Nazi çocuklarına ne oldu?

Taşımak zorunda oldukları isimleri onlar seçmemişlerdi, babalarının suçlarına da ortak değildiler. Ama gene de yüzleşmek zorunda oldukları gerçekler vardı. Ve babalarının günahlarını çekmek zorunda kaldılar...

2.Dünya Savaşı sırasında ve hatta ondan hemen önceki dönemlerde Nazilerin insanlığa yaşattığı acılar asla unutulmayacak. Bazı isimler dünya durdukça nefretle hatırlanacak.

Peki onların çocukları kendi hayatlarını sürdürürken nasıl zorluklarla karşılaştılar? Taşımak zorunda oldukları isimleri onlar seçmemişlerdi, babalarının suçlarına da ortak değildiler. Ama gene de yüzleşmek zorunda oldukları gerçekler vardı.

İşte 10 Nazi çocuğu:

Gudrun Himmler: Heinrich Himmler’in kızının hayatında çelişkiye yer olmadı. Temelde Nazi ideallerine bağlılığını sürdürdü. 1951’den itibaren Stille Hilfe örgütünün bir üyesi sıfatıyla, tutuklanmış veya kaçak durumdaki eski SS’lere yardımcı oldu.

Katrin Himmler: Himmler'in küçük yeğeni ise büyük amcası Heinrich’i kitlesel katliamcı olarak tanıdı. Kendi kızına aile geçmişini nasıl anlatacağı konusunda endişeliydi çünkü Varşova gettosundan sağ çıkmayı başarmış bir Yahudiyle evlendi ve İsrail’e yerleşti.

Hilde Schramm: Hitler'in mimarının kızı bohem bir figür olarak Yeşil bir politkacı oldu ve Nazi’ler tarafından çalınan sanat eserlerinin iadesi yolundaki çabaların cesur ve önde gelen bir sözcüsü oldu. Babasına duyduğu sevgiyi hep koruduysa da Nazilerin (ve babasının da) işlediği suçları kınamaktan asla geri kalmadı. Bu ikircikli ruh haleti biraz da Speer’in Yahudi katliamı sırasında işlenen suçlardaki katkısının tam olarak bilinememesinden kaynaklanıyor.

Max Rufus Mosley: Oswald Mosley’in oğlu 1960’larda babasının destekçisi ve yardımcısı olarak Avrupa federalizmi davasına hizmet etti. Şu aralar politik tarihten ziyade motor sporları dünyasıyla daha ilgili görünüyor.

Paddy Hitler: Adolf Hitler’in çocuğu yoktu ama bir yeğeni vardı. Hitler’in erkek kardeşi Alois’in oğlu Paddy Hitler (Hitler’in babası birden fazla evlenmiş ve değişik eşlerden çocukları olmuştu.) Liverpool’da geçen çocukluğunun ardından 1933’te Almanya’ya yerleşerek araba satış işiyle uğraştı. İşler umduğu gibi gitmeyince ABD’ye yerleşti ve amcasını lanetleyerek Amerikan deniz kuvvetlerinde savaşa katıldı. Daha sonra Long Island’a yerleşti ve üç çocuk sahibi oldu.

Nicholas Mosley: Oswald Mosley iki defa evlenmişti. Max’ın annesi Diana Mosley faşistleri destekliyor olsa da, Nicholas’ın annesi Cynthia faşizme karşıydı. Oğul Nicholas başarılı bir romancı oldu ve babasının politikalarını her fırsatta eleştirmekten geri kalmadı.

Romano Mussolini: Benito’nun üçüncü oğlu başarılı bir caz piyanistiydi. O kadar ki 1960’larda Avrupa’nın en iyi müzisyenlerinden biri olmuş ve albümleriyle ödüller kazanmıştı. Önceleri Roman Full takma adını kullandı ama sonra kendi adını kullanmayı tercih etti. Babasının yanlış anlaşıldığını, aslında anti-Semitist olmadığını, hatta tanıtıldığı kadar zalim de olmadığını iddia etti.

Martin Bormann Jr: Bormann'ın oğlu çocukluğunda inançlı bir Nazi idi ama sonra Nazi suçlarıyla yüzleşmek zorunda kaldı. Sonra rahip oldu ve dünyayı dolaşarak Nazi suçlarını dünyanın her yerinde kınamaya başladı.



Alessandra Mussolini: Onun Avrupa parlementosuna seçilmesiyle Mussolini ailesi demokrasiden öcünü almış oldu. Ya da belki öteki türlü söylemek daha doğru olur. Benito'nun torunu neo-faşist bir lider olarak yetişti. Kendi çocuklarınınn da Mussolini adını taşıması için oldukça karmaşık hukuksal prosedürleri gerçekleştirmekten çekinmedi.

Albert Speer: Hilde politikaya atılırken erkek kardeşi babasının mimari kariyerine devam etti. Taşıdığı isimle mimarlık kariyerinde çok başarılı oldu.

Kaynak: HaberTürk