Çanakkale-17

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • orbay
    Senior Member
    • 11-02-2005
    • 5871

    Çanakkale-17

    GENEL BİLGİLER
    Yüzölçümü: 9.737 km²
    Nüfus: 476.128 (2007)
    İl Trafik No: 17
    Kıyılarıyla Avrupa ve Asya'yı birleştiren Marmara ve Ege Denizini birbirini bağlayan Çanakkale savaşlarının en kanlı muharebelerinin cereyan ettiği, çok sayıda şehitlik, anıt ve mezarlıkların bulunduğu Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, Troya, Assos gibi eski uygarlık merkezlerinin beşiği olan il iç ve dış turizmde önemli bir yer almaktadır.
    İLÇELER
    Çanakkale ilinin ilçeleri; Ayvacık, Biga, Bozcaada, Çan, Eceabat, Ezine, Gelibolu, Gökçeada, Lapseki ve Yenice'dir.

    NEREDE KALINIR
    Turizm Tesisleri Veri Tabanı Güncelleme Projesi çalışmaları devam etmektedir. Proje tamamlandığında Tesis türleri ve bilgilerine ilişkin eksiklikler giderilmiş olacaktır.
    Çanakkale'de bulunan Turizm Bakanlığından İşletme Belgeli Konaklama Tesisleri bilgilerini görmek için;

    COÐRAFYA
    Çanakkale, Türkiye'nin kuzeybatı yönüne düşen Balkan Yarımadası'nın Doğu Trakya topraklarına bir kıstakla bağlanmış, Gelibolu Yarımadası ile Anadolu'nun uzantısı olan Biga Yarımadası üzerinde toprakları bulunan bir ilimizdir. Kent doğu ve güneydoğu yönünde Balıkesir ili, batıda Ege denizi, kuzeyde Tekirdağ İli ile Marmara denizi tarafından çevrelenmiştir.
    Çanakkale ilinde, Akdeniz ve Karadeniz iklimlerinin geçiş iklim hüküm sürmektedir. Yağışlar genellikle bahar ve kış aylarında olmaktadır. Turizm sezonunda, iklim mutedil olup, deniz suyu sıcaklığı temmuz ve ağustos aylarında maksimum seviyeye çıkmaktadır.

    TARİHÇE
    Eski çağlarda adı Hellespontos ve Dardanel olarak anılan boğazın iki yakasında topraklara sahip olan Çanakkale tarihinin ilk devirlerinde başlayarak sürekli iskan edilmiştir. İlk şehir medeniyeti MÖ 3000'de Troya'da kurulmuş 2500'e kadar devam etmiştir. Daha sonra Lidye, Pers, Bergama Krallığı, Roma, Bizans ve Osmanlı hakimiyetine girmiştir.

    NE YENİR
    Her kenarından denize kıyısı olan Çanakkale ve ilçeleri tam bir deniz ürünleri cennetidir. Her mevsin taze balık ve deniz ürünleri bulmak mümkündür. Gökçeada ve Bozcaada üzümleri ve burada yetişen üzümlerden geleneksel yöntemlerle imal edilen şarapları tadılmalıdır.
    Çanakkale'den Yemek Tarifleri
    Asma yaprağında sardalye
    Malzemeler:
    16 adet büyük sardalye
    16 adet salamura asma yaprağı
    1/2 su bardağı rafine yağ
    1 tatlı kaşığı tuz
    1 çorba kaşığı limon suyu
    1 adet limon (dörde bölünmüş)
    Hazırlanışı:
    Asma yapraklarının her iki tarafı yağlanır. Balıklar tuzlanıp üzerine limon suyu ve yağ dökülür. Sardalyeler birer asma yaprağına yerleştirilip, balıkları örtecek şekilde rulo yapılır. Beş dakika kadar ızgarada pişirilir. Dörde bölünmüş limon ile süslenerek servis yapılır.
    Peynir Helvası
    Malzemeler:
    1 kg. koyun sütünden yapılmış peynir
    200 gr. irmik
    3 adet yumurta sarısı
    1.5 kg. şeker
    200 gr. peynir
    Hazırlanışı:
    Peynir, irmik ve yumurta sarıları bir tencerede karıştırılarak hafif hararetli ateşte eritilir. Piştikten sonra 200 gr. peynir daha eklenerek biraz daha ateş üzerinde tutulur. Soğuyunca üzerine toz şeker konup karıştırılır. tepsiye dökülerek fırına verilir.
    Yoğurtlu kavurma
    Malzemeler:
    1 kg kuzu kuşbaşı
    4 orta boy kuru soğan
    2,5 kahve fincanı sıvı yağ
    2,5 kahve fincanı yoğurt
    1 baş sarımsak
    Yarım demet maydanoz
    8-10 adet sivri biber
    1-2 adet domates
    1,5 su bardağı sıcak su
    Tuz
    Hazırlanışı:
    Sıvıyağı iyice kızdırın. Kuşbaşı eti ilave edip kavurun. Soğanları yarım halkalar halinde doğrayıp etlere ekleyin. Soğanla eti birlikte ağır ateşte 20 dakika pişirin. Doğranmış yeşil biberleri ve bir bardak sıcak suyu etlere ilave edin. Suyunu çekip etler yumuşadığında yarım bardak su daha ekleyip biraz daha pişirin. Domateslerin kabuklarını soyup küçük küpler halinde doğrayın. Maydanozu ince ince kıyıp domateslerle birlikte yemek suyunu çektikten sonra etlere ilave edin. Bir süre daha pişirip ocaktan alın. Sarımsakları soyup dövdükten sonra yoğurtla karıştırın. Kavurmayı servis tabağına aldıktan sonra üzerine sarımsaklı yoğurt gezdirin. Kırmızı toz biberi yağda kızartıp üzerine gezdirirseniz daha farklı bir lezzet elde edersiniz.

