönemine ait mumya teşhir edilmektedir.
    Alt Salon Teşhiri
    Amphoralar
    Roma ve Bizans Çağına ait pişmiş topraktan yapılmış, çift kulplu, sivri dipli, formlarıyla müzenin ilgi çekici eserleri arasında yer alırlar. Antik dönemde şarap, zeytinyağı ve benzeri sıvı maddelerin naklinde ve saklanmasında kullanılmışlardır. Bafra yakınlarında batık bir gemiden çıkarıldığı bilinen eserler 1977 yılında müzeye kazandırılmışlardır.
    Lahitler
    Bu bölümde dört adet lahit teşhir edilmektedir. Üçü pişmiş topraktan yapılmış olup diğeri bronzdandır.
    Bronz Lahit
    Dövme tekniği ile yapılmış, modern banyo küveti şeklindedir. Ağız kenarlarına yakın köşelerinde simetrik dört adet halka kulp vardır. Taşova İlçesi, Esençay Beldesi, Çakırmıstığın Tepesi olarak adlandırılan büyük tümülüsten çıkarılmıştır. Hellenistik Dönem eseridir.
    Pişmiş Toprak Lahitler
    Bir tanesi köşeli, diğeri silindirik, üçüncüsü ise küvet şeklindedir. Roma Döneminde mezar olarak kullanılmışlardır.
    Heykeller
    Bu bölümde Hellenistik ve Roma Dönemine ait iki heykel teşhir edilmektedir. Başı olmayan giysili rahip heykeli, diğeri ise tanrı Dionysos ve oğluna ait yüksek bir kabartma sergilenmektedir.
    Lahitlerin bulunduğu bölümde Selçuklu ve Osmanlı Döneminde Amasya'da inşa edilen cami, medrese ve benzeri yapıların orijinal mermer kitabeleri sergilenmektedir.
    Amasya'da Azerbaycan ve yöresinden 1897-1898 Osmanlı-Rus Harbi sırasında göçle gelen bir kısım halkın yanlarında getirdikleri halılar, halı seccadeler, halı heybeler ve kilimler bu bölümde teşhir edilmektedir. Yine bu kısımda Milas, Kırşehir ve Avanos yöresi halı ve kilimleri yer almaktadır.
    Ahşap Eserler
    Bu bölümde Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait ahşap işçiliğin nadide örnekleri sergilenmektedir.
    Bizans Dönemi Kapı Kanadı
    Gümüşhacıköy İlçesi, Gümüş Beldesi'ndeki bir manastıra aittir. Üzerinde kabartma tekniğiyle yapılmış, bereketi simgeleyen asma dallarının birbirine dolanarak oluşturduğu dairelerin içerisi asma yaprağı ve iri taneli üzüm salkımı ile süslenmiştir. Geç Bizans Dönemine ait bir eserdir.
    Selçuklu Dönemi Kapısı
    Selçuklular Döneminde 1266-1267 tarihlerinde inşa edilen Gökmedrese'nin orijinal kapısıdır. Abanoz ağacından yapılmış, çift kanatlı anıtsal boyutlu bir eserdir. Üzerinde oyma tekniğiyle işlenmiş, rumî ve kıvrak dallı yuvarlak kemerli, bordür kuşak içerisinde, alınlık bölümünde, Arapça sülüs hatla yazılmış grift kitabede "İnsan ölünce kendisinden ameli kesilir. Bundan üç şey müstesna; onlar ya sadaka-ı cariyedir, veya kendisinden istifade edilen ilimdir. Veyahut da kendisine dua eden salih evlattır" hadisi yer almaktadır. Kapının göbek kısmında ise kırık çizgilerin birbirine geçmesi ile oluşan üçgen, beşgen ve sekizgenler üzeri rumî ve kıvrak dal motifleri ile bezenmiştir.
    Osmanlı Dönemi Cami Kapısı
    Osmanlı Dönemi 1485 tarihli Mehmet Paşa Camii'nin orijinal kapısıdır. Kündekârî tekniğiyle iç içe geçmiş kırık çizgilerden oluşan beşgen ve üzeri yıldız motifleriyle bezeli çift kanatlı bir kapıdır. Klasik Osmanlı ahşap işçiliğinin ender örneklerinden biridir. Bu bölümde 19. yy. Amasya sivil mimarlık örneklerinden derlenen dolap kapakları ve şerbetlikler yer almaktadır.
    Üst Salon Teşhiri
    Burası arkeolojik ve etnografik olmak üzere iki ****iyona ayrılmıştır. Ayrıca arkeolojik ****iyonun son bölümünde sikkelerin ve definelerin teşhir edildiği vitrinler yer almaktadır.
    Tunç Çağı Eserleri (M.Ö. 3500-2100)
    Müzede bu çağı temsil eden eserler üç ayrı vitrinde teşhir edilmiştir. İlk iki vitrinde, pişmiş topraktan yapılmış siyah ve kırmızı renkli, iyi perdahlanmış ve bazılarının üzeri yivle bezenmiş maden taklidi, kulplu ve kulpsuz küre gövdeli, yuvarlak ağızlı, düz dipli, çanak çömlek ve testiler yer almaktadır.
    Amasya merkez Mahmatlar ve Merzifon Oymaağaç Köyü'ndeki kazılarda çıkarılmış eserlerin tümü el ürünüdür.
    Diğer vitrinlerde ise bronz hançerler, baltalar, kemik iğne bizler, ağırşaklar ve damga mühürler teşhir edilmektedir.
    Hitit Çağı (M.Ö. 1750-1200)
    İki ayrı vitrinde teşhir edilmektedir.
    Birinci vitrinde; gaga ağızlı süzgeçli, deve tüyü renkli hamurlu, pişmiş topraktan testiler, çanaklar, kâseler ve pişmiş topraktan yapılmış bir sunak sergilenmektedir.
    İkinci vitrinde ise; bronz ve taş mühürler, pişmiş topraktan boğa başları, insan figürleri, idoller ve değişik tipte pişmiş topraktan ritonlar ile dini törenlerde kullanılan üçlü kutsal kaplar teşhir edilmektedir.
    Hitit Tanrı Heykelciği
    Arkeoloji literatüründe "Amasya Heykelciği" veya "Hitit Fırtına Tanrısı Teşup" olarak tanınan eser, dünya arkeolojisinin ünik eserlerinden biridir.
    Amasya merkez Doğantepe Beldesi'ndeki bir höyükte 1962 yılında tesadüfen bulunmuştur. Bronzdan, döküm tekniğiyle yapılmış olan eserin bacakları kolları ve bazı parçaları henüz bulunamamıştır.
    Hitit İmparatorluk Dönemi kaya kabartmalarında yer alan tanrı tasvirleri ile, özellikle Boğazköy (Hattuşaş) Yazılıkaya açıkhava tapınağındaki tanrı kabartmaları ile benzerlik gösterir.
    Sivri külahlı, kısa etekli, öne doğru adım atmış vaziyette duran, eserin mevcut bölümünün yüksekliği 21,5 cm., ağırlığı ise 1.340 gr.dır.
    Hitit İmparatorluk Dönemine (M.Ö. 1400-1200) ait olup bulunabilen diğer metal heykeller içerisinde en büyük boyuttaki insan heykelidir. Kalın kaşları, çukur gözleri, düzgün yivli hatlarıyla ılımlı görünmekle beraber, güçlü ve mağrur bir ifadeye sahiptir.
    Urartu Çağı (M.Ö. 900-600)
    Doğu Anadolu'da Van yöresinde yaşamış olan bu medeniyete ait eserler, müzeye satın alma yoluyla gelmiştir. Vitrinde stilize aslan başlı bronz bilezikler, bronz kaplar ve bir adet kazan kulpu teşhir edilmektedir.
    Frig Çağı (M.Ö. 850-600)
