muhasebe

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • gencobaba
    Junior Member
    • 02-11-2005
    • 85

    muhasebe

    bilen arkadaşlar lütfen acil yardım.teşekkürlerpaylı komandit şirketin komanditer ortağından kar payı üzerinden menkul sermaye iradı adı altında gelir vergisi alınması çifte vergilenmeye neden olur mu? Neden?
  • ybæl©ik
    ADMINISTRATOR
    • 25-01-2003
    • 30775

    #2
    Konu: muhasebe

    Eshamlı Komandit Şirketlerde 2 tür ortak vardır.

    1- Komandite
    2- Komanditer

    öncelikle birkaç hatırlatma

    Komandit Şirket

    Ticari bir işletmeyi bir ticaret ünvanı altında işletmek amacıyla kurulan ve şirket alacaklılarına karşı ortaklardan bir veya bir kaçının sorumluluğu sınırlandırılmamış olan şirkettir.
    Sorumlulukları sınırlı olmayan ortaklar Komandite, Sorumlulukları sınırlı olan ortaklara Komanditer denir.
    Tüzel kişiler komandit şirketlere, komanditer ortak olarak ortak olabilir. Gerçek kişiler hem komandite, hem de komanditer ortak olarak Komandit Şirkete ortak olabilir. Komanditer ortak kişisel emeğini sermeye olarak koyamaz. Komandit şirketlerde Temsil ve yönetim yetkisi komandite ortaklara aittir.


    Adi Komandit Şirketler

    TTK`nun 243 üncü maddesinde düzenlenmiş olan adi komandit şirketler “ticari bir işletmeyi bir ticaret ünvanı altında işletmek maksadıyla kurulan ve şirket alacaklılarına karşı ortaklardan bir veya bir kaçının sorumluluğu sınırlandırılmamış ve diğer ortak veya ortaklarının sorumluluğu koydukları sermaye ile sınırlandırılmış olan şirket komandit şirkettir.”
    Sınırsız sorumlu ortaklar komandite ortak, koydukları sermaye ile sınırlı sorumlu olan ortaklar ise komanditer ortak olarak adlandırılırlar.
    Komanditer ortakların şirket kazancından aldıkları pay, vergisi tevkif suretiyle alınmamış menkul sermaye iradı, komandite ortakların payı ise ticari kazançtır. Kollektif şirketler gibi adi komandit şirketlerde birinci sınıf tüccar sıfatıyla bilanço esasına göre defter tutarlar ve tarımsal faaliyette bulunsalar dahi kazancın saptanmasında, GVK`nun ticari kazançlara ilişkin hükümlerine tabi olurlar.

    KURUMLAR VERGİSİNE TABİ KURUMLAR


    Kurumlar Vergisi Kanununun 1.maddesinde aşağıda yazılı kurumların kazançlarının Kurumlar Vergisine tabi olduğu belirtilmiştir;

    Sermaye şirketleri (Anonim, Limited, Eshamlı Komandit Şirketler ile aynı mahiyetteki yabancı kurumlar, sermaye piyasası kanununa göre kurulan yatırım fonları),
    Kooperatifler,
    Dernek ve vakıflara ait iktisadi işlemler,
    İş ortaklıkları,

    A.KURUM KAZANCININ TESPİTİNDE İNDİRİLECEK GİDERLER

    a)Hisse ve tahvil senetlerinin ihraç giderleri
    b)İlk tesis ve taazzuv (kuruluş ve örgütlenme) giderleri
    c)Genel heyet toplantıları için yapılan giderlerle,birleşme,fesih ve giderleri
    d)Sigorta ve reasürans şirketlerinde bilanço gününde hükmü devam eden sigorta sözleşmelerine ait karşılıklar
    1.Muallak hasar karşılıkları,
    2.Kazanılmamış prim karşılıkları,
    3.Hayat matematik karşılıklarından ibarettir.
    e)Eshamlı komandit şirketlerde komandite ortağın kar hissesi
    f)Ar-Ge indirimi
    g)Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kar payları ile özel finans kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabı karşılığı ödenen kar payları
    h)Kurum çalışanlarına ödenen temettü ikramiyesi

    SAFİ KURUM KAZANCININ TESPİTİ


    KVK' nun 13.maddesi gereğince kurumlar vergisi, kurumlar vergisi mükelleflerinin bir hesap dönemi içerisinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanır. Safi kurum kazancı ise GVK'nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerine göre tespit edilmektedir (Zirai faaliyetle iştigal eden kurumların bu faaliyetlerinden doğan kazançlarının tespitinde GVK'nın 59. md.son fıkrası hükmü de nazara alınır). Dolayısıyla kurum kazancı,GVK'nın 40 ve KVK'nın 14 ve 15. maddeleri göz önünde bulundurularak,GVK'nın 38.maddesinde öngörülen bilanço esasında ticari kazancın tespitine ilişkin hükümleri uyarınca belirlenmektedir. Ayrıca Vergi Usul Kanununun değerleme hükümleri ile diğer kanunlardaki özel hükümler de göz önünde bulundurulacaktır. Belirlenen kurum kazancına indirim ve istisnalar uygulanarak kurumlar vergisi matrahına ulaşılır.

