binbir osmanlı hikayeleri

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • baymarti
    Member
    • 12-05-2005
    • 944

    Konu: binbir osmanlı hikayeleri

    “Cephelerin müezzini” Âmir bin Abdullah Anberî

    22 Mart 2006 Çarşamba
    Âmir bin Abdullah Anberî hazretleri, Benî Temîm kabîlesinin Benî Anber koluna mensub olduğundan “Anberî” nisbesiyle anılmaktadır. Doğum târihi belli değildir. 674 (H.55) senesinde Kudüs’te vefât etti. Eshâb-ı kirâmdan hazret-i Ömer’i, hazret-i Osman’ı ve Abdullah bin Mes’ûd gibi büyükleri gördü. Hazret-i Ömer’den ve Selmân-ı Fârisî’den hadîs-i şerîf rivâyet etti. Kendisinden, Hasan-ı Basrî ve Muhammed bin Sîrîn rivâyette bulunmuşlardır...

    Fetihlere katıldı...
    Âmir bin Abdullah, hazret-i Ömer’in halîfeliği sırasında Medâin ve Tüster’in fethine katıldı. Sonra da Basra’ya yerleşti. Basra’da vâli Ebû Mûsâ el-Eş’arî’den kırâat ilmini öğrendi. Kendisi de ders verir, vaktinin çoğunu Kur’ân-ı kerîm ve kırâat ilmini öğretmekle geçirirdi. Ayrıca yapılan savaşlara katılır, cihâd ederdi. Savaşa çıktıkları zaman arkadaşlarının hizmetini ve müezzinliği o yapardı. Ayrıca arkadaşlarına mümkün olan her ikrâmı yapmaya çalışırdı. Bu üç hususu kendisinin yapmasını şart koşar, kabûl edenlerle yol arkadaşı olurdu.
    Yaşayışı gâyet sâdeydi. Az yer ve çok ibâdet ederdi. Hiç evlenmemişti. Hâli, bir yerden bir yere gitmek üzere olan yolcu gibi olup, dünyâya rağbet etmezdi. Geceleri namaz kılar, gündüz oruç tutardı.
    O namaz kılarken şeytan yılan şeklinde gelip gömleğinin içine girer, kolundan çıkardı. Bu hali görenler hayret edip, namazdan sonra, yanına yaklaşıp, yılanı niçin kovmadığını sorarlardı. O ise; “Vallahi ben namaza durduktan sonra koynuma girip gömleğimin kolundan çıktığını söylediğiniz bu yılandan hiç haberim yok, farkında değilim. Allahü teâlâdan başkasından korkmaktan Allah’tan utanırım” derdi.

    “Dünyâ üzüntü yeridir!”
    Vefâtına sebeb olan hastalığa tutulduğu zaman çok ağladı.
    -Niçin ağlıyorsun, ölümden mi korkuyorsun? diye soranlara buyurdu ki:
    -Benden daha çok ağlamaya lâyık kim var? Dünyâ hırsıyla veya ölüm korkusuyla ağlamıyorum. Fakat yolun uzunluğundan ve azığın azlığından ağlıyorum. Gecelerimi hep Cennet’e kavuşma ümidiyle ve Cehennem’e düşme korkusuyla geçirdim. Şimdi hangisine gideceğimi bilmiyorum! Sıcak günlerde oruç tutmaktan, uzun gecelerde namaz kılmaktan mahrum kalacağım için ağlıyorum. Çünkü dünyâ, kederler, üzüntüler yeridir. Âhiret ise, cezâ ve mükâfat yeridir...

    Yorum

    • baymarti
      Member
      • 12-05-2005
      • 944

      Konu: binbir osmanlı hikayeleri

      Hanbelî mezhebinin imamı Ahmed bin Hanbel

      23 Mart 2006 Perşembe
      Ahmed bin Hanbel, aslen Basralıdır. Babasının ismi Muhammed bin Hanbel’dir. Dedesi Hanbel bin Helâl, Basra’dan Horasan’a gelip yerleşmiş ve Emevî Devletinde Serahs vâliliği yapmıştır. Babası asker (subay) idi. Ahmed bin Hanbel’in âilesi, annesi ona hâmile iken, Merv’den Bağdat’a göçmüş ve o Bağdât’ta doğmuştur.
      İlk önce İmam-ı a’zam hazretlerinin talebesi olan İmam-ı Ebu Yusuf’tan fıkıh ve hadis ilminde ders alan bu mübarek zat, bundan sonra da üç sene Huşeym’in derslerine devam etmiş, ondan hadis-i şerif dinlemiştir. Bundan başka Bağdad’da bulunan meşhur âlimlerden de ders aldı.

