Mersin-33

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • orbay
    Senior Member
    • 11-02-2005
    • 5871

    Mersin-33

    Genel Bilgiler
    Yüzölçümü: 15.853 km²
    Nüfus: 1.595.938(2007)
    İl Trafik No: 33
    Doğu Akdeniz sahilinde, önemli bir liman kenti olan Mersin , palmiye ağaçlarıyla gölgelenen yolları, şehir parkı, modern otelleri, yakınlarındaki tarihi kalıntıları ve sayısız kumsalları gezenlere her türlü olanağı sağlamaktadır. Diğer taraftan Mersin, tarihte, Tarsuslu Aziz Paul adı ile ve Mark Antuan'ın Kleopatra'ya evlenme hediyesi olarak Alanya ile Mersin arasındaki toprakları vermesi ile hatırlanır.
    Mersin kıyılarının yaklaşık 108 km.lik bölümünü doğal kumsallar oluşturmaktadır. Bu plajlar kumsallarının ince ve temiz oluşu ve sualtı avcılığına uygun oluşundan dolayı tercih edilmektedir. Kulakköy, Taşucu, Susanoğlu, Kuruçay, Lamas, Yemişkumu, Kız Kalesi, Çeşmeli, Ören, Balıkova, İskele, Yenikaş, Ovacık, Büyük Ecelive Anamur Plajları bunlardan bazılarıdır.Tarih ve arkeoloji tutkunları; Neolitik Dönemden itibaren günümüze kadar kesintisiz iskanın yaşandığı Viranşehir (Pompeipolis), Roma Dönemi'nde inşa edilmiş bir Roma kentidir. Hıristiyanlık Dönemi'nde papalık olmuş 525'de depremle yıkılmıştır. Nekropol (mezarlık) tiyatro, hamam, su yolları, tapınak kalıntıları mevcuttur. Eski Cami, Osmanlı Dönemine ait (1870) önemli bir yapıdır. Çeşitli dönemlerde restorasyona tabi tutulmuştur. Roma Hamamı, ilginç mozaikleri ile büyük ziyaretçi kitlelerini ağırlamaktadır.
    İLÇELER:
    Mersin ilinin ilçeleri; Anamur, Aydıncık, Bozyaka, Çamlıyayla, Erdemli, Gülnar, Mut, Silifke ve Tarsus'tur.

    COÐRAFYA
    Mersin Orta Akdeniz Bölgesi'nde olup, Torosların Bolkar dağlarından Akdeniz'e doğru, 1500 metreden başlayan mevcut platolar üzerinde halkın yaz sıcaklarından kaçarak mevsimi geçirdikleri yaylaları bol bir ilimizdir. Bunlar; Gözne, Fındıkpınarı, Mihrican, Ayvagediği, Soğucak ve Kızılbağ gibi yaylalardır.
    İlin kuzeyi, Kuzeydoğu-Güneybatı istikametinde boydan boya uzanan Orta Toroslar ile çevrilidir. Bolkar Dağı, Elma Dağı, Büyük Eğri Dağı, Kızıldağ bu dağlar üzerindeki yüksek tepeleri oluşturur. Akdeniz, Mersin kıyılarında büyükçe bir kavis çizerek Mersin körfezini oluşturur. Taşucu ve Anamur körfezleri, ilin batı kesiminde ikinci derecede önem taşıyan körfezlerdir.
    Mersin ve çevresinde, tipik Akdeniz sıcak ve ılıman iklimi hakimdir. Yaz ayları sıcak ve aşırı nemli, kış ayları ise ılık ve yağışlıdır.

    Tarihçesi
    Bu bölgenin en eski yazılı tarihi, Luvi, Kizzuwatna, Hitit, Asur ve Babil krallıklarının tarihleri ile içiçedir. Daha sonraları da sırasıyla, Hitit,Urartular, Asurlular, Babiller, Lidyalılar, Persler, Seleukoslar ve Romalılar hüküm sürmüştür.
    7. yüzyıldan Osmanlıların fethine kadar bu bölge, Arapların, Abbasilerin, Mısırlı Tulunoğullarının, Selçukluların, Moğolların, Haçlıların, Memlukların, Ramzanoğulları ve Karamanoğullarının eline geçmiş, 16. yüzyıldan itibaren buralar Osmanlı topraklarına katılmıştır.

    Ne Yenir
    Mersin ilinde gelişmiş restoran modellerinde deniz ürünleri, kırmızı et yemekleri, özel kebap çeşitlerini yeme imkanları mevcuttur. Balık ızgaraları, tantuni, cezerye, kuş gözü, humus, telatür, eya dolması, şırdan, bandırma, yüzük çorbası, övelemeç özel yöresel yemeklerdendir.

    Ne Alınır
    Mersin ili alışveriş merkezleri açısından son derece zengindir. Mersin'in ve ilçelerinin yöresel özelliklerini yansıtan çeşitli hediyelik eşya ve tatlı çeşitleri alınabilir. El sanatlarına ait güzel örnekleri halılarda, kilim çeşitlerinde ve rengarenk yazmalarda görmek mümkündür.

    Yapmadan Dönmeyin
    Silifke'de Cennet-Cehennem Mağaralarını görmeden,
    Tarsus'ta St. Paul Kilisesini ve diğer tarihi eserleri görmeden,
    Anamur'da Anamuryum Harabeleri, Erdemli'de Kanlıdivane Harabelerini gezmeden,
    Göksu'da rafting, Bolkar'da trekking, koylarında diving yapmadan,
    Plajlarında denize girmeden,
    İlin meşhur tatlısı cezeryenin, özel kebap çeşidi tantuniyi tatmadan,
    ... Dönmeyin.

    Nasıl Gidilir
    Karayolu: Karayolu ile bütün illere bağlantısı vardır.
    Otogar Tel: (+90-324) 238 16 48
    Demiryolu: Mersin; demiryolu vasıtasıyla bir çok ille birlikte, uluslararası bağlantılara sahiptir.
    İstasyon Tel: (+90-324) 451 35 10
    Denizyolu: Mersin Limanından Uluslararası 100'ün üstünde Liman ile denizyolu bağlantımız mevcut olup, uluslararası nitelikte liman hizmetleri verilmektedir. Taşucu Limanımızdan düzenli olarak deniz otobüsü ile seferler yapılmaktadır.
    Liman Tel: (+90-324) 233 32 72
    Havayolu: Adana Şakirpaşa Havaalanı Mersin'e 69 km., Tarsus'a 32 Km. olup, yurtiçi ve yurtdışına düzenli olarak uçak seferleri yapılmaktadır.

    TESCİL EDİLMİŞ TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI İLE SİT ALANLARI (AÐUSTOS 2005)
    Sit Alanları
    Arkeolojik Sit Alanı : 184
    Kentsel Sit Alanı : 2
    Doğal Sit Alanı : 28
    Tarihi Sit Alanı : 1
    Diğer Sit Alanları
    Arkeolojik ve Doğal Sit : 23
    Tarihi ve Doğal Sit : 1
    Toplam : 239
    Kültür (Tekyapı Ölçeğinde) ve Tabiat Varlıkları : 835
    GENEL TOPLAM : 1074

    İl Kültür Müdürlüğü
    Tel: (324) 231 96 29
    Faks: (324) 233 49 28
    İl Turizm Müdürlüğü
    Tel: (+90-324) 238 32 71 - 238 32 73
    Turizm Danışma Müdürlüğü
    Tel: (+90-324) 714 11 51 - 714 53 28
    Kültür Merkezleri
    Merkez
    Opera, bale, tiyatro gibi etkinliklere yönelik 600 kişilik Salon
    Yazışma Adresi: Atatürk Cad. Cumhuriyet Alanı
    33070 - Mersin
    Tel: (324) 237 19 02 - 03 - 04
    Tarsus
    Opera, bale, tiyatro gibi etkinliklere yönelik 500 kişilik Salon
    400 m²'lik Sergi Salonu
    Kütüphane
    4 adet Sanat İşliği
    Yazışma Adresi: Muvaffak Uygur Cad. Tarsus - İçel
    Tel: (324) 614 10 44
    Faks: (324) 613 13 52
    Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Müdürlüğü
    Adres: Uray Cad. No:38
    MERSİN
    Tel: (0 324) 231 56 21
    Faks: (0 324) 233 49 28
    Önemli Telefonlar
    Valilik: (+90-324) 231 1155
    Belediye: (+90-324) 231 88 80
    Hastane: (+90-324) 336 02 50
    Polis: (+90-324) 891 02 60
    Jandarma: (+90-324) 238 82 70
    Liman: (+90-324) 233 32 72

    Gezilecek Yerleri
    Camiler Ve Kiliseler
    Bölge yıllar boyunca çeşitli medeniyetlere beşiklik etmiş, Hıristiyan dünyasının ve Avrupa ülkelerinin değişik ölçülerde etkilendikleri özellikle Bizans ve Roma kültürüne ev sahipliği yapmıştır.
    İlde İnanç Turizmi açısından önemli olan iki merkez vardır. Birincisi İsa'nın Havarilerinden St. Paul'un Tarsus'ta bulunan Evi ve Kuyusu Vatikan tarafından Hac Yeri ilan edilmiştir. Diğeri Müslüman ve Hıristiyan alemince önemli olan ve Silifke/Başucu'nda yer alan erken Hıristiyan devrinde Hac Yeri olarak kabul edilen Azize Aya Tekla (Meryemlik) önemli dini ziyaret merkezleridir. Ayrıca Tarsus Ashabı Kehf Mağarası da il sınırları içerisinde bulunmaktadır.

    Kaplıcalar
    Mersin ilinde Şifalı su kaynakları oldukça boldur. Bunlardan bazıları Mersin-Güneysu, Güneyyolu, Tarsus Akçakoca, Tarsus Keşbükü İçmeleri, Silifke Saparca Ilıcası Mut -Hocantı Kaplıcası'dır.

    Yat Limanları
    Yat turizminin Doğu Akdenize kaydırılması amacıyla, uluslararası standartlara uygun yat limanı projesi geliştirilmektedir. Bu nedenle 1994 yılında ihale edilmiş olan 500 yat kapasiteli Mersin Ana Yat Limanı inşaatı sürmektedir.
    Mersin Çamlıbel mevkiinde faaliyet gösteren Yat Baseni 300- 350 yat kapasiteli olup, yatlara içme suyu, elektrik ,temizlik ve güvenlik hizmetleri vermektedir. Yat turizminin Doğu Akdenize kaydırılmasına öncülük etmek amacıyla 11 yıldan bu yana, geleneksel olarak düzenlenen Doğu Akdeniz Yat Rallisi son üç yıldır Mersin Yat Baseni güzergah olarak alınmıştır.
    Mersin Yat Baseninde mavi tur, günlük tur ve mehtap turları da yapılmaktadır.

