4. Beş Yıllık Kalkınma Planı

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • Sniper®
    Senior Member
    • 22-06-2005
    • 12987

    4. Beş Yıllık Kalkınma Planı

    Türkiye 1979-1983 yıllarını kapsayan bu plan dönemine büyüme hızının düşmesinin yanı sıra, dış ödemeler açığının büyümesi, işsizlik, hızlı enflasyon, enerji bunalı mı ve sanayi üretiminde kapasite durgunluğu gibi önemli sorunlarla girdi. Dünya ve Türkiye koşullarında ortaya çıkan gelişmeleri değerlendirerek, Türk ekonomisinin içinde bulunduğu bu darboğazlardan kurtarmayı amaçlayan DBYKP’de başlıca şu ekonomik hedefler yer verildi:

    • Ekonomik gelişmenin dinamik istikrar içinde hızlandırılması
    • İleri bir sanayileşme düzeyine ulaşılması
    • Ulusal ekonominin özyeterliliğinin yükseltilmesi
    • Çağdaş teknolojileri oluşturmak, ülke koşullarına ve gereksinmelerine göre teknoloji transferinde bulunmak
    • Türkiye’nin dış ödeme gücünü hızla yükseltmek
    • Kaynakları artırarak en verimli biçimde değerlendirmek
    • Öncelikle ulusal kaynaklardan yararlanarak enerji darboğazının aşılmasını hızlandırmak
    • Ekonominin altyapı eksikliklerinin giderilmesine çalışmak
    • Sanayileşme hızını, ulusal sanayiin ara malları ve yatırım malları üretme oranının ve dışsatıma yöneltme gücünü artırmak
    • Tarımsal gelişmeyle birlikte hızlı sanayileşmeyi ve sağlıklı bir kentleşmeyi tüm yurda yaygınlaştırmak
    • Uluslararası ekonomik ilişkileri Türk ekonomisinin bağımlılaşmasını önleyecek biçimde çok unsurlu dengeye dayandırmak
    • Ulusal güvenlik sorunlarını dış politika ve gelişmeyle bir bütün halinde ele alarak çözmek Ekonomide belirli bir yapısal değişikliği amaçlandığı ÜBYKP (1973-1977) dönemi, DBYKP’nin (1979-1983) hareket noktasını oluşturmaktaydı.

    DBYKP’nin hazırlık çalışmalarının uzun sürmesi ve taslağın iki ayrı hükümet tarafından değiştirilmesi gibi nedenlerle plan dönemi 1979 yılına kaydırıldı, 1978 yılı “geçiş dönemi” olarak kabul edildi.

    DBYKP hedeflerini değerlendirebilmek için ÜBYKP döneminin sonuçlarına bakmak gerekir. Bu dönemde ortaya çıkan iç ve dış gelişmeler planda öngörülen hedeflerden sapmalara yol açmıştı. %7,4 olarak hedef alınan büyüme oranı %6,5, yılda ortalama %7,6 olarak hedeflenen GSYİH ise %6,9 olarak gerçekleşti. Uluslararası düzeyde ortaya çıkan enerji bunalımından kaynaklanan, enerji ve dışalıma bağlı olarak hammadde sağlanmasında karşılaşılan güçlükler, sanayi üretimde ve dışsatımda tıkanıklıklara yol açtı.

    Böylece planda GSMH’deki artış ile birlikte öngörülen yapısal değişiklik gerçekleştirilemedi. DBYKP döneminde bu değişikliği, yani tarımdan sanayiye geçişi sağlamak için;

    • sanayiye kendi teknolojisini üreten ve dış pazarlarla rekabet edebilen bir kimlik kazandırılması,

    • “dış pazarlarla rekabet olanaklarının ve bütün ekonomik kesimlerde verimliliğin artırılabilmesi için dünyadaki teknolojik gelişmelerin izlenerek ileri teknolojilerin seçilmesi” amaçlandı.

