Çocuk Sağlığı

Kapat
Önemli Konu
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • orbay
    Senior Member
    • 11-02-2005
    • 5871

    #46
    Konu: Çocuk Sağlığı

    Çocuklarda Bronşial Astım

    Hazırlayan: Uzm.Dr. Cansın Saçkesen
    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
    Çocuk Allerji ve Astma Ünitesi



    * Epidemiyoloji
    * Patogenez
    * Doğal Gidiş


    Bronşial astma, çocukluk çağında görülen kronik hastalıklar arasında ilk sırayı alır. Astma semptomları, tanı koydurucu kriterleri ve doğal gidişi bilindiği takdirde erken tanı konabilir, astma akut atakları önlenebilir ve hastalığın şiddeti azaltılabilir. Ayrıca çocukların okul, spor, oyun gibi günlük aktivitelerini düzenli sürdürebilmeleri sağlanabilir. Tüm bu hedeflere ulaşabilmek için erken tanı ve ilaç tedavisi yanında hasta ve ailesine astmanın kontrol altında tutulabilmesine yönelik eğitim verilmelidir.

    Epidemiyoloji
    Çocuklarda ve adolesanlarda kronik hastalıklar arasında ilk sırayı bronşial astma alır. Çocukluk çağında astma prevalansı %1.4-11.4 arasında değişmektedir. Amerika Birleşik Devletlerinde bronşial astmalı çocuklarda, astma olmayanlara göre okul devamsızlığı üç kat daha fazladır. Astma tedavi edilebilir bir hastalık olmasına karşın yetersiz veya uygunsuz tedavi verildiği takdirde astma semptomları şiddetlenmekte, tedavi masrafı artmakta, çocuklar basit günlük aktivitelerden dahi mahrum kalmaktadır. Artan okul devamsızlığı, gece gelen astma semptomları nedeniyle hem çocukların okul başarısızlığı, hem de ebeveynlerin işlerindeki verimi azalmaktadır. Oysa bronşiyal astmalı çocukların tedaviden beklentileri erişkinlere nazaran daha yüksek olmalıdır. Çünkü;

    -semptomlar kontrol edilebilir,
    -bonşiyal astma hastalığı kontrol edilebilir,
    -aktivite sınırlamasına gerek yoktur .

    Patogenez
    Bronşiyal astma, solunum yollarının kronik, inflamatuar bir hastalığıdır. Bu inflamasyon:

    -solunum yollarının aşırı cevaplılığından
    -hava akımının sınırlı geçişinden
    -solunum sıkıntısı semptomlarından ve
    -bu semptomların devam etmesinden
    -semptom olmasa dahi solunum yollarının patolojik değişikliklerinden sorumludur.

    Bronşiyal astma fizyopatogenezi aşağıdaki patolojik değişiklikleri içerir:

    –solunum yolu düz kas spazmı
    –hava yolunda ödem
    –mukus hipersekresyonu
    –havayolunda epitel bütünlüğünün bozulması.
    –mast hücre aktivasyonu

    * –inflamatuar hücre infiltrasyonu:
    * §eozinofil
    * §solunum yolu makrofajları
    * §nötrofil ( özellikle ani başlayan ve fatal ataklarda)
    * §lenfositler (Th2 ağırlıklı)

    # –Matriks yıkılması, havayolu yapısal hücreleri (epitel,düz kas, fibroblast) için büyüme faktörlerinin sekresyonu ile doku rejenerasyonu ve yeniden yapımı (remodelling) §bazal membranda kollajen depolanması
    # §goblet hücre hiperplazisi
    # §düz kas hipertrofisi
    # §vasküler proliferasyon
    # §elastik fiberlerin kaybı


    Bronşiyal astmanın etyopatogenezinde hazırlayıcı risk faktörleri ve tetikleyen etkenler havayolu inflamasyonunu başlatmakta veya ilerlemesine neden olmaktadır. Havayolu inflamasyonu kronikleştiği takdirde geriye dönüşümü imkansız patolojik değişiklikler oluşmakta ve tedaviye yanıt zorlaşmaktadır. Bu nedenle, inflamasyonu hazırlayan faktörler uzaklaştırılmalı, yok edilmesi mümkün predispozan faktörler için mutlaka erken dönemde önlemler alınmalıdır. Bu önlemler hakkında doğal gidiş bölümünde ayrıntılı bilgi verilecektir.