    Kuş Gözlem Alanları
    Aydıncık Adaları
    İl: İçel
    İlçeler: Aydıncık
    Yüzölçümü: 2
    Rakım: 0- 30 m
    Koruma: hayır
    Başlıca Özellikleri: kayalık kıyı adaları
    Kuş Türleri: Ada martısı popülasyonuyla önemli kuş alanları statüsü kazanır.
    Göksu Deltası
    İl: İçel
    İlçeler: Silifke
    Yüzölçümü: 14-480
    Rakım: Deniz seviyesi
    Koruma: var
    Başlıca Özellikleri: tatlı ve tuzlu göller, bataklık
    Kuş Türleri: Küçük karabatak (maks. 180) ve tepeli pelikan (maks.56), üreyen yaz ördeği (50 çift ile Türkiye'nin bilinen en büyük popülasyonu) ve pasbaş patka (30 çift), kışlayan büyük orman kartalı (maks. 20) ve şah kartal (maks.6) gibi, nesilleri dünya ölçeğinde tehlike altında olan türlerle önemli kuş alanları statüsü kazanır. Bunlara ek olarak, küçük balaban (25 çift), gece balıkçılı (150 çift), alaca balıkçıl (70 çift), erguvani balıkçıl (50 çift), turaç (50 çift), sazhorozu (300 çift), kocagöz (60 çift), bataklıkkırlangıcı (300 çift), akça cılıbıt (200 çift), mahmuzlu kızkuşu (300 çift) ve küçük sumru (150 çift) gibi türler bölgede önemli sayılarda ürer. Aralarında boz kaz (maks.1450), fiyu (maks. 11.648), çamurcun (maks. 14.952), kaşıkgaga (maks.4325) ve sakarmekenin (maks. 36.240) bulunduğu büyük sayılarda sukuşu (maks.91.097) alanda kışlarken, göç sırasında da çok sayıda çeltikçi (maks.2500) ve leylek (maks.22.000) burada konaklar.

    Mağaralar
    İlde jeolojik hareketler ve aşınma sonucunda pek çok mağara oluşmuştur. Cennet ve Cehennem Obruğu, Narlıkuyu, Köşekbükü, Buğu Deliği Mağaraları önemlidir.
    Cehennem Obruk Mağarası
    Yeri: Mersin
    Mersin 'in 63 km. güneybatısında, Silifke İlçesine de 22 km. uzaklıktadır. Cennet Obruğunun 75 m. kadar doğusundadır.
    Özellikleri: Miyosen devrine ait kalkerler içinde attan bir yeraltı deresinin yaptığı erozyonla tavanın göçmesi sonucu oluşmuştur. 50x75 m. boyutlarında, elips biçimindedir. Cennet Obruğuna nazaran daha dar ve diktir. Tavanın göçmesi sonucu Obruğun dibine yığılan molozlar, batıdan doğuya doğru yaklaşık 30 derecelik bir eğimle alçalmaktadır.
    Cennet ve Cehennem Obrukları aynı yeraltı mağara sisteminin üst kısmının çökmesiyle meydana gelmiş iki bacaya tekabül eder.
    Cennet Obruk Mağarası
    Yeri: Mersin
    Mersin 'in 63 km. güneybatısında Silifke ilçesine 22 km. uzaklıktadır. Obruka Mersin-Silifke sahil yolu üzerindeki Narlıkuyu koyuna 1800 m.lik asfalt yolla ulaşılır.
    Özellikleri: Çeşitli jeolojik hareketler ve yeraltı sularının aşınması sonucu ortaya çıkan obru Mersin'de en ilgi çeken doğal oluşumlardan biridir.
    Miyosen devrine ait kalkerler içinde alttan bir yeraltı deresine yaptığı erozyonla tavanın çökmesi sonucu oluşmuştur. Takriben 275x125 m. çapında ve en derin noktası kenarlarından itibaren 135 m. dir. Cennet obruğu güneye doğru meyilli bir kuyu halinde alçalır ve en aşağıda mağara şeklini alarak son bulur. Bu kusumda yeraltı suyu seviyesinin yüksek olduğu sıralarda ortaya çıkan geçici göl yazın kurur.
    Cennet ve Cehennem Obrukları aynı yeraltı mağara sisteminin üst kısmının çökmesiyle meydana gelmiş iki bacaya tekabül eder. Obruğa Romalılar döneminden kalma merdivenli bir patika ile inilir. Batı uçta Bizanslılara ait kilise kalıntıları vardır.

    Narlıkuyu Mağarası
    Yeri: Mersin
    Silifke-Mersin karayolunun Narlıkuyu Köyü içinden ayrılan asfalt yolla mağaraya ulaşılır.
    Özellikleri: Miyosen kireçtaşları içinde gelişmiş bir mağaradır. Cennet mağarasının 300 m. kadar batısında olup, giriş ağzı denizden 160 m. yükseklikte bulunmaktadır. 20 m. kadar yer yer dikey kısımları ihtiva eden dar bir girişten sonra mağara doğu-batı istikametinde devam eden geniş salonları ihtiva eder. Bu salonlarda çok miktarda sarkıt ve dikitler, kolonlar bulunmaktadır.
    Mağara dışında otopark ve bekçi kulubeleri vardır. Mağara 1987 yılında turizme açılmıştır.
    Yalan Dünya Mağarası
    Yeri: Mersin
    Anamur-Silifke yolunda Aydıncıktan sonra Gülnar yol ayrımından itibaren 13 km. mesafede Sele Mahallesinin yaklaşık olarak 1 km. mesafede, kuzeybatısında Yalandünya tepesi mevkiindedir.
    Özellikleri: Kısmen yatay, kısmen dikey tipindedir. Mağaranın içinde güzel görünümlü sarkıt, dikit ve kolonlar vardır. Bol miktarda mağara incileri de gözlenmektedir. Giriş kısmındaki büyük salonda dağınık biçimde seramik parçaları bulunmuştur.
    Mağara karstik kalkerlerde açılmış olup iki giriş ağzı vardır. Giriş ağızları arasında mesafe yaklaşık 100 m. kadardır. Giriş ağızlarından biri kubbe şeklindeki bir örtünün üzerinde 8x6 m. ebadında büyükçe pencere gibi bir açıklık olup içeriye 17 m.lik iniş ancak özel merdivenle yapılabilmektedir.
    İniş doğrudan doğruya, kalınlığı 30 m. kadar olan ebuli üzerine olmaktadır. Ebulinin eğimi yaklaşık olarak 40 derece kadardır. Buradaki büyük salon 92 m. uzunluğunda 67 m. genişliğindedir. 10 m. yükseldikten sonra küçük bir salona girilir. Bu salon 30 m. derinliğindeki kuyunun dibine kadar ulaşılmaktadır.
  • orbay
    Senior Member
    • 11-02-2005
    • 5871

    #2
    Konu: Mersin-33

    Müzeler
    Müzeler

    İçel (Mersin) Müzesi

    Adres: Atatürk Cad. Kültür Merkezi - İçel

    Tel: (324) 231 96 18

    Silifke Atatürk Evi

    Adres: Taşucu Cad. No: 111 Silifke - İçel

    Tel: (324) 714 10 19

    Faks: (324) 714 28 52

    Anamur Müzesi

    Adres: Yalıevleri Mah. Fahri Görgülü Cad. No: 8

    Anamur - İçel

    Tel: (324) 814 16 77

    Tarsus Müzesi

    Adres: Tarsus - İçel

    Tel: (324) 613 06 25

    Mersin Atatürk Evi Müzesi

    Silifke Müzesi

    İçel Müzesi

    Pompeipolis - Mersinli - Merkez / Mezitli

    Ayaş - Erdemli İlçesi

    Kanlıdivane - Erdemli İlçesi

    Kızkalesi - Erdemli İlçesi

    Tırtar - Erdemli İlçesi

    Küstüllü - Erdemli İlçesi

    Çeşmeli - Erdemli İlçesi

    Tömük - Erdemli İlçesi

    İamas - Erdemli İlçesi

    Koskerla - Erdemli İlçesi

    Yapısıgüzel - Erdemli İlçesi

    Hoyrat - Erdemli İlçesi

    Kocahasanlı - Erdemli İlçesi

    Çatören - Erdemli İlçesi

    İmirzeli - Erdemli İlçesi

    Tirmil Höyük - Mersin - Merkez

    Karaduvar Höyük - Mersin - Merkez

    Karaduvar Su kemer - Mersin - Merkez

    Yümüktepe - Mersin - Merkez

    Aslanköy Kaya Mezarı - Mersin - Merkez

    Aslanköy Mağarası - Mersin - Merkez

    Gözne Kalesi - Mersin - Merkez

    Başnalar Kalesi - Mersin - Merkez

    Öküzlü Kalesi - Erdemli İlçesi

    Sinap Kalesi - Erdemli İlçesi

    Çandır Kalesi - Erdemli İlçesi

    Cet Tepe - Erdemli İlçesi

    Güdübeş Kalesi - Mersin - Merkez / Yakaköy

    Belenkeşlik Kalesi - Mersin - Merkez / Belenkişlik Köyü

    Manavşa Kalesi - Mersin - Merkez / Değirmençay Köyü

    Anamur Müzesi

    Anemurium Örenyeri - Nasrettin Köyü

    Mamure Kalesi - Bozdoğan Köyü

    Silifke Müzesi

    Cennet - Cehennem - Silifke / Hasanaliler

    Narlıkuyu - Silifke / Pınarlıkuyu

    Uzuncaburç - Silifke / Uzuncaburç

    Ayatekla - Silifke / Becili

    Alahan Manastırı - Mut / Geçimli Köyü

    Holmi - Silifke / Taşucu

    Aphrodisias - Silifke / Yeşilovacık

    Demircili - Silifke / Demircili

    Tekkadın - Silifke / Ovacık

    Karadedeli - Silifke / Karadedeli

    Topmar - Silifke / İmamuşağı

    Karaböcülü - Silifke / Karaböcülü

    Canbazlı - Silifke / Canbazlı

    Kelenderis - Aydıncık

    Meydancıkkale - Günlar

    Sömek - Silifke / Sömek

    Dağpazarı - Mut / Dağpazarı

    Balabulu - Mut / Yalnızcabağ

    Kale - Mut / Merkez

    Bakırtepe - Silifke / Yeşilovacık

    Cingeyli - Silifke / İmamlı

    Adamkayalar - Silifke / Hüseyinler

    Meydankalesi - Silifke / İmamlı

    Kale - Silifke / Kirobasi

    Gülümpaşalı Höyüğü - Silifke / Gülümpaşalı

    Antikyo - Silifke / Narlıkuyu

    Sinobiç - Mut / Yeşilyurt

    Mavga Kalesi - Mut / Yeşilyurt

    Gökburç - Silifke / Ovacık

    Hançer Kalesi - Silifke / Ovacık

    Mezgit Kale - Silifke / Ovacık

    Karakabaklı - Silifke / Karadedeli

    Kültesi - Silifke / Karadedeli

    Işıkkale- Silifke / Karadedeli

    Gözleyentepe - Silifke / Yeşilovacık

    Çingentepe - Mut

    Maltepe - Mut

    ANAMUR MÜZESİ VE ÖRENYERLERİ

    Anemurium antik kentinde Amerikalı ve Kanadalı bilim adamları tarafından 1960 yılında başlatılan bilimsel arkeolojik kazılar yöredeki tüm kültürel kalıntıların değerlendirilmesi amacıyla, Anamur İlçesi'ne bir müze yapılması fikrini ortaya çıkarmıştır.

