karisik fikralar okumadan gecme

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • ali_ekber
    Member
    • 15-11-2004
    • 2525

    karisik fikralar okumadan gecme

    Amerikali Mühendis ile Kayserili...
    1950'li yıllarda Amerikalı mühendisler gelmiş Türkiye'ye. Kayseri'de bir kısım imar çalışmalarına rehberlik ediyorlarmış. O zamanlarda yol güzergâhını belirleyecek alet yok, eleman yok.
    Mühendisler eşeği yokuşa sürüyor, arkasından elemanlar şeritmetre çekiyor ve eşeğin ayak izlerine kazık çakıp istikamet belirliyorlarmış. Bunu gören Amerikalı mühendis pratiği kavrayamamış ve sormuş:

    - Ne yapıyorlar böyle?

    - Rampada yolun güzergâhını belirliyorlar.

    - Anlayamadım?

    - Eşek rampayı en uygun yoldan çıkar, biz de eşeğin izinde kazık çakıp rampada yol güzergâhı belirliyoruz.

    Amerikalı katılarak gülmeye başlamış. Yatışınca da sormuş:

    - Peki eşek bulamayınca ne yapıyorsunuz?

    Kayserili bozuntuya vermeden cevap vermiş:

    - Amerika'dan mühendis getirtiyoruz.
    ================================================== ========
    Babasının Dursun´a Mektubu


    Uy sevgili uşağum Dursun
    ALLAH´ın selamı üstine olsin...

    Mektubu çok yavaş yazayrum, çünkim bilirum, çabuk okuyamazsun !
    Benden yana sual edersen, ALLAHuma pin şükür iyiyüm, yeni pir iş puldum.

    Emrimde yüze yakın adam var, hepsi de sessüz sedasuz, kendi hallerinde.

    Ne iş pulduğumu soraysan söyleyeceğum patlama, mezarluk pekçisi oldum.

    Bacin Emine bir uşak doğuracak, daha erkek midur, kiz midur, pelli değül. Haçan o yüzden sağa dayi mi oldin, teyze mi oldin söyleyemeyrum.

    Temel emicen de tükan açtı, o da otuza aldigini yirmipeşe verir, sürümden kazaniyormuş öyle dedi.

    Bizim köye findukçularin Temel´i muhtar sectuk, akillu usak da! Geçen gün hepimizi zelzeleye karşi aşi etturdu.

    Temel akilludur, hem de durusttur..
    Geçenlerde bir taksinin şoforu köye varmış, muhtari ariiy,
    meğer yolda pir tavuk ezmuş sahibini soraymuş.
    Muhtar Temel tavuğa pakmış, ha pu bizden değildur, pizum köyde yassu tavuk yoktur, demiş.

    Senin küçüğün Memet cok akilli bir uşak çıktı. Geçen gün tepeye varmiş, elinde bir ip sallayup duriy.
    Anan, “Uy uşağum ne edeysun orada ?” demiş.
    O da hava turumuna bakayrum demiş. Çektum oni akşam karşuma, anlat pakayum şu hava turumu işinu dedim. Anlatti, meğer ip sallanunca havanin rüzgarli olduğuni, ip islaninca da yağmur yağdiğuni anlaymiş.
    Çok akilli uşak vesselam.
    Sen o yaşta böyle akilli degildun!

    Yaa işte boyle usağum.. Memleçetten sağa pol pol havadis.. Yeni havadis olursa yine yazarum..

    Baki Hudaya emanet ol.
    Baban

    Not: Mektupa para koyacaktum, ama geç aklima celdi, zarfi kapatmişum !
    ================================================== ========
    Tilkinin Orucu