    Anadolu'ya M.Ö. 1200 civarında kavimler göçü ile gelen Frigler genellikle Hititlerin yaşamış olduğu bölgelerde hüküm sürmüşlerdir. Başkentleri Ankara yakınlarındaki Gordion'dur. Müzede bu çağın eserlerini; deve tüyü hamurlu, çarkta yapılmış, yonca ağızlı, geniş gövdeli, tek kulplu düz dipli, üzeri krem renk astarlı, kırmızı, kahverengi boya ile gövdeye paralel bant şeklinde motiflerle bezeli eserler yanında özel günlerde libasyon için kullanılan değişik hayvan tiplerindeki ritonlar temsil etmektedir.
    İskit Çağı (M.Ö. 6.YY.)
    1970 yılında Gümüşhacıköy İlçesi, İmirler Köyü'nde yapılan bir kazıdan çıkan eserlerdir.
    Bir İskit süvarisine ait mezarda ele geçen, bir adet ikiye bükülmüş demir kılıç, bronzdan yapılmış sap delikli harp baltası, çok fazla miktarda mahmuzlu bronzdan söğüt yaprağı şekilli ok uçları, at koşum takımına ait gem parçası ve bir adet kabartma ile bir adet bronz orta boy çandan oluşan buluntular teşhir edilmektedir.
    Hellenistik Çağ (M.Ö. 330-29)
    Bu çağa ait müzede teşhir edilen eserler arasında pişmiş topraktan geniş ağızlı, düz kaideli, açık kiremit renk hamurlu, çarkta yapılmış, çift ve tek kulplu tabaklar, testiler, depaslar yanında üzerinde üzüm salkımı ve asma yaprağı motifi ile kabartma olarak bezenmiş, bir kap ve geniş yayvan bir tabak bulunmaktadır.
    Bu bölümde pişmiş topraktan, içbükey ağız kenarlı, bombe gövdeli, yuvarlak halka kaideli, çift kulplu, gövde üzeri metoplara bölünmüş, içleri bej zemin üzerine kahverengi ile ördek figürü işlenmiş bir eser yer almaktadır. Geometrik şekillerle bezenmiş, geometrik çağa ait bir kâse ile yuvarlak ağızlı, kısa silindirik boyunlu, gövde üzerinde kırmızı figür tekniği ile işlenmiş, bir kuğu figürü tasviri yapılmış olan pişmiş toprak testi de teşhir edilmektedir.
    Roma Çağı (M.Ö. 29-M.S. 476)
    Bu çağa ait eserler müzemizin en zengin koleksiyonunu oluşturmaktadır. Beş ayrı vitrinde üç grup halinde teşhire sunulmuştur.
    Cam Eserler
    Roma Çağına ait cam eserlerin çoğunu ince uzun formlarıyla gözyaşı şişeleri, koku kapları ve kâseler oluşturmaktadır. Bu vitrinde yuvarlak ağızlı, kısa boyunlu, ince uzun, tabana doğru daralan amphora tipli, çift kulplu, sarı renkli gövde üzerine siyah, mavi ve kahverengi renklerle bezemeli kum kalıbı tekniğiyle yapılmış (M.Ö. 7.yy.) bir eser de sergilenmektedir.
    Roma Seramikleri
    Çift ve tek kulplu testiler,değişik formlardadır.
    Genellikle açık kiremit renk hamurlu ve kırmızı boyalıdır. Bazılarının gövdelerinde ve kulp başlarında bezemeler mevcuttur. Birbirinin benzeri yayvan şekilli, çanaklar da yer almaktadır.
    Masklar
    Pişmiş topraktan yapılmış, sadece yüz hatları işlenmiş, ağızları şarkı söyler pozisyondaki tiyatrocu masklarıdır.
    Kadın Ziynet Eşyaları
    Altın, gümüş ve camdan yapılmış, ziynet eşyalarının çoğunu yüzükler ve küpeler teşkil etmektedir. Akik taşlı olan yüzüklerin taşları üzerine insan ve hayvan figürleri işlenmiştir.
    Küpeler şekil itibarıyla çok çeşitlidir. Bir kısmının sarkaçlarına kıymetli taşlar yerleştirilmiştir. Bunların yanında renkli camdan yapılmış bilezikler ve altından yapılmış diademler de teşhir edilmektedir.
    Bu bölümde 1988 yılında müzeye kazandırılan çift başlı kuş figürü dizilerinden oluşan gerdanlık, bir çift küpe ve Roma Dönemine ait bir yüzük yer almaktadır.
    Bronz Kaplar
    Bunlar tek kulplu, kulpsuz ve sadece kazan kulpludur. Dövme ve dövme tekniğiyle günlük kullanım için yapılmış Roma Dönemi eserleridir. Ayrı bir vitrinde ise, genel olarak çocuk mezarlarına bırakılmış, ölü armağanı niteliğindeki bronz objeler sergilenmektedir. Bilhassa boğa ve kartal heykelcikleri ile yılan figürü, dikkati çeken eserler arasında yer almaktadır.
    Kandiller
    Hellenistik ve Roma Çağında aydınlatma aracı olarak kullanılmışlardır. Pişmiş topraktan yapılmış bu eserler, çeşitli boy ve tiplerde olup, genellikle kiremit renk hamurludurlar.
    Sikkeler
    Arkeolojik bölümün sonunda teşhir edilen sikkelerin çoğunluğunu Hellenistik, Roma bronz sikkeleri ile Bizans Dönemi bakır, Selçuklu Dönemi gümüş ve Osmanlı Dönemi altın sikkeleri oluşturmaktadır ve kronolojik sıraya göre yerleştirilmiştir.
    Son iki vitrinde ise defineler teşhir edilmektedir.
    Vitrinin birisinde Hellenistik Döneme ait bronz bir define ve Roma İmparatoru Büyük Costantinus'un (M.S. 306-337) Döneminde İstanbul ve Antakya'da darp edilen, dokuz değişik tipteki 1134 adet bronz sikkeden oluşan define ile, Bizans Çağına ait bakır sikke definesi ve bakır Selçuklu defineleri teşhir edilmektedir.
    Diğer vitrinde ise Ortaçağ Avusturya Dukalığına ait sikkelerle, İlhanlı ve Osmanlı Dönemi gümüş sikkeleri sergilenmektedir.
    Bizans Çağı (M.S. 476-1453)
    Bu devre ait eserler, arkeolojik ****iyonun son vitrininde teşhire sunulmuştur. Burada tek kulplu krem renkli testiler, bronzdan yapılmış kandiller, ağırşaklar, ziynet eşyaları, taştan yapılmış kutsal ekmek damgaları, kurşun mühürler ile 1992 yılında müzeye kazandırılan üç adet pişmiş toprak çanak teşhir edilmektedir.
    Bu eserler, kiremit renk hamurlu, yayvan geniş ağızlı, içbükey gövdeli, yuvarlak halka kaidedir. İç ve dış yüzleri uçuk sarı renklidir; astar üzerine tabağın merkezinde stilize hayvan figürleri işlenmiştir. İç kenarlarında geometrik yıldız ve kaligrafik süslemeler de bulunmaktadır. (M.S. 12-13. yy.)
    Etnografik Eserler ****iyonu
    Bu bölümde eserler cinslerine göre ayrı ayrı vitrinlerde teşhire sunulmuştur. Salonun güneyinde tarım araç ve gereçleri, iplik eğirme ve dokuma aletleri sergilenmektedir. Vitrinlerde teşhire sunulan eserler ise şunlardır.
    Mutfak Eşyaları
    19.yüzyılda Osmanlı Döneminde kullanılan bakırdan yapılmış, günün beğenisini yansıtan, üzerleri kazıma tekniği ile bezenmiş, günlük kullanım için yapılmış, ibrikler, leğenler, bakraçlar, taslar ve tencereler teşhir edilmektedir.
    Kadın Ziynet Eşyaları
    Gümüş, bafum ve kıymetli taşlardan yapılmış, Osmanlı kadınlarının zarafetini ve beğenisini yansıtan, aksesuar ve takılar -bilezik, akik kolye, yüzükler, tepelikler, gümüş örgü çanta ve kemerler- sergilenmektedir.