    DBYKP döneminde GSYİH’nin yılda ortalama %8,2 oranında artması ve piyasa fiyatlarıyla 1978’de 1 140,2 milyar liradan 1983’te 1 693,3 milyar liraya yükselmesi hedef alınmıştı. GSMH ise yılda ortalama %8.0 oranında artarak 1983’te 1 693,3 milyar liraya ulaşacaktı. Plan döneminin ilk iki yılı bunalımdan çıkış yılları olduğundan büyüme hızı daha sonraki yıllara oranla daha düşük olarak gerçekleşecekti.

    GSMH’deki artış sonucu, kişi başına gelir 1978’de 26 796 liradan 1983’te 35 275 liraya çıkacak ve kişi başına GSMH yılda ortalama %5,7 oranında artacaktı. Kesimlerin katma değerlerinin piyasa fiyatlarıyla tarımdan yılda ortalama %5,3, sanayide %9,9, hizmetlerde %8,5 oranında artması öngörülmüştü. Bu artışlar sonucu GSMH’de, sanayinin payı 1978’de %29,5’tan 1983’te %31,8’e yükselirken, tarımın payı %22,2’den %19,4’e düşecektir. Hizmetler kesiminin payı ise %48,8 olacaktı.

    Tarım kesiminin GSYİH artışına katkısı %13,5, sanayi kesiminin ise %36,5’ti. İleri bir sanayileşme düzeyine ulaşmanın hedef alındığı DBYKP döneminde, toplam sanayi üretiminin yılda ortalama %11,7 oranında artarak toplam üretim içindeki payının %41,2’den %45,9’a yükselmesi öngörülmüştü.

    Sanayi alt kesimlerinden madencilik üretiminin %16,8, enerji üretiminin %13,9, imalat sanayi üretiminin ise %11,4 oranında artması hedeflenmişti. DBYKP döneminde bu sayısal hedeflere ulaşabilmek ve sanayinin dışa bağımlılığını azaltabilmek amacıyla şu ilkeler esas alındı:

    • Makine, imalat, metalurji, elektrik, elektronik ve kimya sanayileri ile dışsatıma yönelik başka sanayilere öncelik verilmesi

    • Sanayi ve tarım girdilerinin üretiminin artırılıp hızlandırılması

    • Madenlerin ve genellikle hammaddelerin ülkede kullanımının ve işlenerek dışsatımın sağlanması

    • Tarımda verim ve üretim artışının hızlandırılması

    • Sanayide kapasitenin tam kullanımına ve verim artışına özen gösterilmesi, sanayi kuruluşları arasında ve bunlarla küçük yapımevleri arasında ulusal ekonominin tam değerlendirilmesini sağlayıcı bir bağlantı ve işbirliğinin kurulması.

    Görüldüğü gibi, yatırım mallarının ağırlık kazandığı bir sınai yapı oluşturularak sanayide yapısal değişim ve köklü bir dönüşüm amaçlanmaktaydı. Bir önceki döneme göre %12,5 oranında artması beklenen toplam yatırımlar içinde imalat sanayii, enerji ve altyapı yatırımları öncelik kazanırken toplam yatırımlar içinde en büyük payı (%27,4) alan imalat sanayiine ayrılan kaynaklar ise büyük ölçüde yatırım ve ara malı üreten kesimlere ve dışsatım potansiyeli olan sanayilere yöneltilmekteydi. Bu nedenle, imalat sanayii içinde ara ve yatırım malları üretiminin payı %57,9’dan %63,2’ye yükseltirelerek, tüketim malları artış hızından (%8,4) daha yüksek bir artış hızı hedef alınmıştı.

    DBYKP döneminde bu hedeflerin gerçekleştirilebilmesi amacıyla yatırım malları üreten sanayilerin kurularak geliştirilmesi, doğal kaynakların değerlendirildiği optimum kapasiteli ve ileri teknoloji kullanan ara malları üreten sanayilere yatırımda öncelik tanınması öngörülmekteydi. Tüketim malı üreten sanayilerde lüks tüketimi önleyici ve caydırıcı önlemler alınırken, üretimde darboğazı giderici ve dışsatıma yönelik sanayilere yatırımlar yapılacaktı.