    Doğal Gidiş
    Astmalı çocukların %50-80’ninde beş yaşından önce astma semptomları ortaya çıkar. Semptomlar aşağıda sıralanmıştır.
    -Öksürük
    -Vizing
    -Kısa ve hızlı nefes alıp-verme
    -Solunum sıkıntısı

    Ayrıca yorgunluk, beslenme problemleri, günlük aktivitelerden kaçınmak gibi ek semptomlar da mutlaka sorgulanmalıdır.
    Erişkinlerle kıyaslandığında astmalı çocuklarda allerjiye , herhangi bir allerjene duyarlılık daha sık görülmektedir. Çocuklarda astma semptomlarının görülme sıklığını artıran faktörler şunlardır:

    -Allerji
    -Ailede (özellikle annede) astma ve/veya başka bir allerjik hastalık (allerjik rinokonjunktivit, atopik dermatit)
    -Gebelikte sigara içimi
    -Viral solunum yolu enfeksiyonları
    -Doğumda ve yaşamın erken evrelerinde küçük havayolları
    -Erkek cinsiyet
    -Düşük doğum ağırlığı

    Hangi çocuklarda astma semptomları devam eder?
    Okul öncesi dönemde (ilk altı yaşda) viral enfeksiyonlar nedeniyle vizing geçiren çocukların bir kısmında ileri yaşlarda vizing devam etmekte, diğer kısmında ise kaybolmaktadır. Vizing ve astma semptomlarının devam etmesine neden olabilecek faktörler henüz tam aydınlatılamamış olmasına rağmen muhtemel risk faktörleri şunlardır:

    -Allerji
    -Ailede astma ve/veya başka bir allerjik hastalık varlığı
    -Perinatal dönemde pasif sigara ve aeroallerjenlere maruz kalma
    -9/12 ayda yüksek IgE düzeyi
    -Atopik dermatit, enfeksiyon olmaksızın rinit varlığı
    -Altı yaşında spirometre ile düşük solunum yolu fonksiyonları ölçümleri saptanması
    -Bronşiyolit/ağır vizing nedeniyle hastaneye yatırılma
    -Son 6 ay içinde en az 3 kez alt solunum yolları kaynaklı vizing geçirme
    -Erkek cinsiyet
    -Eozinofili (>%5)

    Çocuklarda astma ataklarını tetikleyen faktörler

    * Viral üst solunum yolu enfeksiyonları
    * Çevresel iritan ve allerjenlere maruz kalma
    * Sigara
    * Ev tozu akarları
    * Evcil hayvanlar
    * Hamamböceği
    * Ev içi mantarlar
    * Egzersiz
    * İyi tedavi edilmeyen diğer hastalıklar
    * Rinit
    * Sinüzit
    * Gastroözofageal reflü
    * Stress, gülme, ağlama gibi emosyonel değişimler

    Astmalı çocukların yaklaşık %70-90’nında deri testleri ile gösterilebilen allerji vardır. Ancak allerjisi olan bazı çocuklar astma geliştirmediği gibi, astması olan her çocukta allerji saptanmayabilir.

    Küçük çocuklarda vizingin en sık sebebi viral üst solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Ancak atopi eşliğinde vizing olduğu takdirde hasta astma yönünden daha yakından izlenmelidir.