    Sedef Sandıklar
    Bu vitrinde Osmanlı Dönemi sedef işçiliğinin nadir örneklerinden olan ahşap üzerine beyaz renkli sedefler yerleştirilerek çeşitli desenler işlenmiş sandıklar, allık kutusu, nalınlar ve kaşıklar yanında çerçevesi sedef işlemeli Milli Mücadele dönemindeki Atatürk ve silah arkadaşlarının portrelerinin yer aldığı "Hatıra-i Zafer" panosu yer almaktadır.
    Silahlar
    Osmanlı Devri silahları eskiden yeniye doğru, tipolojik olarak üç ayrı vitrinde teşhir edilmektedir. Ok, yay, topuzlar, kamalar, kılıçlar, hançerler, baltalar, teberler, salık ve şiş bastonlar, altın işlemeli çakmalı tüfekler, tabancalar, boynuz ve metalden barutluklar, yağdanlıklar ve kurşun kalıpları koleksiyonu tamamlayan eserlerdir.
    Seramikler
    Selçuklu Döneminden sigrafitto tekniğiyle yapılmış, üzerinde kanatlı melek figürü bulunan bir kâse ile Osmanlı Dönemi 17-19. yüzyıla tarihlenen üzeri sırlı, mavi beyaz renkli, Kütahya, İznik, Çanakkale işi seramik tabak ve testiler sergilenmektedir.
    Astronomi Aletleri
    Osmanlı Dönemi II. Beyazıt Külliyesi'nden getirilen bu eserler, medresede astronomi eğitiminde ve muvakkithanede ezan vakitlerinin ayarlanmasında kullanılmış, ahşap üstürlap, kiblenumalar, pusula, yer küre ve astronomi aletleri teşhir edilmektedir.
    Hamam Takımları
    Osmanlı Dönemine ait hamam takımlarından kadife üzerine sim işlemeli bohça, havlu ve peşkirler sedef ve gümüş kakmalı nalınlar, kildanlık, kese ve hamam tası teşhire sunulmuştur.
    Saatler
    Bu bölümde altın ve gümüş muhafazalı kadranlar, mineli cep saatleri yanında ahşap muhafazalı duvar saatleri sergilenmektedir.
    Lambalar
    Osmanlı Döneminde aydınlatma aleti olarak kullanılan mavi, sarı ve kırmızı renkli camdan ve porselenden yapılmış gaz lambalarıdır.
    Çay, Kahve ve Sigara Takımları
    Osmanlı Döneminde kullanılan çay ve kahve takımlarından, kahve kavurma tavası, kahve değirmeni, cezve ve ahşap kahve kutusu, fincan muhafazaları ve semaver yanında tütün takımları, nargile, tütün tabakası, çakmak, ağızlık ve pipolar teşhir edilmektedir.
    Etnografya salonunun orta bölümünde değişik vitrinlerde Osmanlı Döneminde kullanılan Amasya'ya özgü geleneksel sim işlemeli bindallılar, gece kıyafetleri, cepken ve yelekler, yöresel motiflerle dokunmuş, yün çoraplar, halı ve heybeler, çeşitli tip ve boyutlarda para keseleri, sim işlemeli bohça, peşkirler, yazmalar ve uçkurlar sergilenmektedir.
    Şifa Tasları, Buhardanlıklar ve Muskalar
    Bu vitrinde iç ve dış yüzeylerinde çeşitli duaların yazılı bulunduğu şifa ve nazar tasları, buhardanlıklar, üzeri dua yazılı sedefler, çeşitli boyutlarda gümüşten yapılmış, üzeri savat tekniğiyle işlenmiş muskalık ve hamayiller, bronzdan yapılmış çeşitli boyutlarda şamdanlar teşhir edilmektedir.
    El Yazma Kuran-ı Kerim'ler
    Bu vitrinde tezhipli el yazması Kuran-ı Kerim'ler, Padişah tuğralı fermanlar, yazı takımları, divit, hokka, kağıt makası ve divit muhafazası, Kuran-ı Kerim muhafazası ve ahşap rahle sergilenmektedir.
    Sancaklar
    Etnografik salonun son bölümünde Sultan II. Beyazıt Camii'nden getirilen iki adet sancak teşhir edilmektedir.
    Küçük Sancak
    Bu vilayet sancağının bir yüzünde Sultan Reşat tuğrası, Osmanlı arması mevcut olup diğer yüzünde ise Kelime-i Tevhit yazısı yer almaktadır.
    Büyük Sancak
    Besmele, Ayet-el Kürsi'nin tamamı, Fetih Suresinin başından 17. ayetin sonuna kadar olan kısmı atlas üzerine işlenmiş, orta kısmında hilal içerisinde Besmele, Mümin Suresi ve H. 1326 (M.1708) tarihi yer almaktadır. "İşkodra Sancağı" ismiyle anılır.
    Açık Hava Teşhiri
    Müze binasının batısında bulunan müze bahçesinde Hitit, Hellenistik, Bizans, İlhanlı, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait boyutları büyük olan taş eserler teşhir edilmektedir. Doğantepe ve Esençay beldelerinden getirilen Hitit Kapı Aslanları, Hellenistik ve Roma dönemlerine ait kitabeli ve büstlü mezar stelleri, İon ve Korinth tarzında yapılmış sütun başlıkları, anıtsal yapı parçaları, Roma Dönemine ait mermer ve kireç taşından yapılmış asma dalı bezeli lahitler, Bizans Dönemine ait mezar stelleri, kabartmalı lahitler, mimari parçalar, İlhanlı, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait inşa kitabeleri, sanduka tipi başlıklı ve başlıksız mezar taşları, pişmiş toprak erzak küpleri ve Sultan II. Beyazıt Camii'ne ait 1939 depreminde yıkılan son cemaat mahallinin orijinal sütun başlıkları sergilenmektedir.
    Roma Kitabesi
    Bahçe içerisinde türbenin batısında yer alır. Amasya Merkez Yüzevler Mahallesi'ndeki bir inşaatın temelinde bulunmuştur. Büyük bir yapıya ait kalker taşından yapılmış bir ithaf kitabesidir. Bu Grekçe kitabe Pontus Eyalet başkanı tarafından yaptırılmış ve Roma İmparatoru Alexander Severus ve annesi İulia Mammia'ya ithaf edilmiştir.
    Mil Taşları
    Erba'dan, Esençay, Çakırsu, Yukarı Baraklı, Yassıçal, (Ebemi) ve Zile'ye uzanan "Antik Roma Yolu" üzerinden ve Amasya'nın değişik yörelerinde bulunmuş kilometre taşı olarak kullanılan mermer mil taşları sergilenmektedir. Bu mil taşları içerisinde Uygur Beldesi'nde in situ bulunan yuvarlak sütun şeklindeki taşların üzerinde 21 rakam mevcut olup Roma İmparatorları II. Contantinus ve Diocletianus ile eyalet yöneticilerinin (vali) isimleri yazılıdır. Eserler M.S. 237-305 dönemine aittir.
    Mumyalar
    Müze bahçesinde Sultan I. Mesud türbesi içerisinde altı adet İlhanlı Dönemine ait mumya teşhir edilmektedir. Bu bölüm müzenin en çok ziyaret edilen bölümüdür.
    Mumyalar, Anadolu Nazırı Şehzade Cumudar, Amasya Emiri İşbuğa Nuyin, İzzettin Mehmet Pervane Bey, Cariyesi, erkek ve kız çocuklarına aittir. Bunlar Amasya Burmalı Minare ve Fethiye Camilerinin türbelerinden getirilmiştir.
    Müzede;
    Arkeolojik : 5524 adet
    Etnoğrafik : 17187 adet
    Etütlük: 1247 adet eser bulunmaktadır.
    İletişim Bilgileri:
    Adres: Atatürk Cad. AMASYA
    Tel:0.(358) 218 45 13
    Faks: 0.(358) 218 69 57

