T. C. Ziraat Bankası

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • Sniper®
    Senior Member
    • 22-06-2005
    • 12987

    T. C. Ziraat Bankası

    Ziraat Bankası’nın temeli Mithat Paşa’nın Niş valiliği sırasında tarımsal kredileri düzenlemek üzere 1863’te Memleket Sandığı’nı kurmasıyla atıldı. Bu kuruluş 1867’de çıkarılan bir nizamnameyle bütün ül***i kapsayacak biçimde yaygınlaştırıldı. 1883’te aşar vergisi %10 oranında artırılarak, elde edilen hasılat (menafi hisseleri) Memleket Sandıkları’na aktarıldı ve bu kuruşların adı da Menafi Sandıkları olarak değiştirildi.

    Kredi dağıtımındaki usulsüzlükler ve dağıtılan kredileri geri almadaki sıkıntılar üzerine, 1888’de Ziraat Bankası kuruldu ve sayıca 250’yi bulan Menafi Sandıkları’nın sermayesi Ziraat Bankası’na devredildi. Mart 1924’te bir anonim şirkete dönüştürülen Ziraat Bankası, sermayesinin hissedarlara dağıtılmasındaki teknik olanaksızlıklar nedeniyle 1937’de çıkarılan özel bir yasayla özerk bir devlet kuruluşu haline getirildi. Birçok kez değiştirilen kuruluş yasasının yerini Haziran 1984’te 233 sayılı kanun hükmünde kararname aldı ve Kasım 1984’te çıkarılan ana statüyle Başbakanlık’la ilgilendirildi.

    Tarımsal kredi alanında olduğu kadar diğer bankacılık dallarında de etkin faaliyet gösteren bankanın ana amacı “tarımsal amaçlı kooperatiflerle bunların üst kuruluşları, kamu kuruluşları, yerel yönetim kurumları ve küçük tasarruf sahiplerinin birlikte ya da ayrı ayrı kurdukları her çeşit ortaklıkların, özellikle ve öncelikle küçük ve orta tarım işletmelerinin tarımsal üretimlerine, tarımsal ürünlerin pazarlamasına ve tarıma dayalı sanayinin ve bunlarla ilgili her türlü girişimlerin kalkınma planı ilkelerine göre yürümelerine ve gelişmelerine yönelik gerekli ve uygun kredileri düzenlemek, dağıtmak ve denetlemektir.” Ayrıca, bu amaçlarla hareket edecek teşekkülleri kurmak, kurulmuş ve kurulacak olanlara katılmak bankanın görevleri arasındadır.

    Ziraat Bankası, kalkınma planlarında belirlenen ilkeler doğrultusunda uyguladığı dinamik kredi politikası ile üretimin artırılmasını ve değerlendirilmesini sağlamıştır. Ziraat Bankası, tarımsal krediler, resmi daireler ve iktisadi devlet teşekküllerine açılan krediler ve ticari krediler olmak üzere üç çeşit kredi açmaktadır. Bir yıla kadar kısa, beş yıla kadar orta, ve 20 yıla kadar uzun vadeli kullandırılan tarımsal kredilerin başlıca amaçları şunlardır:

    • Çiftçinin işletme sermayesi gereksinimine katkıda bulunmak
    • Üreticiyi bir tarım işletmesine sahip kılmak veya bir tarım işletmesini genişletecek arazi edindirmek
    • Tarımsal üretimi verimlendirmek
    • Tarımsal ürünlerin sürüm ve satışını kolaylaştırmak ve artırmak

    Genel kredilerin %10’unu oluşturan resmi kuruluşlara yönelik krediler Kıbrıs Türk Federe Devleti’ne, zirai araştırma enstitülerine, özel idare ve belediye gibi resmi kuruluşlara ve iktisadi devlet teşekküllerine nakit sıkıntılarını gidermek amacıyla verilmektedir. Ayrıca, tarım sektörüne yardımcı teşebbüslerin finansmanı, tarım ürünlerinin sürüm ve satışının sağlanması ve ihracatın artırılması amacıyla ticari kredi açılmaktadır.

    Ziraat Bankası’nın 1995 yılı sonu itibariyle ödenmiş sermaye ve ihtiyat akçeleri toplamı 19,983 trilyon liradır. Aynı yıl sonu itibariyle 542 trilyon lira civarında toplam mevduatı bulunan banka, 327 trilyonu tarımsal kredi olmak üzere toplam 385 trilyon liralık kredi açmıştır. Merkezi Ankara’da bulunan bankanın Türkiye’de 1 264 şubesi, yurtdışında 9 şubesi ve 8 temsilciliği vardır.

