"Neydi o günler Veysel Çavuş"

Kurtuluş Savaşı’na katılan son üç gazimizn belgeseli ortaya çıktı

Kurtuluş Savaşı’nın yaşayan son üç gazisinin 2005 yılında bir belgeselde buluştuğu ortaya çıktı. Tarihi görüntülerde üç gazi Türk Milleti ile vedalaşıyordu ama hiç biri bu filmi göremedi.

Star Gazetesi'nde yer alan habere göre yönetmen Çölgeçen, 2005’te Kurtuluş Savaşı’nın yaşayan son üç gazisi Köyük, Turan ve Satar’ı filme aldığını açıkladı. Tarihi görüntülerde üç gazi vedalaşıp helalleşiyor

Kurtuluş Savaşı’nın son üç gazisi Ömer Köyük, Veysel Turan ve Yakup Satar’ın 2005’te buluşarak birbirlerinin 30 Ağustos Zafer Bayramlarını kutlayıp, helaleşerek veda ettikleri ortaya çıktı. Yönetmen Nesli Çölgeçen’in hazırladığı belgesel için Gazi Ömer Köyük, 30 Ağustos 2005’te Veysel Turan’ı ve Yakup Satar’ı evlerinde ziyaret etti. Helalleşip vedalaşan gazilerden ilk yaşamını yitiren Köyük oldu. köyük, 12 Ocak 2006, Turan 25 Mart 2007 ve en son Satar vefat etti.

ANILARINI KAYDETTİM

Yönetmen Çölgeçen, şunları anlattı: ‘Aslında ilk Kurtuluş Savaşı gazileriyle ilgili drama film projem vardı. Onu zaman içinde oluştururken birden kendi kendime ‘Önce gerçeklerinin filmini yap, sonra hayalini yaparsın’ dedim ve bu proje doğdu. Ardından da hayatta olan gazilerin peşine düştüm. 2005’te 7 gazi hayattaydı. Ancak biz bütçeyi ayarlayıp gidene kadar maalesef 4 tanesini peşpeşe kaybettik. Son 3 gazinin yaşadıklarını ise tüm anılarıyla kaydettim. Gazilerimiz son buluşmada, birbirlerine haklarını hem haklarını helal ettiler, hem de veda ettiler. Bu sahne çok anlamlıydı. Yaşları 106, 108 ve 110’du. Buluşmada birbirlerini tanımamalarına rağmen sorular sordular.

HAYATA BAKIŞLARI ETKİLEDİ

Beni en çok etkileyen hem hayatları, hem hayata bakışları, hem de hümanizmaları oldu. Savaşmanın, vatan kurtarmanın ne demek olduğunu, esir düşmenin, yaralanmanın, paylaşmanın, dostluğun, arkadaşlığın ne demek olduğunu yaşamış insanlar bunlar. Böyle bugün böyle insanlar var mı, açıkçası emin değilim. Film seyredilince bu çok açık görülüyor. Örneğin Çorumlu Gazi Ömer Köyük’e yetkililer geliyor, ‘Evin çok kötü, sana bir ev yapalım’ diyorlar. ‘Bana ev yapacağınıza köye bir okul yapın’ diyor ve o okul yapılıyor.’

İzmir’e ilk giren askerler

Yönetmen Nesli Çölgeçen gazilerle çalışmalarını şöyle anlattı: ‘Çanakkale Savaşı sırasında İstanbul’da eğitimde olan Satar, Çanakkale’ye gönderileceğini zannederken Irak’a gidiyor, orada İngilizlerle savaşıyor ve esir düşüyor. Bir süre sonra esir değişimi yapılıyor, İstanbul’a dönüyor. Bu sırada Kurtuluş Savaşı süreciyle birlikte Atatürk ordu kurmaya başlamış. Satar, İstanbul’dan bir grup askerle yürüyerek Bilecik’e gidiyor. Bilecik’te Atatürk’ün askerleriyle karşılaşıyor ve direkt olarak orduya giriyor. Satar, İzmir’e giren askerlerin içinde bulunuyor.

Konyalı er Veysel Turan da, at arabasıyla gönüllü bir şekilde orduya yazılıyor. Henüz 15 yaşında Polatlı’da asker oluyor. Askerliği sırasında onu sıhhiyeci yapıyorlar. Düşman Polatlı’ya dek geldiğinden büyük taarruza katılıyor. Sıhhiyecilikten süvariliğe geçiyor. O da İzmir’e ilk giren askerlerden biri.

Çorumlu Ömer Köyük de, Polatlı’ya geldiği zaman çarpışmalara katılmış. Ancak hastalanınca hastaneye yatırılmış, bu nedenle büyük harekata katılamamış.Tüm çekimler boyunca Ben onların yanına iliştim, sadece kayıt ettim. Hala ‘Bize görev verirlerse savaşa gideriz’ diyorlardı.’

GazeteVatan