    Müze binasının ilk temeli 1976 yılında Yalıevleri Mahallesi'nde tahsis edilen 2630 m²lik arsa üzerine atılmıştır. 1990 yılında inşaat işlemlerinin tamamlanmasından sonra 1992 yılında teşhir ve tanzim çalışmaları sonuçlandırılmıştır.

    Bu zamana kadar sağlıklı bir müze binasının olmaması nedeniyle; Anemurium kazılarında ortaya çıkarılan eserler Alanya Müzesi'nde, ilçe çevresinde ele geçen diğer eserler ise Silifke Müzesi'nde korunmuştur.

    1984 yılında Anamur Müzesi'ne kadro tahsisi ile personel sağlanmış ve müze Atatürk Bulvarı üzerinde kiralık bir dükkanda hizmet vermeye başlamıştır. Müze bu arada kendini tanıtmaya çalışmış, Bakanlık ve imkanların birleştirilmesiyle Anamur ve çevresinde kültür ve tabiat varlıklarının tespit çalışmalarını sürdürmüş, 1985 ve 1986 yılları Bozyazı (Nagidos) nekropolü ve Mamure Kalesi içindeki Rig Manoi antik kenti kalıntılarında kurtarma kazısı çalışmaları gerçekleştirilmiştir.

    Önce Amerika ve Kanada'nın ortaklaşa başlattığı Anemurium kenti arkeolojik kazıları, daha sonra Kanadalı Prof. Dr. James Russel başkanlığında sürdürülmüştür. 1986 yılından itibaren ise Kültür Bakanlığı adına Anamur Müzesi Müdürlüğü'nün başkanlığında Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Zoroğlu'nun bilimsel sorumluluğunda Aydıncık (Kelenderis) kazıları başlatılmıştır.

    Alanya ve Silifke müzelerinden getirilen Anamur kaynaklı eserlerin yanı sıra Bakanlıkça kapatılan Erdemli Müzesi'nden getirilen eserler ve Anamur halkının büyük bir duyarlılıkla getirdiği eserlerin sayısı bugün 7000 adete yaklaşmıştır.

    Müze binasının üst katında idari odalar, kütüphane, fotoğrafhane, konferans salonu, alt katında ise kafeterya, etnografik ve arkeolojik ****iyonlar, eski eser depoları, ve laboratuvar yer almaktadır. Konferans salonunda eski eser kaçakçılığının önlenmesine yönelik eğitici nitelikte dia gösterileriyle, resim, heykel, fotoğraf vb. gibi sergiler düzenlenmektedir.

    Etnografik ****iyonda geleneksel sanatlarımızın en güzel örnekleri yer almaktadır. Göçebelik döneminden yerleşik düzene geçinceye kadarki tarihsel süreç içerisinde ele geçirilen folklorik eşyalar sergilenmektedir.

    Etnografik ****iyonda yörede Bönce, Çiğni Düşük, Ala, Aynalı ve Boncuklu olarak tanınan kilim örnekleri ile üzeri çizgi kazıma ile dekorlandırılmış ahşap kahve değirmeni, kahve soğutucusu, kahve kutusu, aynalık, sedef kakmalı çekmece, kaşık formunda oyularak yapılmış kaşıklık, barutluk, ahşap urup, dibek, aşık sopası, kazıma stampa ve repousse tekniğiyle yapılmış çeşitli madeni kap kacak; niello tekniğiyle savatlanmış kılıçlar, çoban tabancaları; filigre tekniğiyle yapılmış gümüş sallama, gerdanlık küpeler, çeşitli takılar, bakır kazan ve tabaklar, yün çorap, uçkur, peşkir, heybe, kuşak, tütün ve para kesesi, deve yuları, saat örnekleri yer almaktadır.

    Kelenderis

    İlk çağda Güney Anadolu kıyılarının en iyi limanlarından birine sahip olan Kelenderis'in kalıntıları İçel İli Aydıncık İlçesi'ndedir. Kentin kim tarafından ve ne zaman kurulduğu hakkında kesin bilgilerden yoksunuz. Antik yazarlardan Apollodoros Kelenderis'in Sandon tarafından kurulduğunu belirtmektedir. Yörede 1986 yılından beri yürütülen kazılarda da geçmiş M.Ö. 8. yüzyıla kadar uzanan buluntular ortaya çıkarılmıştır. Bu yüzyılın sonlarında, Batı Anadolu ve yakın adalardan gelen İonyalılar Nagidos ile birlikte Kelenderis'te ticarete yönelik ilişkileri yönlendirecek üsler (emporium) kurmuşlardır. Yine antik kaynaklar kentin, Samoslular tarafından kolonileştirildiğini belirtmektedir.

    Kelenderis ilk parlak dönemini M.Ö. 5. ve 4. yüzyıllarda yaşamıştır. Bu sırada Atinalıların öncülüğünde Perslere karşı kurulan Attik-Delos Deniz Birliği'nin en doğudaki üyesi Kelenderis'ti. Kazılar sırasında çıkarılan mezar buluntuları kentin batı dünyası ile ilişkilerini belgelemektedir. Hellenistik Çağda Mısır'da kurulan Ptolemaios Krallığı ile siyasi ittifak içinde olan Kelenderis M.Ö. 1. yüzyıldaki korsan baskıları yüzünden çok zor duruma düşmüştür. Romalıların korsanlara karşı hazırladıkları askeri harekata da katılan Kelenderisliler, Romalıların Akdeniz ticaret yolunu güvenlik altına almasından sonra ikinci parlak dönemlerini yaşamışlardır. Ortaçağda önce Bizans, ardından Selçuklu egemenliğine giren Kelenderis, Osmanlılar Döneminden 20. yüzyıl başlarına kadar Anadolu ve Kıbrıs arasındaki deniz ulaşımında önemli bir liman işlevi görmüştür.

    Antik Kelenderis'ten günümüze ulaşan kalıntıların sayısı çok azdır. Surlar Ortaçağdandır. Liman hamamı M.S. 4. veya 5. yüzyılda yapılmış olmalıdır. Tiyatronun da Roma Çağına ait olduğu anlaşılmaktadır. Kentin mezarlıklarında M.Ö. 6. ve M.S. 4. yüzyıl arasındaki döneme ait kente özgü kaya mezarları, tonozlu mezarlar ve pramit çatılı anıt mezarlar görülebilir. Müzede sergilenen eserlerin çoğu kentin bu mezarlarından gelmektedir. 1992'de bulunan zemin mozaiği kentin M.S. 5. yüzyıldaki panaroması açısından eşsiz bir örnektir.

    Nagidos

    Kelenderis gibi, bölgenin en eski kentlerinden biri olan Nagidos'un kalıntıları Bozyazı İlçesi'nde, kıyıya yakın bir tepe üzerindedir. Hakkında çok az bilgiye sahip olduğumuz kentten günümüze ulaşan yalnızca sur kalıntılarıdır. Bozyazı Çayı üzerindeki köprü Roma Çağına ait özellikler ortaya koymaktadır. Roma ve Bizans Döneminden kalma tarihi mekânların arasında su yolu kalıntısı ile bir hamamın temelleri de vardır.

    Antik kaynaklar Nagidos'un da Kelenderis gibi, Samoslular tarafından kolonileştirildiğini belirtmektedir.

    Nagidos'un M.Ö. 5. ve 4. yüzyıllarda Pers egemenliği altında olduğu, bu dönemde basılan satraplık sikkelerinden anlaşılmaktadır. Kent, ilkin Hellenistik Çağda Mısır'daki Ptolemaiosların etkisi altına girmişse de daha sonra yoğun korsan saldırıları sonucunda tüm gücünü yitirmiştir. Bu gün müzede sergilenen eserler, kentin batısında rastlantı sonucu bulunan mezarlardan çıkarılmıştır. M.Ö. 4. ve 3. yüzyıldan kalma bu eserler pişmiş topraktan yapılmış lahit mezarların yanına ve içine konan oldukça zengin ölü armağanlarını içermektedir.

    Yalıevler Mahallesi, Atatürk Caddesi, Fahri Görgülü Caddesi No:8, Anamur

    Tel : (0324) 814 16 77

    Faks : (0324) 814 30 18

    Pazartesi dışında her gün 08.30-12.30/13.30-17.30 saatlerinde ziyarete açıktır.

    ATATÜRK EVİ MÜZESİ

    Mersin’in en önemli ve işlek caddelerinden biri olan “Atatürk Caddesi” üzerinde kentin odak noktasında yer alan bu yapı 1897'de dönemin Almanya Konsolosu Bay Christman’ın Mersin’li Mavromati ailesinden bir bayanla evliliği nedeniyle konut olarak kullanılmak üzere yaptırılmıştır. Mimari bilinmemektedir. Halk zamanla, bu yapıyı Krisman (Krizman Konağı) demiştir. Daha sonralarda Mavromati ailesinin konağı olarak tanınmıştır.

    1270 m2lik bir alan üzerinde yer alan yapı 1972 yılına kadar Tahinci ailesinin mülkiyetine kalmıştır. l972 yılında ise Nebil Hayfavi tarafından satın alınmıştır ve 1976 yılına kadar Toros Koleji olarak hizmet vermiştir. 1976 dan sonra boş tutulan bu yapının adı aynı yıl belediye encümeninin aldığı bir kararla "Atatürk Evi'' olmuştur.

    1980 yılında yapının kamulaştırılması kararlaştırılarak restorasyon çalışmaları başlatılmıştır. 1982 yılından itibaren de Kültür Bakanlığı'nın mülkiyetindedir. 1992 yılına kadar süren restorasyon çalışmalarında bir milyar liraya yakın harcama yapılmış ve bunun sonucu 12 Ekim 1992 tarihinde “Atatürk Evi ve Müzesi” olarak resmi açılışı yapılmıştır.