    Banka bünyesinde toplam 35 962 personel çalışmaktadır. Ayrıca 22 şarj bürosu ve 313 muhabir banka ile çalı şan Ziraat Bankası yabancı bankalardan sağladığı kısa vadeli kredileri ithalatın finansmanı ve ihracatçıların ihracat öncesi finansman ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanmaktadır. Ziraat Bankası açtığı kredilerle tarım sektörünün geliştirilmesine katkıda bulunurken, düzenlediği çeşitli eğitim ve kültürel faaliyetlerle de ekonomik ve sosyal gelişme üzerinde etkili olmaktadır.
  • Sniper®
    Senior Member
    • 22-06-2005
    • 12987

    #2
    Konu: T. C. Ziraat Bankası

    Altın para sisteminin geçerli olduğu zamanlarda merkez bankalarının rolü banknot ihracı, hazine işlemlerine aracılık edilmesi gibi konularla sınırlıydı. Ülkemizde de bu işlerin görülmesi 1863 yılında padişah fermanıyla kurulmasına izin verilen yabancı sermayeli Osmanlı Bankası’na bir imtiyazname ile bırakılmıştı. Zaman zaman süresi uzatılan bu imtiyaznamenin bir maddesi de devletin istediği zaman bir merkez bankası kurabileceği şeklindeydi.

    1930’lu yıllarda ekonomik depresyonun giderilmesi için genişletici para ve kredi politikalarının uygulanmaya başlanması ve altın para sisteminin terk edilmesi, merkez bankalarının rolünü artırdı. Ekonomi kaynaklarının kalkınma hedeflerine yönlendirilmesi, para ve kredi araçlarının bu amaçla kullanılması önem kazandı.

    Kurtuluş Savaşı sonrasında Cumhuriyet yönetimi yabancı girişimleri satın almak suretiyle millileştirirken, devletin para ve kredi siyasetinin yürütülmesini yabancı bir bankaya bırakamazdı. İşte bu nedenlerle 1930 yılında 1715 sayılı kanunla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kuruldu. Bankanın kuruluşunda ve hisse senetlerinin satışında bir bankalar konsorsiyomundan yararlanıldı. Banka 15 milyar lira sermayeli, banknot çıkarma ayrıcalığına tek başına sahip bir anonim ortaklıktı. 3 Ekim 1931’de Ankara’da faaliyete geçti. Kuruluş amacı ülkenin ekonomik gelişmesine yardım şeklinde ifade edilmişti. Yasayla bankaya verilen görevler şöyleydi:

    “1- İskonto fiyatını tespit ve para piyasasını ve tedavülünü düzenleme, 2- Hazine işlemlerini yapma, 3- Hükümetle birlikte Türk parasının gelecekteki istikrarı ile ilgili bütün tedbirleri alma.” Ülkemizde kambiyo kontrol rejimi, Merkez Bankası’nın kuruluşundan önce başlamıştı. Bu işlemler 1567 sayılı kanun çerçevesinde yürütülüyor ve fiilen Merkez Bankası’nca bir politika uygulanmıyordu. Bankanın bu konudaki görevi döviz rezervlerinin tutulması ve transfer işlemlerinin gerçekleştirilmesi şeklindeydi.

    1715 sayılı kanun daha sonra 22 değişiklik gördü ve 38 yıl yürürlükte kaldı. Banka sisteminde, ekonomi politikalarında ve merkez bankacılığında meydana gelen gelişme yeni bir düzenlemeyi gerekli kıldığından, 1970 Ocak ayında 1211 sayılı “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu” yürürlüğe konarak 1715 sayılı kanun kaldırıldı. Yeni düzenlemenin amacı para ve kredi politikasının uygulanmasında ve denetiminde yetki ve sorumlulukları bir merkezde toplayarak, modern merkez bankacılığı gereklerine uygun bir kuruluş oluşturmaktı. Son yıllarda bazı değişiklikler yapılan 1211 sayılı kanuna göre bankanın temel görevleri şu şekilde sayılabilir:

    1) Para ve kredi politikasını kalkınma plan ve programlarına uygun olarak ve fiyat istikrarını sağlayacak tarzda yürütmek.

    2) Hükümetle birlikte milli paranın iç ve dış değerini korumak amacıyla gerekli önlemleri almak.

    3) Milli paranın hacim ve dolaşımını düzenlemek.

    4) Bankalara yasa çerçevesinde ödünç para vermek.

    5) Hükümet kararları çerçevesinde borsada döviz ve kıymetli madenler üzerinde işlem yapmak.