    NE ALINIR
    Çanakkale'den eski el sanatları ürünlerinden, seramik çanak, çömlek imalatları almadan, Bozcaada ve Gökçeada'da imal edilen şaraplardan satın almadan dönmeyin.

    YAPMADAN DÖNME
    Gelibolu'yu görmeden, Şehitlikleri ziyaret etmeden,
    Kaz dağını gezmeden,
    Assos'ta gün batımı izlemeden, görsel sanatlar festivalini görmeden,
    Truva'yı gezmeden, tahta ata çıkmadan,
    Bozcaada'da şaraplarını tatmadan
    Gökçeada'nın koylarında dalış yapmadan,
    ...Dönmeyin

    NASIL GİDİLİR
    Karayolu: Şehir merkezindeki otobüs terminalinden günün her saatinde ilçelere otobüs ve minibüs seferleri yapılmaktadır.
    Otogar Tel: (+90-286) 217 10 79 / 5109 - 1248
    Denizyolu: Çanakkale'den Gökçeada'ya direkt feribot seferleri vardır. Çanakkale'den Bozcaada'ya gidebilmek için Ezine-Geyikliye oradan Yüklük iskelesine gidilerek ulaşım sağlanır.
    Liman Tel : (+90-286) 814 12 63

    TESCİL EDİLMİŞ TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI İLE SİT ALANLARI (AÐUSTOS 2005)
    Sit Alanları
    Arkeolojik Sit Alanı : 193
    Kentsel Sit Alanı : 11
    Doğal Sit Alanı : 35
    Tarihi Sit Alanı : 5
    Diğer Sit Alanları
    Arkeolojik ve Doğal Sit : 13
    Arkeolojik ve Kentsel Sit : 2
    Ark.+Doğal+Kentsel+Tarihi : 1
    Toplam : 256
    Kültür (Tekyapı Ölçeğinde) ve Tabiat Varlıkları : 1053
    GENEL TOPLAM : 1309

    İLETİŞİM BİLGİLERİ
    Valilik: (+90-286) 217 10 92
    Belediye: (+90-286) 214 19 95 - 217 31 38
    Hastane: (+90-286) 217 10 98
    Polis: (+90-286) 474 21 16 - 474 44 90
    Jandarma: (+90-286) 354 10 08
    İl Turizm Müdürlüğü: (+90-286) 217 50 12
    Turizm Danışma Müdürlüğü: (+90-286) 217 11 87
    Kültür Müdürlüğü: (+90-286) 217 23 71
    İl Kültür Müdürlüğü: (+90-286) 217 23 71
    Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Müdürlüğü: (+90-286) 217 61 61

