Taarruz'un 'en talihsiz' komutanı...

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • TA2CCC
    Banned
    • 03-06-2004
    • 8304

    Taarruz'un 'en talihsiz' komutanı...

    Taarruz'un 'en talihsiz' komutanı
    27 Ağustos 2008 10:35
    Haber 7




    Büyük Taarruz'un ikinci gününde, Miralay Reşat, Başkomutan'a "Çiğiltepe yarım saat içinde alınacak" dedi. Tepenin alımı gecikti Reşat Bey, kararını verdi.


    Birinci Dünya Savaşı sonrasında İtilaf Devletleri ile imzalanmak zorunda kalan Mondros Mütarekesi (karşılıklı silah bırakışması), elde “vatan” diye geriye kalan bir avuç Anadolu toprağının da işgaline gerekçe sayıldı.
    30 Ekim 1918’de Malta adası açıklarında demir atan İngiliz denizaltısında imzalanan anlaşmanın bir hükmüne dayanan sömürgeci İngiltere, önce İstanbul’daki asker sayısını artırarak payitahtı işgal etti. Ardından İtilaf Devletleri’nden güç alan Yunanlılar da 15 Mayıs 1919’da İzmir’e asker çıkardı.
    Osmanlı İmparatorluğu’nun yetiştirdiği, aynı zamanda tamamı Birinci Dünya Savaşı’nın tecrübesine sahip komutanları, Mustafa Kemal komutasında Milli Mücadele kıvılcımını ateşledi. Milli Mücadele’nin başladığı tarih ile Büyük Taarruz’un başlaması arasında tam 3 yıl 3 ay 1 haftalık bir süre var.
    Milli Mücadele’nin ilk gerçek zaferi olan Sakarya Meydan Muharebesi’nin Ağustos 1921’de kazanılmasının hemen ardından başlayan Büyük Taarruz hazırlıkları neredeyse bir yıl sürdü. Hazırlıklar, Afyon, Kütahya, Eskişehir bölgesini işgal altında bulunduran Yunan güçlerinden olabildiğince gizli yürütüldü.
    Komutanlar, “her şey tamam” kararına vardıktan sonra Akşehir’de düzenlenen birlikler arası futbol turnuvasını izlemek üzere Akşehir’de buluştu. Aslında turnuva göstermelikti. Komutanlar, turnuvanın başladığı 28 Temmuz gününün akşamında, yapılacak taarruzun son hazırlıklarını görüştüler.
    Meclis’in yetkilerini de üzerine alan Başkomutan Mustafa Kemal, 26 Ağustos sabahında beklenen son hamlenin başlatılacağını duyurdu. Komutanlar, turnuva sonrasında alınan kararı öğrenerek birliklerine döndü.
    Mustafa Kemal, 17 Ağustos’ta cepheye gitmek üzere otomobille gizlice Ankara’dan ayrıldı. Belirlenen gizleme haberlerini yaymak, Çankaya protokolüne ve Hakimiyet-i Milliye gazetesine düştü.
    Açıklanan programa göre, Gazi 20 Ağustos’ta Çankaya Köşkü’nde çay partisi veriyordu. Halbuki aynı günün gecesinde birlikler gece yürüyüşü ile cephelerdeki yerlerini almaya başlamıştı. Mustafa Kemal de karargahına ulaşacaktı.
    25 Ağustos gecesi, Büyük Taarruz’un taktik planlarını hazırlayan Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa (Çakmak) cepheyi gezdikten sonra Başkomutan ve Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa (İnönü) ile bir araya geldi. Başkomutan, Ankara’ya Başvekil (Başbakan) Rauf Bey’e (Orbay), “Allah’ın inayeti ile” taarruzun başlatılmakta olduğunu bildiren telgraf çekti.
    26 Ağustos sabahı günün ilk ışıkları ile Büyük Taarruz, başladı. Afyon’daki balodan dönen Yunan subayları şaşkındı. İlk günün akşamında Ankara’ya ve Doğu Cephesi Kumandanı Kazım Karabekir’e müjdeli haberler ulaştırıldı: “Belentepe, Tınaztepe mevkilerinden Yunan birlikleri söküldü.”
    27 Ağustos günü, kritik bir gün. I. Ordu Komutanı Nurettin Paşa, Afyon’a girdi. Yunan birlikleri zor bir durumda Sincanlı Ovası’na çekildi. Muharebenin kaderini belirleyecek bir bölge vardı. Sincanlı ovasının Dumlupınar’a kadar tüm yolların en stratejik noktası sayılan Çiğiltepe.
