Yabancı gözüyle Osmanlı

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • baymarti
    Member
    • 12-05-2005
    • 944

    Yabancı gözüyle Osmanlı

    Yabancı gözüyle Osmanlı

    29 Temmuz 2005 Cuma
    Ceddimizin mazideki o yüksek ahlâkının özlemi içindeyiz. Bizler de o insanların nesilleri olarak niçin bu ahlâkın onda birini gösteremiyoruz. Kaldı ki imkanlar olarak onlardan daha ileri seviyedeyiz. Herkes toplumdaki huzursuzlukların cinayetlerin, kapkaçların, hırsızlıkların bitmesini istiyor. Ancak bunun gerekliliği için bizlere hangi vazifeler düşüyor. Geçmişte dedelerimizin ninelerimizin örnek ahlâkı için şiirler okunmuş, yazılar yazılmış dahası bunlar bizden olmayan insanlar tarafından yapılmış. İşte örnek; Mouradgea d’Ohsson’un 1791’-de neşredilen Tableau General de L’Empire Ottoman isimli eserin dördüncü cilt birinci kısım 315. sayfasında şöyle yazar: “Osmanlı Türkleri, umumi ve ferdi ahlâklarının ciddiyetini İslamiyetin iffet ve hayâ ahkamına medyundurlar. Ahlâkî ve dinî bir hukuk sisteminin zaruri bir neticesi olan bu hali örf ve âdetlerinden milletin göçebeliğinden ve kocalarının kıskançlığından mütevellit göstermek haksızlıktır.”
    A. Brayer’in “Neuf annees a Constantinople” isimli eserinin 1836 Paris tabının birinci cilt 198-199. sayfalarında Osmanlı Türklerinin tevazuu şöyle anlatılır: “Müslüman Türkler arasında kibir ve gurur isti’dada adeta meçhuldür. Kur’an-ı kerimin en şiddetle nehyettiği temayüllerin biri de budur:
    -Yeryüzünde sakın azametle yürüme, insanlardan nazarlarını gururla çevirme.
    -Mütekebbir ve mağrur olandan Allahü teâlâ nefret eder.
    -Hareketlerinde mütevazı ol, yavaş sesle konuş.
    -Allahü teâlâ saygısızca şetaretlerden nefret eder.
    -Kibir cehaletten ileri gelir. Alim asla mağrur olmaz.
    Bir taraftan da mütemadiyen mahviyet telkin edilir;
    -Tevazu Cennet kapısının anahtarıdır.
    -Mahviyet, i’tila ve saadetin süsüdür.
    -Tevazu insana necabet verir.
    -Hakiki hakim mütevazı olur.
    - Hemcinslerine karşı daima alçak gönüllü ol.
    İşte bundan dolayı Müslüman Türk’ün yürüyüşünde vekar ve ihtişam olmakla beraber, katiyen kibir ve azamet yoktur. Daima yavaş sesle konuşur, el ve kol hareketlerinde hiçbir zaman mütehakkimane (zorbalık taslayan) bir eda sezilmez. Hizmetinde tatlılık ve kolaylık vardır.
    Yalnız bir şeyle; diniyle mağrurdur. Onun her emrini yerine getirmeyi borç bilir. Bütün dünyanın İslamiyeti kabul etmesini ister. Bütün diğer dinlerin bir sürü batıllıkla ve müşriklikle lekelenmiş olduğuna kanidir.”
    Yabancıların Osmanlı’yı öven yazıları sayılamayacak kadar çoktur. Bunlardan sizlere bir parça aktarmamın sebebi ne kadar bozmaya çalışsalar da hâlâ bir yerlerde saklı duran temiz ahlâktan içimizi ve dışımızı süslememiz. Ve onlara layık torunlar olabilmemiz.
    Çünkü tarih bunu istiyor...
İşlem Yapılıyor
X