Tarihten Bir Alıntı - İstiklal Marşının Mecliste Kabul Edilişi

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • Kadim
    Senior Member
    • 30-01-2004
    • 4782

    Tarihten Bir Alıntı - İstiklal Marşının Mecliste Kabul Edilişi

    Meclis'ten | Tezkere

    Konu ilk kez 26 Şubat 1921'de, marşın gazetelerde ilk yayınından 9 gün sonra Meclis'e gelmiştir. Bakanlıktan gelen yazının görüşüldüğü ve seçilen marşların bastırılarak meclis üyelerine dağıtılmasının kararlaştırıldığı görüşmenin tutanağı aynen şöyledir:

    İstiklâl Marşı Hakkında Maarif Vekâleti'nden Mevrut Tezkere;

    REİS - Efendim, evrakı varideye başlıyoruz. İstiklâl marşı hakkında Maarif Vekâleti'nden mevrut tezkereyi tensip buyurursanız Maarif Encümeni'ne gönderelim.

    HAMDl NÂMIK B. (İzmit) - Reis Bey müsaade buyurun, bunun içinde Maarif Encümeni'nden bir zatın da bir marşı vardır.

    YAHYA GALİP B. (Kırşehir)-Efendim İstiklâl Marşı hakkında Maarif Vekâleti'nden gönderilen parçaları tabettirelim.

    REİS - Efendim, Maarif Encümeni'ne gönderiyoruz. Rüfekayi kiramdan edebiyata merakı olanlar, e'debiyatta ihtisası olan zeval lütfen toplansın, tetkik etsinler.

    YAHYA GALİP - Tabedilsin, biz de bir defa görelim.

    BESİM ATALAY B. (Kütahya) - Maarif Encümeni toplansın. Mütalâa edelim. Şûaraya yazılsın, herkesin mütalâaları alınsın efendim.. Mevzuu müzakere olmak için bir tanesinin intihabı lâzımdır, o da tabedilir.

    HAMDİ NÂMIK B. (İzmit) - Malûmu âliniz Maarif Encümeni'nin Reisi Mehmet Âkîf Bey'in de bir şiiri vardır. Onun için ayrıca bir encümen intihabını teklif ederim.

    HASAN BASRİ B. (Karesi) - Mehmet Akif o zilleti irtikâp etmez, katiyen ona tenezzül etmez (Gürültüler).

    HAMDİ NÂMIK B. - Fakat Maarif Encümeni'nin reisidir, bitaraf olmak lâzım gelir. (Gürültüler).

    REİS - Encümenden geldikten sonra müzakere edersiniz efendim (Gürültüler).

    HAMDİ NÂMIK B. - Öyle Maarif Encumeni'yle olmaz, bunu erbabı ihtisastan mürekkep bir encümen tetkik etsin.

    REİS - Maarif Enc ümeni'ne havalesini kabul edenler lütfen el kaldırsın.

    BESİM ATALAY B. - Olamaz, erbabı ihtisastan müteşekkil bir encümen ister.

    REİS - Tab'ı tevziini kabul edenler el kaldırsın. İndiriniz ellerinizi, aksini kabul edenler el kaldırsın. Tab ve tevzi edilecektir.


    Tartışmanın özeti, ertesi günkü Hakimiyeti Milliye'nin "Büyük Millet Meclisi" sütununda şu cümlelerle verilmiştir:

    "Bade [sonra], evrak-ı varidenin müzakeresine başlandı. Maarif Vekâleti'nden gelen istiklâl marşları, Maarif Encümeni'ne havale edilecekken, encümen reisinin de bir marşı olduğu için tabedilerek heyet-i umumiyece tetkiki karargir oldu."


    İlk görüşmeden 3 gün sonra, l martta konu yeniden Meclis'e geldi. O gün ikinci çalışma yılı açılıyordu. Mustafa Kemal, ö nemli bir konuşma yaptı. Kurtuluş kavgasının içinde bulunduğu zorluklar ve geleceğe, zafere olan güven dile getirildi. Mustafa Kemal'in başkanlığı altında devam eden görüşmelerde Mazhar Müfit Bey'in teklifi üzerine ordu kumandanlarına, Ertuğrul Mebusu Mustafa Kemal Bey'in teklifi üzerine de Müdafaa-i Hukuk cemiyetlerine birer teşekkür yazısının gönderilmesi kararlaştırıldı.

    Karesi Mebusu Hasan Basri Bey'in teklifi üzerine de Hamdullah Suphi Bey, İstiklâl Marşı'nı kürsüden okumuş ve bu arada marşlardan hangisinin seçilmesi gerektiği konusunda görüşünü de açıklamıştır.


    Buna ilişkin görüşmelerin tutanağı aynen şöyledir:

    Karesi Mebusu Hasan Basri Bey'in, İstiklâl Marşı güftesinin Hamdullah Suphi Bey Tarafından Meclis Kürsüsünden Okunmasına Dair Takriri:

    REİS PAŞA - Efendim; İki takrir vardır, arkadaşlardan Basri Bey'in Hamdullah Suphi Beyefendi'nin İstiklâl Marşının kürsüden okunmasına dair teklifleri var.

    MUHİDDİN BAHA B. (Bursa)- Hangi İstiklal marşı. Basri Bey söylerler mi?

    BESİN ATALAY B. (Kütahya)- Daha kabul edilmedi efendim, bir encümen teşekkül edecekti.

    HASAN BASRİ B. (Karesi)- Maarif Vekâleti'nce yedi tanesi intihap edilmiş, bunlardan herhangi birisi okunsun.

    REİS PAŞA - Maarif Vekâleti'nce intihab edilmiş olanlardan birisinin kıraati tensib ediliyor.

    MUHİDDİN BAHA B. (Bursa) - Hamdullah Subhi B., Basri B. hangisini isterlerse okusunlar.

    REİS PAŞA - Efendim Basri Bey'in bu teklifini kabul buyuranlar lütfen ellerini kaldırsın... Kabul olunmuştur, efendim.

    REİS - Hamdullah Suphi Beyefendi buyurun. (Şimdi gelir sesleri). Maatteessüf bu dakika için tehir ediyoruz. Geldikleri zaman söyleriz.

    Meclis'ten | İlk Okunması

    Saruhan Mebusu Reşat Bey'in, Celse Sonunda Karesi Mebusu Abdülgafur Efendi Tarafından Bir Dua İrat Edilmesine Dair Takriri:

    REİS - Yeni bir takrir var, Saruhan Mebusu Reşat Bey'indir. (Bu mübarek meclisimizin içtimai nihayetinde Abdülgafur Efendi tarafindan bir dua irat buyurulmasını arz ve teklif ederim) diyorlar. (Seriye Vekili Efendi var sesleri). Dua edilmesini kabul buyuranlar lütfen ellerini kaldırsın... Kabul edildi.
    İstiklâl marşlarından bîr tanesinin kürsüden okunmasına Heyeti Celile karar vermişti.

    HAMDULLAH SUPHİ B. (Antalya) - Arkadaşlar, hatırlarsınız Maarif Vekâleti son mücadelemizin ruhunu terennüm edecek bir marş için şairlerimize müracaat etmiştir. Birçok şiirler geldi. Arada-yedi tanesi en fazla evsafı haiz olarak görülmüş ve ayrılmıştır.

    SALİH Ef. (Erzurum) - İsimleri nedir?

