Hasankeyf belgeseli (PPS)

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • TA2CCC
    Banned
    • 03-06-2004
    • 8304

    Hasankeyf belgeseli (PPS)

    Ben üzülerek izledim.Paylaşmak istedim.Sevgiler. BURADAN
  • cankaan22
    Junior Member
    • 17-12-2004
    • 66

    #2
    Konu: Hasankeyf belgeseli (PPS)

    nerden göremedim

    Yorum

    • frux
      Junior Member
      • 30-07-2006
      • 418

      #3
      Konu: Hasankeyf belgeseli (PPS)

      Originally posted by TA2CCC View Post
      Ben üzülerek izledim.Paylaşmak istedim.Sevgiler. BURADAN
      Link silinmiş...

      Yorum

      • KuR_SaD
        Banned
        • 28-11-2005
        • 418

        #4
        Konu: Hasankeyf belgeseli (PPS)

        Neyle alakalı bu belgesel linki göremedim ama.Olaki oraya baraj yapılacakmış güzelim yerler ve oradaki muhtesem tarihi eserler sular altında kalacak diye bağıran bir belgeselse eğer.Ben sonuna kadar baraj yapımını destekliyorum.özellikle hain DTP lilerin sırf PKK nın önü kesilecek diye,sırf oradaki halkın cebi para görecek ve pkk ya desteği azalacak diye barajın yapılmasına karşı,sakın ola propagandalara aldanmayın.Sözüm meclisten dışarı TA2CCC.Sakın ola kendine anlama yazdıklarımı.Zaten yukarıdaki verdiğin linkin içeriğini bile bilmiyorum. Ama gerçektende pkk hasankeyfte baraj kurulmasın diye propaganda başlattı yayın organlarıyla.O yüzden ben barajın yapılmasından yanayım.Aşağıya yazı ekliyorum alıntıdır.


        Dicle Nehrinin Altın Gerdanlığı, Ilısu Barajına Gösterilen Tepkinin Asıl Sebebi ...

        Hepimizin dikkatini çekmiştir, son dönemde nedense tabiat ve tarihi eser koruyuculuğuna soyunan bir grup’ Hasankeyf ve dolayısıyla Ilısu barajı üzerine fazlaca düşmeye başladı... Bu konuyla ilgili asıl söyleyeceğim hususlara değinmeden öncelikle Ilısu barajı ile ilgili bilgi vermenin uygun olacağını düşünüyorum.

        Suriye’ye 45 km. mesafede, Dicle Nehrinin üzerine inşa çalışması başlatılan Ilısu barajı, Atatürk Barajından sonra Türkiye’nin ikinci büyük barajı, hidroelektrik santrali olarak Türkiye’nin dördüncü büyük enerji santrali olacaktır. 7 yıl sürmesi planlanan inşaat süresince doğrudan ve dolaylı olarak yaklaşık 10.000 kişiye iş imkanı sağlanacak, oluşacak büyük baraj gölüyle bölgenin sert karasal iklimi değişip, ılıman bir iklimin oluşması sağlanacaktır.

        Proje kapsamında Batman’ın Hasankeyf, Beşiri, Gercüş; Siirt’in Kurtalan, Eruh, Aydınlar; Diyarbakır’ın Bismil; Mardin’in Dargeçit; Şırnak’ın Güçlükonak ilçelerinden toplam yaklaşık 300 köy veya mezra kısmen yada tamamen sular altında kalacak, bölge halkı devlet güvencesinde, gerek ulaşım gerekse sosyal imkanları itibarıyla çok daha iyi olan yerleşim yerlerine taşınacak, şimdiki çağdışı ikamet şartlarından kurtulacak, son derece iyi koşullarda uygun iş ve arazi temin edilecektir.

