57. Alay

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • baymarti
    Member
    • 12-05-2005
    • 944

    57. Alay

    57. Alay
    Çanakkale içinde aynalı çarşı Ana ben gidiyorum düşmana karşı...
    Bu dizeleri müzikle seslendirilmiş haliyle hemen anımsadınız değil mi? Hangi güçlü duygu bu türküyü ortaya çıkarır? Hangi yazar, besteci bunu başarır. Hiç kimse. Sadece ve sadece Çanakkale’yi yaşayan bir millet bunu gerçekleştirir.
    Haftabaşı Çanakkale Conk Bayırı’nda binlerce üniversite öğrencisinin katıldığı 57. Alay yürüyüşü vardı. Maltepe Üniversitesi’nin öğrencilerini götürme görevi de bana verildi. Biz de öğrencilerin başına düştük gittik Çanakkale’ye. Kurulmuş yüzlerce çadır, gezici mutfaklar, sağlık merkezleri ve o günkü koşulları anlatmaya çalışan ortam. Bu ortam bütün erleri şehit olan bir alayın, 57. Alay’ın son yürüşünü anlatıyor.
    Savaşın kırılma noktalarından biri. Çatışmada cephanesi kalmamış, askerleri geri çekiliyor, Atatürk çekilen askerlerle karşılaşıyor. Düşmanın ateşi altında bir nokta. “Cephanemiz yok kaçıyoruz” diyorlar. “Süngün var” diyor büyük önder. “Süngü tak yere yat” komutu veriyor. Ve yakındaki 57. Alayı çağırıyor. Bigalı Köyü’nde bulunan alay, Conk Bayırı’ndan çalı-çırpı diken ve ağaçlar arasından düşmana yürüyor. Tek bir askeri kalmayıncaya kadar, hepsi şehit olana kadar. Alay sancağı bir ağacın üstünde. Yerde ise sancağı son taşıyan şehit asker. Anzaklar böyle buluyor 57. Alay’ın sancağını. Kaçıp giderken de bu sancağı ülkelerine götürüyorlar ve sergiliyorlar, altında şu cümlelerle. “Türkler son eri şehit olmadan. Sancağı teslim edemezler. Biz bu sancağı yerde yatan son erin baş ucundaki ağaçtan aldık. Bunun için ey ziyaretçiler, sancağı saygıyla selamlayarak geçin.”
    İşte her 25 Nisan’da, her zaman kalbimizde olan Çanakkale kahramanlarını kara harekâtının başladığı gün olan bu gün, biz de minnetle anıyor ve selamlıyoruz.
    20’li yaşlarının ilk basamaklarında olan binlerce kız-erkek üniversite öğrencisi pazartesi ve salı günü oradaydı. Dedelerinin şehit olduğu bu topraklarda bir battaniye ile en küçük bir şikayette bulunmadan ve soğuğa aldırmadan, geçirdikleri gecenin ardından bize bu vatanı bırakanların yürüdüğü yoldan yürüdüler.
    Hepsinin yüreğinde saygı, yere bakan gözlerinde o günleri arayan bakış ve heyecan vardı.
    Çocukların okuldaki vurdumduymaz, şakacı hareketleri burada yok olmuştu. Bunun yerine duygusal, anlamlı bir halleri vardı. Hepsi de dik dik yürüyorlardı. 57. Alay’ın yolunda.
    Ruhumu gizliden bir sevinç kapladı. Sanki dedeleri yeniden ayağa kalkmış, yürüyor, yürüyor, yürüyordu...
    alıntı..
İşlem Yapılıyor
X