    HAMDULLAH SUPHİ B. - Ayrıca arzed ilecektir. Yalnız vekâlet yapmış olduğu tetkikatta fevkalâde kuvvetli bir şiir aramak lüzumunu hissettiği için ben şahsen Mehmet Akif Beyefendi'ye müracaat ettim ve kendilerinin de bir şiir yazmalarını rica ettim. Kendileri çok asil bir endişe ile tereddüt gösterdiler. Bilirsiniz ki bu şiirler için bir ikramiye vadedilmiştir halbuki bunu kendi isimlerine takrib etmek arzusunda bulunmadıklarını ve bundan çekindiklerini izhar ettiler. Ben şahsen müracaat ettim. Lâzımgelen tedabiri alırız ve icabeden ilânı yaparız dedim. Bu şartla büyük dini şairimiz bize fevkalâde nefis bir şiir gönderdiler. Diğer altı şiirle beraber nazarı tetkikinize arzedeceğiz. İntihab size aittir. Arkadaşlar reyimi ihsas ediyorum. Beğenmek, takdir etmek hususunda haizi hürriyetim. İntihabımı yapmışım, fakat sizin intihabınız benim intihabımı nakzedebilir. Arkadaşlar bu size aittir efendim.


    İSTİKLÂL MARŞI

    1
    Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
    (Şiddetli alkışlar)
    Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
    O benim mîlletimin yıldızıdır, parlayacak;
    O benimdir, o benim milletimindir ancak.

    2
    Çatma; kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl,
    Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?
    Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
    Hakkıdır, hakka' tapan, milletimin istiklâl.
    (Alkışlar)

    3
    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,
    Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
    Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner aşarım;
    Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

    4
    Garbın âfakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
    Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var,
    Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
    "Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar?

    5
    Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
    Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
    Doğacaktır sana vaadettiği günler hakkın.
    Kim bilir belki yarın... Belki yarından da yakın.
    (Alkışlar)

    6
    Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı;
    Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
    Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
    Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
    (Alkışlar)

    7
    Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
    (Alkışlar)
    Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda!
    Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
    Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
    (İnşallah sadaları)

    8
    Ruhumun senden, ilâhi şudur ancak emeli.
    Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli,
    Bu ezanlar -ki şahadetleri dinin temeli-
    Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

    9
    O zaman vecdile bin secde eder -varsa- taşım,
    Her cerihamdan, ilâhi boşanıp kanlı yaşım,
    Fışkırır ruhu mücerret gibi yerden naaşım;
    O zaman yükselerek arşa değer belki basım.
    (Alkışlar)

    10
    Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
    Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
    Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal;
    Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;.
    Hakkıdır; hakka tapan, milletimin istiklâl.
    (Sürekli alkışlar)




  • Kadim
    Senior Member
    • 30-01-2004
    • 4782

    #2
    Konu: Tarihten Bir Alıntı - İstiklal Marşının Mecliste Kabul Edilişi

    Meclis'ten | Kabulü

    MAARİF VEKİLİ HAMDULLAH SUPHİ B. - Arkadaşlar, İstiklâl marşları hakkında Vekâlet tarafından vâki olan davet üzerine ne kadar marş elimize geçmiş ise bunları bir encümen marifetiyle tetkik ettirdik, neticeyi Heyeti Celilenize arzettik. Bunları görmek arzu buyurdunuz. Matbu olarak tevzi edildi efendim. Bir nokta üzerine nazarı dikkatinizi celbetmek isterim. Bu İstiklâl marşları tarafı âlinizden tetkik edildikten sonra intihabınız hangi şiir üzerinde temerküz ederse ikinci bir muamele daha yapılacaktır. Bestekârlara yollayacağız, bestekârlar dahi bize muhtelif besteler yollayacaklardır. Onlar arasında bir intihab daha yapılacaktır.

    Anadolu mücadelesi uzun müddetlerden beri devam ediyor, bunu ifade etmek, bunun ruhunu söyletmek üzere yazılmış olan bu şiirler ne kadar evvel bir karara iktiran ederse şüphesiz kî daha fazla müstefit oluruz.

    Heyeti celilenizden istirham ediyorum. Şiirler mütalâa edilmiştir. Bunu bir heyete mi, bir encümene mi verirsiniz? Heyeti Umumiye'ce bir karara mı raptedersiniz? Ne arzu buyurursanız yapınız.

    REİS - Maarif Vekâleti bu İstiklâl Marşının bugün ruznameye alınarak müzakeresini arzu ediyor. Bugün müzekeresini kabul eden lütfen el kaldırsın. Kabul edildi efendim.

    MUHİTTİN BAHA B. (Bursa) - Muhterem efendiler, söyleyeceğim sözlerin yanlış anlaşılmamasını, bir maksadı mahsusa hamledilmemesini teminen iptidaen bir hakikatten bahsedeceğim; bu mîllî marş müsabakası ilân edildiği zaman müsabakaya ben de iştirak etmek istedim. Fakat bu mesele öyle bir cereyan almıştır ki bendeniz bu müsabaka işinden sarfınazar ediyorum. (M) İmzalı şiir bendenizindir. Bunu ithal buyurmayınız.

    Gene Kemalettin Kami namında biri vardır ki avnı sebepten dolayı gazetemizde kendi şiirini geriye almıştır. Bunun üzerine mütalâanızı beyan buyurursunuz. Bir Encümeni edebî mi teşkil edersiniz, ne yapılacaktır? Ona göre.

    REİS - Burada bir mesele var. İstiklâl marşlarını doğrudan doğruya Heyeti Umumiye'de müzakere ederek bir karar mı vereceksiniz, yoksa bir encümene mi havale edeceksiniz?

    YAHYA GALİP B. (Kırşehir)- Burada olsun, hepimiz anlarız.

    BESİM ATALAY B. (Kütahya) - Efendim, şiirler iki türlüdür. Ya hislerin mâkesidir, yahut derin veyahut ağlatıcı bir ruhun, ağlatıcı bir galeyanın aksidir. Şiir bu iki şekil üzerine doğarsa makbul ve muteberdir. Dünyada o şiirlerdir ki halk arasında yaşar. Ya yüksek ve bedii bir histen doğar, ya muhrik bir helecandan doğar. Böyle olmayıp da ısmarlama tarikiyle yazılırsa bu şiirler yaşamaz. Efendiler, bizim Cezayir Marşımız vardır. Bu; halk arasında yaşıyor. Bu müsabaka ile yazılmamıştır. Bu; ağlayan bir ruhun, eline silâhını alarak düşmana koşan, vatanına koşan bir ruhun hissiyatını terennüm eder. Marseyyez'in nasıl söylendiğini bilirsiniz. İnkılâbı Kebir esnasında -silâhını almış- koşan bir gencin söylediği şiir birden bire taammüm etmiştir. Evvelâ bu gibi şiirlerin memleketin mâruz kaldığı felâketlere -ağlayarak, titreyerek-evvelâ güftesi değil, bestesi söylenir. Ismarlama şiirlere verilecek memleketin parası yoktur.

