Türk Parasını Koruma Kanunu

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • Sniper®
    Senior Member
    • 22-06-2005
    • 12987

    Türk Parasını Koruma Kanunu

    20 Şubat 1930 tarih ve 1567 sayılı “Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun”, uzun yıllar Türkiye’de kontrollü kambiyo rejiminin hukuksal çerçevesini belirlemiştir.

    Lozan Antlaşması’nın geçici bir maddesine göre, Türk hükümeti 1929 yılına kadar dış ekonomik ilişkilere müdahale etmeyecekti. Hükümet bu tarihten itibaren yürürlüğe konmak üzere yeni bir gümrük mevzuatı hazırlığına girişti. Bu gelişmeleri çok yakından izleyen ithalatçılar 1929 yılı içinde olağanüstü miktarlara ulaşan mal ithaline gittiler. Bu durum ülkenin dış ticaret açığının çok önemli oranda büyümesine yol açtı.

    1928 yılında 25,4 milyon dolar olan bu açık, 1929 yılı sonunda 48,8 milyon dolara çıktı. Ayrıca “1929 Büyük Dünya Buhranı” Türkiye gibi hammadde ve tarım ürünleri ihracatcısı olan ülkelerin ödemeler bilançosu açıklarının büyük boyutlara ulaşmasına neden oldu. Çünkü büyük bir durgunluk içine giren ileri sanayi ülkelerinin dışalım talepleri hızla ve büyük çapta azaldı. Bu gelişme hammadde ve tarım ürünlerinde dünya fiyatlarının hızla düşmesine yol açtı.

    Belirtilen bu olumsuz gelişmelerin yanında, para spekülatörlerinin ulusal çıkarlarla bağdaşmayan tutumları, devleti Türk parasının değerini korumak ve dış ticareti denetim altına almak için birbiri ardına dört önemli yasa çıkarmaya yöneltti. Bu yasalar şunlardı:

    1) 20 Şubat 1930 tarih ve 1567 sayılı “Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun”

    2) 10 Haziran 1930 tarih ve 1705 sayılı ticarette Tağşişin Men’i ve İhracatın Murakabesi ve Korunması Hakkında Kanun”

    3) 30 Haziran 1930 tarih ve 1715 sayılı “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu”

    4) 22 Temuz 1931 tarih ve 1873 sayılı “Ticaret Mukavelesi ve Modus Vivendi Akdetmeyen Devletler Ülkesinden Türkiye’ye Yapılacak İthalata Memnuniyetler veya Tahdit veyahut Takyitler Tatbikine Dair Kanun”.

    “Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu” (TPK KK) ilk haliyle 7 asıl 4 ek ve 1 geçici maddeden oluşan kısa, fakat çok esnek nitelikte bir yetki kanunuydu. Kambiyo rejimiyle ilgili önlemlere ayrıntılı olarak yer vermemekte, sadece Bakanlar Kurulu’nu “..kambiyo, nukut, esham ve tahvilat alım, satımının ve memleketten ihracının tanzim ve tahdidi ve Türk parasının kıymetinin korunması zımmında kararlar ittihzaına” yetkili kılmaktaydı.

    Ayrıca Bakanlar Kurulun’un bu yönde alacağı kararlara uymayan mali kuruluşlarla ilgili ağır ceza hükümlerine de yer vermekteydi. Başlangıçta TPKKK üç yıllık bir süre için geçerli olacaktı. Fakat özel sektörden zaman zaman yoğun eleştiriler gelmesine rağmen, hiçbir hükümet bu yasadan vazgeçmedi ve süreyi uzatma yoluna gitti. Sonunda 1970’te süresiz uzatma kararı alındı.

    Türk dış ticaretinde kliring ve takas işlemleri dönemi ni başlatan TPKKK ile dış ticaret ve kambiyo rejimini denetim altına alınınca, 1930 yılı sonunda dış ticaret açık yerine fazlalık verdi. Toplam dış ticaret hacminin daralması pahasına da olsa, Türk dış ticareti 1947 yılına değin açık vermedi.

    1942 ve 1954’te bazı ek ve değişiklikler yapılan TPKKK’nın verdiği yetkiye dayanarak çeşitli kararlar çıkarıldı. Türkiye’nin yakın dönemdeki kambiyo rejimi uzun süre Ağustos 1962 tarihli ve 17 sayılı kararın getirdiği sisteme dayandı. Bu arada ekonomideki gelişmelere bağlı olarak zaman içinde kararlardan ilk 16’sı ile 18 ve 21 sayılı olanlar yürürlükten kaldırıldı. Özellikle 1980 sonrasındaki yapısal değişiklikler ve dış ticaret gerekleri TPKKK uygulamasının köklü biçimde gözden geçirilmesini zorunlu kıldı.

    Aralık 1983’te alınan 28 sayılı karar ve Temmuz 1984’te bunun yerine geçen 30 sayılı kararla TPKKK’daki kısıtlamalar önemli ölçüde yumuşatıldı. Bu doğrultudaki önlemler Ağustos 1989’da alınan 32 sayılı kararla daha da genişletildi. Böylece döviz işlemlerinde kapsamlı bir serbestlik sağlandı, bankaların döviz tahsisi ve yurtdışına transferler yapmasına olanak verildi, yabancı yatırımlar ve sermaye ihracatı kolaylaştırıldı. Söz konusu kararın hükümlerinde izleyen dönemde de değişiklikler yapıldı.

    Öte yandan Mayıs 1985 tarihli ve 3196 sayılı yasayla TPKKK’nın bazı maddeleri değiştirilerek TPKKK’ya muhalefetten dolayı tutuklu ya da hükümlü olanları hemen serbest bırakılması, yerine getirilmemiş mahkûmiyet kararlarının yalnızca para cezası bölümünün infaz edilmesi, karara bağlanmamış davaların gerekli para cezasının ödenmesi koşuluyla düşmesi sağlandı.
İşlem Yapılıyor
X