    Gezilecek Yerleri

    Çanakkale - Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı
    Yeri: 1973'te kurulmuş ve Birleşmiş Milletler Milli Parklar ve Koruma Alanları listesinde olan Park, Çanakkale ili sınırları içerisinde, Gelibolu Yarımadasının güney ucunda, Çanakkale Boğazı'nın Avrupa yakasında 33.000 hektarlık bir alanı kapsamaktadır.
    Ulaşım: Park'a Edirne ve İstanbul'dan Tekirdağ ve Gelibolu yolu ile;Ankara, Bursa ve İzmir'den ise Çanakkale'den Kilitbahir ve Eceabat'a düzenlenen feribot seferiyle ulaşılır. En yakın havaalanı Çanakkale'dedir ancak tarifeli sefer yapılmamaktadır.
    Özelliği: Birinci Dünya Savaşı Çanakkale Deniz ve Kara Muharebelerinin yapıldığı yerler Park içerisindedir. Ayrıca Batık gemiler, toplar, sperler, kaleler ve burçlardan ve savaşla ilgili yüzlerce başka kalıntıdan oluşan geniş bir yelpazenin yanı sıra 250.000'i aşan Türk Şehidinin ve yine 250.000'i aşan Avustralya,Yeni Zelenda, İngiliz ve Fransız askerlerinin savaş mezarları ve anıtları buradadır.
    Muharebe alanları,savaş mezarları,,anıtlar ve savaşlı ilgili kalıntılar "tarihi sit alanı" ve "kültürel varlık" olarak tescil edilmiştir. Ayrıca MÖ 4000 tarihine dek giden birçok "Arkeolojik sit alanı ve anıtı"vardır. Çok çeşitli "doğal sit alanları ve anıtlar" içerisinde ise kumsallar, koyaklar, Akdeniz çalıları(maki) ile karışık koru parçaları, çarpıcı görünümlü jeolojik ve jeomorfolojik oluşumlar,bir tuz gölü(yakın zamana kadar bir kıyı gölüydü)ve 15. yüzyıl askeri mimarisinin eşsiz örneklerini içeren ilginç bir "kültürel miras" kolleksiyonu vardır.
    Görülebilecek Yerler: Gelibolu Yarımadası, denizlerin kendine has akıntıları, az yükseltili, dik yamaçlı kıyıları ,oya gibi işlenmiş girintili çıkıntılı koyları,uzun kumsalları ile yörenin ormanlık tepeleri, vadileri savaşın akışında etkili rol oynamıştır.
    Milli Parkta; Kilitbahirtaş Yaylası,Seddülbahir Savaş Alanı,Maeste Koyu,Tekke Köyü,Ertuğrul Koyu, İkizler Koyu, Hisarlık Tepe, Alçı Tepe,Zığındere, Kereviz Dere, Arıburnu, Anafartalar Savaş Alanlarında Kaba Tepe, Kanlı Şist, Conkbayırı,Savla ovası, Kakma Dağı ayrıca Türk Şehitlik ve Anıtları, Yabancı Mezarlık ve Anıtlar, Savaş kalıntıları (Tabyalar-silahlar, siperler, batıklar) Arkeolojik ve Tarihi Sitler,Müzeler ve Yerleşmeler görülmesi gerekli yerlerdir.
    Mevcut Hizmetler ve Konaklama: Tabii çevrenin zengin güzellikleri ve savaş alanları dışında, Kabatepe'deki müze, piknik ve kamp alanlarından faydalanılabilinir. Ayrıca Eceabat İdare ve Ziyaretçi Merkezi ile buradaki günübirlik alan ve kır gazinosundan faydalanmak mümkündür. Çadır ve karavanla konaklama imkanı mevcuttur.
    Kestanbol Termal Turizm Merkezi
    Yeri: Çanakkale iline bağlı Ezine ilçesindedir.
    Ulaşım: Ezine ilçesine 15 km. Marmara Denizi'ne ise 2 km. uzaklıktadır.
    Suyun Isısı:
    67°C -Ana Kaynak
    47°C -İkinci Kaynak
    68°C -Çamur Suyu
    31°C -Hamam Kaynağı
    21°C -Göz Suyu Kaynağı
    PH Değeri:
    5,92 -Ana Kaynak
    6,16 -İkinci Kaynak
    5,86 -Çamur Suyu
    6,92 -Hamam Kaynağı
    6,94 -Göz Suyu Kaynağı
    Özellikleri: Hipotermal , hipertonik, radyoaktif, Ana Kaynak, İkinci Kaynak, Çamur Suyu, Hipotermal , hipertonik, Hamam Kaynağı, Hipotermal , hipotonik, Göz Suyu Kaynağı, Klorür, sodyum, demir, Ana Kaynak, İkinci Kaynak, Hamam Kaynağı, Klorür, sodyum, demir, karbondioksit, Çamur Suyu, Klorür, sodyum, kalsiyum, Göz Suyu Kaynağı
    Yararlanma Şekilleri: Banyo, Çamur banyosu, inhalasyon, serpin ti kürleri
    Tedavi Ettiği Hastalıklar: İltihaplı kadın hastalıkları, romatizma, siyatik, kireçlenme, bazı kemik tüberkülozları, küçük çocuklardaki lenf bezleri şişkinlikleri, üst teneffüs yollarının spazmodik astmatiform sendromları ve serpin ti (serosol) tarzında ve antibiyotikler yaparak üst teneffüs yolları ve akciğer hastalıklarında etkilidir.
    Konaklama Tesisleri:100 yatak kapasiteli konaklama tesisi mevcuttur.