    HAMDULLAH SUPHİ B. (Antalya) - Arkadaşlar, bir hata üzerine, bir galatı rüyet üzerine dikkati âlinizi celbetmek isterim. Bilhassa para meselesi ile bu şiirler arasında bir münasebet bulmak, gayet yanlış bir noktai nazardır. Memleketin kuvayi maddiyesi ve mâneviyesi vardır. İstihlâsı vatan mücadelesini yapan milletin vekilleri, onun vekillerinin vekilleri halkın heyecanını ifade etmek üzere memleketin şairlerine müracaat etmiştir. Bu şairler ilk defa şiirlerini yazmamıştır. Arkadaşlar, bize şiirlerini yollayan şairler, seneler arasında bütün memleketin kederlerini, ıstıraplarını, bütün mefahirini söyleyen şiirler yazmışlardır. Demek para mukabilinde şiir mevzuubahis değildir. Biz halkın ruhunu, heyecanını ifade eden şiirler yazmaları için şairlerimize müracaat ettik. Hiçbirisi para hakkında bir şey söylememiştir. Geçen defa işaret ettiğim üzere nazarı dikkatinizi celbediyorum: Mehmet Akif Belki bu, şairler arasında para meselesinden kaçınan arkadaşlarımızdan birisidir- zaten senelerden beri en yüksek ve en ilâhi bir belâgatle yazmıştır. Yeniden yazmaktan çekinmesi; bazılarının hatırına para gelir, diye korkmasındandır ve ona binaen yazmamıştır. Ben gelen şiirleri okuduktan sonra, bu işte vazifedar ettiğiniz bir arkadaşınız sıfatiyle, arzu ettim ki bir kuvvetîi şiir daha bulunsun ve kendilerine müracaat ettim. Bunun üzerine kendileri de şiir yazdılar, gönderdiler. Besim Atalay Bey'in halk şiirlerinin -bilhassa büyük vakayii milliyeye taallûk eden şiirlerin- bir siparişi mahsus üzerine doğmadığı sözü gayet vârittir. Yalnız bizim şimdiye kadar mevcut olan şiirlerimizin bugünkü mücadelemizi ifade etmiyorsa şairlerimizin. kendi duygularını ifade etmeleri katiyen doğru değildir. Kendileri şu noktada haklıdırlar: Bütün şiirler ve millî şiirler cihanın en mâruf olan şiirleri, halk hareketleri arasından doğmuş olan şiirlerdir. Fakat itiraf ederim ki, bu şiirler aramızda d aha. doğmamıştır. Doğmasını arzu etmek bizim için bir vazifedir. Şairlerimize müracaat ettik ve bize çok güzel şiirler yazdılar. Bu şiirler arasında intihap hakkı Heyeti Âliye'nize aittir. Şiirleri okuyunuz. Ben istirham ediyorum ki bir an evvel bu şiirin bestelenmesi için bir karar ittihaz ediniz ve bütün milletin lisanına geçmesi için istical buyurunuz, bir karar veriniz, tebliğ ediniz, ben de mesaimin ikinci kısmına geçeyim.

    Dr. SUAT B. (Kastamonu) - Beyler, esasen mesleğim şiirle edebiyatla iştigale müsait değildir. Bu itibarla arzedeceğim izahatı şiir ve edebiyat tenkidatı gibi arzetmeyeceğim. Ancak Hamdullah Suphi Beyefendi geçenlerde bu kürsüde, bu şiirleri inşat ettiği vakit, Meclîs'te büyük bir gürültü olmuştu. Ondan.anlaşılıyordu ki İstiklâl Marşı olarak bu şiirlerden birisinin intihap edilmesini teklif ederlerse çok güzel bir şey olacak. Bendeniz Akif Bey'in diğer eserlerini de okumuşum. Esasen bir marş; bir milletin heyecanlarını, tahassüsatını terennüm etmek itibariyle kıymetli ise, Akif Bey'in son yaptığı İstiklâl Marşı'ndan evvel inşat etmiş olduğu şiirler, zaten bidayeti inşadından çok evvel bizim hissiyatımızı, tahassüsatımızı ifade etmiştir. Kendisinin, memleketin tahaşsüsatına karşı ne kadar kuvvetli bir kudreti şiiriyesi olduğunu ve Garp ve Şark âlemi hakkındaki tahassüsatımn en güzel numunelerini (Safahat) ismindeki eserleri gösterir. Bu itibarla bu kahramanı edebıi tebcil etmemek elden gelmez. Bendeniz kendi namıma Mehmet Âkİf Bey'in büyük bir unvan ile tertip ettiği eseri tetkik etmek istemern.Tahsisen bu meselede bunların içinde yazmış olduğu marşların en güzeli İstiklâl Marşı'dır ve bundan evvel de Meclis'te büyük bir vecd uyandırmıştır. Onun için durudiraz mütalâa etmeksizin bunun tasvip edilmesini teklifederim.

    HACI TEVFİK Ef. (Kângırı) - Efendiler, bendeniz bu şiirin bu hakikat kürsülerine nasıl çıktığına tahayyür ediyorum. Bunu Meclisi Maarif kendisi intihap eder, kendisi tercih eder, kendisi yapar. Gerçi şiir bir meziyettir, gerçi şiir bir ziverdir, lâkin bir hayaldir. Bu kürsü hakikata çıkması doğru değildir: Eğer tercih lâzım geliyorsa Akif Bey'in şiiri gayet güzel yazılmıştır. Lâkin biz bugün âşiyanda değiliz. Millet Meclisi'nin kürsüsünde olduğumuzu unutmayalım, bunu Maarif Encümeni kendisi mütalâa etsin, kendisi takdir etsin, kendisi tercih etsin. (Doğru sesleri).

    TUNALI HİLMİ B. (Bolu) - Arkadaşlar mesele gayet mühimdir. Eğer bu marş milletin ruhunu kavrayabilecek bir marş ise onda ufacık bir yakışıksızlık diyelim, sonra o marş için pek büyük düşüklük verir. Biraz serbest söyleyemiyorum, kusura bakmayınız. Burada edebî tenkidata girişecek değilim. Binaenaleyh yalnız fikrimi kısaca arzedeceğim. Katiyen Hamdullah Suphi Bey'in isticaline iştirak edemem (Biz ederiz sesleri). Edemem; zira bir kere bu marş milletin ruhundan doğma bir marş değildir. Besim Atalay Bey'in hakkı vardır. Milletin ruhuna tercüman olacak bir marş olmalı. (Gürültüler). Müsaade buyurunuz.

    REİS - Kesmeyelim, böyle müzakere edemeyiz ki...

    TUN ALI HİLMİ B. (Bolu) (Devamla) - Bu o kadar müzakereye kayıktır ki siz takdir edemezsiniz.

    REFİK ŞEVKET B. (Saruhan) - Reis Bey usulü müzakere hakkında söz isterim. Müsaade buyurur musunuz? Şiirler sahiplerinin malıdır. Beğenirsek rey veririz, beğenmezsek rey vermeyiz. Herkesin muhterem şahsiyetine tecavüz etmeyerek kabul edelim veyahut etmeyelim, rica ederim.