        Kültür ve turizm açısından olaya bakıldığında, Atatürk baraj gölünde olduğu gibi bölgedeki ulaşım imkanları ile su sporları ve diğer turizm gelirleri artacaktır. Hasankeyf’te bulunan tarihi eserler, oluşturulması planlanan kültür parkı projesi kapsamında taşınacak, böylece bölge turizmi açısından daha efektif bir biçimde değerlendirilmiş olacaktır. (Baraj için temin edilen maddi kaynaklardan 25 milyon Avroluk bir kısım, sadece Hasankeyf’deki tarihi eserlerin taşınması ve kültür park inşası için ayrılmıştır.)

        Peki neden özellikle bir takım kişi/gruplar bu muhteşem projeye inatla karşı çıkıyorlar ?

        Eminim sizler daha bu yazının sonuna gelmeden, benimle aynı sonuca ulaşacaksınız. Öncelikle bu sözde doğa gönüllüsü kişi ve gruplara şöyle bir bakalım...

        Diyarbakır Çevre Gönüllüleri Derneği (ÇevGön), Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti, Doğa Derneği (Diyarbakır), Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi (DTP’nin yan kuruluşudur), Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir (DTP), Batman Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan (DTP), Hasankeyf Belediye Başkanı Abdulvahap Kusen (DTP). Bu grubu dikkatli olarak inceleyin, yorumu size bırakıyorum...

        Terör örgütleri hiçbir zaman faaliyet gösterdikleri yerlerde halkın refah düzeyinin yükselmesini, iş ve aş imkanları bulmasını istemezler. Türkiye’de de durum aynıdır. Baraj inşasından sonra bölge halkının refah düzeyi son derece iyileşecek, terör örgütü faaliyetlerini sürdürebilmek için uygun psikolojik ortamı bulamayacaktır.

        Ayrıca, Hasankeyf haritada da görüleceği üzere Şırnak-Batman-Diyarbakır ve Siirt-Mardin geçiş noktaları üzerinde, birbiriyle bağlantılı yüzlerce mağarayı barındıran, doğal olarak da terör örgütünün geçiş noktası olarak kullandığı bir konumda bulunmaktadır.
        Barajın inşasından sonra bu geçiş bölgeleri de sular altında kaldığından, PKK terör örgütünün bu bölgedeki faaliyet alanı önemli ölçüde kısıtlanacaktır.

        Baraj karşıtı sözde doğa-tarihi eser savunucusu olan bu grubu Hasankeyf’de yaptıkları eylemleri şöyle bir inceledim. Neredeyse tamamına yakını bölge dışından otobüslerle bölgeye kanalize edilmiş, zorla veya kandırıldıkları için bölgeye getirilmiş kuru kalabalıktan ibaret. Amaçları PKK terör örgütünün hedeflerine hizmet ederek teröre altyapı sağlayan bataklığın kurutulmasını, bölgede yaşayan vatandaşlarımızın yaşam şartlarının iyileşmesini ve terör baskısından kurtulmasını önlemek. Yoksa baraj, tarihi eserler ve kültür varlıkları onların umurunda değil. Yeter ki PKK terör örgütüne hizmet olsun, onun istekleri yerine gelsin, teröristlerin kullandığı bataklıklar kurutulmasın, bölgede yatırım yapılmasın, bu onlar için yeterli.

        Ortada bir gerçek var ki o da ülkemizde önemli bir enerji sıkıntısı olduğudur. Son dönemdeki gelişmeler bizi nükleer enerji santralleri kurmaya doğru götürüyor. Bu baraj temin edeceği 1200 MW elektrik enerjisiyle Türkiye’nin enerji açığını kapatmakta vazgeçilmez öneme sahiptir. Şimdi bu doğa gönüllülerine sorarım, nükleer enerjinin vereceği zarar, bu barajdan daha mı azdır ? Tamam baraj bir takım canlıların yaşam ortamının değişmesine sebep olmaktadır, ancak bu hiçbir zaman öne sürdükleri gibi bir türün yok olmasına sebep olacak kadar değildir. Aksine oluşacak baraj gölü sayesinde binlerce balık ve kuş türleri bölgeyi mekan tutacaktır. Atatürk Barajı için de aynı şeyler yapılmadı mı? Ama şimdi sonuçlara bakın. Atatürk Barajı ve diğer barajlar bölgenin kaderini, sosyal ve kültürel yapısını nasıl olumlu yönde değiştiriyor.)

