Tweet
Krallara Baklava servisi....
Güllüoğlu kralları da baklava müptelası yaptıGeçtiğimiz günlerde Yunanistan'da beşinci şubesini açan Nadir Güllü, şimdi de Suudi Arabistan Krallığı'ndan gelen teklifi değerlendirmek için kolları sıvadı. Barzani de baklava hayranları arasında. 
Nadir Güllü, günde 2 ton baklava üretme kapasitesine sahip tesisi ile dünyanın dört bir yanına servis yapıyor. Üretiminin üçte birini 10'ar 20'şer kilogramlık paketler halinde ihraç ediyor. Yurtdışındaki lakabı 'Mr. Baklava' olan Güllü, Yunanistan'daki beşinci şubesinin ardından Suudi Arabistan Krallığı'ndan gelen teklifi değerlendirmek için kolları sıvadı.
Birçok Türk firması sanayi ürünleriyle global bir marka olma savaşı verirken Nadir Güllü, el işi baklavalarıyla bunu çoktan başardı. Nadir Güllü, 200 yıllık Karaköy Güllüoğlu baklavalarının beşinci nesil temsilcisi. Günde 2 ton baklava üretme kapasitesine sahip 6 milyon dolarlık tesisi ile dünyanın dört bir yanındaki mağazalara, resepsiyonlara, davetlere baklava gönderiyor. Üretilen baklavaların üçte biri ise 10'ar 20'şer kilogramlar halinde yurtdışına gönderiliyor. Yurtdışında Mr. Baklava olarak ünlenen Nadir Güllü'ye dünyanın dört bir yanından da mağaza açması için teklif yağıyor. "Bahreyn Krallığı'ndan Suudi Arabistan Kralı'na pek çok ülkeden teklif alıyoruz. Yaklaşık 50 ülkeden 'istediğin kadar para verelim, ev verelim, ne istersen yapalım baklava tesisini buraya kur' şeklinde e-mailler alıyorum. Gelen e-maillere yetişemiyorum" diyen Nadir Güllü, bugünlerde yurtdışında açtığı ve açmayı planladığı şubeler nedeniyle tatlı bir telaş içinde.
Kral Abdullah'a 8 kilo baklava
Geçtiğimiz günlerde Yunanistan'da beşinci şubesini açan Nadir Güllü, şimdi de Suudi Arabistan Krallığı'ndan gelen teklifi değerlendirmek için kolları sıvamış durumda.
Geçtiğimiz aylarda İstanbul Sanayi Odası'nın Suudi Arabistan'a düzenlediği gezide Kral Abdullah orada Güllüoğlu şubesi açılması bir teklifte bulunmuştu. Bunun üzerine de Suudi Arabistan'lı bir işadamı Güllüoğlu ile görüşmelere başladı. Güllü, "Türk heyeti Suudi Arabistan'a giderken Kral'a 8 kilogram baklava götürüldü. Kral'ın teklifini bize İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş iletti. Ve görüşmelere başladık" açıklamasını yapıyor.
Güllü'ye en çok teklif gelen ülkelerin başında ise Yunanistan geliyor. Güllü, Yunanistan'da öyle iyi tanınıyor ki sokaklarda Mr. Baklava diye gösteriliyor. Almanya, Hollanda, Hindistan, Kore ve Körfez ülkeleri Güllü'nün diğer talipleri. Ancak Nadir Güllü teklifleri incelerken ince eleyip sık dokuyor. "Taş yerinde ağırdır" diyen Güllü, "Ben fabrikatör değil, sanatkarım. Benim şartlarım çok ağır. Kaliteden ödün vermeden üretmeliyim. Kaliteli üretim için her hammaddeyi farklı yörelerden alıyorum. Yurtdışında bu hammaddeleri nereden, nasıl bulurum?" gerekçesiyle tekliflerin birçoğunu geri çeviriyor ya da "Siz mağazayı açarsınız ben Türkiye'den malı gönderirim. Fabrika üretimi değil bizim yaptığımız, el sanatı. O yüzden ben kontrollü büyümek zorundayım" diye tekliflere son noktayı koyuyor.