    Yorum

    • maksudsahin
      Member
      • 08-07-2004
      • 2346

      #47
      KIZAMIK

      KIZAMIK
      Belirtileri: Mikrop vücuda girdikten ancak on bir gün sonra hastalık ortaya çıkar.
      * Hastalığın ilk günü vücut ateşi birden bire yükselir; nezle ve öksürük başlar. Deride iltihaplanma görülür. Baş ağrısı da vardır.
      * İkinci gün vücut ateşi düşer. Avurt içlerinde beyaz lekeler ortaya çıkar.
      * Üçüncü gün ağız içinde ve boğazda kırmızı lekeler oluşur.
      * Dördüncü gün vücut ateşi tekrar yükselir. Ateşle birlikte, kulak arkasından başlamak üzere lekeler belirir. Bu lekeler, iki-üç gün içinde bütün vücuda yayılır.
      * Kızamık lekelerini, diğer döküntü lekelerinden ayıran özellikler şunlardır:
      -Açık kırmızı renktedirler.
      -Mercimek büyüklüğündedirler.
      - Sınırları kesin olup kenarları yayvan değildir.
      - Zamanla birkaç leke birleşerek daha büyük lekeler oluşturabilirler.
      * Lekelerin vücuda yayılışı sırasında şiddetli öksürük, iştahsızlık, halsizlik, lenf bezlerinde şişme görülür.
      * Gözlerde sulanma ve sümük salgısında artış olur.
      * Yaklaşık beş gün sonra lekelerde ve hastalık belirtilerinde gerileme başlar.
      * Beş günün sonunda lekelerin rengi açık kahveye dönüşerek iki-üç hafta kadar varlıklarını sürdürürler.
      * Vücut ateşinin düşmesi ile birlikte hastalığın bulaşma tehlikesi azalır.
      DİKKAT;Hastalık sırasında vücut direnci iyice düşeceğinden, hastanın bakımı ve istirahatı yeterince temin edilmediği takdirde beyin zarı iltihabı, akciğer veremi, ortakulak iltihabı gibi ciddi hastalıklara sebebiyet verebilmektedir.
      Ne Yapmalı?
      * 12. aydan itibaren çocuğunuza kızamık aşısı yaptırınız.
      * Hastalık sırasında ortaya çıkması muhtemel diğer hastalıklara karşı antibiyotik tedavisi uygulatınız.
      * Hastaya bol bol sıvı ve sulu yiyecekler veriniz.
      * Öksürük, nezle ve baş ağrısı için gerektiğinde doktor tarafından yazılmış ilaçlar verilebilir.
      * Hastalık göz iltihaplarına da yol açabildiğinden, böyle bir durumla karşılaştığınızda, doktora haber vermekle beraber, hastanın yatağını aşırı ışık almayacak bir yere taşıyınız.
      * Kızamık, çocuk başka bir hastalık geçirdiği sırada ortaya çıkarsa; çok tehlikeli neticeler doğabileceğinden, hastanın mutlaka doktor kontrolünde bulunması icabeder.
      * Kızamık geçiren bir hasta, bilhassa ilk günlerde, mutlaka diğer çocuklardan uzak tutulmalıdır.
      * Yetişkinlerde ve beslenme bozukluğu olan çocuklarda bu hastalık oldukça ağır seyreder.

      Yorum

      • drturgut
        Member
        • 16-09-2004
        • 1562

        #48
        Konu: Çocuk Sağlığı

        Çocuk Sağlığı ve hastalıkları ile ilişkili temel bilgilere daha rahat ulaşılması amacı ile konu önemli yapılmıştır.

        Yorum

        • sazan
          Junior Member
          • 22-06-2006
          • 89

          #49
          Konu: Çocuk Sağlığı

          teşekkürler

          Yorum

          • almeyda
            Junior Member
            • 16-06-2006
            • 60

            #50
            Konu: Çocuk Sağlığı

            Çocuklarda Akut Solunum Yolu Enfeksiyonları

            Akut solunum yolu enfeksiyonları (ASYE) alt ve üst solunum yolu enfeksiyonları olarak ikiye ayrılabilir. Gırtlak ve altındaki bölge alt solunum yolları olarak kabul edildiğinden, krup sendromları, akut bronşiyolit, akut bronşit ve zatürre akut alt solunum yolu enfeksiyonları olarak sayılabilir. Çocukluk çağında akut solunum yolu enfeksiyonları çok sık görülür. Bunların çoğu üst solunum yolu enfeksiyonları (ÜSYE) şeklindedir. Ancak alt solunum yolu enfeksiyonları hiç de az değildir. 1993 yılında yapılan Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmasına göre beş yaş altı çocuklarda son iki hafta içinde alt solunum yolu enfeksiyonu görülme sıklığı %12 olarak bulunmuş olup, bunların ancak %37'sinin tedavi için sağlık kuruluşlarına götürüldüğü saptanmıştır. Halbuki bu enfeksiyonların çoğu çok ucuza malolan penisilin ile tedavi edilebilmektedir. Bu konuda ailelerin bilinçlendirilmesi çocuk ölümlerinin azaltılması açısından son derece önemlidir.

            Krup Sendromu mukozada ödem oluşması sonucunda üst solunum yolu tıkanıklığı tablosuyla kendini gösteren benzer klinik tablolara krup sendromu denilmektedir. Daha önceleri, difteriye krup sendromu, diğerlerine ise psödokrup (yalancı krup) denilirken günümüzde buna benzer tabloların hepsine birden krup sendromu denilmektedir. Bu tabloların ortak özelliği üst solunum yolu tıkanıklık bulguları (stridor, ses kısıklığı ve bazen havlar tarzda öksürük) ile karşımıza gelmesidir. Krup sendromu denilince genellikle aşağıdaki klinik durumlar akla gelir: - Viral krup - Spazmodik (tekrarlayıcı) krup - Bakteriyel trakeit - Akut epiglottit

            Viral krup laringotrakeal enfeksiyonların %95'inden sorumludur. Etken genellikle parainfluenza virusudur. Yaşamın ikinci yılında en fazla görülür. Önce ateş, burun akıntısı ile başlar ve sonra stridor, havlar tarzda öksürük ve ses kısıklığı olaya eklenir. Tedavide antibiyotikler kullanılır.