    Çiğiltepe’nin alınması görevi İnönü ve Sakarya muharebelerinde büyük başarılar kazanan meşhur Osmanlı şair ve komutanı Ziya Paşa'nın oğlu Miralay (albay) Reşat Bey’e verildi. Bu büyük ve zorlu görev, Reşat Bey’e bizzat Başkomutan tarafından telefon emri ile tebliğ edildi.
    Miralay Reşat Bey komutasındaki 57. Tümene Çiğiltepe dışında Kızıltaş, Kızlaryaylası adlı birbirinden sarp ve yüksek iki tepe daha düşmüştü. Bu üç tepe, düşman tarafından mükemmel surette tahkim edilmişti. İngiliz kurmay subaylarının burası için kullandığı ifade “aşılamaz” idi.
    Piyadeler birinci ve ikinci tepeyi zaptetti. Fakat, topçu ateşinin ulaşmadığı Çiğiltepe dayanmakta idi. Yaşanan bir yanlışlık yüzünden mühimmat sevkiyatı gecikmişti. Nihai harekat bir türlü yapılamıyordu.
    Başkomutandan şu yazılı telefon emri alındı:
    “57. Tümen Komutanı Miralay Reşat Bey’e; Umumi vaziyete tesir ediyorsunuz, harekâtınızın yavaşlığı bütün harekâtı geciktirmektedir.”
    Reşat Bey, Başkomutan’dan aldığı güçle kendinden emin cevap gönderdi:
    - Yarım saat sonra bu hedefi alacağım paşam.
    Çarpışmalar şiddetlendi. Aradan yarım saati aşan bir zaman geçti. Ne var ki Yunan birliği, Çiğiltepe’den sökülemedi. Miralay Reşat Bey, “Verdiğim sözü yerine getiremediğim için yaşayamam” diyerek beylik tabancası ile hayatına son verdi.
    Komutanının ölüm gerekçesini öğrenen Mehmetçik şahlandı ve Reşat Bey’in ölümünden sadece 15 dakika sonra Çiğiltepe’yi ele geçirdi. Yunan’ın Anadolu’dan sökülmesi için “kilit taşı” konumundaki tepe ele geçirildi.
    Gazi Mustafa Kemal, cephedeki durumu öğrenmek için yeniden 57. Tümen Komutanlığı’na ulaştı. Albayın emir subayı üsteğmen Bozkurt (Kaplangı) telefondaki sese cevap verdi:
    - Reşat Bey, az önce intihar etti komutanım.
    Ardından albayın Başkomutan’a bıraktığı vedanameyi okudu:
    ”O mevzii, yarım saat içinde almak için size söz vermiştim. Sözümün gereğini yapamadığım için yaşayamazdım.”
    27 Ağustos 1922, Başkomutanı’na verdiği sözü tutamadığı için hayatına son vererek, bir anlamda verdiği sözü yerine getiren ve verilen hedefi ele geçiren o büyük komutanın şehit olma günü.
    ***
    Çiğiltepe Şehitliği, bugün Sincanlı ilçesinde Başkomutan Tarihi Milli Parkı içinde bulunuyor. Miralay Reşat Bey’in kabri ise Sandıklı ilçesindeki asri mezarlıkta bulunuyor.
    Reşat Bey’in naşı, daha sonra Ankara’daki Devlet Mezarlığı’na taşınınca Sandıklı’daki mezar sembolik olarak bırakıldı.
  • gönülver
    Member
    • 21-02-2004
    • 2747

    #2
    Konu: Taarruz'un 'en talihsiz' komutanı...

    Büyük Taarruzla ilgili bu olayı okuduğum her defasında gözüm yaşlanır
    ne oldu benim insanıma nerede böyle onurlu türk evlatları

    Yorum

    • Gondaray
      Senior Member
      • 27-08-2004
      • 3257

      #3
      Konu: Taarruz'un 'en talihsiz' komutanı...

      Şuan da bu ülkenin başındaki insanlar Reşat Paşa'nın 10 da biri olsalar bu ülke uçar uçar.

      Yorum

      • DARKSIDE
        Junior Member
        • 30-11-2005
        • 15

        #4
        Konu: Taarruz'un 'en talihsiz' komutanı...

        sağol üstad. Ağlattın bizi...........

        Yorum

        İşlem Yapılıyor
        X