    Tilki ormanda gezmektedir.
    Bir ağacın dalında asılı bir geyik budu görür.
    Açtır ama süphelenir kontrol etmeye başlar ve görür ki bu bir
    tuzak...
    Geyik budu bir iple bombaya bağlıdır. Epeyce uzağa gider ve
    başını kollarının üzerine koyarak yatar, biraz sonra kurt gelir,
    budu görür ve yatan tilkiyi de tabi... Tilkiye sorar:
    - "Napıyorsun dostum?"
    Tilki cevap verir
    - "Hiçç... yatıyorum"
    - "Burda bir but var"
    - "Evet var"
    - "Neden yemedin?"
    Tilki sakince cevap verir:
    - "BU GÜN ORUCUM"
    Kurt kendinden emin:
    - "Ben yiyeyim o zaman"
    Tilki:
    - "Buyur afiyet olsun"
    der.
    Kurt buta uzanır uzanmaz bir patlama, ortalık toz duman, kurt
    yaralı, hareketsiz, 10 metre uzakta perişan halde yatarken tilki
    sakince budu yemeye başlar.
    Bunu gören kurt:
    - "LAN ŞEREFSIZ HANİ ORUÇTUN?"
    Tilki pişkin pişkin:
    - "Biraz önce top patladı duymadın mı?"
    der....
    ================================================== ========
    Bir bayanın yatak odasındaki gardrop bozuktur. Evin yanında bulunan istasyondan tren geçince kapağı açılmaktadır. Bunun için bir gün bir marangoz çağırır. Marangozu yatak odasına götürür ve dolabı gösterir. O anda bir tren geçer ve gardrobun kapağı kendiliğinden açılır. Marangoz menteşelere, kilide bakar. Hanımefendi buradan gardrobunuzun nesi olduğunu anlayamadım. Şimdi ben içine gireyim ve siz kapağı kapatın, böylece ben içeriden bakarım belki böyle anlarım der. Marangoz içeri girer, kadın kapağı kapatır. O anda kapı çalar. Kadın kapıyı açar. Kadının kocası gelmiştir. Kocası doğru odasına gider ve üstünü çıkarıp asmak için gardrobunu açar. Bir bakar ki gardropta bir adam. Kızarak adama bağırır. "Ne işin var senin burada" der. Marangoz korkmuş bir vaziyette cevap verir. "Şey beyefendi nedesemki, şimdi size burada tren bekliyorum desem inanır mısınız?"
    ================================================== ========
    Evli Çift.. Evli bir çiftin ilk günki konuşmaları:

    Damat: Ah! Nihayet rüya gerçek oluyor!!
    Gelin: Senden ayrılmamı ister misin?
    Damat: Hayır! Bu lafı bir daha asla söyleme!
    Gelin: Sen.. Bana aşıkmısın?
    Damat: Taaaabiki.
    Gelin: Beni terketmeyi düşünür müsün?
    Damat: Tabiki hayır.
    Gelin: Peki bana bir öpücük verir misin?
    Damat: Evet hem yüzüne hem gözüne.
    Gelin: Peki bana bir gün vuracakmısın?
    Damat: Asla! Ben o tür erkeklerden değilim.
    Gelin: Sana güvenebilir miyim?
    Damat: Evet.
    Gelin: AŞKIM.


    Ve aradan bir sene geçtikten sonra yine aralarında aynı söyleşi döner ancak
    ters bir şekilde ( Metni aşağıdan yukarıya okuyun!)
    ================================================== ========
    Trafik polisi arabayı durdurmuş ve eğilip “ehliyet ruhsat lütfen” demiş. Şoför “Tabi buyurun” demiş ve ehliyet ve ruhsatını polise uzatmış. Polis bakmış bir problem yok.
    - Peki demiş polis, çevre vergisi pulunu sormuş.
    - Burada, buyurun demiş adam.
    - İlk yardım çantanız var mı? demiş polis.
    - Tabi deyip bagajı açmış adam. Polis bakmış içinde eksik yok.
    - Yangın söndürücü?
    - Burada buyurun.
    - Zincir?
    - Derhal çıkarayım buyurun.
    Polis daha sonra tekrar sormuş :
    - Mezdeke kaseti var mı?
    Şoför çok şaşırmış.
    - Evet var buyurun demiş.
    Polis : Tamam siz onu takın teybe, sesini de açın demiş ve başlamış oynamaya.
    Şoförün şaşkınlığı daha da artmış ve dayanamamış sormuş.
    - Hayrola memur bey?
    Polis cevap vermiş :
    - Ee eşek değilsin ya artık takarsın bir 20 milyon...
    ================================================== ========
    Sonuç Pozitif
    Seyahattaki ev sahibi bahçıvanını telefonla arar...
    -nasıl herşey yolunda mı?
    -yolunda... küreğin sapı kırıldı şuanda onu tamir ediyorum
    -neden kırıldı?
    -köpeğinize mezar kazarken zorlamışım ondan kırıldı
    -neeeeee köpeğim mi öldü?
    -malesef havuza düştü
    -benim köpeğim çok iyi yüzerdi havuzda nasıl ölür?
    -havuzun suyu boşalmıştı atlayınca betona çakıldı
    -havuzu yeni doldurmuştuk neden boşalttınız?
    -itfaiyeciler evdeki yangını söndürürken ilave suya ihtiyaç duydular
    -neeeeeeeeee evde yangın mı çıktıııı?
    -evet efendim annenizin vefatı dolayısıyla taziyeye gelenlerden biri sigarayı yanık bırakmış
    -annem mi öldüüüü...? yahu kadın iki hafta önce sapasağlamdı
    -haklısınızda yatak odanızda karınızla en yakın arkadaşınızı görünce kalbine inmiş
    -yahu hiç pozitif haber yok mu adam sende?
    -var efendim geçen gün aids testi yaptırmıştınızya sonucu geldi POZİTİF..
    ================================================== ========
    Fadimenin Kedisi