    5024 sayılı kanunla 01.01.2004 tarihinden itibaren "enflasyon düzeltmesi"ne geçildiğinden maliyet artış fonu, yeniden değerleme, finansman gideri kısıtlaması, LİFO stok değerleme yöntemi uygulamaları yürürlükten kaldırılmıştır.Ancak gerekli şartlar oluşmadığından 2005 yılı kurumlar vergisi matrahının tespitinde enflasyon düzeltmesi uygulanmayacaktır. 01.01.1994 tarihinden itibaren uygulanan Tek Düzen Muhasebe Sistemi gereğince hesap planına göre tespit edilen dönem karı,ticari karı göstermektedir.Oysa vergi mevzuatına göre vergiye matrah olacak kar veya zarar (mali kar\zarar) bundan farklı olabilir.Bu nedenle ticari kardan mali kara ulaşmak için bir takım hesaplamaların yapılması gerekmektedir.Kurumlar vergisi mükellefleri bu hesaplamayı beyanname üzerinde veya beyannameye ekleyecekleri bir listede gösterebilirler.

    dikkat edilirse Kurum Kazancı tespit edilirken Komandite ortağa ödenecek Kar Payı Kurumlar Vergisi Matrahından düşülmekte ve Safi Kurum Kazancına dahil edilmemektedir. bu aşamada vergilendirme sözkonusu değildir.

    Komandite ortağın Kar Payı düşüldükten sonra kalan Safi Kurum Kazancı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nda belirtilen gelir unsurlarından Ticari Kazanç kapsamındadır ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında olduğu için 4822 sayılı yasa ile değişen şekliyle yürürlükte olan % 30 oranında Kurumlar Vergisine tabidir.

    Kurumlar Vergisi Matrahına dahil edilmeyen Komanditer ortağın Kar Payı ise vergi dışı bırakıldığından 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu kapsamında Menkul Sermaye İradı olarak vergilendirilecek ve Yıllık Gelir Vergisi ile beyan edilecektir.



    Tam mükellef kurumlarda, kurum kazancının dağıtılması halinde dağıtılan kar paylarında, kar payını alan kişilerin durumuna bağlı olarak GVK' na göre %10 oranında tevkifat yapılacaktır ( Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları ile GVK'nın geçici 62.madde hükümleri göz önünde bulundurulmalıdır ). Karın dağıtılmayarak ihtiyatlara veya sermayeye ilavesi halinde ise tevkifat yapılmayacaktır. Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumlar,Gelir Vergisi Kanununun 75.maddesinin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iradının ana merkeze aktarılan tutarı üzerinden Gelir Vergisi Kanununa göre %10 oranında tevkifat yapacaklardır ( Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları ile GVK'nın geçici 62.madde hükümleri göz önünde bulundurulmalıdır ).

    4842 sayılı Kanunla yapılan en önemli değişiklik kuşkusuz vergi alacağı uygulamasının kaldırılarak kurumlardan kar payı alan ortakların vergi yükünün %65’lerden %45’lere düşürülmesidir. Ancak, bu değişiklik kurumlardan iştirak yoluyla kar payı elde eden şahıs şirketlerinin (kollektif şirketler, adi ortaklıklar, adi ve eshamlı komandit şirketler) ortakları yönünden, vergi yükünde bir azalma sağlanmamıştır.

    Kurumların kurum ortaklarına yaptığı kar dağıtımı gelir vergisi stopajına tabi olmadığı halde, şahsi ticari kazanç hükmünde olan şahıs şirketi olan ortaklıklara yapılan dağıtımlarında 94/6. maddenin (b) alt bendine göre gelir vergisi stopajı yapılacaktır.

    Kurumlar vergisi mükelleflerinin kurum ortaklarına yapılan kar dağıtımında gelir vergisi stopajı kaldırılarak; sadece gerçek kişi ortaklara kar dağıtılması halinde gelir vergisi stopajı yapılması esası getirilmiştir.

    Kurumlardan elde edilen kar payının brüt tutarının ½’si gelir vergisinden istisna edilmiş ve kar dağıtımı sırasında yapılan gelir vergisi stopajının tamamının beyan edilen menkul sermaye iradı üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsubuna imkan sağlanmıştır.

    Beyanname verme haddi GVK’nun 103. maddesindeki gelir vergisi tarifesinin ikinci dilimindeki tutarı ( 2005 yılı için 15.000. YTL ) aşması şartına bağlanmıştır. Bu had daha önce birinci ve ikinci dilimin toplamının yarısı kadardı. Bu değişiklikle şirketlerden kar payı alan gerçek kişilerin beyanname verme zorunluluğu istisna haddi ile birlikte 2005 yılı için 30.000.YTL’dir.

    Ancak, Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 61 ve 62. maddeler ile geçiş dönemi için önemli düzenlemeler yapılmıştır. Kurumlarda kar dağıtımı ve vergilendirilmesi konusunda bu iki geçici maddenin de ayrıca göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

    Yorum

    • gencobaba
      Junior Member
      • 02-11-2005
      • 85

      #3
      Konu: muhasebe

      üstad bigilgilerinden dolayı çok teşekkür ederim

      Yorum

      İşlem Yapılıyor
      X