    Mersin Atatürk Evi ve Müzesi'nin alt katı "Fotoğrafları ve Belgelerle Atatürk Müzesi" olarak hazırlanmıştır. Ayrıca Ankara, Anıtkabir Müzesi'nden getirilen 22 adet kişisel eşyası da sergilenmektedir.

    Etnoğrafik eserlerin sergilendiği üst katta salona açılan yedi odanın ikisi yatak odası, biri çalışma odası, dördü ise oturma odası olarak değerlendirilmiştir.

    MERSİN ATATÜRK EVİ

    Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, büyük önder Atatürk Akdeniz’in bu güzel kenti ve ticaret merkezi Mersin'imizi sekiz kez ziyaret ederek onurlandırmışlardır.

    Bu ziyaretlerden ilki 17-19 Mart 1923’te gerçekleşmiştir. Bunu 2 Ocak-2 Şubat 1925, 9-16 Mayıs 1926, 11-12 Şubat 1931, 28 Ocak 1933, 20-21 Şubat 1935, 19 Kasım 1937 ve 20-23 Mayıs 1938 tarihlerindeki gezileri izlemiştir.

    Sevgili Atamız ve eşi Latife Hanım 20 Ocak-2 Şubat 1925 tarihleri arasında kentimizi ziyaret edişlerinde, bugün müze olarak değerlendirilmiş olan bu yapıda on bir gün boyunca Mersinliler tarafından içten bir sevgi ve coşku ile ağırlanmışlardır. Mersinliler konağın sahibi Fedon Tahinci ile birlikte büyük önderimiz ve eşini en iyi şekilde konuk edebilmek için elbirliği ile hazırlık yapmış ve kentin en görkemli olan yapısını içindeki değerli döşeme ve mefruşata ek olarak, verdikleri eşyalarla da güzelleştirerek konukseverliğin en anlamlı örneklerinden birini sunmuşlardır.

    Zemin katta ayrıca çeşitli kültürel etkinlikler için düzenlenmiş 50 kişilik bir konferans salonu yer almaktadır.

    Ön cephede yer alan büyük yatak odası Mersin Deniz Ticaret Odası, yanındaki oturma odası Ticaret ve Sanayi Odası, diğer odalar ise Kültür Bakanlığı tarafından düzenlenmiştir.

    Halı, şamdan, saat, lamba, şekerlik, fincan, semaver, sini, örtü ve çevre gibi etnoğrafik değere sahip objeler v.b. ev eşyaları Sivas, Tokat, Konya, Ankara Etnoğrafya müzelerinden sağlanmıştır. Ayrıca bazı eşyalar Tarsuslu Mehmet ve Belkıs Akçora ailesi ile Taki Aleksinoğlu'nun bağışıdır. Atamızın kahve içtiği fincan ise Erdal Akalın tarafından armağan edilmiştir.

    Yorum

    • orbay
      Senior Member
      • 11-02-2005
      • 5871

      #3
      Konu: Mersin-33

      SİLİFKE ATATÜRK EVİ

      Silifke büyük Atatürk'ün çiftlik olarak kurduğu, köylülerle birlikte ilk tarım kredi kooperatifini oluşturduğu ve değişik zamanlarda dört defa ziyaret ettiği bir beldedir.

      27 Ocak 1925 salı günü Atatürk'ün Silifke'ye ilk gelişlerinde misafir edildikleri ev ise şehrin Saray Mahallesi'nde bulunan iki katlı kâgir bir yapıdır ve 329 m² lik bir yerleşme alanına sahiptir. O tarihlerde Silifke Belediye Reisi Hacı Hulusi Efendi'ye ait olan ev, daha sonra varislerine intikâl etmiştir.

      Söz konusu yapı, tarihi ve mimari değerinden dolayı 1982 yılında, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nce kamulaştırılmıştır. 1983 yılında başlayan onarım çalışmaları 1984 yılında tamamlanmış, 1985-1986 yıllarında Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından teşhir ve tanzim çalışmaları gerçekleştirilerek, alt kat; ilçe halk kütüphanesi ve idare bölümü, üst kat ise, Atatürk Evi (müze-ev) olarak halka açılmıştır.

      Ortada artı işareti şeklinde bir plana sahip sofanın bulunduğu bu kat ; sofaya açılan misafir odası, oturma odası ile ona bağlı namaz odası, mutfak ve bu mekâna bağlı iş odası olarak tanzim edilmiştir. Müze o dönemin ve yörenin özelliklerini yansıtacak şekilde düzenlenmiş, sergilemede Silifke bölgesinden temin edilen etnografik malzemelerden ve Silifke Müzesi'nin etnografya ****iyonundan yararlanılmıştır. Müzede Atatürk'ün 28 Ocak 1925 günü misafir edildiği evin yatak odası ve yemek takımları, Atatürk'ün ev sahibi Sadık Taşucu'ya hediye etmiş olduğu üzerinde "Gazi M. Kemal" ibaresi taşıyan küçük bir tabanca, kurmuş olduğu çiftlik ve kooperatifle ilgili belge ve fotoğraflar sergilenmektedir.

      Saray Mahallesi 1. Cadde, Silifke

      Tel : (0324) 714 10 19

      Faks : (0324) 714 28 52

      Pazartesi dışında her gün 08.30-12.30/13.30-17.30 saatlerinde ziyarete açıktır.

      SİLİFKE MÜZESİ

      Silifke İlçesi'nde ilk müze çalışmaları 1939-1940 yıllarında bölgenin eski eserlerinin Cumhuriyet İlkokulu'nda biraraya toplanması ile başlamıştır. 1958 yılında aynı okulun bir kısmı depo müze olarak kullanılmıştır.

      1973 yılında bugünkü müze binasının inşasına başlanmış, 2 Ağustos 1973 yılında idari binası ve teşhir salonları ile hizmete açılmıştır.

      Silifke Müzesi 2 katlı ve bahçe içinde yer almaktadır. Arkeolojik ve etnoğrafik eserlerin sergilendiği müze toplam 20337 adet esere sahiptir.

      Neolitik Dönemden başlayarak M.Ö. 1200 yılları, Arkaik, Grek, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devirlerine ait eserler sergilenmektedir.

      Müzenin sorumluluk alanında bulunan tescilli kültür ve tabiat varlıklarının içinde başlıcaları Cennet-Cehennem, Uzuncaburç, Olba Holmi, Aphrodisias, Kelenderis, Canbazlı, Kkoriasion, Korykos, Seleukeia, Mylea, Meydancık, Ura'dır.

      Eser sayısı :20337

      Arkeolojik :2975

      Etnoğrafik :1410

      Sikke :15875

      Mühür baskısı :77

      Taşucu Caddesi No: 111, Silifke

      Tel : (0324) 714 10 19

      Faks : (0324) 714 28 52

      Pazartesi dışında her gün 08.30-12.30/13.30-17.30 saatlerinde ziyarete açıktır.

      TARSUS MÜZESİ

      Tarihi çağlar içinde Çukurova'nın önemli bir kültür merkezi olan Tarsus, M.Ö. 7000'den günümüze kadar kesintisiz yerleşim ve kültür merkezi olmuştur.

      Tarsus, 17-18. yüzyıl arasında yabancı seyyahların dikkatlerini çekmiş ve yabancı araştırmacıların uğrak yeri haline gelmiştir. Yapılan araştırmalarda Tarsus'un Çukurova tarihinde önemi artmıştır. Bu nedenle, 1937-1948 yılları arasında bugünkü Tarsus yerleşim merkezinde bulunan Gözlükule Höyüğü'nde Hetty Goldman tarafından yapılan bilimsel kazılarda ortaya çıkan kültür verileri antik dönem Çukurova tarihine ışık tutmuştur. Bu kazıda çıkan taşınır kültür varlıkları en yakın Adana Müzesi'ne nakledilmiştir. Ayrıca 1943-1944 yıllarında Tarsus şehir merkezinde yapılan Adliye binası temel hafriyatında çıkan M.S. 3-4. yüzyıla tarihlenen mozaikler bugün Hatay Müzesi'nde sergilenmektedir.

      Toprakaltı tarihi dokusu ile modern Tarsus yerleşim merkezi sokakları ve meydanlarında bulunan tarihi mimarî eserlerin yoğunluğu ve kent merkezinde yapılan hafriyatlarda ortaya çıkan eserlerin çokluğu, 1969-1970 yıllarında ilk defa Tarsus'ta müze kurulması düşüncesini doğurmuştur.

      Kent merkezinde M.S. 1450 yıllarında Çukurova'da kurulan Ramazanoğulları Beyliği zamanında, Ramazanoğlu beylerinden Kubad Paşa tarafından yaptırılan Kubad Paşa Medresesi'nde, 1969-1970 yıllarında toplanmaya başlayan eserlerle müze oluşmaya başlamış ve 1971 yılında ilçede resmi olarak müze açılmıştır.

      Müze binasında Tarsus merkezi ve çevresinde bulunan taşınır mimarî eserler yanında, satın alma, müsadere, kazılar yolu ile müzeye intikal eden toplam 35.000 eser bulunmaktadır. Mevcut müze binasının yetersiz kalması nedeni ile yapımı 1998'de tamamlanan 75.Yıl Tarsus Kültür Merkezi Binası kompleksi içinde yer alan yeni modern müze binasının açılış çalışmaları devam etmektedir. Yine 18-19. yüzyıldan kalan St. Paul Kilisesi'nde 2000 yılı inanç turizmine hizmet verecek şekilde restorasyon ve çevre düzenleme çalışması sürdürülmektedir.

      Kültür Merkezi Binası, Tarsus

      Tel : (0324) 613 06 25

      Faks : (0324) 613 30 80

      Pazartesi dışında her gün 08.30-12.30/13.30-17.30 saatlerinde ziyarete açıktır.

      MERSİN MÜZESİ

      1978 yılında eski halkevi binasının küçük bir bölümünde kurulan müze, aynı binanın restore edilerek Kültür Merkezi haline dönüştürülmesinden sonra 1991 yılında teşhire açılmıştır.

      Taş eserler ilk salonda sergilenmektedir. Anadolu'nun en eski yerleşim merkezlerinden olan Yumuktepe ve Gözlükule kazılarından çıkarılan Neolitik, Kalkolitik ve Eski Tunç devirlerine ait eserler ikinci salonda teşhir edilmektedir. Bunlar iki kulplu içki kapları, ikili, üçlü, dörtlü sepet kulplu fincan şekilli kaplar, gaga ağızlı testiler, çeşitli boyalı kaplardır. Ayrıca Eski Tunç Çağı, Urartu Dönemi, Klasik, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemine ait pişmiş toprak çanak-çömlek, cam ve bronz eserler kronolojik olarak sergilenmektedir. Klasik, Grek, Roma, Bizans ve İslâmi dönemlere ait bronz, gümüş, altın sikkeler ile Küstüllü Bizans definesi yine aynı salonda teşhir edilmektedir.