    TUNALI HİLMİ B. (Bolu) - Gerek şu şiire ve gerek şu manzumelere karşı bir şey söyledim mi ki böyle söylüyorsunuz? İsim zikretmedim. İyi dinleyiniz, kulaklarınızı açınız. Arkadaşlar istirham ederim! Bunu, bir encümeni mahsusu edebî teşkil edelim, oraya havale edelim, bu manzumelerin birini intihap etsin. Asıl ruhî mesele buradadır... O encümeni mahsus intihab ettiği manzumenin sahibini çağırır, der ki ona, şu mısraı terkederseniz veya şu mealde tebdil ederseniz ve şu kelimenin bununla tebdili elzemdir, o zaman o manzume daha iyi olur. İstirham ederim, bu noktaya dikkat buyurunuz. Arkadaşlar manzumenin bastan başa iyi olmasını bütün samimiyetle arzu ediyorum ve bu teklifte bulunuyorum. (Gürültüler) Müsaade buyurunuz bana biri imzalı, biri imzasız iki mektup geldi. Bu mektupta deniliyor ki; Diğer verilmiş olan manzumeleri de okuyunuz, onların içinde; intihap edilmiş olanlardan daha muvafıkı vardır. (Handeler) (Memiş Çavuş sesleri) Sahibi mektup Garp Ordusu'na gitti. İmzasiyle gösterebilirim. Arkadaşlar tekrar ısrar ediyorum, bir encümeni mahsusu edibi teşkil edilmelidir ve intihap onun reyine bırakılmalıdır. (Hayır, hayır sesleri) (Gürültüler)

    REİS - Efendim müsaade buyurunuz. Trabzon Mebusu Celâl Bey'in İstiklâl Marşı ile bir takriri var."Riyaseti Celiliye

    Mingayrihaddin karaladığım gayrimatbu İstiklâl Marşı'nın Meclisi Âli huzurunda kıraet olunmasını teklif eylerim.

    Trabzon Mebusu Celâl"



    REİS - Müsaade buyurunuz rica ederim. Zannediyorum ki, bu Heyeti Celilelerine dağıtılan manzumeler müddeti muayyene zarfında toplanıp da şimdi intihap edilenlerdir. Bunun müsabakaya ithali kabil midir efendim? (Hayır, hayır sesleri).

    İHSAN B. (Cebelibereket) - Şekil aramıyoruz. İyi ise dinleyelim (Muvafık sesleri).

    REİS - Efendim müsaade buyurunuz. Tekrar ediyorum. Muayyen bir zaman zarfinda marş müsabakası ilân edildi. Onlardan Maarif Vekâleti intihap etmiş, göndermiş. Şimdi bu gönderdiği marşlardan birinin intihabını Heyeti Umumiye'de kendisi takip ediyor ve müzakere ediyoruz. Bu meyanda birisi bir marş gönderiyor. Bunu kabul ettikten sonra yarın vâki olacak müracaatları da reddedemeyeceğiz.

    REFİK B. (Konya) - Nasıl reddedeceksiniz? İlânihaye devam edecektir.

    İHSAN B. (Cebelibereket) - Marş lâzımdır. Hangisi güzel olursa o lâzımdır.

    REİS- Bu marşın okunmasını kabul buyuranlar lütfen el kaldırsın... Kabul edilmedi efendim.

    HAMDİ NAMIK B. (İzmit) - Efendiler, millî bir marş yapmak ihtiyacı hâsıl olmuş. Maarif Vekili şairleri müsabakaya davet etmiş, birçok şiirler içerisinden birkaç parça intihap ve tabedilmiş. Bendeniz anlamıyorum. Bu bir Meclisi Milli işi midir? Bir encümeni edebî işi midir? (Millet işidir sesleri). Mîllet işidir. Şüphesiz efendiler, fakat malûmu âliniz şiir meselesi bîr sanat meselesidir, Eğer bunu tercih etmek hakkını biz deruhde ediyorsak aram ızda şiirle tevvegul [?] etmiş arkadaşlarımızdan bir encümeni edebî teşkil edelim, onlar tetkik etsinler. Geçen gün bu maksatla söylediğim bir söz suitelâkkiye uğramıştır. Binaenaleyh eğer bunun tetkiki için içimizden bir encümen teşkil etmiyecek olursak o hak doğrudan doğruya Maarif Vekâleti'ne aittir, noktai nazarını izah etsin ya kabul edersiniz, yahut kabul etmezsiniz. Bunun uzun uzadıya sürünmesine hacet yoktur (Gürültüler).

    MAARİF VEKİLİ HAMDULLAH SUPHİ B. - Arkadaşlar! Refik Şevket Bey'in sözünü tekrar ediyorum. Bu şiirler mevzuubahis olduğu vakit lüzumsuz yere, hatta arzumuz hilâfinda şiirler yazmış olan arkadaşlarımız için böyle bir söz buradan çıkmamalıdır. Bahusus ki, arkadaşlar ısmarlama sözü ve halkın tercümanı olmaz sözü yanlıştır. Çünkü halkın mümessilleri olan sizlerin huzurunda okunan şiirin Heyeti Aliyeniz üzerindeki âzami tesirine bendeniz de şahit oldum. Eğer halk üzerine olan tesirini anlamak için kendi kalbimizden başka miyarınız varsa o başkadır. Eğer halkın teessürünü kendimiz anlayacak olursak halkın kalbini de anlamış oluruz. Şimdi arkadaşlar bendeniz diyeceğim ki: Yeni bir encümeni edebiye havale edersek bir fayda mutasavver olabilir. Eğer encümen kararını verip bitirecek ise. Fakat zannediyorum Meclisinizin verdiği karar ve ısrar ettiği nokta, kendisinin bu işi halletmesidir. O halele encümenden çıkıp yine heyetinize gelecektir. Yine bu vaziyet hâsıl olacaktır. O halde burada yedi tane şiir vardır, Riyaset bunları ayrı ayn reye vaz'etsin, hangisi tarafınızdan mazharı takdir olursa onu kabul edersiniz. (Doğru sesleri).

    REİS- Efendim müzakerenin kifayetine dair takrirler vardır. Müzakerenin kifayetini reye koyacağım. Müzakereyi kâfi görenler lütfen el kaldırsın... Kabul edildi. Kırşehir Mebusu Yahya Galip Bey'in bir takriri var.

    " Riyaseti Celileye Muhittin Bey'in inşad ettikleri marşın kürsüde taraflarından okunmasını teklif eylerim.
    12 Mart 1337
    Kırşehir Mebusu
    Yahya Galip"

    REİS- Kabul edenler lütfen ellerini kaldırsın...Kabul edilmedi efendim. Efendim Muş Mebusu Abdülgani Bey'in bir takriri vardır. "Riyaseti Celileye İstiklâl Marşı Maarif Vekâleti'nce müsabakaya vaz'edilmiş ve intihabı yine Vekâleti mezbureye ait bulunmuş olduğundan ve Meclisi Ali bir meclisi edebî olmadığından intihabının dahi Maarif Vekâleti'ne ait olduğunu arz ve teklifeylerim. 12 Mart 1337
    Muş Mebusu
    Abdülgani"


    REİS - Kabul edenler lütfen el kaldırsın... Kabul edilmedi efendim. Efendim Saruhan Mebusu Avni Bey'in takriri var.

    "Riyaseti Celileye İstiklâl Marşı vatanî bir parça olmakla beraber her halde şayanı teslimdir ki şiiri, mu*****i, vatanî olması lâzımgelen bu marşın tetkiki her halde bir ihtisas ve ehli hibre meselesidir. Binaenaleyh, bu marşın tefrik ve kabulü için erbabı ihtisastan mürekkep bir encümene tevdii ve badehu bestelenmesini teklif eylerim.
    12 Mart 1337
    Saruhan Mebusu
    Avni"


    REİS - Efendim bu teklifi kabul edenler lütfen ellerini kaldırsın. Kabul edilmedi. Şimdi efendim müzakerenin kifayetine dair muhtelif takrirler var. Yahut her marşı Heyeti Âliyenizin reyine koyalım.