    Temel, Fadime'nin kedisinden nefret etmektedir. Birgün kararını verir ve Fadime evde yokken kediyi yakalayıp, arabasına koyar. 1-2 kilometre kadar ileride, bir köprünün yanına bırakıp evine döner. Kapıyı açıp eve döndüğünde bir de bakar ki, kedi sepetinde oturuyor. Ertesi gün, Fadime'nin evden çıkmasını bekleyip, kediyi yine arabaya atar. Bu kez 5-6 kilometre ötedeki bir kasabada, bir çöp konteynerinin içine bırakır. Eve döner, kapıyı açar, kedi yine baş köşeye kurulmuş, Temel'e kötü kötü bakıyor... Ertesi gün işi iyice inada bindirir, kediyi yakaldığı gibi atar arabaya 10-15 kilometre direksiyon sallar, bulduğu her tali yola girer, kedi yönünü kaybetsin diye çeşitli şaşırtmaca yollara girer, daireler çizer. Sonunda yaptığı işten iyice emin olunca, arabayı durdurur ve kediyi bırakır. Arabasına atlayıp, evinin yolunu tutar. Saatler sonra Temel, Fadime'ye telefon açar;

    - Uy Fadime, kedi yaninda mi?
    - Evde, niye soriysun da?
    - O kediyi versene telefona, Kayboldum
    ================================================== ========
    Küçük bir çocuk, hamile bir kadinin karnina dokunarak:
    - Ne var sizin karninizda teyze,
    Kadin:
    - Çocugum var evladim, diye cevap verir.
    - Sizin çocugunuz mu?
    - Evet
    - Onu seviyor musunuz?
    - Evet
    - Çok mu seviyorsunuz?
    - Evet evladim.
    - Öyleyse neden yediniz?
    ================================================== =========Bu Cagin Fikrasi
    çağimizin Fikrasi
    Adamın biri New York, Central Park'ta yürüyüş yaparken, aniden kuduz
    bir köpeğin küçük bir kıza saldırdığını görür. Koşar ve köpekle
    boğuşmaya başlar. Hayli uzun bir uğraştan sonra üzeri yara bere içinde
    kaldığı halde köpeği öldürür. Ama küçük kızın da hayatını
    kurtarmıştır. Son anda bu sahneyi gören polis nefes nefese olay yerine
    koşar ve adamın yanına gelir.
    Sarılıp teşekkür etikten sonra 'Sen' der 'bir kahramansın, yarın bütün
    gazeteler seni yazacaklar. Ve göreceksin başlık da şöyle olacak; Cesur
    New York'lu küçük kızın hayatını kurtardı.'
    Adam 'Ama ben New York'lu değilim!' der.
    Polis 'Fark etmez, bu durumda gazeteler şunu yazacaklar; Cesur
    Amerikalı küçük kızın hayatını kurtardı' cevabını verir.
    'Ama ben Amerikalı da değilim' der adam artık şaşırarak. Polis 'Ya, o
    halde nerelisin?' diye sorunca adam cevap verir;
    'Ben Iraklıyım!'
    Polis adama başka bir şey söylemez. Ama adam ertesi gün gazeteleri
    aldığında şöyle bir başlıkla karşılaşır;
    'Radikal İslamcı, masum Amerikan köpeğini öldürdü.'!

    ALINTI:
İşlem Yapılıyor
X