        Bölge halkı aslında bunların bilincinde, kazanımlarının farkında, ancak her zaman olduğu gibi kandırılmış azınlık, sessiz çoğunluğu bastırıyor, bastırmaya ve sindirmeye çalışıyor.

        Çevre, doğal yaşam, tarihsel miras gibi bir takım parlak sözcükleri kendilerine kalkan yapıp, sivil toplum kuruluşları maskesi altına gizlenen PKK terör örgütü destekçilerinin yaptıkları oyunlara karşı uyanık olalım ve olayları bu gözle takip edelim.

        Tekrar söylüyorum,

        * Bu proje Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıllık vizyonunun içinde yer alan, önemli bir yatırım projesidir.
        *Ülkemizin; refah, çağdaşlık ve gelişmişlik adına hayati bir projesidir ve bölge huzurunu tesis edecek, enerji problemine çare olacaktır.
        * Başta Diyarbakır, Batman, Mardin, Siirt ve Şırnak illeri olmak üzere Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tamamının kalkınmasına katkıda bulunacaktır.
        * Bölgede, inşaat süresince çalışanlar ve aileleriyle birlikte 80 000 kişinin geçimine imkan sağlayacaktır.
        * Tamamlandığında, üreteceği yıllık ortalama 3,833 milyar kilovatsaat enerji ile ekonomimize yılda 500 milyon YTL katma değer temin edecektir.
        * İnşaatı süresince, bu bölgede, 1 Milyar YTL tutarında bir ticari canlılık sağlayacak ve bölge halkını refaha ulaştıracaktır.
        Ilısu Baraj Gölü altında kalan mevcut yol, köprü, demiryolu ve köylerin yeniden ve çağdaş bir teknikle yapılmasını sağlayacaktır.
        Proje karşıtlarının asıl amacı; tabiat ve tarihi eserleri korumak değil, bölgedeki terör ortamının devam etmesidir.





        PKK ve AB’nin Hasankeyf hesapları


        Aylardır Hasankeyf’deki Ilısu Barajı sebebiyle, “tarihi ve kültürel eserlere sahip çıkma” adına kıyamet koparılıyor. PKK ve uzantılarıyla, AB’nin Hasankeyf üzerinden yürüttüğü siyasi hesapları daha ne kadar görmezden geleceğiz?

        Hasankeyf Girişim Grubu adında birileri, Ocak ayında Ilısu Barajı’nı AİHM’e götürdü. AİHM de başvuruyu yıldırım hızıyla kabul edip, Türkiye’den savunma istedi. Bu arada Başbakan Erdoğan barajın temelini attı, ama AB ve DTP korkusundan vazgeçmiş olmamak için “sembolik” bir törenle.
        Önce PKK ve uzantılarının Hasankeyf hesaplarına bakalım.

        AİHM’e dava açıldıktan sonra, Şubat’ta Diyarbakır Belediyesi’nde “Hasankeyf´i Yaşatalım Sempozyumu” yapıldı. Baydemir başta, tüm DTP´li belediye başkanları ve bölgedeki sivil toplum örgütlerinin imzaladığı sonuç bildirisinde; “Hasankeyf’in tarihi öneminden” çok, “sembol olması, farklı etnik, dinsel ve kültürel grupları ilgilendirmesi, barış ikliminin geliştirilmesine etkisinin” vurgulanması ilginçti. Bildiride, “Yerel tepkilere rağmen” ihaleyi alan iç ve dış şirketlere karşı sistemli, uzun vadeli bir kampanya yürütüleceği tehdidi de yer aldı.