    HASAN BASRİ B. (Karesi) - Reis Bey! Bizim bir takririmiz vardır. Suat Bey'in de bir takriri var.

    REİS- Meclisi Âli reyini ne suretle izhar ederse ondan sonra anlaşılacaktır.

    "Riyaseti Celîleye

    Müzakerenin kifayetini ve Mehmet Akif Bey'in İstiklâl Marşı'nın kabulünü teklif ederim.

    12 Mart 1337
    Kastamonu Mebusu
    Dr. Suat"


    "Riyasete İstiklâl Marşı'nın şubelerce teşkil edilecek bir encümeni mahsus tarafından tetkik ve tasdik olunmasını teklif ederim.

    12 Mart 1337
    Bolu Mebusu
    Tunalı Hilmi"



    REİS - Bu takriri kabul edenler lütfen ellerini kaldırsın. Reddolundu.


    "Riyaseti Celileye Şiirin besteye gelip gelmemesi meselesi vardır. Şuara ve bestekârlardan mürekkep bir encümen teşkilini teklif eylerim.

    12 Mart 1337
    Ertuğrul Mebusu
    Necip"



    REİS - Aynı mealde birçok takrirler vardır. Necip Bey'in takririni kabul edenler lütfen ellerini kaldırsın. Reddedildi.


    "Riyaseti Celileye Bütün Meclis'in ve halkın takdiratını celbeden Mehmet Akif Beyefendi'nin şiirinin tercihan kabulünü teklif ederim.

    12 Mart 1337
    Karesi Mebusu
    H. Basri"



    "Riyaseti Celileye

    İstiklâl marşlarını matbu varakalarda hepimiz ayn ayrı tetkik ettiğimiz için encümene havalesine lüzum yoktur. Mehmet Akif Bey'e ait olanının Miîlî Marş olarak kabulünü teklif ederim.

    12 Mart 1337
    Bursa Mebusu
    Operatör Emin"


    "Riyaseti Celileye

    Kaffei ervahı İslâm üzerinde kıraati heyecanlar tevlit edecek derecede icazkâr olan büyük İslâm Şairi Mehmet Akif Bey'in marşının takdiren kabulünü teklif eylerim.

    12 Mart 1337
    Bitlis Mebusu
    Yusuf Ziya"


    " Riyaseti Celileye

    Ötedenberi İslâmın ruhnevaz şairi Akif Bey efendi'nin İstiklâl Marşı her veçhile müreccah ve Meclisi Âli'nin ruhu mâneviyesine evfak olmakla kabul edilmesini teklif ederim.

    12 Mart 1337
    İsparta Mebusu
    İbrahim"



    "Riyaseti Celileye

    Mehmet Akif Bey tarafından inşat edilen marşın kendi tarafından kürsüde kıraat edilmesini teklif eylerim.

    12 Mart 1337
    Kırşehir Mebusu
    Yahya Galip"

    REİS - Bu takrirlerin hepsi Mehmet Akif Bey'in şiirinin kabulünü mutazammındır. (Reye sesleri). Müsaade buyurunuz, rica ederim müsaade buyurunuz efendiler.

    TUNALI HİLMİ B. (Bolu) - Reis Bey müsaade buyurursanız Mehmet Akif Bey'in marşının reye vaz'ından evvel bendeniz ufacık birsey rica edeceğim. Tebdil edilmesi ihtimali vardır.

    REİS- Müzakere bitmiştir efendim rica ederim.

    SALİH Ef. (Erzurum) - Bendeniz bîr şey arzedeceğim.

    REİS - Müzakere bitmiştir. MaarifVekâleti'nin teklifi vardır. Her marşı ayrı ayrı reye koyunuz dîye teklif etmişlerdi. Her marşın ayrı ayrı reye vaz'ını kabul buyuranlar lütfen el kaldırsın. Kabul edilmedi. O halde bu takrirleri reye koyacağız. Basri Bey'in takririni reye koyuyorum (Basri Bey'in takriri tekrar okundu).

    REİS- Basri Bey'in takririni kabul buyuranlar ellerini kaldırsın. Kabul edildi efendim (Gürültüler ve ret sadalan).

    REFİK ŞEVKET B. (Saruhan) - Reis Bey! Mehmet Akif Bey'in şiirinin aleyhinde bulunanlar da ellerini kaldırsın ki ona göre muhaliflerin miktarı anlaşılsın. (Muvafıktır, anlaşılsın sadaları).

    REİS - Bu takriri kabul edenler, yani Mehmet Akif Beyefendi tarafından yazılan marşın İstiklâl Marşı olmak üzere tanınmasını kabul edenler lütfen el kaldırsın. Ekseriyeti azime ile kabul edildi.

    MÜFİT Ef. (Kırşehir) - Reis Bey yalnız bir şey arzedeceğim. Hamdullah Suphi Bey'in bu marşı bu kürsüden bir daha okumasını rica ediyorum. (Gürültüler).

    REFİK B. (Konya) - Milletin ruhuna tercüman olan işbu İstiklâl Marşı'nın ayakta okunmasını teklif ediyorum.

    REİS - Müsaade buyurursunuz efendim. Heyeti muhtereme bu marşı kabul ettiğinden tabiî resmî bir İstiklâl Marsı olarak tanınmıştır. Binaenaleyh ayakta dinlememiz icabeder. Buyurunuz efendiler;

    İSTİKLÂL MARŞI

    1
    Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
    (Şiddetli alkışlar)
    Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
    O benim mîlletimin yıldızıdır, parlayacak;
    O benimdir, o benim milletimindir ancak.

    2
    Çatma; kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl,
    Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?
    Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
    Hakkıdır, Hakka' tapan, milletimin istiklâl.

    3
    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,
    Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
    Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner aşarım;
    Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

    4
    Garbın âfakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
    Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var,
    Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
    "Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar?

    5
    Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
    Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
    Doğacaktır sana vaadettiği günler hakkın.
    Kim bilir belki yarın... Belki yarından da yakın.

    6
    Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı;
    Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
    Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
    Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

    7
    Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
    Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda!
    Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
    Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

    8
    Ruhumun senden, ilâhi şudur ancak emeli.
    Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli,
    Bu ezanlar -ki şahadetleri dinin temeli-
    Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

    9
    O zaman vecdile bin secde eder -varsa- taşım,
    Her cerihamdan, ilâhi boşanıp kanlı yaşım,
    Fışkırır ruhu mücerret gibi yerden naaşım;
    O zaman yükselerek arşa değer belki basım.

    10
    Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
    Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
    Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal;
    Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;.
    Hakkıdır; Hakka tapan, milletimin istiklâl.

    (Sürekli alkışlar)

    Yorum

    • Kadim
      Senior Member
      • 30-01-2004
      • 4782

      #3
      Konu: Tarihten Bir Alıntı - İstiklal Marşının Mecliste Kabul Edilişi

      Diğer Marşlar | Marş (1)

      Yıllarca altı cephede ateşle kanlara;
      Türk'ün hilâl-ü dinine düşman olanlara;
      Ceddin o; Yıldırım gibi saldın zaman zaman
      Yüksek başın eğilmedi bir art cihanlara

      Ey kahramanlar ordusu, ey yıldırım-Şitab.
      Göster cihan-ı mağribe bir kanlı inkılab

      Ey mazi-i havariki bin destan olan;
      Garbın zalam-ı zulmüne yüz yıl kılınç salan
      Arslan yürekli ordu; demir giy; silah kuşan!
      Zira hududu kapladı ateşle kan, duman.

