En sevgili ibadet
Sinop şehrinde medfun bulunan “Mahmud Kefevî” hazretlerine, bir gün sevenleri;
- Allahü teâlânın en sevdiği ibadet nedir? diye sordular.
- En sevgili ibadet Müslümanların birbirini sevmesidir, buyurdu. Bu, îmanın şartıdır zaten.
- Nasıl? dediler. Îman, Âmentü’deki altı şeye inanmak değil mi?
- Evet, îman Âmentü’deki altı şeye inanmaktır. Ama bu altı şeye inanan herkes Müslüman olamaz.
- Olamaz mı, neden?
- Çünkü bu altı şartın geçerli olması için ayrıca iki şart daha var.
- Onlar nedir ki efendim?
- Biri, ölmeden önce, yâni gözden perde kalkmadan evvel inanmak, ikincisi de “Hubbu fillah” ve “Buğdu fillah”tır.
Ve izah etti:
- Yâni Müslümanları, Müslüman oldukları için sevmek, Müslüman olmayanları da küfürlerinden dolayı sevmemektir.
Şöyle bitirdi:
- Bunun için bir Müslümana soğuk durmak, hele kin beslemek çok tehlikelidir. Çünkü bu düşmanlığı Müslümanlığından dolayı olursa, “îmanı götürür” mazallah.
Akıllı insan kimdir?
Bir gün de sohbetinde;
- Ey insanlar! Hak teâlâ hepimizi, “Muhammed aleyhisselâm”a tam uymakla şereflendirsin, buyurdu. Çünkü asıl iş budur.
Ve sordu onlara:
- Akıllı insan kimdir, biliyor musunuz?
- Bilmiyoruz, kimdir? dediler.
- Akıllı insan, bu dünyada âhiret için hazırlık yapandır, buyurdu. Âhiret hayatı sonsuzdur çünkü.
- Âhirete nasıl hazırlanılır ki efendim?
- Rabbimizin emirlerini yapıp, yasaklarından sakınmakla. İnsanlara yardım etmek, sıkıntılarını gidermek de bir ibadettir. Hattâ bütün nafile ibadetlerden daha kıymetlidir.
Şöyle bitirdi:
- Allahın kullarına iyilik edenler, “güler yüz” ve “tatlı dil”le kolaylık gösterenler, Allah’ın rızasına kavuşurlar.
Sinop şehrinde medfun bulunan “Mahmud Kefevî” hazretlerine, bir gün sevenleri;
- Allahü teâlânın en sevdiği ibadet nedir? diye sordular.
- En sevgili ibadet Müslümanların birbirini sevmesidir, buyurdu. Bu, îmanın şartıdır zaten.
- Nasıl? dediler. Îman, Âmentü’deki altı şeye inanmak değil mi?
- Evet, îman Âmentü’deki altı şeye inanmaktır. Ama bu altı şeye inanan herkes Müslüman olamaz.
- Olamaz mı, neden?
- Çünkü bu altı şartın geçerli olması için ayrıca iki şart daha var.
- Onlar nedir ki efendim?
- Biri, ölmeden önce, yâni gözden perde kalkmadan evvel inanmak, ikincisi de “Hubbu fillah” ve “Buğdu fillah”tır.
Ve izah etti:
- Yâni Müslümanları, Müslüman oldukları için sevmek, Müslüman olmayanları da küfürlerinden dolayı sevmemektir.
Şöyle bitirdi:
- Bunun için bir Müslümana soğuk durmak, hele kin beslemek çok tehlikelidir. Çünkü bu düşmanlığı Müslümanlığından dolayı olursa, “îmanı götürür” mazallah.
Akıllı insan kimdir?
Bir gün de sohbetinde;
- Ey insanlar! Hak teâlâ hepimizi, “Muhammed aleyhisselâm”a tam uymakla şereflendirsin, buyurdu. Çünkü asıl iş budur.
Ve sordu onlara:
- Akıllı insan kimdir, biliyor musunuz?
- Bilmiyoruz, kimdir? dediler.
- Akıllı insan, bu dünyada âhiret için hazırlık yapandır, buyurdu. Âhiret hayatı sonsuzdur çünkü.
- Âhirete nasıl hazırlanılır ki efendim?
- Rabbimizin emirlerini yapıp, yasaklarından sakınmakla. İnsanlara yardım etmek, sıkıntılarını gidermek de bir ibadettir. Hattâ bütün nafile ibadetlerden daha kıymetlidir.
Şöyle bitirdi:
- Allahın kullarına iyilik edenler, “güler yüz” ve “tatlı dil”le kolaylık gösterenler, Allah’ın rızasına kavuşurlar.