      Etnografik eserlerin bulunduğu üst kattaki üçüncü salonda ise gümüş süs eşyaları tespihler, işlemeli elbiseler, peşkirler, ahşap ve madeni eşyalar, kilimler, çeşitli silahlar vb. gibi eserler sergilenmektedir.

      Müze bahçesinde ise çeşitli devirlere ait taş eserler ve pithoslar bulunmaktadır.

      Atatürk Caddesi Kültür Merkezi, Halk Evi Binası

      Tel : (0324) 231 96 18

      Faks : (0324) 231 96 29

      Pazartesi dışında her gün 08.30-12.30/13.30-17.30 saatlerinde ziyarete açıktır.

      Sportif Etkinler
      Avcılık:
      İldeki yaban hayatı koruma sahalarında yalnız Çamlıyayla / Cocak-Cehennem Deresi Dağ Keçisi koruma sahası av turizmine açılmıştır. Burada 1 Ağustos-31 Aralık, 1 Mart-31 Mart tarihleri arasında Dağ Keçisi avı yapılmaktadır.
      Göksu Deltası Türkiye'nin 2. derece göçmen kuş rezerv alanıdır. Milli Parklar Av ve Yaban Hayatı Genel Müdürlüğünce Av Koruma ve Üretme Alanı olarak yapılmıştır.

      Dağcılık:
      Pozantı'dan doğuya doğru 50 km. uzaklıkta Aladağlar (Çamardı), Demirkazık, Alaca, Güveller ve Cebel Gölü dağcılık için birer cennettir.

      Gençlik Turizmi:
      Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'ne bağlı Mersin-Silifke yolunun 65. km.de Akkum mevkiinde Akkum Gençlik Kampı bulunmaktadır. Gençlik ve İzcilik Kampı olarak faaliyette bulunan bu tesis 192 yataklı olup, 1 Haziran-30 Eylül tarihleri arasında hizmet vermektedir. Burada okullarca seçilerek görevlendirilen öğrenciler, tatil yapma imkanı bulmaktadırlar.
      Ayrıca, gençler uygun fiyatlarla Erdemli Çamlığı, Limonlu Çay Deltası, Kızkalesi, Susanoğlu, Akkum, Boğsak, Anamur/Pullu ve Anamur/İskele gibi play-kamp yerlerinde kamp yapma imkanı bulabilirler.

      Hava Sporları: THK, yamaç paraşütü ve yelken kanat eğitimi yapmaktadır. Usta atlayıcılar için Emirler Köyünde 267 m yükseklikteki Gelincik Tepesi, acemiler için ise Mersin Üniversitesi Çiftlik Köyü Kampüsünde 150 m yüksekliğindeki tepe, Tarsus'ta Şelalenin küzeyindeki Karatepe ve Çanaktepe elverişlidir.

      HAVA SPORLARI
      Yamaç Paraşütü sporu, ilk bakışta serbest atlama paraşütüne benzeyen bir paraşüt ile uçak yerine, yüksek bir tepeden koşulmak sureti havalanmaktır.Eğimli ve yüksek bir tepeye açık olarak serilen paraşüt, pilotun koşmaya başlaması ile hava ile dolar ve pilotla birlikte havalanır. Uçuşların süresi kullanılan malzemenin performansı ve pilotun tecrübesine bağlı olarak kilometrelerce /saatlerce sürebilir. Tek kişi olabileceği gibi iki kişilik ( tandem ) kanatları da vardır.

      İlk denemesi 1940'lı yıllara uzanan yamaç paraşütü günümüze kadar pek çok değişiklik göstermiş, uçuş süresi ve güvenliğini artırıcı yapısal gelişme kaydetmiştir.İlk yamaç paraşütü serbest atlayış paraşütüne benzemekteydi.Zamanla değişiklik göstererek basınca dayanıklı olma özelliği yerine yüksek kaldırma gücüne sahip aerofil yapıya dönüştü.

      Yamaç paraşütü kanat yapısı 1980 li yıllardan itibaren kolay havalanan, iyi bir süzülme performansı ve yavaş çöküş oranı için en uygun şekline ulaştı. Ülkemizde Yamaç Paraşütü Sporu 1990 başlarında Fethiye Ölüdeniz bölgesindeki Baba Dağı'nın yabancı pilotlar tarafından keşfedilmesi ile tanınmış, ilk olarak üniversite kulüplerinde aktif olarak başlamıştır.

      Bilinen en ekonomik hava aracı olması ve doğa sporları ile iç içe olması bugün geniş bir kitle tarafından sevilerek yapılmasını sağlamıştır.Temelde özel bir yetenek ve aşırı efor gerektirmeyen Yamaç Paraşütü Sporu standart bir eğitim sonrasında yapımı oldukça kolay ve zevklidir. THK, üniversite kulüpleri ve özel kulüpler tarafından Yamaç Paraşütü Eğitimleri düzenlenmektedir.

      Yamaç Paraşütü Yapabilmek için Fiziksel Koşullar

      Yamaç paraşütü yapabilmek için alt yaş sınırı 16'ı üst yaş 55 'dır. Üst yaş sınırı için sağlık durumuna göre esnek olunabilir. Kilo sınırı en az 40 kg, en çok 130 kg'dır. Epilepsi, astım, kalp, bel ve omurga rahatsızlıkları olanlar yamaç paraşütü eğitimlerine katılamazlar. Yamaç paraşütü eğitimine katılmak için sağlık koşullarının uygun olduğu beyan eden bir form doldurulur.

      Paraşüt Tipleri

      Paraşütler (kanat) pilotun ağırlığına göre ve uçuş tipine göre farklı ebat ve tiptedir. Hafif kilolu pilotun kullandığı paraşüt, ağır pilotun kullandığına göre daha küçük ebattadır. Paraşütlerin, alınan eğitim ve tecrübeye göre farklı performanslar gösteren 5 tipi bulunur.

      Kanat Yapısı

      Yamaç paraşütü:Kanopi (Kubbe), Askı ve fren ipleri, Taşıyıcı kolonlar ve Harnes (kuşam tertibatı) olmak üzere 4 bölümde incelebilir.

      Kanopi:Paraşüt içerdeki hava basıncını sağlayıp havada kalmasını sağlayacak, hava geçirgenliği olmayan kumaştan yapılır. Kanopiler, pilotun ağırlığı ve uçuş tipine göre yaklaşık 40-60 hücreden oluşur ve bu hücreler hava basıncını sağlamak için kapakçıklarla birbirine bağlanır.

      Askı ve fren ipleri:Oldukça dayanıklı ve hafif bir malzemeden yapılmış olan ipler pilotu taşımak üzere kanopiye dengeli bir şekilde dağılmıştır. Kanopinin önünde bulunan ipler toplanarak ön kolonlarda, arkadakiler ise arka kolonlarda toplanırlar. Fren ipleri farklı renkte olup bir halkadan geçerek (pilot bırakırsa dahi savrulmayacak şekilde) en son kolona yerleştirilirler.

      Taşıyıcı Kolonlar:Taşıyıcı kolonlar, kubbe iplerini kuşama bağlarlar. Pilota kalkışta uygun tutunma yerleri sağlarlar.Kalkışı kolaylaştırmaktan öte farklı harnes kullanımına imkan tanırlar.Azı gelişmiş yamaç paraşütlerinde speed sistemi denilen hızlandırıcılar bulunurken bazılarında harnes kolonlara sabit olarak bağlanmıştır.

      Harnes (Kuşam): Pilotun oturacağı kısımdır. Temel olarak pilotun takabilmesi için, kol ve bacaklardan geçen askılardan oluşur. Yapısı kullanılan malzeme ve ek donanımlara göre farklılıklar arz edebilir. Bazı harneslerde çapraz kolonlar bulunur. Bunlar kubbeyi daha güvenli tutmak için pilotun vücut hareketini doğrudan yukarıya iletmesini engelleyen bir yapıları vardır. Gelişmiş harneslerin, hızlandırıcı (speed sistem) bağlantıları, sırt koruyucusu, hava yastığı, yedek paraşüt bölümü gibi avantajları vardır. Bütün harnesler pilotun vücut yapısına göre ayarlanabilir.

      Meteorolojik Bilgiler

      Hava sporlarını güvenli bir şekilde yapmak için uygun hava koşulları çok önemlidir. Özellikle yamaç paraşütü için temel meteorolojik bilgiler gereklidir.Rüzgarın hareketi ve bulutların şekli uçuş için ilk işaretin alındığı meteorolojik olgudur. Diğer iki olgu türbülans ve termik'tir.

      Türbulans dikey hava hareketleridir. Türbulanslar;5 km/h aşan darbe hareketlerinde, belli coğrafik bölgelerde, dik bir tepeye arkadan gelen rüzgar ile, termik giriş-çıkışlarında ve cephe bölgelerinde gözlenir.

      Termik:Sıcak hava kütlesinin yükselmesiyle oluşur. Bu hava kütlesi soğuyarak uçuşu engelleyici bulutları oluşturur, bu da şiddetli türbülansa neden olur. Termik özellikle kayalık bölgelerde, asfalt alanlarda, orman bölgesinde, su bölgesinde(nehir,göl,deniz...) ve tarlalı alanlarda daha fazlaca oluşum gösterir.

      Kurslar

      Ülkemizde Yamaç Paraşütü kursu Türk Hava Kurumu, üniversite kulüpleri ve özel kulüpler tarafından eğitim düzenlenmektedir.

      Türk Hava Kurumu Tarafından Düzenlenen Yamaç Paraşüt Uçuş Kursları

      Yamaç Paraşüt Başlangıç Kursu

      Kurs süresi : 12 gün. Kurs süresince devamlılık mecburidir.

      Kurs ücreti : Ücretsiz olup, kursiyerlerin yatak ve yemek ihtiyaçları da Türk Hava Kurumu tarafından karşılanmaktadır.

      Kurs yeri : İnönü Eğitim Merkez Müdürlüğü

      Katılma Şartları

      - Yaş: 15 Yaşını bitirmiş 16 yaşından gün almış olmak

      - Tahsil : En az ilköğretim okulu mezunu olmak

      Yorum

      • orbay
        Senior Member
        • 11-02-2005
        • 5871

        #4
        Konu: Mersin-33

        - Boy: En az 1.55 m, en fazla 2.00 m boyunda olmak

        - Kilo: En az 45 kg, en fazla 100 kg ağırlığında olmak

        Müracaat Şekli:Bu kursa katılabilmek için 01 Ocak - 31 Mart 2003 tarihleri arasında Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığı Atatürk Bulvarı No:33 (06100) Opera/ANKARA adresine dilekçeyle müracaat edilecektir.