      Ey kahramanlar ordusu, ey yıldırım - Şitab,
      Göster cihan-ı mağribe bir şanlı inkılab!

      Arslan mücahid ordusu, ey haris-i salah
      Destinde seyf-i hak gibi pek şanlı bir silah
      Açtın sema-yi millete pür-nûr bir sabah.
      Atî bizim... bizim artık vatan, zafer, felah.

      Ey kahramanlar ordusu; ey yıldırım - Şitab.
      Göster cihan-ı mağribe bir şanlı inkılab

      Mehmet MUHSİN

      Yorum

      • Kadim
        Senior Member
        • 30-01-2004
        • 4782

        #4
        Konu: Tarihten Bir Alıntı - İstiklal Marşının Mecliste Kabul Edilişi

        Diğer Marşlar | Marş (2)

        2

        Altı bin yıl efendilik yaptın,
        "Kahraman Türk" idi cihanda adın.
        Bir ateşten siperdin İslam'a
        Sönmeyen bir güneş gibi yaşadın.

        Ey büyük ünlü milletim ileri!
        Hasmına çiğnetme koş bu şanlı yeri!
        Düşmanın bir cihansa dostun
        Hak Hakkın elbette müstakil yaşamak

        Atıl, ez, vur, senindir istiklâl
        Ebedî parlasın şu al bayrak...
        Ey benim şanlı milletim ileri;
        Ele çiğnetme koş bu ülkeleri!

        M.*
        *= Bursa Milletvekili Muhittin Baha Bey Yarışmaya (M) rumuzu ile katılmış, ancak müzakereler esnasında şiirini geri çekmiştir.

        Yorum

        • Kadim
          Senior Member
          • 30-01-2004
          • 4782

          #5
          Konu: Tarihten Bir Alıntı - İstiklal Marşının Mecliste Kabul Edilişi

          Diğer Marşlar | Marş (3)

          3

          Ey Müslüman, ey Türk oğlu
          Açıldı istiklâl yolu
          Benim bu son günlerimdir,
          Diyor bize Anadolu.

          Çek sancağı Türk ordusu
          Olmaz Türk'ün can korkusu
          Esarete dayanır mı
          Türk vatanı, Türk namusu?

          Bu son savaş bize farzdır,
          Fırsatımız gayet azdır,
          Muzaffer ol da ey millet
          Altın ile tarih yazdır.

          Birleşelim özümüzden,
          Dönmeyelim sözümüzden,
          Hem silelim bu lekeyi,
          Tarihdeki yüzümüzden.

          İskender HÂKİ

          Yorum

          • Kadim
            Senior Member
            • 30-01-2004
            • 4782

            #6
            Konu: Tarihten Bir Alıntı - İstiklal Marşının Mecliste Kabul Edilişi

            Diğer Marşlar | Marş (4)

            4

            Göz yaşına veda et
            Ey güzel Anadolu!
            Hakkını korur elbet
            Türk'ün bükülmez kolu

            Cenk ederiz genç, koca
            Bugün değil, yarın da
            Yadımız ağladıkça
            İzmir ezanlarında.

            Hak yolunda kan olur,
            Dünyalara taşarız;
            Ya şerefle vurulur,
            Ya efendi yaşarız.

            Her gün yeni bir hile
            Arkasından satıldık;
            Her gün yeni bir dille
            Yurdumuzdan atıldık

            Yeter, ey Ka'be'mizi
            Elimizden alanlar
            Alıkoyamaz bizi
            Yolumuzdan yalanlar.

            Hangi alçak el alır,
            El zinciri boynuna?
            Kim Yunan'ı bırakır
            Türk kızının koynuna?

            Kemaleddin KAMİ

            Yorum

            • Kadim
              Senior Member
              • 30-01-2004
              • 4782

              #7
              Konu: Tarihten Bir Alıntı - İstiklal Marşının Mecliste Kabul Edilişi

              Diğer Marşlar | Marş (5)

              5

              Millet aşkı, din aşkı, vatan aşkı uyansın
              Yurdumuza göz dikenler al kanlara boyansın
              Ya ben ya onlar diyen silâhına dayansın

              Türk oğludur bu millet
              Türk'ündür bu memleket
              Türk oğludur bu millet
              Türk'ündür bu memleket

              Düşman gözü tutamaz yanar dağlar başını
              Bağrımızda saklarız vatanın her taşını
              Yurdumuza yan bakan döker gözün yaşını

              Türk oğludur bu millet
              Türk'ündür bu memleket
              Türk oğludur bu millet
              Türk'ündür bu memleket

              Can veririz her zaman hürriyet yoluna
              ‘Ya gazi, ya şehid'lik ne devlettir kuluna
              Ata emanet etmiş namusunu oğluna

              Bize Türk oğlu derler
              Hep bizimdir bu yerler

              A.S.

              Yorum

              • Kadim
                Senior Member
                • 30-01-2004
                • 4782

                #8
                Konu: Tarihten Bir Alıntı - İstiklal Marşının Mecliste Kabul Edilişi

                Diğer Marşlar | Marş (6)

                6

                Türk'ün evvelce büyük bir pederi
                Çekti sancağı hilâl-i sehari
                Kanımızla boyadık bahr ü berri
                Böyle aldık bu güzel ülkeleri

                İleri, arş ileri, arş ileri
                Geri kalsın vatanın kahpeleri

                Seni ihya için ey nâmı büyük
                Vatanın uğruna öldük öldük
                Ne büyük kaldı bu yolda ne küçük
                Siper oldu sana dağlar gibi Türk

                Yürü ey milletin efradı yürü
                Ak süt emmiş vatan evlâdı yürü

                Vatan evlâdını kurban edeli
                Milletin hür yaşamaktır emeli
                Veremez kimseye bir Çamlıbeli
                Bağlanır mı acaba Türk'ün eli

                İleri, arş ileri, arş ileri
                Çiğnenir çünkü kalan yolda geri.

                Hüseyin SUAD

                Yorum

                • Kadim
                  Senior Member
                  • 30-01-2004
                  • 4782

                  #9
                  Konu: Tarihten Bir Alıntı - İstiklal Marşının Mecliste Kabul Edilişi

                  Beste | Tezkere
                  İstiklâl Marşı Bestesinin İstanbul'da bir Heyet-i Musikiye Marifetiyle İntihabedilmesi Hakkında Maarif Vekâleti Tezkeresi

                  REİS -Efendim İstiklâl Marşı bestesinin İstanbul'da bir heyet-i mutahassısa tarafından intihabına dair Maarif Vekâletİ'nin tezkeresi vardır. "Büyük Millet Meclisi Riyaseti Celilesine

                  Burdur Mebusu Muhteremi Mehmet Akif Beyefendi'nin Büyük Millet Meclisi'nce millî marş olmak üzere kabul edilen şiiri hakkında memleketin en maruf musiki üstadları tarafından tertibedilen besteler, Vekâleti âciziye gönderilmiş ve bu bestelerin kabulüne tahsis edilmiş olan müddet de nihayete ermiş olduğundan besteler arasında en muvafık olanın intihabının İstanbul'da teşekkül edecek bir mütehassıs heyete havale edilmesi acizlerince muvafık görüldüğü cihetle bu cihetin Meclisi Âli'ce mazharı tasvibolup olmadığının tâyini hususunda delâleti fahimanelerini istirham ederim, efendim.