    ÇANAKKALE MÜZESİ
    Tarihi
    Çanakkale'de müzecilik çalışmaları, 1936 yılında bölgeden toplanan eski eserlerin Zafer Meydanı'ndaki eski bir kilise binasında depolanması ile başlamıştır. Daha sonra bu bina düzenlenerek müdürlük haline getirilmiş ve 1960 yılında ziyarete açılmıştır. 1984 yılında ise Atatürk Caddesi üzerinde inşa edilen yeni müze binasında hizmet verilmeye başlanmıştır.
    Müze Teşhir Salonu
    Girişte yer alan 1. Salon: Bu bölümde Çanakkale yöresinde bulunan antik yerleşim yerlerini gösteren büyük boy duvar panosu ile Troia antik kentinin yerleşim katlarını gösterir ışıklı pano bulunmaktadır. Ayrıca Çanakkale yöresinde 17. yüzyıl sonlarıyla 20. yüzyıl başları arasında üretilmiş olan Çanakkale seramiklerinden, geç döneme giren 19. ve 20. yüzyıl seramik örnekleri sergilenmektedir. Osmanlı devletinin en önemli bir seramik üretim merkezi olan Çanakkale ismini de burada üretilen ve dışarıya satılan çanak çömleklerinden almıştır. Seramiklerde iri gözenekli kırmızı, nadiren de bej renkli hamur kullanılmıştır. Form olarak testi, kâse, tabak, şekerlik gibi örnekler bu bölümde sergilenmekte olup bezeme tarzı olarak koyu kahverengi, yeşil sırlı monokrom örnekler yanında sarı, yeşil, kahverengi renklerin karıştırılması ile elde edilmiş sıraltı teknikli örnekler de mevcuttur.
    Salonun bir köşesinde Çanakkale'de eski bir konakta kullanılmış olan ve 19. yüzyılın ahşap işçiliğinin en güzel örneklerinden olan konsollar bulunmaktadır. Konsollardaki insan figürleri aynı zamanda yüzyılının plastik sanatını da yansıtmaktadır.
    Salonda ayrıca Troas bölgesi antik kentlerinden ve Mysia bölgesindeki Kyzikos'tan gelmiş mezar stelleri ve ostothekler sergilenmektedir. Steller Hellenistik ve Roma dönemlerine ait olup konu olarak cenaze ziyafetli, veda sahneli, at üzerinde heros ve at yanında heros gibi döneminin sevilen konuları betimlenmiştir. Antik Dönem ölü gömme geleneklerinden biri olan bu gömme biçimi, ölünün kremasyon sonrasında arta kalan kemiklerinin ve ölü hediyelerinin ostothek denilen küçük taş lahitlere konulmasıyla oluyordu.
    2. Salon: Çanakkale Müzesi'nin en eski koleksiyonlarının ve Troia eserlerinin sergilendiği salondur. Salonda bulunan vitrinlerde fosiller, Yontma Taş Çağı baltaları, Beşige Tepe prehistorik buluntuları ile Troia tabakalarına ait eserler sergilenmektedir. Troia kazısı 1870'te başlamış ve zaman zaman kesintiye uğramasına karşın halen devam eden bir kazıdır. Höyük M.Ö.3000- M.S.500 yılları arasına tarihlenen 9 yerleşim katından oluşur. Salonda Troia yerleşim katlarına ait buluntular Troia-I, Troia-II, Troia-III-IV-V, Troia-VI-VII, Troia- VIII-IX vitrinlerinde sergilenmektedir. Bu tabakalardan çıkarılmış günlük kullanım kapları, gri monokrom kaplar, Myken seramikleri, Depas amphikypelon'lar, Buckel seramik olarak adlandırılan seramikler, kaya kristalinden aslanbaşı, amulet, idoller yanında, bronz ve fildişi eserler Troia kentinin antik dönemlerdeki sanat ürünlerini yansıttığı gibi, günlük hayat ve dinsel yaşantıları hakkında da bilgi vermektedir.
    3. Salon: Bu salonda bulunan vitrinlerde Çan ve Yenice tümülüslerinde bulunan Hellenistik Dönem eserleri ile M.Ö.7-2. yüzyıla ait Bozcaada nekropol buluntuları sergilenmektedir. Bozcaada (Tenedos) nekropol kazıları 1959, 1969, 1990, 1991, 1992 yıllarında yapılmıştır. Ve bu kazılarda 51 mezar ve konteksler içindeki tek renkli gri ve Korinth seramiklerinin bir arada bulunduğu konteksler ayrı bir önem taşımaktadır. Çoğunlukla Attika ve Korinth ithal keramiklerinin yanı sıra, Aiolis bölgesinin kendine özgü gri monokrom renkli seramikleri türünün en güzel örnekleridir. Mezarlarda ithal keramiklerin yoğunluğu adanın antik dönemde deniz ticaretinde önemli limanlardan biri olduğunun kanıtıdır. Bunların yanı sıra zengin terracotta figürinler, Attika keramiklerinin çeşitliliği ve kalitesi bakımından ayrıca önem taşımaktadır. Teşhirde bunlardan örnekler bulunmaktadır.
    4.Salon: Bu salonda bulunan vitrinler Dardanos tümülüsü (M.Ö.6-2.yy.) buluntularına ayrılmıştır. Dardanos tümülüsü Çanakkale'nin 11 km güney batısında bir sırt üzerinde kurulu olduğu bilinen antik Dardanos şehrinin kuzeyindeki bir tepededir. Tepenin 1959 yılında kazılmasıyla mezara girilmiştir. Mezar anıtı salonun duvarlarında bulunan ışıklı panolarda da görüleceği üzere koridor, ön oda, esas mezar odasından ibarettir. Mezar bir aile mezarıdır, bunun Klasik, Hellenistik ve Roma dönemlerinde kullanıldığı buluntulardan anlaşılmaktadır. Buluntular arasında sergilenmekte olan yazılı bronz kremasyon kapları, takılar, gemmalar, altın yüzükler, çelenk ve diademler, kandiller, tekstil parçaları, sandaletler, ahşap eşyalar ve kline parçaları bulunmaktadır. Bu salonun en güzel eseri dönem Knidos Aphrodite'sinin bir taşra kopyası olan pişmiş toprak Aphrodite heykelciğidir. Dünya arkeoloji literatürüne Dardanos Aphrodite'si olarak girmiş olan bu heykelcik orijinaline en çok benzeyen kopyalardan biridir. Ayrıca Aphrodite'
    nin dışında benzerleri Myrina'da bulunmuş olan M.Ö. 2. yüzyıl Eros figürinlerinden oluşan bir grup da bu tümülüsün buluntuları arasındadır.
    5.Salon: Assos (Behramkale) ve Gülpınar (Apollon Smintheion Kutsal Alanı) kazılarından gelen eserler ile, seçkin sikke örnekleri ve cam eserler sergilenmektedir.
    Ayvacık'a 17 km. uzaklıktaki Behramkale Köyü son yıllarda artan turizm hareketliliğinin yanı sıra, M.Ö. 8. yüzyıldan Osmanlı Dönemine kadar kesintisiz bir yerleşim gösteren Assos antik kentiyle de tanınmaktadır. Antik kentte 1881-1883 yılları arasında yapılan ilk çalışmalardan sonra, kazılar 1980'den beri kesintisiz olarak sürmektedir. Assos'un M.Ö.6. yüzyıla tarihlenen Athena tapınağı ve M.Ö.4. yüzyıla tarihlenen surları dışında son yıllarda kazılarda ortaya çıkartılmış antik nekropolü de ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Nekropol kazılarından yoğun olarak arkeolojik buluntular gelmektedir. Assos teşhirimizde bu nekropol'den gelmiş ağızları küçük keselerle kapatılmış kremasyon kapları, çok değişik pozisyonlarla hareketlendirilmiş olan terracotta figürinler Çanakkale Arkeoloji Müzesi'nin en ilgi çekici eserleri arasındadır. Assos vitrinlerinde bu orijinal figürinlerin yanı sıra Attika ve Korinth seramikleri, Fenike camları da sergilenmektedir.
    Gülpınar- Smintheion teşhirinde ise Ayvacık İlçesi, Gülpınar Köyü sınırları içerisinde bulunan Apollon Smintheion kutsal alanının çevresinde yapılan kazılardan çıkarılmış cam unguentariumlar ile Dardanos nekropol kazısında bulunan altın boncuk ve çiçek aplikler, terracotta figürinler ve kemik aletler sergilenmektedir. Roma Dönemi Aleksandria Troas Kenti'nin kehanet ve kül merkezi olan Apollon-Smintheion Tapınağı aynı zamanda kutsal bir taş yolla bu kente bağlanıyordu. Troas bölgesinin tek kült merkezi olan bu tapınakta bölgenin birçok antik kentinin ve insanının kaderi tespit edilmiştir. Kazılarda tapınağı ait kehanet buluntuları henüz bulunmamışsa da, çıkan küçük buluntuların çeşitliliği ve zenginliği tapınağın Troas bölgesinden birçok insan tarafından ziyaret edilmiş olduğunun kanıtlarıdır.
    Vitrinlerde, Çanakkale civarından müzemize gelen çeşitli heykeltraşlık ve mimarî buluntularına, amphoralara da yer verilmektedir.
    İzmir Caddesi
    Tel : (0286) 217 65 65
    Faks : (0286) 217 11 05
    Pazartesi dışında her gün 08.30-12.30/13.30-17.30 saatlerinde ziyarete açıktır.