    Türk ekonomisi DBYKP dönemine yüksek enflasyon hızı, dış ödemelerde devam eden tıkanıklıklar, dış finansman kurumlarından kaynak sağlayamama gibi ciddi çözüm bekleyen sorunlarla girdi. Bu nedenle DBYKP’de ödemeler dengesi belirlenirken,

    • dış ekonomik ilişkilerin çok yönlü geliştirileceği,

    • dışsatım, turizm ve görünmeyen işlemlerden sağlanan döviz gelirlerinin artırılacağı ve dışsatımın çeşitlendirileceği,

    • sanayileşme çabalarına uygun nitelikte ve nicelikte dışalım gereksinmelerinin karşılanacağı,

    • sağlıklı ve uygun koşullarla bir borçlanma politikasının uygulanacağı göz önünde tutuldu.

    DBYKP döneminde dışsatım konusu olan hammaddelerde, yurtiçi kullanım ve dışsatım miktarları arasında denge sağlanmasına özen gösterildi. Dışsatım hedefleri saptanırken geleneksel dışsatım ürünlerinin dış talebi ve geçmiş dönemlerdeki gelişme eğilimleriyle birlikte potansiyel dışsatım olanakları da değerlendirildi.

    Yılda ortalama %18,6 oranında artması öngörülen dışsatım artış hızı, Türkiye’nin 15 yıllık planlı dönemde eriştiği artış hızından cari fiyatlarla yılda ortalama %12,1 (sabit fiyatlarla %6,7) yüksekti. DBYKP döneminde, toplam dışsatım içinde tarım kesiminin payının yılda ortalama %6,1 artarak %64,0’den %36,7’ye düşürülmesi öngörülürken, imalat sanayiinin payının yılda ortalama %36,1 oranında artarak %30,8’den 1983’te %61,4’e ulaşması öngörülmüştü. İmalat sanayi ürünleri dışsatımı içinde, ara ve yatırım malı üreten kesimlerin dışsatımı artırılacaktı. Görüldüğü gibi, dışsatımın bileşiminde tarımdan sanayiye bir dönüşüm gerçekleştirilecekti. Ayrıca turizm, mühendislik hizmetleri ve taşımacılık alanında yapılacak atılımlarla “görünmeyen işlemler” gelirlerinin sürekli artırılması sağlanacaktı.

    Kıt döviz olanaklarının değerlendirilerek döviz harcamalarında tasarrufun öngörüldüğü DBYKP döneminde toplam dışalım yılda ortalama %10,5 oranında artarak toplam 30,750 milyon dolar olacaktı. Tüketim malları dışalımı yılda ortalama %6,9, ara malı dışalımı %9,1, yatırım malları dışalımı ise %15,4 oranında artacaktı.

    Döviz darboğazı nedeniyle 1978 yılında düşük bir düzeyde gerçekleşen dışalımlar, ekonomide hammadde yokluğunun sonucu olan eksik kapasite kullanımını önleyebilmek için, öncelikle ara mallarına yönelecekti.

    Dördüncü plan dönemi sonunda ekonomide yüksek bir büyüme hızının ve ara mallarında ikamenin gerçekleştirilmesi öngörülmekteydi. Ara mallarının toplam dışalım içindeki payını düşerken yatırım mallarının payı artacaktı. DBYKP döneminde ekonomide tarımdan sanayiye yapısal bir değişimin gerçekleştirilebilmesi amacıyla uygulanacak diğer politikalar kısaca şöyle özetlenebilir:

    • Kaynak dağılımında yeniden örgütlenmeye gidilmesi ve bu aşamada plan mekanizmasının işlerlik kazanması

    • Bankalar sisteminin daha fazla kaynak yaratması için kamu bankacılığının geliştirilmesi, dış ticaret ve bankacılık kesimlerinde elde edilen yüksek kârların toplum yararına ekonomiye döndürülmesi

    • Fiyat politikasında temel ilke olarak istikrar ve denetimin öngörülmesi

    • Teknolojik kararların sanayi, istihdam ve yatırım politikalarıyla bir arada, sistematik bir bütün oluşturması

    • Türkiye’nin AET’ye karşı yükümlülüklerinin bir süre dondurularak yeni değerlendirmeler yapılması.
İşlem Yapılıyor
X