Yurtdışına yılda 15 ton baklava gönderdiklerini belirten Güllüoğlu, bunun da 1.5 milyon dolara denk geldiğini söylüyor. Nadir Güllü, son dönemde gurbetçilerde de yoğun bir talep almaya başladıklarını söylüyor. Güllü, "Almanya'dan 3 saatliğine gelip, düğün, nişan gibi törenler için Karaköy Güllüoğlu baklavalarını alıp havaalanından, dışarı çıkmadan gidenler oluyor" diyor.
Müfettişlere ağırlama
Güllü'nün Karaköy'deki imalathanesi, dünyanın ünlü kongrelerinin nerede düzenleneceğine kadar veren müfettişlerin de uğrak yeri olmuş. Güllü, "Dünyada büyük tıp, tekstil gibi sektörlerin kongreleri oluyor. Kongrelerin nerede düzenleneceğine 3-4 müfettiş karar veriyor. İstanbul'u incelemeye gelen bu müfettişleri karşılıyoruz. Müfettişler, 'Peki Türklerin ne yemeği var, ne yiyecekler?' sorusunu sorduklarında devreye biz giriyoruz" diyor.
Mutfak turizmi başlattı
Güllü, kongre turizmine yaptığı katkıların yanı sıra son olarak mutfak turizmine de el attı. Geçtiğimiz günlerde 20 yabancı turizm acentesinin temsilcilerini ağırladıklarını belirten Güllü, "Bu acenteler bir anda İstanbul'a 5 bin turisti getirebilecek potansiyele sahip. Binlerce turiste Türk mutfağının kapısını açacak. Türk mutfağını tanıtmak için turist grubu getirecekler. Bu turistler Güllüoğlu mutfağını gezecek" açıklamasını yapıyor.
Bir seferde 100 kilo baklava
"El sanatlarında ihracat az olur. Önemli olan kalitesidir" diyen Nadir Güllü şöyle devam ediyor: "Öyle şatışlar var ki içeri birisi girer. Neredeyse bir baklava dükkanın yapacağı ihracat büyüklüğündeki satışı bir kişiye yapılır. Mesela elçilik resepsiyon verecektir. 100 kilo baklavayı bir seferde alır gider. Başkası hiç satamaz. Biz bir kişiye satıyoruz. Barthelomos sürekli baklavaları bizden alır. Bana şu paketleri ver diyor. Al sana ihracat işte..."
Saddam'ın baklavacısı öğrencisi
Karaköy Güllüoğlu tam bir okul. Tesiste turizm, gıda, işletme üzerine dersler veriliyor. "Mısır ve Yunanistan'dan bile baklavayı öğrenmeye geliyorlar" diyen Güllü'nün en ilginç öğrencisi ise Salih Seyido. Irak'ın eski devlet başkanı Saddam Hüseyin'in baklavacısı olan Seyido bugün günde 2 ton baklava üretiyor. Müdavimleri arasında ise Barzani ile Talabani bulunuyor. Güllü,"Saddam yakalandığında yanında kivi, muz ve baklava vardı" diyor.
Gemilerden bile sipariş var
Boğaz'dan geçen gemi, tanker ve şilepler okyanustan kumanya şirketlerine mail atıyorlar. Bu kumanya şirketleri Marsilya, Napoli, Pire ve Karaköy'de var. Kumanya şirketleri gemilerin ihtiyaçlarını karşılıyor. Karasularından geçtikleri ülkelerin hangi yemeği meşhursa onları istiyorlar. Mailde diyorlar ki biz 3 gün sonra İstanbul'dan geçeceğiz, baklava istiyoruz. Biz de ihracat kaydıyla baklavaları kumanya şirketlerine veriyoruz. Kumanya şirketlerine ayda en az 1 ton baklava veriyoruz."
Usta 7 yılda yetişir
Nadir Güllü'ye göre bu işte ustalaşmak için 7 yıl gerektiriyor. Öğrenme sürecinde bir usta 7 bin YTL'lik baklava ziyan ediyor. Güllüoğlu'nun 60 yıldır mesken tuttuğu Karaköy'den ağızdan ağıza yayılan ünü, şimdilerde yabancı televizyon kanalları ve New York Times gibi gazetelerde sayfalarca yer buluyor. Güllü, "Ben hiç bir teşvik almadan bu tanıtımları yapıyorum. Kim dünya televizyonlarından bu kadar program yaptırabilmiş" diyor.