        Kursa Katılacakların Belirlenmesi:Kursiyerler 01 - 15 Nisan 2003 tarihleri arasında kura usulü ile belirlenmektedir. Kursa katılacakların adreslerine kursa katılım formları gönderilir.

        Kurs Tarihleri

        I.DÖNEM: 14-29 TEMMUZ 2003 25 (Kontenjan 25 kişi)

        II. DÖNEM: 04-19 AÐUSTOS 2003 25 (Kontenjan 25 kişi)

        III.DÖNEM:20 AÐUSTOS - 02 EYLÜL 2003 25 (Kontenjan 25 kişi)

        Yamaç Paraşüt Tekamül Kursu

        Katılma Şartları :

        - Tahsil: En az lise veya dengi okul mezunu olmak

        - Boy: En az 1.55 m, en fazla 2.00 m boyunda olmak

        - Kilo: En az 45 kg, en fazla 100 kg ağırlığında olmak

        - Yamaç paraşüt Öğrenci Pilot Sertifikasına sahip olmak

        Müracaat Şekli:01 Ocak - 31 Mart 2003 tarihleri arasında Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığı Atatürk Bulvarı No:33 (06100) Opera / ANKARA adresine katılmış oldukları kurs yılı, dönemi ve sertifika numarasını belirtir bir dilekçe ile müracaat edenler arasından Çok Hafif Hava Araçları Yamaç Paraşüt Kısmındaki dosya kayıtlarına (disiplin, başarı, fizik, yaş vb.)göre 10 (on) kursiyer kursa ücretsiz olarak alınacaktır.Bu ON kişi haricinde yamaç paraşüt tekamül kursuna ücretli olarak katılmak isteyen kursiyerlere imkanlar nispetinde tekamül kursları verilecektir. Bunun içinde Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığı Atatürk Bulvarı No:33 (06100) Opera/ANKARA adresine katılmış oldukları kurs yılı, dönemi ve sertifika numarasını belirtir bir dilekçe ile müracaat edilecektir.

        Kayak:
        Niğde ve Mersin arasında yer alan Bolkar Dağının kuzey yamaçlarında Kayak tesisi bulunmaktadır.

        Mersin-Bolkar Dağları

        Alp dağlarının Türkiye' deki kanadını oluşturan Bolkar dağları, güneybatıda Reşadiye' den başlayıp Anadolu'nun güney kıyılarına paralel olarak uzandıktan sonra, doğuda İran'ın Zağanos Dağlarına bağlanır.

        Bolkar dağlarında 3000 metreyi aşan bir çok zirve bulunuyor. Bunlardan Medetsiz (3524 m.) aralarında en yüksek olanıdır. Meydan ise Bolkar dağlarını görmek isteyenler için çok iyi bir kamp noktasıdır. Meydan'a yaklaşık 45 dakika uzaklıkta, güney batıda bulunan Karagöl (2650 m.) çok güzel bir kamp noktasıdır ve buraya Haziran ayında gidilirse gölü sarı ağırlıklı çiçeklerin kuşattığı görülür. Ayrıca kökleri Orta Asya'ya uzanan Yörüklerin arasında, binlerce yıldır bozulmamış geçmişe de yolculuk yapmanız mümkündür.

        Yükseklik 3524 m.

        Konumu Orta Toros dağlarının Niğde-Mersin İlleri arasında kalan uzantısıdır.

        Tırmanış Zamanı Yaz tırmanışları için en uygun zaman 15 Mayıs-15 Ağustos tarihleri arası, Kış tırmanışları için en uygun zaman Aralık sonu, Ocak başı ile Şubat sonu, Mart başıdır.

        Özellikleri Kalker kayalardan oluşan kıvrımlardan yaz mevsiminde yer yer kalıcı karlarla kaplıdır. Değişik türde orman örtüleri, dağ çayırları ve bitki topluluklarına sahiptir.

        Ulaşım En yüksek doruk olan Medeksiz doruğuna ulaşmak için Ankara-Adana karayolundan Ulukışla-Çiftehan ve Pozantı-Çamalan alınır.

        Tırmanışlar

        Medeksiz doruğuna tırmanış için Çiftehan üzerinden Maden köyüne gidilir. Yaz aylarında Maden köyünden sonra Meydan Yaylasına kadar arazili arabalarla gidilebilir. Burası aynı zamanda kamp yeridir. Çamalan üzerinden hareket edilmesi halinde Elmalıpınarı'na otomobil ile ulaşılır. Buradan başlatılacak gezi ve tırmanışlar için her dağcı kendine göre bir çıkış yolu seçebilir.

        Su Sporları: Mersin'in akarsularda ( Göksu Nehri ) rafting, plajlarda ise yelken, sörf, bot, paraşüt, su kayağı gibi su sporları yapmak mümkündür.

        RAFTİNG

        İçel Göksu Nehri

        İçel ilinin en önemli akarsuyu olup iki kol halinde Orta Toroslar'dan doğar. Güney kolu Geyik dağlarından, diğer kol ise Haydar dağlarından kaynaklanır. Bu iki kol Mut ilçesinin güneyinde birleştikten sonra Göksu adını alır. Uzunluğu yaklaşık 260 km. olan Göksu nehri, Taşucu ve Silifke arasında bir delta yaparak Akdeniz'e dökülür.

        Yaban hayatı açısından çok zengin olan Göksu deltası "Uluslararası Kuşları Koruma Derneği Konseyi" (ICBP) tarafından Avrupa ve Ortadoğu'nun önemli kuş cennetlerinden biri olarak değerlendirilmiştir. Göksu deltasında 300'den fazla kuş türü yaşamaktadır. Delta, özellikle saz horozu, yaz ördeği, flamingo, balıkçıl, pelikan, pas-baş, dalagan, angıt, turaç, mahmuzlu kız kuşu, uzun bacak batak kırlangıcı, İzmir yalıçapkını, arıkuşu, bıyıklı saz bülbülü, dikkuyruk ve ötleğen kuşlarının Türkiye'deki başlıca üreme alanıdır.

        Göksu deltası, ayrıca nesli tükenmekte olan deniz kaplumbağaları (Caretta caretta. Chelonias mydas) ile mavi yengeç (Callinectes sapidus) in dünya üzerindeki çok az kalan yumurtlama alanlarından biri olması nedeni ile de ayrı bir önem taşımaktadır. Göksu havzasındaki dağlarda yaban keçisi, yaban domuzu, keklik, tavşan yaşamaktadır. Dağ eteklerinde maki türünden defne, zakkum, fundalıklar yer alır. 500 m. yüksekliklerde sandal, sakız, teşbih, karaçalı ve pırnal, 1. 000 m. den sonra kızılçam ormanlıkları başlar.

        Parkur

        Göksu nehri, bütün akarsu sporları için elverişli geniş bir nehir yatağına sahip olup, 1-2 zorluk derecesinde bir parkuru vardır. Genellikle yavaş akışlı bir nehir olması nedeniyle raftinge yeni başlayanların deneyim kazanmaları için son derece uygundur. Göksu Nehri'nin akarsu sporları için en elverişli parkur olarak kuzeydeki Derinçay ile güneydeki Değirmendere köyleri arası önerilebilir. Bu parkurun uzunluğu yaklaşık 90 kilometredir. Parkurun başlangıç yeri olan Derinçay mevkiine Karaman-Silifke arasındaki karayolunun, Mut ilçesinin 3 km. kuzeyindeki yol ayrımından batıya yönelen karayolu üzerinden ulaşmak mümkündür. Çevresinde fazla uzun olmayan kanyonların da bulunduğu Kışlakoy ile Kargıcak köyü civarındaki köprüler arasındaki 14 kilometrelik bölüm, bu parkurun en ilginç peyzajına sahiptir. Bu bölüm geçildikten sonra, parkurun Değirmendere köyü civarında bitirilmesi mümkündür.

        Su Altı Dalış

        Temiz suları ile Mersin, dalıcılara çok farklı olanaklar sunmaktadır. Dana adasının batı burnunda ters dönmüş yük gemisi dalgıçlar tarafından sık ziyaret edilen batıklar arasındadır. Kurt burnu, Fok burnu, kuzey batısında batık bir adanın bulunduğu Dana adası, büyük amphoraların yer aldığı Sıncak Koyu Mersin'in ilginç dalış noktalarıdır.

        Su Sporları: Mersin'in akarsularda ( Göksu Nehri ) rafting, plajlarda ise yelken, sörf, bot, paraşüt, su kayağı gibi su sporları yapmak mümkündür.

        Tabiat Anıtları
        Mersin-Ana Ardıç

        Yeri: Mersin, Tarsus

        Özelliği: 840 yaşında, 21 m. boyunda, 2.75 m. çap ve 7.20 m. çevre genişliğinde Ardıç ağacı.

        Tesis Tarihi: 29.09.1994

        Mersin-Koca Katran

        Yeri: Mersin

        Özelliği: 6-20 yaşında, 40 m. boyunda, 2.34 m. çap ve 7.40 m. çevre genişliğinde sedir ağacı

        Tesis Tarihi: 27.09.1994

        Yaylalar
        Yaz aylarında insanlar Toroslardaki çeşitli yaylalara göç etmektedirler. Mersin'de Gözne, Ayvagediği, Kızılbağ, Soğucak, Bekiralanı, Fındıkpınarı, Mihrican, Çamlıyayla, Namrun, Sebil, Tarsus'ta, Gülek, Erdemli'de, Sorgun, Güzeloluk, Küçükfındık, Silifke'de, Balandız, Gökbelen, Kırobası, Gülnar'da Bardat, Tersakan ve Kozağaç Yaylaları, Mersin nüfusunun büyük bir bölümünün yaz aylarında konakladığı yerlerdir.

        Anamur - Abanoz Yaylası
        Ulaşım: Anamur - Ermenek - Karaman karayolunun 50. kilometresindedir. Anamur'dan minibüs bulunabilir.

        Özellikleri: İki tepe yamacında ve dere yatağında kurulan yaylada, ahşap ve taş yayla evlerinin yanında, yazlık evler de bulunmaktadır. Anamur halkının yoğun olarak kullandığı yaylada yaz aylarında bakkallar, kır kahveleri ve et yemekleri sunan kır lokantaları hizmet vermektedir.