    Hazeranlar Konağı :
    Yalı boyu evleri dizisindeki en güzel konak olan Hazeranlar Konağı Osmanlı döneminin en zarif sivil mimari örneklerinden birisidir. Konak Defterdar Hasan Talat Efendi tarafından kız kardeşi Hazeran Hanım adına 1872 yılında yaptırılmıştır. Diğer kapı Hatuniye Cami avlusu ile bağlantılıdır. Çift kanatlı selamlık kapısından alçak tavanlı bir mekana girilir. Dört köşede birer oda ve odaların arasında orta sofanın uzantıları eyvanlar yer alır. Batı eyvanlarını giriş kata bağlayan sade korkuluklu ahşap merdivenler işgal eder. Katlarda oturma ve yatak odaları, avlu, kahve odası, ocaklı oda, ebeveyn ve selamlık odaları ile hela sofa etrafında yer almaktadır.
    Konak, Amasya Merkez Hatuniye Mahallesi'nde sur duvarları üzerine 1865 yılında, Amasya Mutasarrıfı Ziya Paşa'nın defterdarı Hasan Talat Efendi tarafından yaptırılmış, Hasan Talat Efendi'nin kız kardeşi Hazeran hanımın uzun yıllar burada yaşamasından dolayı, "HAZERANLAR" adını almıştır.
    Antik dönem sur duvarları üzerine; bodrum üzeri iki katlı ahşap çatkı arası kerpiç dolgulu olarak yapılmış olan konak, haremlik ve selamlık olarak iki bölüm hâlinde düzenlenmiştir.
    Geleneksel Osmanlı konut mimarisinin seçkin örneklerinden olan yapı, orta sofalı, dört eyvanlı plan tipinde, iç avlulu, dışa kapalı plan tipine sahiptir.
    Yalı boyu, Yeşilırmak sahil şeridi üzerinde yer alan, 19. yüzyıl sivil mimarlık örneği yapılar arasında önemli bir yeri olan, Hazeranlar Konağı 1976 yılında Bakanlığımızca kamulaştırılmıştır.
    Konağın restorasyon uygulamalarına 1979 yılında başlanmış ve 1983 yılında tamamlanarak 1984 yılında etnografik eserlerin teşhir edildiği "Müze Ev" olarak hizmete açılmıştır.
    Hazeranlar Konağı'nda depremler nedeniyle meydana gelen zemin sorunlarının giderilmesi ve teknolojik müze donanımlarının tesis edilmesi amacıyla yeni restorasyon çalışmalarına, Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nce 1998 yılı sonlarında başlanmış, Döner Sermaye İşletmeleri Merkez Müdürlüğü'nün de katkılarıyla uygulamalar, 12 Haziran 2001 tarihinde tamamlanarak yeni teşhir düzeni ile Hazeranlar Konağı "Müze Ev" olarak yeniden ziyarete açılmıştır.
    Adres: Hazeranlar Konağı- AMASYA
    Tel: 0.358.218 40 18

