Tweet
O çıkaranı bulsam...
Ben bulacak değilim. Petrol için Irak’ı işgal edenler, petrol için Orta Doğu coğrafyasına kanlı bir hançer gibi girerek “Arap’ı Arap’a, Kürt’ü Arap’a, Yahudi’yi Arap’a, Kürt’ü Türk’e, Sünni’yi Şii’ye düşman” edenler bulmalı.
7 dolara çıkıyor.
Sadece 7 dolar.
Bugün dünyadaki kullanılabilir petrol rezervlerinin yüzde 65’inin yer aldığı Orta Doğu’da “bir varil petrolü çıkartmak” 7 dolara mal oluyor. 7 dolarlık mal çıktı, yükseldi, arttı, 135 dolara geldi dayandı.
Ne oldu?
Dünya savaşı çıkmadı.
Arap şeyhleri aniden Saddam’laşıp, “Biz petrolümüzü Amerikan, İngiliz, Fransız ve Hollanda şirketlerine yedirmeyiz, sizleri kovuyoruz ve petrolü de Arap’laştırıyoruz ve de petrolü dolar ile satmaktan vazgeçip, Arap parası ile satıyoruz” demediler.
Canlanma hız kesti.
Dünya ekonomisi durgunluğa girdi, petrole olan talepte bilinen bir yükselme yok.
Niçin artıyor?
Kim artırıyor?
***
Bir bulsam...
Diyorlar ki, “petroldeki bu tırmanış normal işleyen bir küresel piyasa ekonomisinin arz ve talep yasasına uyumlu sıçraması değil, tamamen spekülasyondur.”
200 dolara da çıkar.
300 doları da bulur.
500 dolara da varır.
Kim yapıyor fiyat şişirmeyi ve sömürüyü katmerleşmeye dönüştürmeyi? Dünya ülkelerini, özellikle bizim gibi petrolü olmayan, elindeki ihraç malını da ucuza satarak çırpınan; “aldığı ile sattığı hiçbir zaman dengeye gelmediği için sürekli cari açık veren ülkeler” için bir felaket olacak petroldeki bu tırmanışın altında; “yeni emperyalizmin yeni sömürüsü” yatıyor.
İşçi emeği sömürülürdü.
Bugün; “Yüksek faizle borç vermek ve petrol fiyatını şişirmek sömürünün yeni iki biçimi” oldu. Bizim gazetenin uzman yazarlarından Ali Ağaoğlu da önceki dün yazdı: Son yıllarda petrol fiyatlarının yükselmesinde Goldman and Sachs adlı, hem rafinerilere hem kontrat piyasalarını yönlendirecek güce sahip yatırım bankası, yayınladığı raporlarla fiyatlara yön veriyor.
***
Büyük güç!
Karşısında duran yok.
Durduracak yok.
Onu “hedge fon” adı verilen, birikmiş paralarını yüksek faizle ve aşırı kârlarla büyütmeye alışmış küresel finans sermayesi de destekliyor. Çünkü bu küresel finans sermayesi yükselen petrol fiyatından nemalanıyor, nasipleniyor, şişiyor.
Türkiye kıskaca girdi.
Pis ikili kıskaca.
Pahalı petrol!
Pahalı borçlanma.
Pahalı petrolden ve “yüksek faiz düşük kurdan” dolayı cari açık büyüyor, cari açık büyüdüğü için Türkiye faizleri daha da yükseltip daha pahalı borçlanmak zorunda kalıyor. Varil fiyatı geldiği bu noktada kalsa bile petrole, doğal gaza ve petrol türevlerine bu yıl ödeyeceğimiz fatura 52 milyar dolara çıkacak. Varildeki her 10 dolar artışta; Türkiye’nin yıllık faturası 5 milyar dolar kabarıyor. Ve böyle giderse Türkiye’nin cari açığı 65 milyar doları bulmaya doğru gidiyor.
Ülke zora giriyor.
Necati DOÐRU
Ben bulacak değilim. Petrol için Irak’ı işgal edenler, petrol için Orta Doğu coğrafyasına kanlı bir hançer gibi girerek “Arap’ı Arap’a, Kürt’ü Arap’a, Yahudi’yi Arap’a, Kürt’ü Türk’e, Sünni’yi Şii’ye düşman” edenler bulmalı.
7 dolara çıkıyor.
Sadece 7 dolar.
Bugün dünyadaki kullanılabilir petrol rezervlerinin yüzde 65’inin yer aldığı Orta Doğu’da “bir varil petrolü çıkartmak” 7 dolara mal oluyor. 7 dolarlık mal çıktı, yükseldi, arttı, 135 dolara geldi dayandı.
Ne oldu?
Dünya savaşı çıkmadı.