        Asırlık köknar ve ardıç ağaçları ile kaplı olan yaylada, Bicikli mağara diye anılan yeraltı mağarası ile Kaletepe'de bulunan kale kalıntısı gezilecek yerler arasındadır.

        Konaklama-Yeme-İçme: Temel ihtiyaçları yayladan sağlamak mümkündür.

        Anamur - Kaş Yaylası
        Ulaşım: Anamur - Ermenek - Karaman karayolunun 40. kilometresindedir.

        Özellikleri: İki tepe arasında kurulmuş olan yayla ardıç, çam ve köknar ağaçları ile çevrilidir. Anamur halkının kullandığı yaylada, yaz aylarında bakkallar, kır kahveleri ve et yemekleri sunan kır lokantaları hizmet vermektedir.

        Konaklama-Yeme-İçme: Temel ihtiyaçları yayladan sağlamak mümkündür.

        Aslanköy Beldesi (Yaylası)
        Ulaşım: Mersin'den 52 kilometrelik manzaralı asfalt yolla ulaşılmaktadır.

        Özellikleri: Toros dağlarının ortasında kurulmuş olan Aslanköy Beldesi meyve ve sebze bahçeleri ile iç içedir. Altyapısı tamamlanmış durumdadır.

        Beldenin 500 m. kuzeyinde, Şekersu Kayası yakınında, bir yeraltı mağarası bulunmaktadır. Aslanköy ile Gözne beldesi arasındaki orman içinden geçen toprak yol yakınına veya orman kenarına kamp kurularak, çevre gezileri ve ornikolojik (kuş gözetleme) inceleme yapılabilir.

        Konaklama-Yeme-İçme: Kamp için çadır ve temel ihtiyaç malzemeleri getirilmelidir.

        Erdemli - Sorgun Köyü (Yaylası)
        Ulaşım: Toros Dağlarının ortalarında bulunan yayla köyüne Erdemli ilçesinden 41 km. asfalt, 4 km. stabilize yolla ulaşılmaktadır.

        Özellikleri: Tepeler arasında küçük bir vadide kurulmuş olan köy, tamamen elma bahçeleri içerisindedir. Erdemli, Tömük ve civar köyleri halkının yoğun ilgi gösterdiği yaylada tipik yayla evleri bulunmaktadır. Güney yönünde, yola 1.5 km. uzaklıkta bulunan tarihi gözetleme kulesi gezilebilecek yerler arasındadır.

        Konaklama-Yeme-İçme: Kamp yapmanın dışında yayla evleri kiralanabilir.

        Erdemli Küçük Sorgun Yaylası
        Ulaşım: Erdemli ilçesinin 49 km. kuzeyinde bulunan Sorgun köyü yolunun 41. km. sinden sola (kuzey batıya) dönülerek 8 km. stabilize yolla ulaşılır. Yaz aylarında günün belirli saatlerinde Erdemli ilçesinden minibüs bulunabilir.

        Özellikleri: Alt yapısı tamamlanmış bulunan yaylada yörenin yayla mimarisine uygun evleri meyve ve sebze bahçeleri ile çevrilidir. Yaylada kır kahvesi, et yemekleri sunan lokantalar, bakkallar bulunmaktadır.

        Konaklama-Yeme-İçme: Yaylanın 2 km. doğusunda bulunan ve yerden kaynayan birçok su kaynağının bulunduğu mevkide kamp yapılabilir.

        Fındıkpınarı Beldesi (Yaylası)
        Ulaşım: Mersin-Antalya karayolunun 12. kilometresinde bulunan Mezitli Beldesinden kuzeye dönülerek Toros dağları içlerine doğru 32 kilometrelik asfalt yolla ulaşılmaktadır. Mersin ve Mezitli beldesinden günün belirli saatlerinde minibüs bulunabilir.

        Özellikleri: Bakir doğası, bol oksijenli havası olan bu güzel yayla beldesinin çevresi, çok yüksek olmayan tepelerle çevrilidir. Çevre tepeler, çam, ardıç ve maki türü bitkiler ile, yaylanın iç kesimleri ise tamamen meyve ve sebze bahçeleri ile kaplıdır. Alt yapısı tamamlanan sağlık ocağı ve jandarma hizmet vermektedir.

        Konaklama-Yeme-İçme: Yaylada bakkal, fırın, lokanta ve kır kahveleri bulunmaktadır.

        Gözne Beldesi (Yaylası)
        Ulaşım: 27 kilometrelik asfalt yolla günün belirli saatlerinde Mersin'den minibüslerle ulaşılabilir.

        Özellikleri: Mersin ilinin kuzeyinde Toros dağlarının 1. 200 m. yükseltisinde bulunan yayla, çam, ardıç, meşe gibi maki türü bitki toplulukları ve elma, kiraz, vişne, ayva gibi meyve ağaçları ile kaplıdır. Alta yapısı tamamlanmış olan yaylada, PTT, jandarma, sağlık ocağı hizmet vermektedir.

        Konaklama-Yeme-İçme: Gözne kalesi ve çevresi kamp yapmak için uygundur. Yaylada kır kahveleri, bakkal ve lokanta bulunmaktadır.

        Mut - Dağpazarı Köyü (Yaylası)
        Ulaşım: Mut ilçesinin 36 km. kuzeyinde bulunan yayla köyüne 15 km. asfalt, 21 km. stabilize yolla ulaşılmaktadır.

        Özellikleri: Antik bir şehir kalıntısı üzerine kurulmuş olan yayla köyünde, bakkallar, kır kahveleri, sağlık ocağı, jandarma hizmet vermektedir. Köy ortasında bulunan kilise kalıntısı ve bir evin bahçesinde bulunan mozaikler görülmeye değer tarihi kalıntılardır. Çevresi ardıç ve maki türü bitkilerle çevrili olan köyün, iç kısmı ise meyve ve sebze bahçeleri ile kaplıdır.

        Konaklama-Yeme-İçme: Çadır ve temel ihtiyaç malzemeleri getirilmelidir.

        Mut - Kozlar Yaylası
        Ulaşım: Mut ilçesinin 19 km. kuzeyindedir.

        Özellikleri: İkisi kısa birisi uzun kanyonların yanı başında, çok zengin deniz fosil yataklarının bulunduğu dağ yamacına kurulmuş tarih ve doğa ile içice şirin bir köydür.

        Su başlarında kamp yapmanın yanı sıra kanyon yürüyüşleri yapılabilir. Çevrede bulunan milyonlarca yıllık deniz fosil yatakları, kanyon yamaçlarına oyulmuş antik mezarlar, gözetleme kuleleri yaylanın diğer görülebilecek yerleridir.

        Konaklama-Yeme-İçme: Çadır ve temel ihtiyaç malzemeleri getirilmelidir.

        Mut - Sartavul Yaylası
        Ulaşım: Mut - Karaman - Konya karayolunun 36. kilometresinde yer alan yayla, Akdeniz'i İç Anadolu' ya bağlayan Sartavul geçidinde kurulmuştur.

        Özellikleri: Çam ve ardıç ağaçlarının çevrelediği yaylanın iç kısımları meyve bahçeleri, kır çiçekleri ve dağ çayırları ile kaplıdır. Mut, Silifke, Karaman halkının rağbet ettiği yörede, Yörükler de çadır kurarak hayvanlarını otlatmaktadır. Mut - Sartavul yolunun 21. kilometresinden sağa dönülerek 1.5 km. stabilize yolla ulaşılan Atahan manastırı görülebilecek yerlerdendir. Yayla yakınında bulunan Kestel dağında Yaban Keçisi Koruma Alanı ve Avlağı'nda bulunan hayvanlar gözlemlenebilir. Yayla yakınında bulunan Kestel (Kapuzu) Kanyonu, doğa yürüyüşü için çok ilginç rotalardandır.

        Alt yapısı tamamlanmış olan yaylada PTT, jandarma, petrol istasyonu, bakkallar, alabalık ve et yemekleri sunan kır lokantaları hizmet vermektedir.

        Konaklama-Yeme-İçme: Temel ihtiyaçları yayladan sağlamak mümkündür.

        Silifke - Balandız (Gümüşlü) Köyü (Yaylası)
        Ulaşım: Silifke karayolunun 21. kilometresindedir.

        Özellikleri: Çevresi çam, maki, Antepfıstığı, meyve, sebze bahçeleri, ceviz ağaçları ile kaplı olan şirin yaylada tipik köy yaşamı süregelmektedir.

        Konaklama-Yeme-İçme: Kamp için çadır ve temel ihtiyaç malzemeleri getirilmelidir.

        Silifke - Gökbelen Köyü (Yaylası)
        Ulaşım: Silifke karayolunun 30. kilometresindedir.

        Özellikleri: Mersin ve Silifke halkının yaz aylarında yoğun olarak kullandığı yayla çam ve maki türü bitkiler ile çevrilidir. Yayla evleri, sebze ve meyve bahçeleri ile bütünleşmiş gibidir.

        Konaklama-Yeme-İçme: Köy civarında bulunan orman kıyısında çadırlı kamp kurulabilir. Çadır ve temel ihtiyaç malzemeleri getirilmelidir.

        Silifke - Kırobası (Mara) Köyü (Yaylası)
        Ulaşım: Silifke ilçesinin kuzeyinde, Toros Dağlarının ortasında konumlanmış yayla köyüne, 46 kilometrelik asfalt yolla ulaşılmaktadır. Günün belirli saatlerinde Silifke'den minibüs bulunabilir.

        Özellikleri: Silifke yöresinin en eski yaylalarından olan Kırobası, Roma ve Bizans dönemlerinde de yayla olarak kullanılmıştır. Antik çağlardan günümüze kadar gelen ve halen kullanılan su kanalları, o dönemlerin kanıtıdır. Kır kahveleri, kır lokantaları, bakkallar, PTT, sağlık ocağı, jandarmanın hizmet verdiği köy ve çevresi, bu yöreye özgü Karamuk çalıları ve ardıç ağaçları ile kaplıdır.

        Konaklama-Yeme-İçme: Temel ihtiyaçları beldeden sağlamak mümkündür.

        Yorum

        • orbay
          Senior Member
          • 11-02-2005
          • 5871

          #5
          Konu: Mersin-33

          Silifke - Uzuncaburç Beldesi (Yaylası)
          Ulaşım: Silifke ilçesinin 27. km. kuzey yönünde bulunan beldeye asfalt yolla ulaşılmaktadır. Silifke'den minibüs bulunabilir.

          Özellikleri: Antik Olba Di-okayzerim kenti üzerinde kurulmuş olan belde, tarih ile içice yaşamaktadır. Kır kahveleri, kır lokantaları, bakkallar, PTT, Sağlık Ocağı, Jandarma hizmet vermektedir.