(Referans)
Nadir Güllü, günde 2 ton baklava üretme kapasitesine sahip tesisi ile dünyanın dört bir yanına servis yapıyor. Üretiminin üçte birini 10'ar 20'şer kilogramlık paketler halinde ihraç ediyor. Yurtdışındaki lakabı 'Mr. Baklava' olan Güllü, Yunanistan'daki beşinci şubesinin ardından Suudi Arabistan Krallığı'ndan gelen teklifi değerlendirmek için kolları sıvadı.
Birçok Türk firması sanayi ürünleriyle global bir marka olma savaşı verirken Nadir Güllü, el işi baklavalarıyla bunu çoktan başardı. Nadir Güllü, 200 yıllık Karaköy Güllüoğlu baklavalarının beşinci nesil temsilcisi. Günde 2 ton baklava üretme kapasitesine sahip 6 milyon dolarlık tesisi ile dünyanın dört bir yanındaki mağazalara, resepsiyonlara, davetlere baklava gönderiyor. Üretilen baklavaların üçte biri ise 10'ar 20'şer kilogramlar halinde yurtdışına gönderiliyor. Yurtdışında Mr. Baklava olarak ünlenen Nadir Güllü'ye dünyanın dört bir yanından da mağaza açması için teklif yağıyor. "Bahreyn Krallığı'ndan Suudi Arabistan Kralı'na pek çok ülkeden teklif alıyoruz. Yaklaşık 50 ülkeden 'istediğin kadar para verelim, ev verelim, ne istersen yapalım baklava tesisini buraya kur' şeklinde e-mailler alıyorum. Gelen e-maillere yetişemiyorum" diyen Nadir Güllü, bugünlerde yurtdışında açtığı ve açmayı planladığı şubeler nedeniyle tatlı bir telaş içinde.
Kral Abdullah'a 8 kilo baklava
Geçtiğimiz günlerde Yunanistan'da beşinci şubesini açan Nadir Güllü, şimdi de Suudi Arabistan Krallığı'ndan gelen teklifi değerlendirmek için kolları sıvamış durumda.
Geçtiğimiz aylarda İstanbul Sanayi Odası'nın Suudi Arabistan'a düzenlediği gezide Kral Abdullah orada Güllüoğlu şubesi açılması bir teklifte bulunmuştu. Bunun üzerine de Suudi Arabistan'lı bir işadamı Güllüoğlu ile görüşmelere başladı. Güllü, "Türk heyeti Suudi Arabistan'a giderken Kral'a 8 kilogram baklava götürüldü. Kral'ın teklifini bize İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş iletti. Ve görüşmelere başladık" açıklamasını yapıyor.
Güllü'ye en çok teklif gelen ülkelerin başında ise Yunanistan geliyor. Güllü, Yunanistan'da öyle iyi tanınıyor ki sokaklarda Mr. Baklava diye gösteriliyor. Almanya, Hollanda, Hindistan, Kore ve Körfez ülkeleri Güllü'nün diğer talipleri. Ancak Nadir Güllü teklifleri incelerken ince eleyip sık dokuyor. "Taş yerinde ağırdır" diyen Güllü, "Ben fabrikatör değil, sanatkarım. Benim şartlarım çok ağır. Kaliteden ödün vermeden üretmeliyim. Kaliteli üretim için her hammaddeyi farklı yörelerden alıyorum. Yurtdışında bu hammaddeleri nereden, nasıl bulurum?" gerekçesiyle tekliflerin birçoğunu geri çeviriyor ya da "Siz mağazayı açarsınız ben Türkiye'den malı gönderirim. Fabrika üretimi değil bizim yaptığımız, el sanatı. O yüzden ben kontrollü büyümek zorundayım" diye tekliflere son noktayı koyuyor.