    Kral Kaya Mezarları Ören Yeri
    Amasya İli'nin birçok yerinde irili ufaklı olarak yapılmış olan kaya mezarları Amasyalı Tarihçi Strabon'un vermiş olduğu bilgilere göre, Pontus krallarının mezarlarıdır. Strabon'un sözünü ettiği, "Kızlar Sarayı" diye bilinen anıtsal nitelikteki beş kaya mezarıdır. Buradaki kral kaya mezarları şehre egemen bir noktada yapılmış ve varlıklarını günümüze değin devam ettirmişlerdir.
    Pontus hâkimiyetine son veren Roma İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu Döneminde bazı kaya mezarları birer şapel olarak değerlendirilmiştir. Selçuklu ve Osmanlı Döneminde de çeşitli amaçlarla kullanılan kaya mezarları, günümüzde insanların ziyaretine sunulmuştur.
    Kızlar Sarayı mevkiindeki kral mezarlarıyla, şehrin 1 km. dışında, ziyaret yolu üzerindeki Aynalı Mağara diğer kaya mezarlarından gerek boyut gerekse biçim olarak ayrılmaktadır. Bu eserler yöredeki diğer kaya mezarlarından farklı olarak bulunduğu kaya blokundan ters U biçimli bir galeri ile ayrılmaktadır. Diğerlerinde bu özellik pek görülmez, buradan yola çıkarak diyebiliriz ki, anıtsal olan bu kaya mezarları Pontus krallarına; diğer küçük boyutlu ve daha basit olarak yapılmış olan kaya mezarları da bir takım varlıklı kişiler ile kâhinlere (din adamlarına) ait olabilir.