                  Maarif Vekili Hamdullah Suphi"


                  REİS - Efendim, İstiklâl Marşı bestesinin İstanbul'da bir heyeti mütehassısa tarafından intihabedilmesine dair mezuniyet isteniyor. Tensip buyurursanız bunu Maarif Encümeni'ne gönderelim.

                  HASAN BASRİ B. (Karesi) - Reis Bey musiki meselesi bir ihtisas meselesidir. Vekâlete intihabettiğimiz zatın kendi selâhiyetinden istifade ederek münasip bir marş ve beste kabul etmesi hakkında Meclis tarafından bir salâhiyet verilmekten başka çare yoktur. Binaenaaleyh bunu Maarif Encümeni'ne veyahut diğer encümenlere göndermekte fayda yoktur. Her halde Maarif Vekâleti'ne bu hususta salâhiyet vermeliyiz.

                  TUNALI HİLMİ B. (Bolu) - Efendim, tahuttur edilirse buraya takdim etmiş olduğum bir takrir üzerine Maarif Vekâleti güftelerin intihabı hususunda her ne kadar bir salâhiyete mâlik ise de tasdik için buraya getirilsin denilmişti ve güftesi burada da tasdik olundu. Binaenaleyh; bestesinin de bu veçhile tasdiki icabeder.

                  DURAK. (Erzurum) - Reis Bey rica ederim, her isimiz bitti de şimdi marşlara mı kaldık? Bunları bırakalım, beyhude vakit geçiriyoruz. Bırakınız rica ederim, bırakalım bu münakaşaları, başka şeylere geçelim. Memleket kan ağlıyor. (Gürültüler)

                  TUNALI HİLMİ B. (Bolu) - Onun kutsiyetini takdir edemeyen ağzını açmasın. (Gürültüler) Zira burada Millî Marş üzerine bahsolunuyor. Milletin marşı mukaddestir. O mukaddesata karşı marşı takdir etmek lâzım. (Şiddetli gürültüler) Ona hürmet lâzım. Ankara bütün işini yapacaktır. Bu yetim kendi göbeğini kendi eliyle kesti. Ve bugün sinni rüşte vâsıl olmuştur. Bu marş İstanbul'a gidemez. Ankara her şeyi kendisi yapar. (Alkışlar).

                  VEHBİ B. (Karesi) - Durak Bey biraderiniz hâmiyetşiarane beyanatta bulundular. Ama düşünmediler ki; Ey Gaziler marşı bütün bir orduyu hayatını fedaya sevk etti. Binaenaleyh Millî Marş olarak kabul edilecek marş ensalden ensale ilâyevmikıyame devam edip gidecektir. Binaenaleyh bunun doğrudan doğruya Maarif Vekâleti'ne bırakmak doğru değil. Maarif Vekâleti salâhiyet almak istiyor. Biz o salâhiyeti verebiliriz. Maarif Vekâleti'nin salâhiyeti dahilindedir, demek doğru değildir. Bu besteyi Maarif Vekâleti temyiz ve tefrik ettirebilir ve Meclis'e ondan sonra gelir ve kabul edilir.

                  REİS - Efendim, Maarif Vekâleti'nden gelen tezkerenin müzakeresini kâfi görenler el kaldırsın... (Gürültüler)

                  DURAK B. (Erzurum) - Müsaade buyurunuz efendim, bendeniz cevap vereceğim.

                  REİS - Efendim, şimdi Maarif Vekâleti, bana mezuniyet verin, bu besteyi İstanbul'a göndereyim, bir heyete tetkik ettirelim diyor. (Ret, sesleri) (Gürültüler) Efendim Maarif Vekâleti'nin tezkeresini reyinize arz edeceğim. Maarif Vekâleti'nin tezkeresini kabul edenler lütfen el kaldırsın. Kabul edilmedi. O halde Ankara'da bir heyeti musikiye tetkik edecek demektir (O da yok, sesleri) (Ret sesleri).

                  Yorum

                  • Kadim
                    Senior Member
                    • 30-01-2004
                    • 4782

                    #10
                    Konu: Tarihten Bir Alıntı - İstiklal Marşının Mecliste Kabul Edilişi

                    Beste | Zeki ÜNGÖR

                    Osman Zeki ÜNGÖR
                    (1880 - 1958)

                    Besteci, Orkestra şefi, keman virtüozu Osman Zeki Üngör 1880 yılında İstanbul'da doğdu. Muzıka-i Hümayun'da Fasl'ı Cedid'i tertib eden Santuri Hilmi Bey'in torunu; Hacı Bekirzade Hüseyin Bey'in oğlu, Ekrem Zeki Ün'ün babasıdır.

                    Beşiktaş Askeri Rüştiyesi'nde okudu. 1891'de girdiği Mızıkai Hümayün'da yeteneğiyle II.Abdülhamid'in dikkatini çekti. Batı müziği öğrenimi görerek konser kemancısı oldu. Büyükbabası Santuri Hilmi Bey'in kurduğu Mızıkai Hümayun faslı Cedidi'nde ve Saffet Atabinen'in ilk defa düzenlediği senfoni orkestrasında başkemancı olarak çalıştı. Binbaşı rütbesiyle de Saray Orkestrası Şefi oldu.

                    Mızıkai Hümayun'da öğretim görevinde bulundu. İstanbul Erkek Muallim Mektebi'nde öğretmenlik yaptı. Bağımsız kadrosu olan ilk Türk senfoni orkestrasıyla Union Française'de haftalık halk konserleri verdi. Musiki Muallim Mektebi'nin müdürlüğünü yaptı.

                    Avrupa şehirlerinde de orkestralar idare ederek konserler veren Üngör; asıl ününü Mehmed Akif Ersoy'un İstiklal Marşını 1922 senesinde besteleyerek elde etti. Cumhuriyet'in İlanı'ndan sonra vazifesini Ankara'ya naklederek Ankara Riyaset-I Cumhur Musıki Hey'eti Şefi oldu.

                    Musıki Muallim Mektebi'nin kurulmasında önemli rol oynayan Üngör; 1924-1934 seneleri arasında bu okulun müdürlüğü vazifesinde bulundu.

                    1934 senesinde emekliye ayrılan Üngör; bir müddet de Teşvikiye Caddesi'nde Maçka Palas'ta oturmuş, 1958 senesinde de İstanbul'da vefat etmiştir. Cenaze töreninde özel izinle İstiklal Marşı çalındı.

                    İstiklal Marşı dışında başlıca eserleri: İlim Marşı, Azmü Ümit Marşı, Töre Marşı, Türk çocukları, Cumhuriyet Marşı.

                    Zeki ÜNGÖR İstiklâl Marşı bestesini nasıl yaptığını şöyle anlatır:
                    "Kurtuluş ordusu süvarilerinin İzmir'e girdiklerinden iki veya üç gün sonra evimde (...) oturuyorduk. Kapı çalındı. İlkokul öğretmeni İhsan merhum geldi. Büyük bir heyecan içinde süvarilerin İzmir'e girişlerini anlatmaya başladı. Hepimiz coşmuştuk. Hemen kalkıp piyanonun başına geçtim ve derhal içimden doğan parçayı çalmağa başladım. Böylece marşın ilk "ti..." yerine kadar olan akoru çıktı. Bu şekilde iki üç mözör yaptım. Arkadaşlarım "Aman" dediler, "bu çok güzel bir şey olacak" Bunun üzerine İhsan'a, İzmir'in kurtuluşunu ve büyük zaferi bütün teferruatıyla anlatmasını rica ettim. O anlattı, ben çaldım. Böylece kısa zamanda eserin taslağı ortaya çıktı. Ertesi gün de çalıştım. İki gün sonra beste bitti. Götürüp arkadaşlara gösterdim. Çok beğendiler. Bunun üzerine bu müziği millî marş olarak takdime karar verdim. Ve kıymeti hakkında daha kat'i bir karar edinmek maksadıyla sonra direktörden gelen bir mektupta, eserin çok orijinal bulunduğu ve melodisinin Türk milletinin ihtişamına yakışacak şekilde olduğu belirtilerek tebrik ediliyordum. Bu mektup geldikten on beş gün sonra beni Ankara'dan çağırdılar..."