            Spazmodik krup’ta akşam çocuk yatarken herhangi bir şeyi yokken, gece aniden havlar tarzda öksürükle uyanır. Stridor vardır. Ateş görülmez. Zaman zaman aynı durum yineleyebilir. Altta yatan alerjik yapının sorumlu olabileceği düşünülmektedir. Tedavide soğuk buhar ve steroidler mukozadaki ödemi çözme açısından yararlı olabilir.

            Bakteriyel trakeit ender görülen ancak tehlikeli bir tablodur. Klinik olarak ağır viral krup tablosuna benzer. Ancak bunda ateş yüksek olup toksik bir görünüm vardır; gittikçe ilerleyen solunum yolu obstrüksiyonu yapar. Tedavide antibiyotikler kullanılır.

            Akut epiglottit seyrek görülen ancak yaşamı tehdit eden bir tablodur. Bir ile altı yaş arasındaki çocuklarda görülür. Etken H. influenzae tip B'dir. Viral kruptakinin tersine öksürük yok ya da çok azdır. Ateş çok yüksek olup toksik bir görünüm vardır. Çocuk hava yollarını açık tutmak için hareketsiz pozisyonda oturur, ağzı açıktır ve sekresyonlar akar. Yutma güçlüğü olduğundan yeme isteksizliği vardır. Dil basacağı ile ağız muayenesi çok tehlikeli olup solunum yollarının tam obstrüksiyonu ve ölüme neden olabilir. Bu hastalıkta dakikalar bile çok önemli olduğundan hemen yoğun bakım ünitesine alınmalıdır.

            Zatürre, ülkemizde beş yaş altı ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Bu enfeksiyonların erken dönemde tanınıp uygun biçimde tedavi edilmesiyle bu ölümlerin çoğu önlenebilir.

            Genellikle bir ÜSYE'den birkaç gün sonra aniden yükselen ateş, artan öksürük ve solunum güçlüğü alt solunum yolu enfeksiyonunu akla getirmelidir. Karın ağrısı nedeniyle de hekime getirilebilir. Muayenede zorlu solunum, burun kanatları solunumu, göğüs kafesi kaslarının solunumla içe doğru çekilmesi gözlenir.

            Akut Bronşiyolit Akut bronşiyolit süt çocukluğu döneminde en sık karşılaşılan alt solunum yolu enfeksiyonudur. Bunların genellikle %2-3'ü hastaneye yatırılır. Daha çok bir ile dokuz ay arasındaki bebeklerde görülür. Bir yaşından sonra ender olarak görülür. Etken %75-80 olguda respiratuvar sinsitial virüstür (RSV) ve her yıl kış aylarında salgınlara neden olur. Genellikle burun akıntısı ile başlar ve daha sonra kuru ve keskin bir öksürük ortaya çıkar. Arkasından solunum sıkıntısı ve beslenme zorluğu görülür.


            Akut bronşiyolitte destek tedavisi uygulanır. Hastanın sıvı ve kalori gereksinimi karşılanmalıdır. Nemlendirilmiş oksijen verilir. Antibiyotik ve steroidler yararsızdır. Akut bronşiyolit geçiren çocukların yaklaşık yarısı ileriki 3-5 yıl içinde tekrar öksürük ve hırıltılı solunum atakları geçirmektedir.

            Sonuç ve Öneriler
            Akut solunum yolu enfeksiyonları, çocukluk çağında en sık geçirilen ve en çok ölüme neden olan enfeksiyon hastalıklarıdır.· ÜSY enfeksiyonlarının en sık etkeni virüsler olup genellikle kendiliğinden düzelirler. ÜSY enfeksiyonları başlığı altında toplanan değişik klinik tabloların iyi tanınması ve etkenlerinin bilinmesi, gereksiz antibiyotik kullanımını azaltarak hem ülke ekonomisine yarar sağlayacak hem de toplumda dirençli bakteriyel suşların gelişmesini önleyecektir. · Ülkemizde beş yaş altı ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alan zatürrenin erken tanınması ve uygun tedavisi ile çocuk ölümlerinin önemli bir kısmı önlenebilir

            Yorum

            • ayseltuna
              Junior Member
              • 20-03-2008
              • 42

              #51
              Konu: Çocuk Sağlığı

              Çok yararlı bilgiler.Teşekkür ederim.

              Yorum

              İşlem Yapılıyor
              X