        Ardından PKK, “Kürt halkının özgürlük mücadelesiyle birlikte, Kürdistan’daki tarihi ve kültürel mirasa da sahip çıkıp, bunları koruyacağını, şirketlerin Hasankeyf ve Munzur Barajı ihalelerine girmemelerinin iyi olacağını” duyurdu.

        Mayıs’ta da Avrupa Parlamentosu, “Ilısu Barajı ve AB’nin sorumlulukları” konulu bir konferans düzenledi. Baş misafir Baydemir’di ve “GAP Projesi ile ortaya çıkan tablonun acı verici olduğunu” söyledi. Sonuç bildirisinde ise PKK ve DTP’nin iddiaları aynen yer aldı. Bu sırada “Hasakeyf Girişimi”nden bir heyet, projeye finansman desteği sağlayacak Almanya, İsviçre, Avusturya’da ilgili müsteşarlar, milletvekilleri ve şirketlerle görüşüp, “Projenin erteleneceğini” açıkladı.

        PKK ve uzantılarının niyeti belli. Kısaca, “Bölgedeki petrol, elektrik enerjisi ve madenler bizim, ama Türkiye kullanıyor. Biz kullanmalıyız” iddiasını kabul ettirmek. Yani siyasallaşma çalışmalarıyla birlikte, bölgenin ekonomik açıdan da Türkiye’den koparılmasını sağlamak. Ama dahası varmış. AİHM’e davayı açanlardan Avukat Murat Cano’nun söylediğine göre, “Hasankeyf’le kültürel mirasa karşı işlenen suçların da uluslararası ceza mahkemelerine taşınması süreci başlayacak”mış. Demek ki, bölücü terörle mücadele edenler gibi, GAP başta, bölgeye ekonomik yatırım götürenleri de “sanık sandalyesine” oturtmayı planlıyorlar.

        AB’nin hesaplarına gelince;
        2004 Ekim’inde yayınlanan Etki Raporu’yla, Dicle ve Fırat başta olmak üzere bölgedeki su kaynakları ve barajların uluslararası bir yönetime devri istendi. Dışişleri Bakanı Gül, “külliyen yalan” dedi, ama bu talep Türkiye’ye verilen Kasım 2005 Katılım Ortaklığı Belgesi’ne de girdi.
        Avrupa Parlamentosu ise Aralık 2004′te kabul ettiği, 3 Ekim Müzakere Çerçeve Belgesi’yle bağlayıcı kılınan raporda, sadece Hasankeyf değil, “Ani Harabeleri, Akdamar ve Zeugma”yı da, “Türkiye´deki azınlıklarla” irtibatlandırıp, onların “tarihi-kültürel mirası” imasında bulunmuştu. Mayıs ayında AP’de yapılan, Baydemir’in baş misafir olduğu konferansın sonuç bildirisine, PKK ve DTP’nin iddialarının yanı sıra, AB’nin sınırı aşan sular konusundaki tezi de ustaca yerleştirildi.

        Özetle nihai hedef farklı olsa bile, Hasankeyf’de de PKK ve AB elele vermiş. PKK, “Kürdistan”, AB öyle veya böyle Dicle-Fırat’ı uluslararasılaştırma peşinde.

        İşte Türkiye AİHM’deki davayı reddetmediği takdirde, bir büyük tuzağa daha düşecek. Üstelik AİHM’in böyle bir yetkisi, AİHS’nin hiçbir yerinde Hasankeyf davasını ilgilendirecek bir madde yokken.

        Hak ve hukukumuzu koruyacak, AİHM’e, “siyasi kararlarından bıktık, yeter artık” diyecek bir merci çıkmayacak mı?