    Kaleler

    Gelibolu Kalesi
    Antik dönemde kurulduğu bilinen kaleyi, Bizans İmparatoru I. Justiniaus onartmıştır. Evliya Çelebinin anlattıklarına göre, dik ve kesik kayalarla kurulu 6 köşeli bir kaleydi.

    Kazdağı (Ayazma)
    Bayramiç ilçesi, Evciler köyünden sonra 5 km. mesafededir. Kazdağı'na özgü uzun ağaçları, gürül gürül akan suları ve piknik yerleri ile ilimizin en güzel mesire yerlerinden birisidir. Kazdağı'nda (Ayazma) her yıl ağustos ayı içinde Geleneksel Kazdağı Güzellik Yarışması düzenlenmektedir.
    1774 m. yüksekliğindeki Kaz Dağı (Ida Dağı) muhteşem manzarası, sakin yeşil alanları ve sıcak su kaynaklarıyla Kaz Dağı Milli Parkı'nın yanında, Çanakkale'nin güney ucundadır. Bayramiç ve Evcilerden geçerek Kaz Dağı Milli Parkı'na ulaşan kuzey girişinde gündüz kampingleri için birçok imkan mevcuttur. Çanakkale'ye 60 km olan Bayramiç'te 18 inci yüzyıl güzel Hadimoğulları Konağı (Osmanlı evi), içindeki etnografya müzesi ile yer almaktadır.

    Sultan Kale (Kale-Yi Sultaniye)
    Kente adını veren önemli ve görkemli bir anıt niteliğindir. XV. yy. ortalarında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmış 1551'de Kanuni Sultan Süleyman döneminde onarılmıştır.

    Spor aktiviteler

    Gökçeada ve Bozcaada:
    Her iki adaya da düzenli feribot seferleri yapılmaktadır. Gökçeada'da dalış okulu olmadığından, çevre illerdeki dalış okullarına başvurulmalıdır. Gökçeda'nın Kuzu Limanı'nda Birinci Dünya Savaşı'ndan kalma batık kalıntıları vardır. Mermer Feneri ile Anadolu yakası arasında kalan bölgede araştırma yapılırsa devasa çapalar ve gemi kalıntılarına rastlanabilir. Eşşek adası civarında Orfoz ve Karayer adaları da her türlü canlıyı görülebileceği dalış noktalarıdır. Mermer Burnu, Tuz Burnu'nun güney sahilleri serbest dalıcılık için uygundur. Çanak limanı, Bakla Taşı ve Pınar Dere Gökçeada'nın diğer dalınabilir noktalardır.
    Pek çok turistik aktivitenin yeraldığı Bozcaada'da dalış okulu da bulunmaktadır. Bozcaada kıyıları keşfedilmeye hazır pek çok dalış noktalarına sahiptir.

    Saros:
    İstanbul'a yakınlığı dolayısıyla dalıcıların gözdesi olan Saros, dalıcıların ilgisini çekecek batıklarla doludur. Çanakkale boğazının çıkışındaki Kaptan Franko, Saros körfezinde Kemiklinin açığında 30 metrede yatan Lundy dalınabilecek batıklardandır. Boğazda 15 ile 30 metre derinliklerde yeni eski her türlü kalıntıyla karşılaşılabilir. Siyah mercan da dahil olmak üzere su altı faunası oldukça zengindir. Ancak akıntıya dikkat edilmelidir.

    Ören Yerler

    Alexandreia
    Dalyan Köyündedir. M.Ö 310'da 'Sgia' adlı küçük bir köyün yerine kurulmuştur. Güçlü ve zengin bir ticaret merkezi olarak gelişen kent Romalılar döneminde de önemini korumuştur.

