Sual: Çok tenbellerden ve târik-üs salâtlardan isitiyoruz; diyorlar ki:
Cenab-i Hakk'in bizim ibadetimize ne ihtiyaci var ki, Kur'anda çok siddet ve
israr ile ibadeti terkedeni zecredip Cehennem gibi dehsetli bir ceza ile
tehdid ediyor. Itidalli ve istikametli ve adaletli olan ifade-i Kur'aniyeye
nasil yakisiyor ki, ehemmiyetsiz bir cüz'î hataya karsi, nihayet siddeti
gösteriyor?
Elcevab: Evet Cenab-i Hak senin ibadetine, belki hiçbir seye muhtaç degil.
Fakat sen ibadete muhtaçsin, manen hastasin. Ibadet ise, manevî yaralarina
tiryaklar hükmünde oldugunu çok risalelerde isbat etmisiz. Acaba bir hasta,
o hastalik hakkinda, sefkatli bir hekimin ona nâfi' ilâçlari içirmek
hususunda ettigi israra mukabil, hekime dese: "Senin ne ihtiyacin var, bana
böyle israr ediyorsun?" Ne kadar manasiz oldugunu anlarsin.
Cenab-i Hakk'in bizim ibadetimize ne ihtiyaci var ki, Kur'anda çok siddet ve
israr ile ibadeti terkedeni zecredip Cehennem gibi dehsetli bir ceza ile
tehdid ediyor. Itidalli ve istikametli ve adaletli olan ifade-i Kur'aniyeye
nasil yakisiyor ki, ehemmiyetsiz bir cüz'î hataya karsi, nihayet siddeti
gösteriyor?
Elcevab: Evet Cenab-i Hak senin ibadetine, belki hiçbir seye muhtaç degil.
Fakat sen ibadete muhtaçsin, manen hastasin. Ibadet ise, manevî yaralarina
tiryaklar hükmünde oldugunu çok risalelerde isbat etmisiz. Acaba bir hasta,
o hastalik hakkinda, sefkatli bir hekimin ona nâfi' ilâçlari içirmek
hususunda ettigi israra mukabil, hekime dese: "Senin ne ihtiyacin var, bana
böyle israr ediyorsun?" Ne kadar manasiz oldugunu anlarsin.
Yorum