Arap şeyhleri aniden Saddam’laşıp, “Biz petrolümüzü Amerikan, İngiliz, Fransız ve Hollanda şirketlerine yedirmeyiz, sizleri kovuyoruz ve petrolü de Arap’laştırıyoruz ve de petrolü dolar ile satmaktan vazgeçip, Arap parası ile satıyoruz” demediler.
Canlanma hız kesti.
Dünya ekonomisi durgunluğa girdi, petrole olan talepte bilinen bir yükselme yok.
Niçin artıyor?
Kim artırıyor?
***
Bir bulsam...
Diyorlar ki, “petroldeki bu tırmanış normal işleyen bir küresel piyasa ekonomisinin arz ve talep yasasına uyumlu sıçraması değil, tamamen spekülasyondur.”
200 dolara da çıkar.
300 doları da bulur.
500 dolara da varır.
Kim yapıyor fiyat şişirmeyi ve sömürüyü katmerleşmeye dönüştürmeyi? Dünya ülkelerini, özellikle bizim gibi petrolü olmayan, elindeki ihraç malını da ucuza satarak çırpınan; “aldığı ile sattığı hiçbir zaman dengeye gelmediği için sürekli cari açık veren ülkeler” için bir felaket olacak petroldeki bu tırmanışın altında; “yeni emperyalizmin yeni sömürüsü” yatıyor.
İşçi emeği sömürülürdü.
Bugün; “Yüksek faizle borç vermek ve petrol fiyatını şişirmek sömürünün yeni iki biçimi” oldu. Bizim gazetenin uzman yazarlarından Ali Ağaoğlu da önceki dün yazdı: Son yıllarda petrol fiyatlarının yükselmesinde Goldman and Sachs adlı, hem rafinerilere hem kontrat piyasalarını yönlendirecek güce sahip yatırım bankası, yayınladığı raporlarla fiyatlara yön veriyor.
***
Büyük güç!
Karşısında duran yok.
Durduracak yok.
Onu “hedge fon” adı verilen, birikmiş paralarını yüksek faizle ve aşırı kârlarla büyütmeye alışmış küresel finans sermayesi de destekliyor. Çünkü bu küresel finans sermayesi yükselen petrol fiyatından nemalanıyor, nasipleniyor, şişiyor.
Türkiye kıskaca girdi.
Pis ikili kıskaca.
Pahalı petrol!
Pahalı borçlanma.
Pahalı petrolden ve “yüksek faiz düşük kurdan” dolayı cari açık büyüyor, cari açık büyüdüğü için Türkiye faizleri daha da yükseltip daha pahalı borçlanmak zorunda kalıyor. Varil fiyatı geldiği bu noktada kalsa bile petrole, doğal gaza ve petrol türevlerine bu yıl ödeyeceğimiz fatura 52 milyar dolara çıkacak. Varildeki her 10 dolar artışta; Türkiye’nin yıllık faturası 5 milyar dolar kabarıyor. Ve böyle giderse Türkiye’nin cari açığı 65 milyar doları bulmaya doğru gidiyor.
Ülke zora giriyor.
Necati DOÐRU
Bu emperyalizm Allah'ın 19 zebanisi ile karşılaşmaktan bıkmadı ama mana gören gözler aynı hikayeyi binlerce yıldır okuyup durmaktan bıktı... 90 yıl evvelde bizim yükselişe geçmesi gereken pozisyonumuzu engellemek için bir olmuşlardır. Onlar cağırsınlar kendi meclislerini, bize bizim 19 zebanimiz yetti. Tarih 19 mayıs 1919... Aç kalıp gerçeği görüp çalışkanlığı ile büyüyecek olan bu milletin gözlerinin açılmaması için nice nice yahudi kafalılar borç vererek hazıra alıştırmış milleti. Yahudinin zebanisi bizim hayrımız bu toprakları terkedince yani azıcık rahata erince, nice IMF başkanları turlamış bu yolları. Ve bu millet son yıllar itibariyle nankörlüğünün en had safhasına erdi sonunda... Görürüz dınının dınını yakında... Uçurumun kenarında tutmadılar mı elimizden? And içmedik mi çalışkan olup Allah'tan başkasına muhtaç olmamak için? Kendi kendimize yetecektik hani? Vizyonumuz(ruhumuz) verilmedi mi o vakit? Bu nankörlük niye... Eskilerin masalları mı diyoruz biz de yoksa? Masalsa ilkokulda okuduğumuz andı bi daha okuyun bakalım, gençliğe hitabeyi bi daha okuyun bakalım, anayasanın girişini ve ilk maddelerini bi daha okuyun bakalım. Eğer akledebilen kişiler isek, görürsünüz bunlarda emperyalizmin düşmanı Allah'ın 19 zebanisini...
Yorum