    Assos (Behramkale)
    Ayvacık ilçesinde yeralan Assos dört mevsim yerli ve yabancı turistleri konuk etmektedir. Akropol denizden 238 m. yüksekliğindedir. Athena Tapınağı M.Ö. 6ncı yüzyılda burada aynı yerde yapılmıştır. Biga yarımadası ve Edremit Körfezi'ni koruması özelliği yanında, eski ihtişamı nedeniyle bu Dorik tapınak restore edilmiştir. Tapınağın kalıntılarına vuran ay ışığını seyretmek için bir süre kalıp beklenebilir ya da sabah erkenden kalkıp güneş yavaş yavaş yükselirken şehrin yukarısından Edremit Körfezi'nin şahane görüntüsü izlenebilir ve böylece bu cennet köşesinin neden seçildiği anlaşılır. Tepelerden denize doğru agoralar, bir tiyatro ve bir de Jimnasyum yer almaktadır. Akropol'un kuzey köşesinden, hepsi de 14 üncü yüzyılda Osmanlı Sultanı I. Murat zamanında yapılan bir cami, bir köprü ve bir de kale görülür. Aşağısında ufak ve sevimli bir liman bulunmaktadır.
    Behramkale'nin 25 km. batısında, Gülpınar köyünde M.Ö. 2nci yüzyılda Apollon Smintheus Tapınağı'nın yapıldığı tarihi şehir Chryse yer almaktadır. Gülpınar'ın 15 km. batısında, işaretleri bulunmayan sivri kayalıklı bir sahil boyunca uzanan yolda, denize inen dik yamaçtaki hoş köy evleriyle, Babakale bulunmaktadır.

    Bozcaada
    Çevresi 14 mil tutan Bozcaada, önemli bir turistik merkezdir. Etrafındaki irili ufaklı adacıklarla çevrili olan ada, Çanakkale Boğazı'na 15 mil, Limni'ye 30 mil, Midilli'ye 33 mil mesafededir. Ulaşımın sağlandığı Ezine ilçesi Geyikli beldesi Yükyeri Feribot İskelesine ise 3,4 mil uzaklıktadır.
    Adada Liman Koyu, Değirmenler Koyu, Poyraz Limanı, Çanak Limanı, Çapraz Limanı, Çanak Limanı, Kocatarla Limanı, Lagor Limanı, Ayana Limanı, Ayazma Koyu, Sulubahçe Koyu, Habbeli Koyu olmak üzere on iki adet cennet benzeri koyu vardır. Bu koylara Adadaki dalış merkezi tarafından koylarında dalış turları düzenlenmektedir.
    Bozcaada'ya yaklaşıldığında bir Venedik kalesi dikkat çeker. Venedik, Ceneviz ve Bizanslılar döneminde kullanılan kale, Çanakkale Boğazı'nın önemi nedeniyle Fatih Sultan Mehmet döneminde esaslı bir şekilde onarılmıştır.Adanın şarabı suyu kadar boldur; bir tur atıldığında birçok bağ ve şaraphaneler görülür. Adanın batısındaki yeldeğirmenleri adanın olduğu kadan çevrenin de önemli ölçüde elektrik enerjisini sağlamaktadır.
    Adada konaklamak için her talebe uygun otel ve pansiyon bulunmaktadır.

    Dardanos
    Çanakkale'ye 11 km. uzaklıkta Kalabaklı Çayı kıyısında, Maltepe'dedir. Bu mezar anıtı, bir koridor, ön oda ve ana mezar odasında oluşmaktadır. İçinde bir çok iskeletle, altın takılar, bronz ve pişmiş topraktan gereçler, kandiller, gözyaşı şişleri, müzik araçları bulunmuştur. Mezarda Arkaik İyonik ve Roma dönemlerinden yapılar vardı.

    Gökçeada
    Türk adalarının en büyüklerinden biri olan Gökçeada körfezlerle çevrilidir. Farklı tonlardaki çam ve zeytin ağaçları ile kaplı tepelerinde yer yer kutsal pınarlar ve manastırlar bulunmaktadır. Buraya, Çanakkale ve Kabatepe'den tarifeli, muntazam araba vapuru seferleri yapılmaktadır. Gökçeada (Kuzu limanı), Çanakkale'den izlenen rotaya göre 32 mil, Gelibolu yarımadasındaki Kabatepe limanına 14 mil, Bozcaada'ya 33 mil, Ege denizinde bulunan Yunan adalarından Limni'ye 16 mil, Semadirek adasına 14 mil uzaklıktadır. Tatlı su kaynakları bakımından dünyanın en zengin adalarından biridir. Adanın koylarına dalış turları düzenlenmektedir.

    Gülpınar
    Ayvacık çevresinde kalıntıları bulunan antik eserlerden İlyada Destanı'nın birinci bölümünün geçtiği Apollon Smintheus Tapınağı, Gülpınar'da bulunmaktadır. Tapınak kalıntıları ve tapınaktan çıkan eserler buradaki müzede sergilenmektedir. Bölgede bulunan müzede Tapınağa ait rölyeflerde bu sahneleri görülebilmektedir.

    Neandria
    Kayacı Köyü yakınında Çığrı Dağı'ndadır. Kenti çevreleyen surlar 3 m. Kalınlıkta ve 3200 m uzunluktadır.