Yurtdışına yılda 15 ton baklava gönderdiklerini belirten Güllüoğlu, bunun da 1.5 milyon dolara denk geldiğini söylüyor. Nadir Güllü, son dönemde gurbetçilerde de yoğun bir talep almaya başladıklarını söylüyor. Güllü, "Almanya'dan 3 saatliğine gelip, düğün, nişan gibi törenler için Karaköy Güllüoğlu baklavalarını alıp havaalanından, dışarı çıkmadan gidenler oluyor" diyor.
Müfettişlere ağırlama
Güllü'nün Karaköy'deki imalathanesi, dünyanın ünlü kongrelerinin nerede düzenleneceğine kadar veren müfettişlerin de uğrak yeri olmuş. Güllü, "Dünyada büyük tıp, tekstil gibi sektörlerin kongreleri oluyor. Kongrelerin nerede düzenleneceğine 3-4 müfettiş karar veriyor. İstanbul'u incelemeye gelen bu müfettişleri karşılıyoruz. Müfettişler, 'Peki Türklerin ne yemeği var, ne yiyecekler?' sorusunu sorduklarında devreye biz giriyoruz" diyor.
Mutfak turizmi başlattı
Güllü, kongre turizmine yaptığı katkıların yanı sıra son olarak mutfak turizmine de el attı. Geçtiğimiz günlerde 20 yabancı turizm acentesinin temsilcilerini ağırladıklarını belirten Güllü, "Bu acenteler bir anda İstanbul'a 5 bin turisti getirebilecek potansiyele sahip. Binlerce turiste Türk mutfağının kapısını açacak. Türk mutfağını tanıtmak için turist grubu getirecekler. Bu turistler Güllüoğlu mutfağını gezecek" açıklamasını yapıyor.
Bir seferde 100 kilo baklava
"El sanatlarında ihracat az olur. Önemli olan kalitesidir" diyen Nadir Güllü şöyle devam ediyor: "Öyle şatışlar var ki içeri birisi girer. Neredeyse bir baklava dükkanın yapacağı ihracat büyüklüğündeki satışı bir kişiye yapılır. Mesela elçilik resepsiyon verecektir. 100 kilo baklavayı bir seferde alır gider. Başkası hiç satamaz. Biz bir kişiye satıyoruz. Barthelomos sürekli baklavaları bizden alır. Bana şu paketleri ver diyor. Al sana ihracat işte..."
Saddam'ın baklavacısı öğrencisi
Karaköy Güllüoğlu tam bir okul. Tesiste turizm, gıda, işletme üzerine dersler veriliyor. "Mısır ve Yunanistan'dan bile baklavayı öğrenmeye geliyorlar" diyen Güllü'nün en ilginç öğrencisi ise Salih Seyido. Irak'ın eski devlet başkanı Saddam Hüseyin'in baklavacısı olan Seyido bugün günde 2 ton baklava üretiyor. Müdavimleri arasında ise Barzani ile Talabani bulunuyor. Güllü,"Saddam yakalandığında yanında kivi, muz ve baklava vardı" diyor.
Gemilerden bile sipariş var
Boğaz'dan geçen gemi, tanker ve şilepler okyanustan kumanya şirketlerine mail atıyorlar. Bu kumanya şirketleri Marsilya, Napoli, Pire ve Karaköy'de var. Kumanya şirketleri gemilerin ihtiyaçlarını karşılıyor. Karasularından geçtikleri ülkelerin hangi yemeği meşhursa onları istiyorlar. Mailde diyorlar ki biz 3 gün sonra İstanbul'dan geçeceğiz, baklava istiyoruz. Biz de ihracat kaydıyla baklavaları kumanya şirketlerine veriyoruz. Kumanya şirketlerine ayda en az 1 ton baklava veriyoruz."
Usta 7 yılda yetişir
Nadir Güllü'ye göre bu işte ustalaşmak için 7 yıl gerektiriyor. Öğrenme sürecinde bir usta 7 bin YTL'lik baklava ziyan ediyor. Güllüoğlu'nun 60 yıldır mesken tuttuğu Karaköy'den ağızdan ağıza yayılan ünü, şimdilerde yabancı televizyon kanalları ve New York Times gibi gazetelerde sayfalarca yer buluyor. Güllü, "Ben hiç bir teşvik almadan bu tanıtımları yapıyorum. Kim dünya televizyonlarından bu kadar program yaptırabilmiş" diyor.
(Referans)