                    Yorum

                    • Kadim
                      Senior Member
                      • 30-01-2004
                      • 4782

                      #11
                      Konu: Tarihten Bir Alıntı - İstiklal Marşının Mecliste Kabul Edilişi

                      Yorum

                      • Kadim
                        Senior Member
                        • 30-01-2004
                        • 4782

                        #12
                        Konu: Tarihten Bir Alıntı - İstiklal Marşının Mecliste Kabul Edilişi

                        ABD Millî Marşı
                        (Söz: Francis Scott Key, müzik: John Stafford Smith, yazılışı: 1814, kabulü : 1931)

                        Pul Pul Yıldızlı Sancak
                        Ah, söyle, görebiliyor musun şafağın ilk ışıklarında,
                        Alacakaranlığın son pırıltıları içinde öylesine övünçle selamladığımızı,
                        O tehlikeli kavgada kalın çizgileri ve parlak yıldızlarıyla,
                        Tabyalar üzerinden görkemli dalgalanışını izlediğimizi?
                        Ve roketlerin kızıl ışığı, havada patlayan bombalar,
                        Tanıtladılar tüm gece, bayrağımız hâlâ oradadır.
                        Ah, söyle o pul pul yaldızlı sancak hâlâ dalgalanıyor mu
                        Toprağı üzerinde özgür insanların, ve vatanı üzerinde yiğitlerin?
                        Kıyıda, denizin sisleri içinden belli belirsiz görülen,
                        O kıyı ki orada düşmanın böbürlenen ordusu son derece sessizlik içinde yatmaktadır,

                        Nedir o, esen yelde, yüksek tepenin üstünden,
                        Esintiyle bîr kaybolup, bir görünen?
                        Bir alazlanıyor ışıltısında sabahın ilk ışığının,
                        Bir tüm görkemiyle yansıyarak parlıyor sular üzerinde,

                        İşte bu, pul pul yıldızlı sancaktır, ah, uzun yıllar dalgalansın
                        Toprağı üzerinde özgür insanların, ve vatanı üzerinde yiğitlerin!
                        Ve nerede şimdi o güruh o kadar pervasızca haykıran
                        Yıkıntısı savaşın ve döğüşün
                        Ne yuva ne yurt bırakacak diye?
                        Kendi kanları yıkadı onların pis ayaklarının kirini.
                        Hiçbir barınak koruyamaz parayla tutulan ve köleyi
                        Korkunçluğundan kaçışın, ya da zulmetinden mezarın;
                        Ve pul pul yıldızlı sancak yengiyle dalgalanır
                        Toprağın üzerinde özgür insanların, ve vatanı üstünde yiğitlerin!
                        Ah, bu hep böyle olsun özgür insanlar durdukça
                        Sevgili vatanlarıyla savaşın perişanlığı arasında!
                        Yengi ve barışla kutsanan bu ülke
                        Yüceltsin o Güç'ü bizi bir ulus yapan ve ulus olarak tutan!
                        Öyleyse feshetmemiz gerek çünkü davamız haklı bir dava,
                        Ve şu olmalı parolamız: Tanrıdır güvenimiz!
                        Ve pul pul yıldızlı sancağımız yengiyle dalgalanarak,
                        Toprağı üzerinde özgür insanların, yuvası üzerinde yiğitlerin!

                        (The Annals of America, C. IV. s. 353, The Encyclopedia Americana, International Edicion, C. 25. s, 609'dan Çev. Naciye Öncül)

                        Yorum

                        • Kadim
                          Senior Member
                          • 30-01-2004
                          • 4782

                          #13
                          Konu: Tarihten Bir Alıntı - İstiklal Marşının Mecliste Kabul Edilişi

                          Çin Cumhuriyeti (Formoza) Millî Marşı
                          (Söz: Sun Yatsen, müzik : Cheng Mao-yun, kabulü: 1929)

                          Üç halk ilkesidir partimizin yolu,
                          Amacımız özgür bir ülke kurmak.
                          Barış içinde bir dünya için
                          Yoldaşlarımıza, gönüllülere önderlik edip,
                          Güneş ve yıldız ile
                          Amacımıza hızla ulaşalım,
                          İçtenlikle ve cesaretle,
                          İnançla ve sadakatle,
                          Tek yürekle, tek ruhla,
                          Aynı inançla, aynı hedefe!

                          (A.Pictorial History of The Repuplic of China, Modern China Press. Taipei, Taiwan. 1981'den çeviren: Doç. Dr. Pulat Otkan)

                          Yorum

                          • Kadim
                            Senior Member
                            • 30-01-2004
                            • 4782

                            #14
                            Konu: Tarihten Bir Alıntı - İstiklal Marşının Mecliste Kabul Edilişi

                            Çin Halk Cumhuriyeti Millî Marşı
                            (Söz: Tien Han; müzik: Nie Erh, yazılışı: 1932, kabulü: 1949).

                            Kalkın! Köle olmak istemeyen insanlar!
                            Etimizle, kanımızla yeni Çin Şeddimizi inşa edelim!
                            Çin Ulusu, en tehlikeli bir döneme geldi.
                            Herkes son kükreyişe zorlanıyor.
                            Kalkın! Kalkın! Kalkın!
                            Onbinlerimiz tek bir yürek,
                            Gözümüz kapalı düşman topu üzerine ileri!
                            Gözümüz kapalı düşman topu üzerine ileri!
                            İleri! İleri! İlen!

                            (Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği'nden alınan metinden Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Sinoloji Kürsüsü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Pulat Otkan tarafından çevrilmiştir)

                            Yorum

                            • Kadim
                              Senior Member
                              • 30-01-2004
                              • 4782

                              #15
                              Konu: Tarihten Bir Alıntı - İstiklal Marşının Mecliste Kabul Edilişi

                              Fin Millî Marşı
                              (Söz: Johan Ludvin Runeberg, müzik: Fredrik Pacius, yazılışı: 1846, bir öğrenci toplantısında ilk söylenişi: 1848)

                              Vatanımız
                              Ey Suomi, Anayurdum,
                              Çınlayan altınsın!
                              Eşsizdir akarsuyun, vadilerin,
                              Tepelerin, serin kıyıların;
                              Kuzeyin güzel ülkesi.
                              Ecdat yâdigarı!
                              Goncaların açılacak,
                              Dönüşecek çiçeğe.
                              El ele yücelen sevgilerle,
                              Ümitlerin, mutluluğun, haşmetin
                              Güçlüdür, her an bizimle,
                              Yükselen sesimizle.

                              (Çeviren: Lale Obuz, Çeviri Finlandiya Büyükelçiliği'nden sağlanmıştır)

                              Yorum

                              İşlem Yapılıyor
                              X