        Yorum

        • TA2CCC
          Banned
          • 03-06-2004
          • 8304

          #5
          Konu: Hasankeyf belgeseli (PPS)

          Sevgili kardeşlerim aradan aşağı yukarı 3 ay geçtiğinden link silinmiştir.Sistem değişikliği ve yedek almamamdan dolayı elimde de yoktu.Ama sizler için küçük bir araştırma ile int.de bulup tekrar sunuyorum.
          Yorumlarınıza yürekten katılıyorum.Zaten gerekli yorum pps gösterisinde sunulmuştur.Benim tekrar yorum yapmama gerek yok.Sevgiler: )

          BURADAN indirip izleyebilirsiniz.

          Yorum

          • delphin
            Senior Member
            • 27-12-2005
            • 15279

            #6
            Konu: Hasankeyf belgeseli (PPS)

            sağol hocam teşekkürler
            @TA2CCC
            Son düzenleme delphin; 20-12-2006, 04:59.

            Yorum

            • my_love
              Junior Member
              • 11-11-2004
              • 202

              #7
              Konu: Hasankeyf belgeseli (PPS)

              Eline Sağlık üstad...Burası 9000 Yıllık bir tarih bazı örümcek kafalılar konuyu farklı algılamış... Herkes Tarihine sahip çıkmalı bu hepimizin görevi tşkler...

              Yorum

              • KuR_SaD
                Banned
                • 28-11-2005
                • 418

                #8
                Konu: Hasankeyf belgeseli (PPS)

                Originally posted by my_love View Post
                Eline Sağlık üstad...Burası 9000 Yıllık bir tarih bazı örümcek kafalılar konuyu farklı algılamış... Herkes Tarihine sahip çıkmalı bu hepimizin görevi tşkler...
                Düşüncemi çürütecek fikirler üreteceğine hakaret etmeyi tercih etmiş.Canın sağolsun...Yukarıda verdiğim yazıyı iyi oku.

                Yorum

                • veyselim
                  Junior Member
                  • 16-02-2005
                  • 177

                  #9
                  Konu: Hasankeyf belgeseli (PPS)

                  Bir de konuya şu yönle bakın :Kaybolan Kürt Tarihi
                  Arkadaşlar şunu öncelikle maalesef izah etmek durumundayım :Ben En hakiki türk milliyetçisinden Daha milliyetçiyimdir.Bunu böyle bilin.açıklamam da maalesef dedim çünkü meseleyi her seferinde türk kürt çekişmesine çeviren bazı zavallı insanlar var.onlarla uğraşmıyayım diye.Şimdi Ben bir batmanlı olarak şunu düşünüyorum.10 bin insan deniliyor.bu 1o bin insan ekmek yeme şekli nasıl biliyomusunuz.Bakınız ben bir üniversite mezunuyum.ve şu anda türkiyenin en büyük firmalarından birinde batman bölge sorumlusuyum.ve maalesef batmanda ağalık rejiminin yerini Demokratik seçilememe ve seçememe rejimi var.Kısacası Demokratik Feodalizm.Çok komik değil mi.Evet Batman da termik santral kuruldu Binlerce insan ekmek yiyecek dendi.Kaymağını Milletvekilimiz ve akrabaları yiyor.Ne dediğimi anlamışsınızdır.Burada kaybolan Kürdün tarihinden çok benim geçmişimdir.Ben bir Pkk sempatizanı değilim Ama fikir doğruysa istersen Yahudi olsun doğru derim.Tac2 arkadaşın fikrine de saygı duyarım.O da bir düşüncedir nihayetinde.Ama buranın yerlisi olarak Bunu sizinle paylaşmak istedim teşekkür ederim.

                  Yorum

                  • veyselim
                    Junior Member
                    • 16-02-2005
                    • 177

                    #10
                    Konu: Hasankeyf belgeseli (PPS)

                    Saygı duyduğum fikir tac2 olarak yazmıştım.hatalı bulup saygı duyduğum düşünce Kürşat arkadaşındı.Tşk ederim.Saygılar

                    Yorum

                    İşlem Yapılıyor
                    X