    Sestos
    Eceabat'a 4 km. uzaklıkta,Yalova köyündedir. Akbaş Limanı'nın güneyinde kurulmuştur. Fatih Sultan Mehmet Kilitbahir Kalesi'ni yaptırırken, Sestos kalesinin taşları kullanılmıştır.

    Troia Örenyeri
    İzmirli ünlü ozan Homeros'un İlyada ve Odysseia destanlarının anayurdu, binlerce yıllık geçmişi olan Troas ve Troia kenti, Çanakkale İli, Tevfikiye Köyü yakınlarındadır. Burası, günümüzde Hisarlık adıyla bilinmektedir.
    İki kıta arasında ticaret yolu üzerinde yer alan bu yerleşme, tarihte birçok doğal afet ve savaşla karşılaşmıştır. Kent tarih boyunca 9 kez yıkılıp yeniden kurulmuştur. Günümüzden yaklaşık beşbin yıl önce kurulduğu düşünülen kent, yaklaşık 3500 yıl boyunca önemli bir yerleşim merkezi olmuştur.
    İlyada destanında anlatılanlardan yola çıkarak Homeros'un Troia'sını bulma girişimi, ilk kez 1868'de Heinrich Schliemann tarafından başlatılmıştır.
    Schliemann, Troia Kralı Priamos'un hazinesini bulmak amacıyla Hisarlık Höyüğü'nün ortasında 40 m. genişliğinde 17 m. derinliğinde bir yarma açıp, ana kayaya kadar inmiştir; ancak bu çalışma sırasında birçok tabakanın tahribine neden olmuştur. Bugün buraya "Schliemann Yarması" denmektedir. Aralıklı olarak yapılan kazılar 7 uzun kampanya halinde 1890 yılına kadar devam etmiş, 1893-94 yıllarındaki kazıları Wilhelm Dörpfeld yönetmiştir. 1932-38 yılları arasındaki çalışmaları ise Cintinati Üniversitesinden Carl Blegen başkanlığındaki ekip yürütmüştür.
    Tam elli yıllık bir aradan sonra kazı çalışmaları 1988 yılından itibaren Tübingen Üniversitesinden Prof. Dr. Manfred Korfmann başkanlığında, çok sayıda arkeologtan oluşan uluslar arası bir ekip tarafından yürütülmektedir. Jeofizik ve topografik çalışmaların yanı sıra restorasyon çalışmaları da yapılmaktadır.
    Avrupa tarihi ve edebiyatı için büyük önem taşıyan Troia Bölgesi, 1996 yılında sorumlu bakanlıkların onayı ile "Tarihî - Millî Park" ilan edilmiş ve Dünya Kültür Mirası Listesine alınmıştır.
    Yaptığı kazılarla Troia kentini efsaneden gerçeğe dönüştüren ve onu bütün dünyaya tanıtarak büyük bir ün kazanmış olan Schliemann, ilk kazılarda bulduğu eserleri Anadolu'nun dışına çıkarmakla kendi saygınlığına gölge düşürmüştür.
    Schliemann, "Priamos'un Hazinesi" olarak tanımladığı bu toplu buluntuyu büyük bir gizlilik içinde 1873 tarihinde Atina'ya ulaştırdıktan sonra kendisi de Troia'dan ayrılmıştır. Eserleri önce Yunanistan, İtalya, İngiltere gibi ülkelere vermeyi düşünmüş, ancak sonra bu düşüncesinden vazgeçmiş ve eseleri Almanya'nın Berlin kentine götürmüştür. 1940 yılına kadar Museum Für Vor-Und Frühgeschichte'de sergilenen eserler, II. Dünya Savaşı'ndan sonra ortadan kaybolmuş ve 1993 yılına kadar bunların nerede oldukları anlaşılamamıştır.
    Bunların diğer sanat eserleri ile birlikte savaş ganimeti olarak Rusya'ya götürüldüğü konusundaki tüm yazılı iddialara sessiz kalan Rusya, 1993'te sessizliğini bozmuş ve Kültür Bakanı Siderov Troia hazinesinin kendi ülkesinde olduğunu itiraf etmiştir.
    Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Troia kentine ait bu buluntular, çok uzun zaman önce Anadolu'dan kaçırılmıştır. Oysa Unesco'nun "Her eski eser kendi yerinde kalmalıdır" ilkesi uyarınca, Troia Hazinesine ait eserler de bulunduğu yer olan Türkiye'de, Çanakkale'de olmalıdır.
    Tüm dünyanın ortak mirası olarak değerlendirdiğimiz zengin kültür hazinemizin yurt dışında da tanıtılması, Avrupa kültürünün en güçlü kökünün Anadolu'da olduğu gerçeğinin bir kez daha vurgulanması amacıyla, Türkiye ve Almanya kültürel ve bilimsel işbirliğinin bir ürünü olarak "Troia-Düşler ve Gerçek" adı altında bir sergi düzenlenmiştir.
    17 Mart 2001 günü iki ülke Cumhurbaşkanları tarafından Stuttgart'ta açılışı gerçekleştirilen sergiyi 17 Haziran 2001 tarihine kadar 240.000 kişi ziyaret etmiş, 14 Temmuz - 14 Ekim 2001 tarihlerinde Braunschweig'ta da sergilenmesi sonucu, ziyaretçi sayısı 550.883'e ulaşmıştır.
    "Troia : Düşler ve Gerçek" sergisinin son teşhir mekanı olan Bonn'da açılışı, 15 Kasım 2001 günü T.C. Kültür Bakanı M. İstemihan Talay ile Federal Almanya Devlet Bakanı Prof. Dr. Julian Nida Rümelin tarafından gerçekleştirilmiştir. Sergi, Nisan 2002 tarihine kadar Bonn Federal Sergi Sarayı'nda ziyarete açık olacaktır.
    Bu sergi için Türkiye'deki 12 müzeden büyük bir titizlikle seçilen eserler Almanya'ya gönderilmiştir. Çanakkale, İstanbul Arkeoloji, Adana, Gaziantep, Denizli, Eskişehir, Afrodisias, Ankara Anadolu Medeniyetleri, Bursa, Topkapı Sarayı, Antalya ve Samsun Müzeleri'ne ait toplam 550 eserin yer aldığı sergide, Troia kazısının logosu olmuş bronz mühür ile Tanrıça heykelciği ilk kez yurt dışında sergilenmektedir. Ayrıca İ.Ö. 5. yüzyıldan başlayarak, eğitimde bir çeşit kutsal kitap gibi benimsenmiş Troia kentinin destanı İlyada da bu sergide yer almaktadır.
    "Troia: Düşler ve Gerçek" sergisinde Türkiye'nin yanı sıra Belçika, Bulgaristan, Fransa, İngiltere, Gürcistan, İtalya, Yugoslavya, Avusturya, İsviçre, İspanya, Vatikan, Çin Halk Cumhuriyeti ve Almanya'dan da eserler bulunmaktadır.