    Yeşilırmak Havzası
    Yedikır Barajı
    İl: Amasya
    İlçeler: Suluova
    Yüzölçümü: 593
    Rakım: 517 m
    Koruma: var
    Başlıca Özellikleri: baraj gölü
    Kuş Türleri: Angıt (maks. 1099) ile önemli kuş alanları statüsü kazanır.

    Camiler
    Camiler
    Burmalı Minare Cami, Gökmedrese Cami görülmeye değerdir.Amasya'nın diğer önemli camileri Gümüşlü Cami, Bayezid Paşa Cami, Yörgüç Paşa Cami, Sofular Abdullah Paşa Cami,Şirvanlı (Azeriler) Cami, Abide Hatun Cami ve Halifet Gazi Kümbetidir.

    Ahşap Camiler
    - Abide Hatun Camii (1680)
    - Eyüp Çelebi Camii (1725) Merzifon
    - Hacı Hasan Camii (1714) Merzifon
    - Çay Camii(1774)
    - Eski Kışlacık Köyü Camii (1865)
    - Aşağı Baraklı Camii (1870)
    - Kaleköy Camii (1870)
    - Yukarı Baraklı Camii (1875)
    - Ziyaret Camii (19. Yy.)
    - Şıhlar Köyü Camii (1924)
    - Eliktekke Köyü Camii (1928)
    - Müftü Camii (20. Yy.) Gümüşhacıköy
    - Kızılca İstasyon Camii (1956)

    Burmalı Minare Cami (Merkez)
    Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Vezir Ferruh ve kardeşi Haznedar Yusuf tarafından 1237-1247 yıllarında yaptırılmıştır. Girişin sol tarafındaki cepheye bitişik sekizgen biçimli klasik Selçuklu kümbeti ve sonradan eklenmiş burmalı minaresi caminin belirgin özelliklerindendir.

    Diğer Camiler;
    - Fethiye Camii (Bizans- Danişmend 11. Yy.)
    - Gümüşlü Camii (1326)
    - Saraçhane Camii (1372)
    - Çilehane Camii (1413)
    - Medreseönü Camii (1427) Merzifon (II. Murad Camii)
    - Yörgüç Camii (1428)
    - Yörgüç Rüstem Paşa Camii (1429) Gümüş
    - Hızırpaşa Camii (1466)
    - Kilari Süleyman Ağa Camii (1489)
    - II. Bayezid Külliyesi (1486)
    - Mehmet Paşa Camii (1486)
    - Şamlar Ayas Ağa Camii (1495)
    - Sofular Abdullah Paşa Camii (1502)
    - Hatuniye Camii (1510)
    - Pir Mehmet Çelebi Camii (15. Yy.)
    - Temenna Mescidi (1567)
    - Sofular Camii (15- 16. Yy.) Merzifon
    - Bozacı Camii (16- 17. Yy.) Merzifon
    - Merzifonlu Kara Mustafa Paşa C. (1666)
    - Darphane Camii (18. Yy.) Gümüş
    - Maden Camii (1800) Gümüş
    - Azeriler Camii (1876- 1895)

    Gök Medrese Cami (Merkez)
    Selçuklu valilerinden Torumtay'ın (1267) Amasya'da yaptırdığı
    kabul edilen Gökmedrese Cami, belirli şekilde derinliğine uzanan, kubbe ve tonozlarla örtülü, üç nefli bir yapıdır. Kesme taş mimarisi, olgun nispetleri ve sade süslemeleriyle ağırbaşlı ciddi bir üsluptadır. Caminin çok uzun olan giriş bölümü medrese olarak kullanılmıştır.

    Sultan II. Bayezıt Külliyesi (Merkez)
    Sultan II. Bayezıt adına 1485-86 yılında yaptırılan külliye; cami, medrese, imaret türbe ve şadırvandan oluşmaktadır.
    XV. yüzyılın son çeyreğinde yapılan, yan mekanlı (L planlı) cami mimarisinin gelişmiş son örneğidir. Caminin iki minaresi vardır. Batıda medrese, doğuda imaret ve konukevi vardır. Her iki minare hizasında bulunan yaşlı çınar ağaçlarının külliye ile yaşıt olduğu tahmin edilmektedir.