      Her fâni gibi o da...
      İslamiyette, Ehl-i sünnet i’tikadı üzere olan, amelde dört hak mezhepten biri de, Hanbelî mezhebidir. Ahmed bin Hanbel hazretleri bu mezhebin imamıdır. O, ictihadlarıyla Müslümanların Allahü teâlânın rızasına kavuşmaları için, amellerinde uyacakları bir yol göstermiştir. Onun gösterdiği bu yola “Hanbeli Mezhebi” ve Ehl-i sünnet i’tikadında olan Müslümanlardan, amellerini bu mezhebin hükümlerine uyarak yapanlara “Hanbelî” denir...
      Her fâni gibi onun da vefât ânı gelmişti... O anda eliyle işâret edip; “Hayır olmaz!” dedi. Oğlu;
      -Babacığım bu ne hâldir? diye sorunca;
      -Şu an tehlike zamânıdır, duâ ediniz. Şeytan felâket toprağını başıma saçmak istiyor. “Ey Ahmed! Benim elimde can ver” diyor. Ben de; “Hayır olmaz! Hayır olmaz!” diyorum. Bir nefes kalıncaya kadar tehlike vardır. Şeytanın aldatmasından emîn olmak yoktur, buyurdu.

      “Nereye gidiyorsun?”
      855 (H.241) senesi cumâ günü vefât etti. Vefât haberi, bütün Bağdat halkını ağlattı. Cenâze namazını kılmak üzere çevreden gelenlerle birlikte, binlerce insan toplanmıştı. Bağdatlılar evlerinin kapısını açıp; “Cenâze namazı için abdest almak isteyen gelsin” diye bağırdılar. Cenâze namazı kılınınca, kuşlar üzerinde uçuşup, kendilerini tabuta vurdular. O gün yüz bine yakın kişi toplanmıştı. Yahûdî ve Hristiyanlardan pekçok kimse, bu hâdiseyi görerek Müslüman oldu...
      Vefâtından sonra Muhammed ibni Huşeyme hazret-i İmâm’ı rüyâsında gördü.
      -Nereye gidiyorsun? dedi. “Cennet’e” dedi.
      -Allahü teâlâ sana ne muâmele etti? diye sorunca, cevâbında; “Allahü teâlâ beni mağfiret etti. Başıma taç giydirdi ve; ‘Ey Ahmed! Kur’ân-ı kerîme mahlûk demediğin için, bu nîmetleri sana verdim’ buyurdu” dedi.

      Yorum

      • delphin
        Senior Member
        • 27-12-2005
        • 15279

        Konu: binbir osmanlı hikayeleri

        teşekkürler vermiş oldugunuz butun her seyı kopyalıyacagım
        sagolunn..

        Yorum

        • aponal
          Junior Member
          • 26-11-2004
          • 67

          Konu: binbir osmanlı hikayeleri

          eline sağlık süper olmuş inşallah devamı gelir

          Yorum

          • harunu
            Junior Member
            • 04-05-2006
            • 4

            Konu: binbir osmanlı hikayeleri

            Geçmişini bilmeyen geleceğini yaşayamaz.Bu yaşanmış hikayeler ve olaylar ne kadar büyük ve şanlı bir milletin evlatları oldugumuzu bize gösteriyor.
            Bunları hazırladığınız için allah sizden razı olsun
            İnşallah herkes okurda geçmişimizi ögrenip geleceğimizide öyle yaşamaya çalışırız
            TEŞEKKÜRLER.............

            Yorum

            • frux
              Junior Member
              • 30-07-2006
              • 418

              Konu: binbir osmanlı hikayeleri

              Süper bir çalışma..Okuyorum, Daha bitiremedim!

              Teşekkürler...

              Yorum

              İşlem Yapılıyor
              X