          Konaklama-Yeme-İçme: Temel ihtiyaçları beldeden sağlamak mümkündür.

          Soğucak (Bekiralanı) Yaylası
          Ulaşım: Mersin'in 24 km. kuzeyinde bulunan yaylaya, Gözne beldesi (yaylası) yolunun 23. kilometresinden sola dönülerek 1 km. sonra ulaşılır. Günün belirli saatlerinde Mersin'den minibüs bulunabilir.

          Özellikleri: Yayla köyü olan Soğucak'da Mersin halkının yazlık evleri de bulunmaktadır. Alt yapısı tamamlanmış olup, yaylada PTT, Sağlık Ocağı hizmet vermektedir.

          Konaklama-Yeme-İçme: Yaylada kır kahveleri, bakkal ve lokanta bulunmaktadır.

          Çamlıyayla (Namrun)
          Ulaşım: Mersin'den 90 km. asfalt yolla günün belirli saatlerinde minibüslerle ulaşılmaktadır.

          Özellikleri: Külpet dağının eteğinde 1. 430 m. rakımdaki Çamlıyayla, Namrun Kalesi çevresinde tarihi ve doğal güzelliklerle iç içe, oldukça geniş bir alana yayılmış durumdadır. Alt yapısı tamamlanmış olan yaylada ikinci konut olarak yapılan yazlık evler de bulunmaktadır.

          Yaban hayatı yönünden zengin olan bu yörede, Cehennemderesi ve çevresi, yaban keçisi (Capra aegagrus) koruma - üretme bölgesi ve avlak olarak değerlendirilmektedir. 4 km. yakınında bulunan Sebil beldesi-Cehennemderesi kanyonu, yaya yürüyüşü (trekking) için ideal rotalardan biridir. Cehennemderesi'nde sportif olta balıkçılığı yapılabilir, Namrun kalesi ile Papazın bahçesi gezilebilir.

          Konaklama-Yeme-İçme: Kamp için çadır ve temel ihtiyaç malzemeleri getirilmelidir

          Ören Yerleri
          Elaiussa-Sebaste (Ayaş) Örenyeri
          Mersin-Silifke karayolunun 50. km.' sindedir. Kumkuyu Belediyesi sınırları içerisinde yer alan Ayaş Elaiussa-Sebaste örenyeri M.Ö. 2. yüzyılın sonlarında kurulmuştur. Özellikle Roma ve Bizans dönemlerinde iskân görmüştür. Sit alanı içerisinde nekropol, antik tiyatro, sarnıçlar, su kemerleri vs. yer almaktadır. İtalyan bir heyet tarafından 1995 yılında bilimsel kazı çalışmaları başlatılmıştır.

          Kanytelleis-Kanlıdivane Örenyeri
          Mersin-Silifke karayolunun 50. km. sinde, Ayaş Mevkii'nin 3 km. kuzeyinde yer alır. Eski adı Kanytelleis olan örenyerinde ilk iskân M.Ö. 3.yüzyıl sonlarına rastlamaktadır. Hellenistik Döneme ait bir kulenin bulunduğu şehir 11.yüzyıla kadar varlığını korumuştur. Çanakçı kaya mezarları da örenyeri sit alanı içerisindedir. Şehrin içerisindeki obruk da, eskiden suçluların vahşi hayvanlara parçalatıldığı inancından halk arasında "Kanlı Divane" diye anılmaktadır. Obruğun kuzey tarafında zırhlı ve kılıçlı bir asker, güneyinde beş kişilik bir aile kabartması bulunmaktadır. Hellenistik kulenin batı duvarındaki kitabede, kulenin rahip krallardan Olbalı Tarkyaris' in oğlu Teukros tarafından Zeus için yaptırıldığı belirtilmektedir. Şehrin kuzeyindeki anıt mezarı Kanytelleis' in önde gelenlerinden Aba, kocası ve iki oğlu için yaptırmıştır. Geniş bir obruğun etrafında II. Teodosius (408-450) tarafından kurulan bu şehirde bazilikalar, sarnıçlar, lahitler, anıt mezarlar bulunmaktadır.

          Karaduvar Su Kemerleri
          Osmanlı Dönemine ait olup halen ayaktadır.

          Kocahasanlı
          Erdemli İlçesi, Kocahasanlı sınırları içerisinde Yapısıgüzel, Hayrat, Köşkerli, Üçtepeler mevkilerinde Roma ve Bizans Devrinden kalma antik kalıntılar mevcuttur.

          Korykos-Kızkalesi Örenyeri
          Mersin-Silifke karayolunun 60. km. sinde, Kızkalesi Beldesi'ndedir. Roma ve Bizans dönemlerinde yoğun olmak üzere İslâmî devirlerde de iskân görmüştür. Nekropol alanından çıkarılan eserlerden burada ilk yerleşimin M.Ö. 4. yüzyıla ait olduğu anlaşılmıştır. M.Ö. 1. yüzyılda kendi adına para bastırmıştır. M.S. 12. yüzyılda kıyıya yakın adacık üzerinde beldenin adını aldığı kale yaptırılmıştır. Zeytinyağı ihraç merkezi olan örenyerinde iç ve dış kale, kiliseler, sarnıçlar, su kemerleri, kaya mezarları, lahitler ve taş döşemeli Roma yolları kısmen ayaktadır.

          Soloi-Pompeipolis Örenyeri
          Mersin'in 10 km. güneybatısında, Mezitli İlçesi'ndedir. İlk olarak M.Ö. 11.yüzyılda, daha sonra M.Ö. 7.yüzyılda Rodos kolonileri tarafından kurulmuştur. Bu şehre güneş anlamına gelen Soloi adı verilmiştir. M.Ö. 64 yılında burada faaliyet gösteren korsanlar, Romalı general Pompeius tarafından bozguna uğratılmıştır. Bu nedenle, şehrin adı Pompeipolis olarak değiştirilmiştir. Burası Grek ve Pers Dönemi yaşandıktan sonra, Makedonya Kralı Büyük İskender tarafından M.Ö. 333 yılında alınmıştır. M.S. 527 yılında meydana gelen depremle şehir tamamen yıkılmış ve geriye sadece sütunlu caddenin bir kısmı, liman, höyük, hamam kalıntısı ve bir su kemeri kalmıştır.

          Tömük Höyük
          Mersin-Erdemli karayolunun 31. km.sinde yolun sonundadır.

          Tırtar-Akkale
          Mersin-Silifke karayolunun 49. km.sinde, Tırtar Köyü'nün deniz kıyısı tarafındadır. Geç Roma Döneminde kurulmuştur. Kalıntılar arasında saray olabilecek bir yapı, hamam, sarnıç vs. bulunmaktadır. 15.000 ton zeytinyağı alabilecek kapasitedeki yapı halen ayaktadır.

          Yumuktepe Höyüğü
          Mersin Belediyesi sınırları içerisinde, Demirtaş Mahallesi'ndedir. Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden birisidir. 1936-1947 yıllarında J.Garstang tarafından başlatılıp bir süre ara verilen kazı çalışmalarına 1993 yılında Prof. Veli Sevin başkanlığında yeniden başlanmıştır. Neolitik, Kalkolitik, Tunç, Hitit, Yunan, Bizans ve İslâmî dönemlere ait kültür tabakalarından ele geçirilen eserler Mersin Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.

          Çatıören Örenyeri
          Mersin ili, Erdemli İlçesi, Ayaş Kasabası'nın 8 km. kuzeybatısındadır. Hellenistik Dönemde tapınak, yerleşim alanı ve nekropol alanı olarak kullanılmıştır. Poligonal duvar tekniğinde yapılmış Hermes tapınağı bulunmaktadır. Roma Döneminde de iskân görmüştür.

          Öküzlü Örenyeri
          Mersin İli, Erdemli İlçesi, Ayaş Kasabası'na olan uzaklığı 12 km. kadardır. Kanlıdivane-Çanakçı Köyü yol ayrımından stabilize bir yolla gidilmektedir. Örenyeri Geç Hellenistik, Roma, Erken Bizans dönemlerinde yerleşim görmüştür. Antik kentin taş döşeli alt yapısı yer yer sağlam durumdadır. Bazilikası, sarnıçları halen ayaktadır. Lahitler kente girişi sağlayan stabilize yolun kenarında bulunmaktadır.

          İmirzeli Örenyeri
          Mersin İli, Erdemli İlçesi, Ayaş Kasabası'nın 11 km. kuzeybatısındadır. Karaahmetli Köyü'ne bağlıdır. Antik kentte Hellenistik, Roma, Geç Roma, Erken Bizans dönemi yerleşim izlerine rastlanmaktadır. Kilise, kule, sarnıç, peristilli ev kalıntılardan birkaçıdır.

          İlçeleri
          Erdemli: Mersin'e 37 km uzaklıkta bulunan Erdemli ilçesi Kanlıdivane (Neapolis) antik kenti ile ünlüdür. Kanlıdivane, kule, bazilikalar, nekropol alanı ve sarnıçları ile etkileyici tarihi bir alandır.

          Gülnar:
          Gülnar ilçesi, Roma Kenti olan Gilindire ve Meydancık Kalesi ile ünlüdür.

          Mut:
          Mut ilçesi, Mersin'e 160 km. uzaklıktadır. Yapım tarihi kesinlik kazanamayan Mut Kalesi, Karamanoğulları özelliklerini taşımaktadır. Alahan (Alacahan) Manastırı, V. yy yapıtıdır.

          Silifke:
          Silifke ilçesi, Büyük İskender'in generallerinden I. Seleukos tarafından kurulmuştur. İlçedeki gezilecek yerler; Silifke Kalesi, Meryemlik, Hagia, Thekla Bazillikası, Kubbeli Kilise, Uzuncaburç, Korykos, Kız Kalesi ve Narlı Kuyu'dur.

          Çamlıyayla:
          Çamlıyayla, tarihi Namrun Kalesi eteklerinde kurulmuş en büyük en eski yayla yerleşimidir. Toros dağlarının ormanla örtülü yamaçları pitoresk özelliğini koruyan yayla evleri bol güneşli yeşil ortamı, serin havası ile çok sayıda doğal güzelliği bünyesinde barındırır. En önemli tarihi kalıntısı ilçenin kuzey yamacında yükselen tepe üzerinde Namrun Kalesi (Lampron)dir.

          Yorum

          • orbay
            Senior Member
            • 11-02-2005
            • 5871

            #6
            Konu: Mersin-33

            YouTube - Mersin Tanitim Videosu

            Yorum

            • orbay
              Senior Member
              • 11-02-2005
              • 5871

              #7
              Konu: Mersin-33

              İlçelere göre şehir ve köy nüfusları

              Yorum

              İşlem Yapılıyor
              X