    Hanlar,Hamamlar,Çarşılar
    Bedesten :
    Merzifon ilçesinde, dikdörtgen planlı, kubbeli dış cephelerde dükkanlarla çevrilidir.

    Diğer Hamamlar;
    - Karsavul Hamamı (Roma)
    - Yıldız Hamamı (13. Yy.)
    - Arkut Bey Hamamı (13. Yy.)
    - Çifte Hamam- Merzifon (1388)
    - Hızırpaşa Hamamı (15. Yy.)
    - Mustafa Bey Hamamı (1436)
    - Kumacık Hamamı (15. Yy.)
    - Çukur Hamamı (15. Yy.)
    - Sinan Paşa Hamamı- Uluköy (15. Yy.)
    - Kızlar Sarayı Hamamı (15. Yy.)
    - Gediksaray Hamamı (15. Yy.)
    - Ziyaret Hamamı (15. Yy.)
    - Çayüstü Köyü Hamamı- Suluova (15. Yy.)
    - Maarif Hamamı- Merzifon (16. Yy.)
    - Maarif Hamamı- G. Hacıköy (16. Yy.)
    - Paşa Hamamı- Merzifon (1677)
    - Tuz Pazarı Hamamı- Merzifon (1677)
    - Ekin Pazarı Hamamı- G. Hacıköy (1658)
    - Eski Hamam- Gümüş (19. Yy.)

    Eski Hamam:
    Merzifon ilçesindedir. Kitabesine göre 1678 yılında yaptırılmıştır.

    Ezine Han :
    Amasya - Tokat Karayolunun 35. km.sinde bulunan Ezinepazar beldesi içerisinde yolun sol yanındadır. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad'ın hanımı Mahperi Hatun tarafından yaptırılmıştır.

    Taşhan:
    Merzifon ilçesinde, 17. yüzyıl mimarı üslubunda dikdörtgen planla yapılmıştır.

    Kaleler,Kaya Mezarları
    Amasya Kalesi:
    Şehrin ve Yeşilırmağın kuzeyinde bulunan Harşane Dağı adlı dik kayalıklar üzerindedir. Kalenin Belkıs, Saray, Maydonos ve Meydan adlarına dört kapısı, kale içinde Cilanbolu adlı su kuyusu, sarnıç, zindan bulunmaktadır.
    Kaleden 70 m. aşağıda Yeşilırmağa ve kral mezarlarına kadar uzanan M.Ö. III. yüzyıla ait merdivenli yer altı yolu, burç ve cami kalıntıları vardır.

    Aynalı Mağara (Kaya Mezarı):
    Çevre yolunun Samsun güzergahından sağa ayrılan Ziyaret beldesi yolu üzerinde, şehir merkezine yaklaşık üç kilometre uzaklıktadır. Kral Kaya Mezarlarının en iyi işlenmiş ve tamamlanmış olanıdır.
    Tonoz kısmında 6'sı sağda, 6'sı solda olmak üzere 12 havari tasviri ile kuzey ve güney duvarlarında bir takım kadınlı erkekli figürler, doğu cephesinde ise İsa, Meryem ve Yoannes'ten oluşan bir kompozisyon bulunmaktadır.

    Ferhat Su Kanalı:
    Kentin su ihtiyacını karşılamak için Helenistik dönemde yapılmış olan su kanalı yaklaşık 75 cm. genişliğinde 18 km. uzunluğundadır. Terazi sistemine göre kanallar oyularak, tünel açılarak bazı yerlerinde duvarlar örülerek inşa edilmiştir.

    Kral Kaya Mezarları:
    Amasya Kalesi eteklerinde düz bir duvar misali dikine uzanan kalker kayalara oyularak yapılmış olan 5 adet mezar, yapıları ve mevkileri itibariyle ilk bakışta dikkati çekmektedir.
    Çevreleri oyularak ana blok kayadan tamamen ayrılmışlar ve kaya bloklarına merdivenlerle bağlanmışlardır.
    Vadi içerisinde irili ufaklı toplam 18 adet kaya mezarı bulunmaktadır. Amasya'da doğan ünlü coğrafyacı Strabon'un (M.Ö. 63-M.S. 5) verdiği bilgiye göre kaya mezarları Pontus krallarına aittir.

    Kaplıcalar
    Kaplıcalar
    Terziköy Kaplıcası ilin önemli kaplıcasıdır. Gözlek Kaplıcası, Hamamözü (Arkut Bey) Kaplıcası ve Ilısu Kaplıcası diğer kaplıcalarıdır.

    Terziköy Kaplıcası
    Yeri : Amasya'nın güneyinde belediye ve mücavir saha dışındadır.
    Ulaşım : Amasya il merkezine 30 km. uzaklıktadır
    Suyun Isısı : 37oC
    PH Değeri : 6,6
    Özellikleri : Bikarbonatlı, Kalsiyumlu, kısmen Karbondioksitli bir bileşime sahiptir.
    Yararlanma Şekilleri : İçme ve banyo kürleri
    Tedavi Ettiği Hastalıklar : Romatizma, mide ve bağırsak, böbrek ve idrar yolları, beslenme bozukluğu gibi hastalıklarda olumlu etki yapar.
    Konaklama :90 yataklı bir motel tesisi mevcuttur.