    Truva
    İntepe Bucağı, Tevfikiye Köyü yakınında, Çanakkale'ye 30 km. uzaklıkta, Hisarlıktadır. Arkeolojik kazılar farklı zamanlardaki yerleşim mekanlarını, şehir surlarını, ev temellerini, bir tapınak ve tiyatroyu ortaya çıkarmıştır. Tahtadan sembolik bir at eski savaşı hatırlatmaktadır. Tarihi limanı Alexandria - Troas M.Ö. 3. yüzyılda yaptırılmıştı. St. Paul burayı iki kere ziyaret etmiş, ve üçüncü misyonerlik yolculuğuna, Assos'a yine buradan başlamıştır.

    Zeus Altarı
    Küçükkuyu beldesine bağlı Adatepe Köyünün üst tarafında bulunan,ön tarafı diklemesine uçurum olan mağara, Zeus'un mağarası olarak bilinmektedir.

    İlçeleri

    Bayramiç:
    Bayramiç ve yöresinin geçmiş çağlarda Troya krallığının sınırları içerisinde olduğu bilinmektedir. İlçe merkezinin bu dönemlerine ilişkin bilgiler, bugün ilçe sınırları içinde kalan bazı eski yerleşim merkezlerinden elde edilmektedir. 1356 yılında Osmanlılar, bugün Kültür Bakanlığı tarafından koruma altına alınan ve resterasyonu yapılan halk arasında "Hadımoğulları konağı" olarak tanınan binayı yaptırmışlardır.

    Eceabat:
    Bugünkü Eceabat ilçesinin sınırları içinde, Maydos (Madytos), Sestos (Akbaş), Kynossema (Kilitbahir), Idaion (Bigalı kalesi) Traklarca kurulan önemli yerleşim merkezleridir. Anıtsal Osmanlı kaleleriyle ünlüdür. Antik dönemde Maydos (Madikuz) adlarıyla bilinmektedir.

    Ezine:
    Antik Çağ'da Neandria olarak bilinen Ezine, Hamaksitosun kuzeyinde bir Aiolya yerleşim merkezidir. Orhan Gazi döneminde, Türk boylarının bölgeye gelişlerinden sonra Ezine Osmanlı topraklarına katıldı.
    Bugün Neandria, sankrea ve Alexandreia-Troas gibi Antik Dönemin yerleşme merkezlerinden bir kısmını da hudutları içerisinde barındıran Ezine'de Orhan Gazi döneminden, ahi Yunus Zaviye ve Türbesi, Murad-ı Hüdavendigar döneminden Asılhan Bey Cami ve Kabri,Yıldırım Bayezid Han döneminden Seferşah Hamamı önemli tarihi varlıkları olarak dimdik ayakta durmaktadır.

    Gelibolu:
    Gelibolu, Marmara Bölgesi'nin batısında, Çanakkale Boğazı'nın kuzeyinde, Avrupa yakasında, Gelibolu Yarımadası üzerinde kurulmuştur. Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, Gallipoli olarak da bilinen Gelibolu'da hayatlarını kaybeden 500,000 asker anısına kurulmuştur. Parkta abideler, eserler ve mezarlıklara ilaveten Tuz Gölü ve doğal güzelliği ile Arıburnu Kayalıkları yer alır. Yeşil tepelerdeki güzellikler, kumsallar ve mavi sular bu tarihi savaşta cesurca çarpışan askerlere şeref dolu bir dinlenme ortamı sağlamaktadır.








    Son düzenleme orbay; 14-02-2008, 00:51.
  • orbay
    Senior Member
    • 11-02-2005
    • 5871

    #2
    Konu: Çanakkale-17

    YouTube - Çanakkale

    Yorum

    • orbay
      Senior Member
      • 11-02-2005
      • 5871

      #3
      Konu: Çanakkale-17

      İlçelere göre şehir ve köy nüfusları

      Yorum

      • orbay
        Senior Member
        • 11-02-2005
        • 5871

        #4
        Konu: Çanakkale-17



















        Yorum

        İşlem Yapılıyor
        X