    6) Mevduatla ilgili düzenlemeleri belirlemek.

    7) Milli para ile altın ve yabancı paralar arasındaki denkliği hükümetçe saptanacak esaslar çerçevesinde belirlemek.

    8) Hükümet kararları çerçevesinde borsada döviz ve kıymetli madenler üzerinden işlem yapmak.

    Bu görevlere bağlı olarak hükümete mali ve ekonomik müşavirlik, mali ajanlık ve haznedarlık hizmetleri veren bankaya aşağıdaki yetkiler verilmiştir:

    1) Tek elden banknot ihraç etmek.

    2) Para-kredi konularında karar almak ve hükümete öneride bulunmak.

    3) Kredi işlemlerinde uygulayacağı reeskont, iskonto ve faiz hadlerini belirlemek.

    4) Yetki ve görev alanına giren hususlara ilişkin düzenlemelerine uygun hareket edip etmediklerini izleme açısından bankaları denetlemek.

    Merkez Bankası gerektiğinde para ve kredi tedbirleri, genel olarak bankacılık ve krediyle ilgili hususlar, bankalar ile diğer mali kurumların kuruluş izinleri ve tasfiyeleri hakkında hükümete görüş bildirir.

    Sermayesinin çoğunluğu Hazine’ye ait olduğu halde kamu iktisadi kuruluşu statüsüne ve bunların denetim usulüne tabi olmayan Merkez Bankası’nın sermayesi nama yazılı 250 000 paydan oluşan 25 milyar liradır ve hükümetin onayı ile artırılabilir. Banka pay senetleri A, B, C, D olmak üzere dört gruba ayrılmıştır. A grubu %51’den aşağı düşemez ve Hazine’ye aittir. B grubu milli bankalara, sermayenin %6’sını oluşturan C grubu yabancı bankalar ile imtiyazlı şirketlere, D grubu ise Türk ticaret kuruluşları ile Türk vatandaşı gerçek ve tüzel kişilere ayrılmıştır.

    Merkez Bankası’nın teşkilatı şu şekildedir:

    1) Hissedarlar Genel Kurulu
    2) Banka Meclisi
    3) Başkanlık (Guvernörlük)
    4) Denetleme Kurulu
    5) Yönetim Komitesi
    6) Merkez ve Şubeler İskonto Komiteleri
    7) Şubeler Bankanın ortakları

    Hissedarlar Genel Kurulu’nu meydana getirir. Genel Kurul, yıllık faaliyet sonuçlarını inceler, karara bağlar, Banka Meclisi ve Denetleme Kurulu üyelerini seçer, ibra eder, sermayenin artırılmasını, ana sözleşme değişikliklerini karara bağlar.

    Banka Meclisi, Merkez Bankası’nın icra organıdır ve 6 üyeden oluşur. Üyeler hayır dernekleri, sosyal amaçlı vakıflar ve kâr amacı gütmeyen kooperatifler dışında görev alamaz, ticaretle uğraşamaz, banka ve ortaklıklarda pay sahibi olamazlar. Merkez Bankası’nda icranın başı 1211 sayılı yasanın yürürlüğe girmesine değin Genel Müdür sıfatını taşıyordu.

    12111 sayılı yasa, icranın başını Başkan (Guvernör) olarak adlandırmıştır. Başkan aynı zamanda Banka Meclisi’nin başıdır; Bakanlar Kurulu’nca beş yıl için atanır. Dört yardımcısı vardır. Bankayı sevk, idare ve temsil eder.

    Merkez Bankası, Banka Meclisi kararı ile gerekli gördüğü yerlerde şube açabilir. 1995 sonu itibariyle şube sayısı 21’dir. Banka bünyesinde 6999 personel çalışmaktadır. Merkez Bankası, banknot çıkarma tekeline sahiptir. Çıkaracağı banknotların tedavülü zorunludur. Bunlar sınırsız ödeme kudretine sahiptir. Banka banknotları piyasaya, bankalara, Hazine’ye ve kamu kuruluşlarına akredi açmak, açık piyasa işlemleri yapmak, altın ve döviz almak suretiyle çıkarır.

    Merkez Bankası, hükümetin haznedarlığını yapmakla yükümlüdür. Devletin içeride ve dışarıda tahsilat ve ödemelerini, bütün Hazine işlemlerini, her çeşit para ve havale işlerini ücretsiz yapar. Mevduat kabul eder. Hazine ve katma bütçeli idarelerin, özel idare ve belediyelerin paralarının, şubesi bulunan yerlerde T.C. Merkez Bankası’na yatırılması zorunludur.

    Yorum

    İşlem Yapılıyor
    X