    Medreseler
    Bimarhane (Darüşşifa):
    İlhanlı döneminden günümüze ulaşan tek eserdir. İlhanlı Hükümdarı Sultan Mehmet Olcaytu ve hanımı Ilduz Hatun adına 1308 yılında yaptırılmıştır. Yapının özellikle ön cephesi sanat bakımından değerlidir. Sadece Amasya Bimarhanesine mahsus bir özellik olan kapı kilit taşında diz çökmüş vaziyette insan kabartması mevcuttur. Sultan II. Bayezid Külliyesi:Sultan II. Bayezid adına 1485-86 yılında yaptırılan külliye; cami, medrese, imaret türbe ve şadırvandan oluşmaktadır. Her iki minare hizasında bulunan yaşlı çınar ağaçlarının külliye ile yaşıt olduğu tahmin edilmektedir.

    Diğer Medreseler;
    - Gökmedrese 1267)
    - Çelebi Mehmed Medresesi (1415) Merzifon
    - Büyük Ağa Medresesi (1488)
    - Küçük Ağa Medresesi (1463- 1464)
    - Hakala Yolpınar Köyü Kasım Bey Medresesi (1463- 1464)

    Haliliye Medresesi:
    Gümüşhacıköy İlçesi Gümüş Beldesi merkezinde bulunan eser, Çelebi Sultan Mehmed'in Beylerbeyi Halil Paşa tarafından 1413 de yaptırılmıştır. Kare planlı kapalı avlulu bir medresedir.

    Kapı Ağa Medresesi:
    Sultan II. Bayezid'in Kapı Ağası Hüseyin Ağa tarafından 1488 yılında yaptırılmıştır. Ön Asya ve Selçuklu mezar anıtlarında görülen sekizgen plan şeması fonksiyon itibariyle ilk defa bu medresede tatbik edilmiştir.

    Mesire Yerleri
    Baraklı Şelalesi
    Taşova ilçesinde,Taşova İlçesine 30 km. uzaklıkta olan Özbaraklı beldesi sınırları içerisindedir.

    Borabay Gölü
    Amasya- Taşova karayolunun 44. km.sinden sola ayrıldıktan sonra Taşova-Samsun karayolunu 14. km.den tekrar sola ayrılarak ulaşılan, doğa harikası Borabay Gölü ve çevresi turizm merkezi ilan edilmiştir.
    Ormanlık alan içerisinde her biri 3 yataklı 9 adet bungalov tipi evler, gazinosu kamp imkanı, piknik alanları, doğa yürüyüşü ve dinlenme imkanları nedeniyle yerli ve yabancı ziyaretçilerin uğrak merkezi durumundadır.

    Yedi Kuğular Kuş Cenneti (Yedikır Barajı)
    Amasya -Suluova karayoluna 7 km. uzaklıkta bulunur. Baraj gölü çevresinde yer alan doğal güzelliği, yürüyüş parkuru, DSİ sosyal tesisleri ve balık üretim tesisleri ile amatör balık avcılığı nedeniyle bölgenin çekici piknik alanı durumundadır. Göl; kuğu, yabankazı, yaban ördeği, angut, karabatak ve balıkçıl vb. 34'den fazla kuş türünün barındığı bir kuş cenneti haline gelmiştir.

    İlçeler
    Göynücek:
    Çekerek Irmağı Vadisi'nde kurulan ilçeye 8 km. uzaklıktaki Çekerek vadisine bakan kayalık üzerinde kurulmuş Gökçeli kalesi ilçenin önemli tarihi eseridir. Roma Döneminde garnizon olarak kullanılan Kalede 98 basamaklı merdiven ile gizli bir yol bulunmaktadır. İlçe merkezine 6 km. uzaklıkta bulunan Çamurlu köyü İlice mevkiinde çıkan kaynak suyunun böbrek taşlarına karşı tedavi edici özelliği olduğu söylenmektedir.

    Gümüşhacıköy:
    İlçe merkezindeki Bedesten, Büyük hamam, Koyun pınarı ve Kabak çeşmesi; Gümüş beldesinde yer alan Haliliye Medresesi, Yörgüç Paşa Cami, Darphane Cami, Maden Cami (Eski Kilise) ilçenin Selçuklu ve Osmanlı dönemi mimari eserleridir. Şarlayuk beldesi ise yeşilin her tonunun bulunduğu, altyapısı olan bir mesire yeridir.

    Hamamözü:
    İnegöl dağlarının doğu ve kuzey eteklerinde kurulmuştur. İlçe merkezinde bulunan Arkut Bey kaplıcası yörenin önemli dinlenme ve piknik yeridir. İlçe merkezine 1km. uzaklıkta olan Kahramanlar İçmesi bağırsak parazitlerine iyi geldiği bilinmektedir.

    Merzifon:
    İl merkezine 49 km. uzaklıktadır. 7. yüzyıl sonlarında Merzifonlu Kara Mustafa Paşanın Sadrazam olmasıyla Merzifon köklü imar değişikliğine uğramıştır.
    Son düzenleme orbay; 03-02-2008, 01:25.
  • orbay
    Senior Member
    • 11-02-2005
    • 5871

    #2
    Konu: Amasya-05

    YouTube - Åžehzadeler Åžehri Amasya Tanıtımı #1

    Yorum

    • orbay
      Senior Member
      • 11-02-2005
      • 5871

      #3
      Konu: Amasya-05

      İlçelere göre şehir ve köy nüfusları

      Yorum

      • orbay
        Senior Member
        • 11-02-2005
        • 5871

        #4
        Konu: Amasya-05
















        Yorum

        • orbay
          Senior Member
          • 11-02-2005
          • 5871

          #5
          Konu: Amasya-05

          Ekli Dosyalar

          Yorum

          İşlem Yapılıyor
          X